İngilizcede “which” ve “that” kullanımının farkları neler? “Which” ve “that” nerelerde kullanılır? Konu anlatımı ve test!
İngilizce öğrenmenin belki de en zor kısımlarından biri, kullanım alanları birbirine oldukça benzeyen ama çok ince detaylar sebebiyle birbiri yerine kullanılamayan kelimeleri anlamak. Özellikle de ana dilimiz İngilizce olmadığı için kimi zaman kelimeleri birbirinden ayıran ufak ayrıntıları yakalayamayabiliyoruz, ancak elbette bu çözülemeyecek bir sorun değil.
İngilizce “that” kullanımı ve “which” kullanımı da tam olarak bu tarz ince bir çizgiyle birbirinden ayrılıyor. İlk bakışta kullanımları neredeyse tamamen aynıymış gibi görünen bu iki kelimenin aslında farklı kurallara sahip olması, öğrenciler için kafa karıştırıcı olabiliyor.
Eğer siz de “which” nerede, “that” nerede kullanılır iyice anlamak istiyorsanız doğru yere geldiniz! Bu yazımızda İngilizce “which” kullanımı ve “that” kullanımını ayırt edebilmeniz için gerekli bilgileri örnek cümlelerle birlikte sizlere sunacağız. Ardından da öğrendiklerimizi pekiştirmek için bir bilgi testi çözeceğiz. O halde haydi, hep birlikte öğrenelim!
İngilizce “that” ve “which” kullanımının temelleri
İngilizcede “which” ve “that” kelimelerinin ikisi de en temelinde cümleye fazladan bilgi eklemeye yarıyor. Bir başka deyişle hem “that” kullanımı hem de “which” kullanımı, ana cümleye bir tümcecik eklenmesini içeriyor. Which ve “that”in farkı ise beraberinde getirdikleri tümceciklerin, anlamın bütününe olan etkisinde yatıyor.
Burada bizim işimize yarayacak olan ayrım, bahsettiğimiz tümcecikleri “restrictive clause” ve “non-restrictive clause” şeklinde ikiye bölmek. Bunlar Türkçeye sırasıyla “kısıtlayıcı tümcecik” ve “serbest tümcecik” olarak çevrilebiliyor. Peki ya İngilizce “that” kullanımı ile “which” kullanımı arasındaki farkın temeli olan bu tümcecikler tam olarak nasıl çalışıyor? Hemen anlatalım!
Restrictive clause nedir?
Restrictive clause, veya Türkçesiyle kısıtlayıcı tümcecik, kendisinden önce gelen ismin yani noun’un anlamını sınırlandıran yan cümlelere verilen isimdir. Sınırlandırmaktan kastımız ise, restrictive clauseların ana cümlenin anlamını temel bir seviyede değiştirmesi. Yani restrictive clause’ları yalnızca ek açıklama olarak kabul edip cümleden çıkarmamız mümkün değil.
Bir başka şekilde anlatacak olursak, bir isimden sonra restrictive clause getirdiğimizde herhangi bir nesneden değil de, spesifik olarak restrictive clause ile betimlediğimiz özelliğe sahip olan nesneden bahsettiğimizi anlıyoruz. İleride göreceğimiz üzere bu da “that” kullanımı ve “which” kullanımında temel bir unsur.
Daha iyi anlamak için restrictive clause içeren bir cümle kuralım ve açıklayalım:
Örnek cümle: I couldn’t find the book that you recommended to me. (Bana önerdiğin kitabı bulamadım.)
Bu cümlede “that you recommended to me” tümceciği, bir restrictive clause olarak işlev gösteriyor. Bu da demek oluyor ki herhangi bir kitaptan değil, spesifik olarak karşıdaki kişinin önermiş olduğu kitaptan bahsediliyor. Eğer bu tümceciği cümleden silersek anlam bulanıklaşacaktır.
Non-restrictive clause nedir?
Türkçeye “serbest tümcecik” diye çevirdiğimiz non-restrictive clauselar, “that” kullanımı ve “which” kullanımı ayrımının ikinci direği. Non-restrictive clauseları kullanarak da bir noun’u daha spesifik hale getirebiliyoruz, ancak temel fark bunun tamamen isteğe bağlı olması ve cümlenin anlamını etkilememesi. Yani bir diğer deyişle non-restrictive clauselar, cümleye sadece ekstra bilgi ekliyor ve cümlede olmasalar da bir şey değişmiyor.
Non-restrictive clause içeren bir cümle kurarak nasıl işlediklerini görelim:
Örnek cümle: My desk, which is made out of wood, is old but reliable. (Tahtadan yapılmış olan çalışma masam eski ama güvenilir.)
Bu cümlenin “which is made out of wood” kısmı bir non-restrictive clause olarak çalışma masası hakkında fazladan bilgi veriyor, ancak cümlede hiç bulunmasa dahi yine de aynı masadan bahsediyor olurduk.
İngilizce “which” kullanımı
Kısıtlayıcı ve serbest tümcecikler arasındaki farkı öğrendiğimize göre “which” kullanımı ve “that” kullanımını artık net bir şekilde birbirinden ayırabiliriz. O halde konu anlatımımıza devam etmek için İngilizce “which” kullanımını detaylandıralım.
Fakat ilerlemeden önce dikkatinizi çekmek istediğimiz bir ayrıntı var. “Which” kelimesini doğal olarak wh-questions konusundan hatırlıyor olabilirsiniz. Ancak burada bahsettiğimiz “which”, “hangi” anlamına gelen soru kelimesi değil. Buradaki “which” kullanımı soru sormak için değil, az önce belirttiğimiz üzere cümleye fazladan bilgi eklemek için kullanılıyor.
Bu detayı da aradan çıkardığımıza göre İngilizcede “which” kullanımını az önce gördüğümüz tümcecik türlerini de işin içine katarak açıklayabiliriz.
İngilizcede “which”, non-restrictive clauseları yani serbest tümcecikleri cümleye dahil etmek için kullanılıyor. Bu da demek oluyor ki bir noundan sonra “which” gördüğümüzde bahsedilen şey hakkında ekstra bilgi verileceğini, ancak bunun cümlenin anlamında bir değişikliğe yol açmayacağını anlıyoruz.
“Which” ile ilgili cümleler görerek non-restrictive clauselar ile “which” kullanımını daha iyi anlayalım:
Örnek cümle: My car, which I bought last year, is already having problems. (Geçen yıl aldığım arabam şimdiden problem çıkarıyor.)
Bu cümlede “which” kullanımı sayesinde konuşan kişinin arabası hakkında fazladan bilgi verildiğini görüyoruz. Eğer non-restrictive clause kısmını silip “My car is already having problems.” deseydik de anlam değişmezdi, ancak “which” kullanımı sayesinde daha net bir şekilde kendimizi ifade edebiliyoruz.
Örnek cümle: The movie, which was directed by a famous filmmaker, received critical acclaim. (Ünlü bir yapımcı tarafından yönetilen film, eleştirmenlerin beğenisini topladı.)
Bu cümlede de tıpkı az önce olduğu gibi bahsedilen film hakkında ekstra bilgi sunuyoruz. Burada cümlenin bağlamından (ve aynı zamanda definite article’dan!) anlıyoruz ki muhtemelen zaten belirli bir filmden bahsediyoruz, fakat “which” kullanımıyla cümlenin anlamını değiştirmeden bu filmin fazladan bir özelliğini daha belirtmek istemişiz.
Örnek cümle: The Eiffel Tower, “which” is one of the most famous landmarks in the world, attracts millions of tourists each year. (Dünyanın en ünlü yerlerinden biri olan Eyfel Kulesi, her yıl milyonlarca turist çekiyor.)
Yukarıdaki örnekte non-restrictive clauseların mantığını daha iyi anlayabiliriz. “Which” kullanımıyla birlikte Eyfel Kulesinin bir özelliğini cümleye katıyoruz, ancak bu elbette bahsettiğimiz Eyfel Kulesi’ni diğer Eyfel Kulelerinden ayırmak için değil. Sonuçta dünyada yalnızca bir Eyfel Kulesi var! Bu sebeple anlayabiliyoruz ki “which” kullanımıyla araya eklediğimiz tümcecik, anlama etki etmiyor.
Tüm bunlara ek olarak “which” ile oluşturduğumuz non-restrictive clause’un her iki yanında da virgül olduğunu fark etmişsinizdir. Yani hem “which”’ten önce, hem de tümceciğin sonuna birer virgül ekliyoruz. Bu da ileride göreceğimiz üzere İngilizce “that” kullanımı ile “which” kullanımının bir diğer farkı.
İngilizce “that” kullanımı
Peki ya İngilizce “that” nerede kullanılır? Tahmin etmiş olabileceğiniz üzere İngilizcede “that”, restrictive clauselardan yani kısıtlayıcı tümceciklerden önce kullanılıyor. Bu da demek oluyor ki bir isimden sonra “”that”” kullandığımızda bahsettiğimiz şeyi diğerlerinden ayırt eden önemli bir bilgi veriyoruz ve cümlenin anlamını değiştiriyoruz.
İşte konuyu daha iyi anlayabilmemiz için “that” ile ilgili cümleler:
Örnek cümle: The dog “that” barks the loudest is usually the smallest. (En yüksek sesle havlayan köpek genelde en küçüğü olur.)
“That barks the loudest” şeklinde kurduğumuz tümcecik, belirli bir davranışta bulunan köpeklerden bahsettiğimizi gösteriyor. Cümlede superlative kullanarak karşılaştırma yapıyor olmamız da “that” kullanımının kısıtlayıcı özelliğini bizlere gösteriyor.
Örnek cümle: The student “that” scores the highest on the test will receive a prize. (Testte en yüksek skoru alan öğrenci bir ödül alacak.)
Burada da öğrencilerin arasından yalnızca birini “that” kullanımı ile belirtiyoruz. Ödülü alan herhangi bir öğrenci değil, yalnızca en yüksek skoru alan kişi olmalı. Eğer tümceciği atıp “The student will receive a prize.” dersek anlamlı bir cümle kursak da bahsettiğimiz durum tamamen aynı olmuyor. Bu sefer hangi öğrencinin ödül alacağını fazladan bir cümleyle belirtmemiz gerekirdi.
Örnek cümle: The restaurant “that” we visited last night was excellent. (Dün gece gittiğimiz restoran muhteşemdi.)
Bu cümleden anladığımız ise tüm restoranlar arasına özellikle dün gece gittiğimizin muhteşem olması. Elbette ki uzun bir zaman aralığı boyunca birden fazla restorana gitmişizdir, ancak bu cümlede “that” kullanımı sayesinde aralarından yalnızca birini seçiyoruz. Eğer “The restaurant was excellent.” deseydik karşımızdakinin “Which restaurant?” diye sorarak eksik bilgiyi bizden istemesini beklerdik.
Restrictive clause oluştururken “that” kullanımında, “which” kullanımının aksine tümceciğin etrafında virgül görmüyoruz. Bu da demek oluyor ki İngilizce “that” kullanımı ile “which” kullanımını ayırt ederken virgülleri tıpkı parantez gibi düşünebiliriz. Eğer tümcecik virgüllerin arasındaysa non-restrictive clause oluyor, “which” kullanılıyor ve anlam değişmiyor. Virgül yoksa da restrictive clause oluyor, “that” kullanılıyor ve anlam değişiyor.
Son bir not olarak, İngilizce “that” kullanımı ve “which” kullanımı, Amerikan İngilizcesi ile İngiliz İngilizcesinin farklılık gösterdiği bir konu. İngiliz İngilizcesinde restrictive clause oluştururken “that” kullanımı da mümkün, “which” kullanımı da. Ancak yine de restrictive clauselarda “which” kullansak dahi tümceciğin etrafına virgül koymuyoruz. Örneğin, “the book that has a red cover” ile “the book which has a red cover” ifadelerinin ikisi de İngiliz İngilizcesinde kabul edilebilir.
İngilizce “that” kullanımı ve “which” kullanımı: Sıkça sorulan sorular
İngilizce “that” kullanımı ile “which” kullanımını ayırt etmeyi öğrendiğimize göre şimdi de bu konuda sıkça sorulan soruları cevaplayalım.
Ne zaman “which” ne zaman “that” kullanılır?
Eğer bahsettiğimiz şeyin ayırt edici bir özelliğinden bahsediyorsak (yani restrictive clause kullanıyorsak) “”that””, bahsettiğimiz şey hakkında cümlenin anlamını değiştirmeyen ekstra bilgi veriyorsak (yani non-restrictive clause kuruyorsak) ise “”which”” kullanabiliriz.
That hangi durumlarda kullanılır?
Bir noun’dan sonra, bahsettiğimiz şeyi diğerlerinden ayırt eden bir özelliğinden bahsederek cümlenin anlamını daha spesifik hale getiriyorsak, bir diğer deyişle restrictive clause yani kısıtlayıcı tümcecik oluşturuyorsak, “that” kullanabiliriz.
Virgülden sonra “that” mi “which” mi?
Virgül genellikle non-restrictive clause kullanıldığını işaret ettiğinden dolayı, virgülden sonra “which” kullanırız.
İngilizce “that” kullanımı ve “which” kullanımı: Test!
Haydi, şimdi de “which” kullanımı ve “that” kullanımı hakkında öğrendiklerimizi pekiştirmek için bir bilgi testi çözelim! Fakat başlamadan önce bir uyarı: Sorularımızı hazırlarken Amerikan İngilizcesindeki kullanımları esas aldık. Yani restrictive clauselarda sadece “that”, non-restrictive clauselarda sadece “which” kullanacağız.
Novakid’le tanışın!
İngilizce, “that” ve “which” kullanımının farkları gibi dikkat etmemiz gereken ufak ayrıntılarla dolu bir dil. Peki ya bu tarz detayları en kolay şekilde öğrenip içselleştirmenin yolu ne? Elbette ki tıpkı Novakid’de kullandığımız gibi bir yöntemle dili eğlenerek öğrenmek! İşte Novakid’de bu metodolojiyle eğitim veriyoruz:
Eğer siz de çocuğunuzun etkili bir online İngilizce eğitiminden faydalanmasını isterseniz ücretsiz deneme dersinizi şimdi alın ve aramıza katılın!