“Would prefer” kalıbı, İngilizcede tercih cümlelerinde kullanılan ve oldukça yaygın karşılaşılan bir kalıp. Günlük hayatta da oldukça işimize yarayan bu kullanım, karşı tarafa tercihlerimizi ve isteklerimizi akıcı bir şekilde aktarabilmemizi sağlıyor. Kendisini anlaşılabilir bir şekilde ifade edebilmek isteyen her İngilizce öğrencisi, bu kullanımı çok iyi bilmeli.
Bu içeriğimizde İngilizcede “would prefer” kullanımını detaylarıyla anlatacak, farklı yerlerde nasıl karşımıza çıkabildiğini ilgili cümlelerle gösterecek ve sonunda da öğrendiklerimizi test edeceğiz. Haydi başlayalım!
“Would prefer” ne demek?
“Would prefer” kullanımı çok yaygın olduğu için bu iki kelime ile sık sık bir arada karşılaşıyoruz, haliyle de genelde bir bütün olarak aklımızda yer ediyor. Fakat yine de bu kalıbın tam olarak nasıl oluştuğunu görmek, anlamamızda yardımcı olacaktır.
İnceleyelim:
İlk kelimemiz olan “would” ile daha önceden tanışmış olmanız gayet olası. Örneğin, if clause konularından hatırlıyor olabilirsiniz. Epey yaygın bir modal verb olan “would”; gerçekleşmemiş olan, hayal edilen, tasarlanan durumlardan bahsederken oldukça sık kullanılıyor, haliyle burada da karşımıza çıkıyor. Ayrıca “would” kelimesi kısalarak “‘d” halini alabiliyor (I would prefer > I’d prefer).
İkinci kelimemiz olan “prefer” ise “tercih etmek” anlamına geliyor. Dolayısıyla bu kalıbı kullandığımızda tercihlerden bahsettiğimizi anlayabiliyoruz.
Kalıbın nasıl ortaya çıktığını öğrendiğimize göre kullanım amaçlarını incelemeye geçebiliriz. Haydi başlayalım!
“Would prefer” kullanımı
Konuyu öğrenirken dikkat etmemiz gereken bir şey, “would prefer” yapısının oldukça farklı alanlarda kullanılabilmesi, ve de elbette hepsinde oldukça işe yarar olması. Yazımızda bu çeşitli kullanımları detaylarıyla ele aldık ve örnek cümleler sunduk. Haydi hepsine bakalım!
Şimdiki tercihler için “would prefer” kullanımı
Konuşma anında sahip olduğumuz bir isteği belirtmek için “would prefer” kalıbını kullanabiliyoruz. Bu kalıpla belki de en çok karşılaştığımız zaman, mevcut isteklerimizden bahsederken olacak.
Bu kullanımdaki formülümüz, kalıbı takip eden kelimenin fiil ya da isim olmasına göre değişecek. Fakat gözünüz korkmasın, çünkü iki durumda da gayet basit:
Fiiller için: | İsimler için: |
Would prefer + to + infinitive verb | Would prefer + noun |
Örnek: I would prefer to drink coffee. (Kahve içmeyi tercih ederim.) | Örnek: I would prefer coffee. (Kahveyi tercih ederim.) |
Başkalarının eylemlerine dair tercihlerde “would prefer” kullanımı
Tabii ki insanlarla konuşurken her zaman yalnızca kendi yapacağımız şeylerden veya istediğimiz nesnelerden bahsetmiyoruz. Yeri geliyor, başka kişilerin yapacağı eylemlere yönelik tercihlerimiz de bulunuyor. Şanslıyız ki “would prefer” kullanmak bu konuda da işimizi hallediyor!
Formülümüz yine oldukça basit: Yapmamız gereken tek şey, “prefer” kelimesinin hemen sonrasına bahsettiğimiz eylemi gerçekleştirecek olan kişiyi eklemek. Örneğin:
- I would prefer you to give me a call, not mail me. (Beni aramanı tercih ederim, mail atmanı değil.)
- I suppose you would prefer me to remain silent. (Sanıyorum ki sessiz kalmamı tercih edersiniz.)
“Would prefer” ile tek başına “prefer” farkı
Bir şeyi iyi not edelim: “would prefer” kalıbı, şimdiki ve spesifik tercihlerimizden bahsederken, iki veya daha fazla seçeneği karşılaştırırken kullandığımız bir kalıp. Eğer “would” fiilinden faydalanmadan yalnızca “prefer” deseydik, genel anlamda her zaman sahip olduğumuz bir tercihten bahsediyor olurduk.
Örneğin:
- I prefer tea over coffee. – Genel bir tercihten bahsediyoruz; günlük hayatta rastgele bir durumda çay ve kahve arasında tercih yapacaksak (yüksek ihtimalle) hangisini seçeceğimizi belirtiyoruz.
- I would prefer tea over coffee. – Konuşma anında içinde bulunduğumuz durumdan bahsediyoruz; karşımızdaki kişinin bize çay veya kahve ikramında bulunacağı, bu ikramın kahve değil de çay olmasını istediğimiz anlamı çıkıyor.
İki örnek cümleyi de “Kahvedense çay tercih ederim.” olarak çevirebiliyoruz. Ancak “would prefer” cümleleri, diğer cümlelere kıyasla o anda gerçekleşen konuşmaya daha doğrudan bir atıfta bulunmamıza yarıyor.
Geçmiş tercihler için “would have preferred” kullanımı
“Would prefer” yapısını yalnızca şimdiki zamandaki tercihlerimizden değil, aynı zamanda geçmişteki tercihlerimizden bahsederken de kullanabiliyoruz. Ancak bunu yaparken kalıbı biraz değiştirmemiz gerekiyor. Rahat olabilirsiniz, işimiz hiç de zor değil!
Tek yapmamız gereken şey, tıpkı past perfect tense oluştururken yaptığımız gibi fiilimizin önüne “have” koyup fiilimizi past participle haline getirmek. Dolayısıyla “would prefer”, bunu yaptıktan sonra “would have preferred” şeklini alıyor.
Cümle kurarken kullandığımız formüllerimizde ise değişen bir şey yok:
Fiiller için: | İsimler için: |
Would have preferred + to + infinitive verb | Would have preferred + noun |
Örnek: She would have preferred to get the red one, but we picked the blue one. (Kırmızı olanı almayı tercih ederdi, ama biz mavi olanı seçtik.) | Örnek: She would have preferred red, but we picked blue. (Kırmızıyı tercih ederdi, ama biz maviyi seçtik.) |
Dikkat etmemiz gereken bir nokta var! “Would have preferred” derken “have” fiilinin çekimini değiştirmiyoruz! Örneğin:
- He would has preferred an action movie. – Yanlış
- He would have preferred an action movie. – Doğru (Bir aksiyon filmini tercih ederdi.)
Sorularda “would prefer” kullanımı
Elbette ki İngilizce konuşmalarımız sadece kendi tercihlerimizi belirtmemizden ibaret olmayacak. Yeri gelecek, karşımızdaki kişiye neyi tercih ettiğini de sormamız gerekecek. Merak etmeyin, “would prefer” kalıbı bu durumda da yardımımıza koşuyor!
Bunu yaparken de kalıbımızı birazcık değiştirmemiz gerekecek. Ancak endişelenmeyin, bu da oldukça basit:
Fiiller için: | İsimler için: |
Would + subject + prefer + to + infinitive verb | Would + subject + prefer + noun |
Örnek: Would you prefer to watch a movie or a TV show? (Film izlemeyi mi tercih edersin, dizi mi?) | Örnek: Would you prefer a movie or a TV show? (Bir film mi tercih edersin yoksa bir dizi mi?) |
Yani tek yapmamız gereken şey, “would” ile “prefer” arasına sorudaki tercihin sahibi olan özneyi eklemek.
Aynı kuralı az önce gördüğümüz ve geçmişteki tercihlerden bahsederken kullandığımız “would have preferred” kalıbına da uygulayabiliyoruz. Fakat burada özneyi, “would” ile “prefer” kelimelerinin arasına yerleştirmemiz gerekiyor. Örneğin:
- Would you have preferred to go alone? (Yalnız gitmeyi mi tercih ederdin?)
- Would he have preferred cake or cookies? (Kek mi tercih ederdi, kurabiye mi?)
Kibar sorular sormak için “would you prefer” kullanımı
Az önce “would prefer” kalıbını sorularda nasıl kullanabileceğimizi öğrendik. İyi bir haberimiz var, çünkü aslında bunu yaparken bir taşla iki kuş vurduk! Çünkü “would prefer” kullanarak sorular, aynı zamanda normale kıyasla daha kibar duyulmamızı sağlıyor. Yani eğer birine karşı saygılı olduğunuzu gösterirken bir yandan da tercihlerini sormak istiyorsanız, az önce öğrendiğimiz kullanımı uygulayabilirsiniz.
Birkaç örnek inceleyelim:
- Would you prefer chicken or fish, madam? (Tavuk mu balık mı tercih edersiniz, hanımefendi?)
- Would you prefer to talk over e-mail, sir? (E-mail yoluyla konuşmayı mı tercih edersiniz, beyefendi?)
- Would Mrs. Allen prefer the yellow dress? (Bayan Allen sarı elbiseyi mi tercih eder?)
- Would the manager have preferred a later time for us to have a meeting? (Müdür, toplantı yapmamız için daha geç bir zamanı mı tercih ederdi?)
“Would prefer” ile “would rather” farkı
İngilizcede “Would prefer” kalıbına çok benzeyen bir diğer kullanım daha var: “would rather”. Aslına bakarsanız, bu iki kalıp işlevsel olarak birbiriyle aynı. Fakat “would prefer” ile “would rather”ın farkı, dilbilgisinde görülüyor: “would rather” yalnızca fiillerle kullanılıyor, ve fiilden önce “to” kelimesi kullanılmıyor. Ayrıca dikkat edin; “would rather” kullanımında fiiller yalın olmalı!
“Would rather” kullanımını örnek cümlelerle biraz daha iyi kavrayalım:
- He would rather stay at home and cook for himself. ( = He would prefer to stay at home and cook for himself.) (Evde kalıp kendine yemek yapmayı tercih eder.)
- Before I do anything else, I would rather finish my homework. ( = Before I do anything else, I would prefer to finish my homework.) (Başka herhangi bir şey yapmadan önce ödevimi bitirmeyi tercih ederim.)
- She would rather work on this project alone. ( = She would prefer to work on this project alone.) (Bu projede yalnız çalışmayı tercih eder.)
“Would prefer” cümleleri
Konu anlatımımızı tamamladığımıza göre biraz örnek görme zamanı. Öğrendiklerimizi pekiştirmek için “would prefer” ile ilgili cümleler derledik. Haydi beraber bakalım!
- She would prefer to sit by the window. (Pencerenin yanında oturmayı tercih eder.)
- I would prefer to have salad instead of soup. (Çorba yerine salata almayı tercih ederim.)
- Would you prefer a red or blue balloon for your birthday party? (Doğum günün için kırmızı mı yoksa mavi bir balon mu tercih edersin?)
- Would you prefer me to help you with your homework? (Sana ödevinde yardım etmemi ister misin?)
- I would have preferred to go to the beach last weekend, but it rained. (Geçen hafta sonu plaja gitmeyi tercih ederdim ama yağmur yağdı.)
- They would have preferred a different restaurant for dinner, but it was fully booked. (Akşam yemeği için farklı bir restoran tercih ederlerdi ancak tamamen doluydu.)
- Would you prefer to visit the zoo or the museum on our school trip? (Okul gezimizde hayvanat bahçesini mi yoksa müzeyi mi ziyaret etmeyi tercih edersiniz?)
- Would you prefer to meet at the park or the library for our study session? (Çalışma seansımız için parkta mı kütüphanede mi buluşmayı tercih edersiniz?)
- I would prefer to take the scenic route when driving to the countryside. (Kırsal bölgelere giderken manzaralı yoldan gitmeyi tercih ederim.)
- She would prefer a quiet evening at home with a good book rather than going to a crowded party. (Kalabalık bir partiye gitmek yerine evde güzel bir kitapla sakin bir akşam geçirmeyi tercih eder.)
“Would rather” ve “would prefer” kullanımı testi!
Aşağıda sizler için hazırladığımız konu testimizi çözerek bilginizi sınayabilir, eksik kaldığınız yerleri tekrarlayabilirsiniz. Haydi başlayalım!
Novakid’le tanışın!
İngilizcede sık kullanılan kalıpları bilmek, konuşmamızın doğal ve akıcı olmasına büyük ölçüde yardımcı olacaktır. Ancak bunu pratiğe dökmek istiyorsak kesinlikle interaktif bir konuşma ortamına ihtiyacımız var. Novakid’de uzman eğitmenlerimiz, online İngilizce derslerimizde çocuklara tam da böyle bir ortam sunuyor.
Novakid, çocukların İngilizceyi eğlenerek öğrenmelerine olanak tanır. Onların dil gelişimini destekleyen bu metodolojiyi görmek için aşağıdaki videomuzu izleyin:
İlk deneme dersinizi hemen şimdi ücretsiz alın!