İngilizcede yerleri tanımlamak için kullanılan sıfatlar, tanımlamaları ve örnek cümleler!
- Yerleri tanımlamak için kullanılan 52 İngilizce sıfat
- Sıkça sorulan sorular
- Novakid’le tanışın!
Bir yeri anlatırken bazen sadece “güzel” ya da “büyük” demek yetmiyor. Mesela bir parkı anlatırken “green and peaceful” (yeşil ve huzurlu), bir lunaparkı tarif ederken “colorful and amusing” (renkli ve eğlenceli) demek daha iyi olabilir, değil mi?
İşte tam da bu yüzden İngilizcede yerleri tanımlamak için kullanılan sıfatları bilmek çok işimize yarıyor. Böylece gittiğimiz yerleri daha iyi tarif edebiliyor, başkalarına anlatırken daha detaylı cümleler kurabiliyoruz.
Bu yazımızda, yerleri tarif etmek için kullanılan 50 İngilizce sıfatı öğreneceğiz. Her bir sıfatın anlamını, Türkçe karşılığını ve nasıl kullanıldığını gösteren örnek cümlelerle birlikte inceleyeceğiz. Hazırsanız haydi başlayalım!
Yerleri tanımlamak için kullanılan 52 İngilizce sıfat
- Beautiful (Güzel): Göze hoş gelen, etkileyici ve estetik olarak güzel olan yerler için kullanılır.
- Örnek: This beach is so beautiful with its palm trees! (Bu plaj, palmiye ağaçlarıyla çok güzel!)
- Big (Büyük): Boyut olarak geniş veya büyük olan yerler için kullanılır.
- Örnek: They live in a big house with a huge garden. (Onlar, devasa bir bahçesi olan büyük bir evde yaşıyor.)
- Small (Küçük): Boyut olarak küçük olan yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This is a small village with only a few houses. (Burası, sadece birkaç evin olduğu küçük bir köy.)
- Noisy (Gürültülü): Çok fazla sesin, gürültünün olduğu yerler için kullanılır.
- Örnek: The city center is very noisy at night because of the loud music. (Şehir merkezi, yüksek müzikten dolayı gece çok gürültülü.)
- Quiet (Sessiz, sakin): Gürültülü olmayan, huzurlu ve sakin yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This village is so quiet, you can hear the birds singing in the trees. (Bu köy çok sessiz, ağaçlarda kuşların şarkılarını duyabilirsiniz.)
- Modern (Modern): Günümüz teknolojisine ve tasarımına uygun, yeni ve şık yerleri tarif etmek için kullanılır.
- Örnek: Their house is very modern with smart lights and large glasses. (Onların evi, akıllı ışıklarla ve büyük cam pencerelerle çok modern.)
- Old (Eski): Tarihi veya uzun zamandır var olan yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This building is very old with its wooden doors. (Bu bina, ahşap kapılarıyla çok eski.)
- Cozy (Rahat, sıcak atmosferli): Küçük ama sıcak, samimi ve rahatlatıcı yerler için kullanılır.
- Örnek: This café is so cozy with its soft pillows. (Bu kafe, yumuşak yastıklarıyla çok rahat!)
- Dirty (Kirli): Temiz olmayan, pis veya düzensiz yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This street is very dirty with trash scattered on the sidewalk. (Bu sokak, kaldırıma yayılmış çöplerle çok kirli.)
- Clean (Temiz): Hijyenik, düzenli ve bakımlı olan yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: This hotel is always clean, with shiny floors and fresh lemon scent in the air. (Bu otel, her zaman temiz. Parlak zeminleri ve taze limon kokusu var.)
- Large (Geniş, büyük): Fiziksel olarak büyük veya geniş alanlara sahip yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This park is very large. It has open green fields. (Bu park çok geniş. Geniş yeşil alanları var.)
- Crowded (Kalabalık): Çok fazla insanın olduğu yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The beach is so crowded in summer with colorful umbrellas everywhere. (Yazın plaj, her yerde rengârenk şemsiyelerle çok kalabalık oluyor.)
- Bright (Aydınlık, parlak): Bol ışık alan yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: The kitchen is very bright with large windows. (Mutfak, büyük camlarıyla çok aydınlık.)
- Dark (Karanlık): Işık olmayan ya da loş yerler için kullanılır.
- Örnek: This hallway is too dark that we had to turn on flashlight. (Bu koridor çok karanlık ki flaş açmak zorunda kaldık.)
- Comfortable (Konforlu, rahat): İçinde bulunması rahat hissettiren yerler için kullanılır.
- Örnek: The sofa in the hotel lobby is comfortable that as soon as I sat down, I felt peaceful. (Otel lobisindeki kanepe çok rahat ki oturduğum anda huzurlu hissettim.)
- Historic (Tarihi): Geçmişten kalma ve önemli bir geçmişi olan yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This city is full of historic buildings, such as ancient castles, old churches and traditional houses. (Bu şehir; antik kaleler, eski kiliseler ve geneleksel evler gibi tarihi binalarla dolu.)
- Friendly (Samimi, dostane): İnsanların sıcak ve misafirperver olduğu yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This town is very friendly because neighbors greet each other warmly. (Bu kasaba çok samimi çünkü komşular birbirini sıcak bir şekilde selamlar.)
- Rural (Kırsal): Şehir dışında, doğaya yakın yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: They live in a rural village with small farms. (Onlar, küçük çiftliklerin olduğu kırsal bir köyde yaşıyor.)
- Urban (Kentsel): Şehirde bulunan veya şehirle alakalı olan yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: This is an urban park with tall buildings. (Burası, etrafı yüksek binalarla çevrili bir şehir parkı.)
- Scenic (Manzaralı, görsel olarak etkileyici): Doğal güzelliği olan yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This lake has a scenic view with its mountains. (Bu gölün, dağlarıyla etkileyici bir manzarası var.)
- Remote (Uzak, ıssız): Şehirden uzak ve izole yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The cabin is in a remote location. No phone signal… (Kulübe uzak bir konumda. Telefon sinyali yok…)
- Cold (Soğuk): Hava veya ortamın düşük sıcaklıkta olduğunu anlatmak için kullanılır.
- Örnek: The mountains are always cold and cowered in snow. (Dağlar her zaman soğuk ve karla kaplanmış oluyor.)
- Warm (Sıcak): Rahatlatıcı bir sıcaklığı olan yerler için kullanılır.
- Örnek: This beach is nice and warm. Golden sand under your feet, the sun shining brightly… (Bu plaj güzel ve sıcak. Ayaklarının altında altın rengi kum, parlak güneş…)
- Cheap (Ucuz): Düşük fiyatlı veya bütçeye uygun yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: We stayed at a cheap hotel that had small but clean rooms. (Küçük ama temiz odaları olan ucuz bir otelde kaldık.)
- Expensive (Pahalı): Yüksek fiyatlı yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: This hotel is very expensive with luxurious rooms. (Bu otel, lüks odalarıyla çok pahalı.)
- Famous (Ünlü): İnsanlar tarafından çok bilinen yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The Eiffel Tower is a famous landmark. (Eyfel Kulesi ünlü bir yapıdır.)
- Lively (Canlı, hareketli): Enerjik, eğlenceli ve dinamik bir ortamı olan yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This festival made the city very lively with music, street performances and people dancing in colorful costumes. (Festival; müzik, sokak gösterileri ve rengârenk kostümler içinde dans eden insanlarla şehri çok daha canlı hâle getirdi.)
- Busy (Kalabalık): İnsanlarla veya aktivitelerle dolu, yoğun yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The airport is always busy with long lines. (Havaalanı, uzun kuyruklarıyla her zaman kalabalık.)
- Happy (Mutlu, neşeli): Mutlu ve enerjik bir atmosferi olan yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: This park is full of happy children playing on the swings. (Bu park, salıncaklarda oynayan mutlu çocuklarla dolu.)
- Sad (Üzücü, hüzünlü): Üzücü veya hüzünlü bir his veren yerler için kullanılır.
- Örnek: The old house looks sad and empty. (Eski ev hüzünlü ve boş görünüyor.)
Size ve çocuğunuza harika bir hediyemiz var!
Çift dilli Sihirli Hikaye kitabı
- Magical (Büyülü, sihirli): Masalsı ve etkileyici yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The castle looks magical at night. (Kale gece çok büyülü görünüyor.)
- Colorful (Renkli): Canlı renklere sahip, enerjik yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: The playground is very colorful with its rainbow-painted wall. (Oyun parkı, gökkuşağı gibi boyanmış duvarlarıyla çok renkli.)
- Safe (Güvenli): Tehlikesiz ve huzurlu yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This town is very safe for kids because there are friendly neighbors. (Bu kasaba çocuklar için çok güvenli çünkü dost canlısı komşular var.)
- Dangerous (Tehlikeli): Riskli veya güvensiz yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This road is dangerous at night because there are no streetlights. (Bu yol gece tehlikeli çünkü sokak lambası yok.)
- Exciting (Heyecan verici): Eğlenceli ve ilgi çekici yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: The amusement park is so exciting with its roller costers! (Lunapark, hız trenleriyle çok heyecan verici!)
- Boring (Sıkıcı): İlginç veya eğlenceli olmayan yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: This museum is a bit boring because there are no interactive exhibits. (Bu müze biraz sıkıcı çünkü etkileşimli sergiler yok.)
- Tall (Uzun, yüksek): Yüksek binalar veya dağlar gibi yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The skyscraper is very tall. (Gökdelen çok yüksek.)
- Short (Alçak, kısa): Yüksek olmayan veya küçük yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: This street is very short, only a few houses long. (Bu sokak çok kısa, sadece birkaç ev uzunluğunda.)
- Wide (Geniş): Büyük alanları ve geniş yolları tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The river is very wide. It stretching across the valley. (Nehir çok geniş. Vadi boyunca uzanıyor.)
- Narrow (Dar): Geniş olmayan, sıkışık yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: This street is very narrow; people walking so close they almost touch shoulders. (Bu sokak çok dar; insanlar neredeyse omuzları birbirine değecek kadar yakın yürüyor.)
- Wet (Islak, nemli): Su ile kaplı veya nemli olan yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: The road is wet after the rain. (Yağmurdan sonra yol ıslak.)
- Dry (Kuru): Su veya nem bulunmayan, sıcak ve kurak yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: This town is very dry in summer; with cracked earth, yellow grass and almost no rain for months. (Bu kasaba; çatlamış toprak, sararmış otlar ve aylarca hiç yağmur yağmamasıyla yazın çok kuru oluyor; )
- Soft (Yumuşak): Dokunulduğunda sert olmayan, rahat hissettiren yüzeyleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The bed in the hotel is very soft, like flying on a fluffy cloud. (Oteldeki yatak çok yumuşak, sanki pamuk gibi bir bulut gibi.)
- Hard (Sert): Dokunulduğunda veya üzerinde yüründüğünde sert hissedilen yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The ground is very hard, uncomfortable to walk barefoot. (Zemin çok sert, çıplak ayakla yürümek rahatsız edici.)
- Fast (Hızlı): Hareket eden veya değişen yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The train is very fast. (Tren çok hızlı.)
- Slow (Yavaş, sakin): Hızlı olmayan veya sakin olan yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: This village is very slow and peaceful where people sit outside and drinking tea. (İnsanların dışarıda çay içtiği bu köy çok sakin ve huzurlu.)
- Fresh (Temiz, ferahlatıcı): Hava veya ortamın temiz ve yenileyici olduğu yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The air in the mountains is fresh. (Dağlardaki hava temiz.)
- Smelly (Kokulu, kötü kokulu): Güzel ya da kötü koku yayan yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: The garbage area is very smelly. (Çöp alanı çok kötü kokuyor.)
- Secure (Güvenli): Tehlikeli olmayan, içinde rahat hissedilen yerleri anlatmak için kullanılır.
- Örnek: This neighborhood is very secure. It has security cameras on every street. (Bu mahalle, çok güvenli. Her sokakta güvenlik kameraları var.)
- Mysterious (Gizemli): Merak uyandıran, keşfedilmeyi bekleyen yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The old castle looks mysterious with its hidden doors. (Eski kale, gizli kapılarıyla gizemli görünüyor.)
- Playful (Eğlenceli): Özellikle çocukların oynayabileceği, eğlenceli ve enerjik yerleri belirtmek için kullanılır:
- Örnek: The kindergarten has a playful environment with lots of toys. (Anaokulu, birçok oyuncağıyla eğlenceli bir ortama sahip.)
- Spooky (Ürkütücü, korkutucu): Karanlık, güzemli yerleri tanımlamak için kullanılır.
- Örnek: The house at the amusement park looks spooky with his dark rooms. (Lunaparktaki ev, karanlık odalarıyla ürkütücü görünüyor.)
Sıkça sorulan sorular
İşte İngilizce sıfatlar hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları!
Adjective nerede kullanılır?
Adjectives (sıfatlar), isimleri nitelemek veya tanımlamak için kullanılır. Bir nesnenin, kişinin veya yerin nasıl olduğunu anlatmak için genellikle isimlerden önce gelirler. Örneğin: “a big house” (büyük bir ev).
Personality adjectives nedir?
Personality adjectives (kişilik sıfatları), bir insanın karakterini veya davranışını tanımlamak için kullanılan sıfatlardır. Örneğin, kind (nazik), brave (cesur), funny (komik) gibi sıfatlar.
Novakid’le tanışın!
Çocuğunuzun İngilizceyi ezbere bağlı kalmadan, etkileşimli bir şekilde öğrenmesini istiyorsanız Novakid, aradığınız yer olabilir! Çocuğunuzun akranlarıyla konuşa konuşa, etkileşimli bir şekilde İngilizce öğrenmesi için aramıza katılabilirsiniz.
Ayrıca birebir derslerimizde uyguladığımız etkili yöntemimize aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz:
Çocuğunuzun dili yaşayarak keşfetmesi için ilk deneme dersinizi tamamen ücretsiz bir şekilde alabilirsiniz!