“To be” konu anlatımı: Çekimlemeler, deyimler ve değerlendirme testiyle birlikte!
Olmak anlamına gelen İngilizce “to be” fiiliyle ilgili içeriğimize hoş geldiniz! Bu yazımızda verb “to be” konu anlatımıyla birlikte bu fiilin farklı formları olan “Am / Is / Are” kullanımını ve örnek “Am / Is / Are” cümlelerini işleyeceğiz. ““Am / Is / Are” nedir?” sorusunu cevaplarken İngilizcede “to be” kullanımının derinliklerine ineceğiz.
“Am / Is / Are” kullanımı
Present tense söz konusu olduğunda İngilizcede “to be” fiilinin kullanımında “Am / Is / Are” formlarının karşımıza çıktığını görüyoruz. Present continuous yapısında bu fiil asıl fiilden önce gelerek süreklilik belirtiyor, simple present yapısında ise “olmak” anlamına geliyor.
Peki İngilizce “to be” fiili özneye göre nasıl değişiklik gösterir, “Am / Is / Are” kullanımı nasıl meydana gelir?
Oldukça basit bir şekilde açıklayalım. Eğer özne “I” ise “to be” fiili kendini “Am” olarak, “He / She / It” ise “Is” olarak, “You / We / They” ise kendini “Are” olarak gösterir. Bu bilgiyi aşağıdaki tablo sayesinde daha rahat kavrayabilirsiniz.
I | Am |
You | Are |
We | Are |
They | Are |
He | Is |
She | Is |
It | Is |
Verb “to be,” yani “olmak” fiili işte özneye göre bu şekilde değişiyor. Yazımızın devamında birçok örnek vererek bu fiilin kullanımlarını açıklayacağız. Bundan önce de tabloyu vermişken birkaç basit örnekle ısınalım isterseniz.
“Am / Is / Are” cümleleri
- I am a successful student. (Ben başarılı bir öğrenciyim.)
- I am not reading a book right now. (Şu an bir kitap okumuyorum.)
- You are a perfect teacher. (Sen mükemmel bir öğretmensin.)
- They are walking on the beach. (Onlar sahilde yürüyorlar.)
- She is a blonde girl. (O sarışın bir kız.)
- He is a tall boy. (O uzun bir erkek.)
“To be” fiilinin kullanıldığı bazı cümleler bu şekildeydi, yazımızın devamında her türlü örneği göstermeye de devam edeceğiz.
“Am / Is / Are” ile sık kullanılan sıfatlar
“Be” fiilinin yani “Am / Is / Are” kullanımının en yoğun olduğu yerlerden bir tanesi, yükleminde sıfat olan cümleler. Bu sıfatlarla birlikte kişilerin veya nesnelerin özelliklerini belirtebiliyoruz. Şimdiki zamanda birinin uzun, kısa, sinirli, üzgün veya dürüst olduğunu belirtmek istediğimizde simple present ile “Am / Is / Are” formlarından birini kullanabiliriz.
İşte “olmak” fiiliyle en çok kullanılan, kişileri tanımlamak için yararlandığımız bazı sıfatlar:
Kişilik sıfatları
Bir insanın kişiliğini tanımlamak için aşağıdaki sıfatlardan yararlanabiliriz.
- Patient: Sabırlı
- Impatient: Sabırsız
- Arrogant: Kibirli
- Honest: Dürüst
- Dishonest: Yalancı
- Clever: Zeki
- Trustworthy: Güvenilir
- Emotional: Duygusal
- Kind: Kibar
- Cheerful: Neşeli
- Talkative: Konuşkan
- Shy: Utangaç
- Confident: Özgüvenli
- Hardworking: Çalışkan
- Lazy: Tembel
- Selfish: Bencil
- Angry: Sinirli
- Calm: Sakin
- Stubborn: İnatçı
Dış görünüş sıfatları
Eğer bir insanın dış görünüşünden bahsetmek istiyorsanız da aşağıdaki sıfatlardan faydalanabilirsiniz.
- Beautiful: Güzel
- Handsome: Yakışıklı
- Ugly: Çirkin
- Cute: Şirin
- Tall: Uzun (İnsan için)
- Long: Uzun (Saç veya cansız nesneler için)
- Short: Kısa
- Thin: Zayıf
- Overweight: Kilolu
- Muscular: Kaslı
- Curly: Kıvırcık (Saç)
- Straight: Düz (Saç)
- Wavy: Dalgalı (Saç)
Diğer sıfatlar
İngilizce “to be” fiiliyle kullandığımız sıfatlar arasında sadece insanları tanımlamak için kullandığımız kelimeler bulunmuyor. Sıklıkla kullandığımız, çeşitli kavramları belirtmek için yararlandığımız bazı diğer sıfatlar da aşağıdaki şekilde:
- Good: İyi
- Bad: Kötü
- New: Yeni
- Old: Eski
- First: Birinci
- Last: Sonuncu
- Big: Büyük
- Little: Küçük
- Other: Diğer
- Right / Correct: Doğru
- Wrong: Yanlış
- High: Yüksek
- Low: Alçak
- Different: Farklı
- Important: Önemli
Peki bu sıfatlarla birlikte kurabileceğimiz “Am / Is / Are” cümleleri nelerdir? Gelin birkaç örnek verelim.
- She is not a talkative girl, she doesn’t speak so much. (O konuşkan bir kız değil, çok konuşmuyor.)
- Ahmet is a tall guy but his hair isn’t long. (Ahmet uzun boylu bir çocuk ama saçı uzun değil.)
- Hülya is very patient, she is calmly waiting for her turn. (Hülya çok sabırlı, sakince sırasını bekliyor.)
- Do not try to talk to Taylan, he is so angry. (Taylan’la konuşmaya çalışma, o çok sinirli.)
- This topic isn’t so important, we can skip it. (Bu konu çok önemli değil, onu atlayabiliriz.)
Soru cümlelerinde ve olumsuz cümlelerde “Am / Is / Are” kullanımı
Şu ana kadar verdiğimiz örneklerin çoğu olumlu cümlelerdi, fakat “Am / Is / Are” ile soru cümleleri ve olumsuz cümleler yapmak da mümkün. Bu yapılar kullandığımız zamana (tense) göre değişiyor fakat temelinde oldukça benzer ve basitler.
- Present simple tense için
Öncelikle simple present tense kapsamında soru cümlelerinin ve olumsuz cümlelerin nasıl yapıldığını inceleyelim.
Olumsuz cümle yapmak oldukça kolay – tek yapmanız gereken fiilden sonra “not” kelimesini getirmek.
Örnek: Ahmet is not hardworking, his grades are bad. (Ahmet çalışkan değil, onun notları kötü.)
Simple present tense kullanırken “to be” fiiliyle soru cümlesi yapmak içinse fiilimizi başa almamız gerekiyor. Tek yapmamız gereken şey özneyle fiilin yerini değiştirmek.
Örneğin diyelim ki olumlu cümlemiz “Cemre is a beautiful girl.” Bu cümleyi soru cümlesine dönüştürerek aşağıdaki sonucu elde ediyoruz.
Örnek: Is Cemre a beautiful girl? (Cemre güzel bir kız mı?)
- Present continuous tense için
“Am / Is / Are” formlarını present continuous tense ile kullanırken olumsuz cümleler ve soru cümleleri oluşturmak da çok kolay.
Olumsuz cümle yaparken fiilden sonra “not” kelimesini eklemeniz yeterli. Aşağıdaki örnekte “not” kelimesi “is” kelimesine eklenince kısaltma form olan “isn’t” ile karşılaşıyoruz. Aynısını “are” ile yapsaydık “aren’t” kısaltmasını elde ederdik – fakat bu kısaltmayı “am” ile yapmamız mümkün değil.
Örnek: Beyza isn’t playing basketball with me. (Beyza benimle basketbol oynamıyor.)
Soru cümlesi yaparken de stratejimiz aynı – özneyle fiilimizin yerini değiştirmek. Diyelim ki cümlemiz “Orhun is studying for his exam tomorrow.” yani “Orhun yarınki sınavı için ders çalışıyor.” Bunu soru yapmak istersek aşağıdaki cümleyi elde ederiz.
Örnek: Is Orhun studying for his exam tomorrow? (Orhun yarınki sınavı için ders çalışıyor mu?)
İngilizce “to be” içeren deyimler
İngilizce dilinde “to be” fiili, çeşitli deyimlerde sıkça kullanılır. “To be” fiilini içeren bu deyimler göründükleri anlamda kullanılmazlar, tıpkı Türkçedeki deyimlerde olduğu gibi soyut bir anlam taşırlar. Dilerseniz gelin bu deyimlerin bazılarına örnek cümlelerle birlikte göz atalım.
- To be in hot water (Başı belada olmak)
Bu deyimi “sıkıntılı bir durumun içinde olmak, bir ceza tehlikesiyle karşı karşıya kalmak” anlamlarında kullanabilirsiniz.
Örnek: I haven’t done my homework, I’m in hot water! (Ödevimi yapmadım, başım belada!)
- To be over the moon (Çok mutlu olmak)
Bu fiili kullanarak çok mutlu, sevinçli olma durumunu ifade edebilirsiniz. Türkçede “Sevinçten havalara uçmak” olarak da düşünmeniz mümkün.
Örnek: My dad has bought me a new computer as a gift, I’m over the moon right now! (Babam bana hediye olarak yeni bir bilgisayar almış, çok mutluyum şu an!)
“To be over the moon” deyimini “To be on cloud nine” deyimiyle aynı anlamda kullanabilirsiniz. İkisi de Türkçede “Çok mutlu olmak” anlamına geliyor.
- To be in the same boat (Aynı durumda olmak / Aynı gemide olmak)
Bazen farklı dillerde deyimler aynı şekilde kullanılabiliyor, bu deyim de bunun örneklerinden biri. Türkçede “aynı zorlukları yaşamak” anlamında kullandığımız “Aynı gemide olmak” deyimi, İngilizcede de aynı kalıpla kullanılıyor.
Örnek: We are all in the same boat, we should work together. (Hepimiz aynı gemideyiz, birlikte çalışmalıyız.)
- To be on the fence (Kararsız olmak)
Kelimelere birer birer gerçek anlamlarıyla bakıldığında “Çitin üstünde olmak” anlamına gelen bu deyim, İngilizcede “Kararsız olmak” anlamında kullanılıyor. İşte bir örnek:
Örnek: Actually, I’m on the fence. I don’t know who I will vote for. (Aslında kararsızım. Kime oy vereceğimi bilmiyorum.)
- To be under the weather (İyi hissetmemek)
Hasta veya keyifsiz hissetme durumundan bahsetmek için bu deyimi kullanabilirsiniz. Bu deyimi sadece “to be” yani “olmak” fiiliyle değil, aynı zamanda “to feel” yani “hissetmek” fiiliyle de kullanmanız mümkün.
Örnek: I don’t think I can join you today, I’m under the weather. (Sanırım bugün size katılamayacağım, iyi hissetmiyorum.)
- To be a piece of cake (Çok kolay olmak)
Bir işin çok kolay olduğunu hafif muzip bir şekilde belirtmek için bu deyimi kullanmanız uygun olacaktır.
Örnek: Come on Zeki, you can solve this problem! It’s a piece of cake! (Haydi Zeki, bu problemi çözebilirsin! Çok kolay!)
- To be on thin ice (Tehlikeli bir durumda olmak)
Çok riskli veya tehlikeli bir durum içerisinde bulunmaktan bahsederken bu deyimi kullanabiliriz.
Örnek: Gamze hasn’t done any homework for the last month, the teacher says that she is on thin ice. (Gamze son ay hiç ödev yapmadı, öğretmen diyor ki tehlikeli bir durumda.)
To Be Verb – online testi
Dilerseniz gelin birkaç soruyla öğrendiklerimizi test edelim, ne dersiniz? Testi çözdükten sonra cevapları son kısımda bulabilirsiniz!
Novakid’le tanışın!
İçeriğimizi beğendiyseniz blog kısmındaki diğer yazılarımıza da göz atabilirsiniz.
Çocuklar için İngilizceyi eğlenceli hale getiren Novakid, dil öğrenim sürecini keyifli bir deneyime dönüştürür. Aşağıdaki videoda bu yenilikçi eğitim metodolojimizi inceleyebilirsiniz:
Çocuğunuzun İngilizceyi güvenle ve akıcı bir şekilde konuşabilmesi için Novakid’in interaktif dersleri mükemmel bir fırsat sunuyor. Profesyonel eğitmenlerimiz ve sosyal etkileşim içeren ders içeriklerimizle çocuklar, özgüvenle İngilizce konuşmayı öğreniyor. Çocuğunuzun bu benzersiz eğitimi keşfetmesine yardımcı olun!