Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
Çocuğunuz için en iyi İngilizce derslerini planlayın
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
17.03.2025
Time icon 10 dk.

Restoranda İngilizce sipariş nasıl verilir: Örnek diyaloglar!

İçindekiler
  1. Restoranda İngilizce sipariş nasıl verilir?
  2. İngilizce hesap nasıl istenir?
  3. İngilizce şikayet nasıl dile getirilir?
  4. Sipariş verirken kullanılabilecek İngilizce kelimeler ve ifadeler
  5. Sıkça sorulan sorular
  6. Novakid’le tanışın!

İngilizce öğrenirken dilbilgisi veya kelime bilgisinin hep en önemli konular olduğunu düşünürüz fakat en az bunlar kadar önemli bir element daha var: Konuşma pratiği! 

Kelime ezberlemek kolay, dilbilgisi kurallarına çalışmak mümkün ama bir restoranda sipariş verirken ya da garsonla konuşurken anlık tepki vermek bazen bizi zorlayabilir. İşte bu yüzden gerçek hayatta karşımıza çıkabilecek İngilizce diyalogları önceden görmek ve pratik yapmak çok önemli! 

Düşünün ki bir restorana girdiğiniz ve garson gelip size “What would you like to order?” diye sordu. Zihninizde kelimeler uçuşuyor ama diliniz bir türlü dönmüyor! “Uhh… A hamburger, please?” derken acaba doğru mu söyledim diye düşünüyor, garsonun yüzünü okumaya çalışıyorsunuz. Bu durum tanıdık geldiyse doğru yerdesiniz çünkü bu yazımızda restoranda geçebilecek İngilizce diyalogları inceleyerek sipariş vermekten ödeme yapmaya kadar her aşamada kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlayacak pratik cümleleri öğreneceğiz. 

Restoranda İngilizce sipariş nasıl verilir?

Yabancı bir ülkede ya da İngilizce konuşulan bir restoranda sipariş vermek, yemekle ilgili soru sormak veya hesap ödemek bazen göz korkutucu olabilse de birkaç temel kalıbı bilerek ve biraz pratik yaparak bu süreci çok daha keyifli hale getirebilirsiniz. 

Aşağıdaki listeyi inceleyerek restoranda sipariş verirken kullanılabilecek İngilizce kalıpları öğrenebilirsiniz.

  • Can I see the menu? (Menüyü alabilir miyim?)
  • How would you like your steak? (Bifteğinizi nasıl istersiniz?)
  • A table for five, please. (Beş kişilik bir masa lütfen.)
  • The bill, please. (Hesap lütfen.)
  • Would you recommend the … ? (… önerir misiniz?)
  • I’d like to reserve a table for five. (İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.)
  • What does … taste like? ( …’ın tadı nasıl?)
  • Keep the change. (Üstü kalsın.)
  • What’s today’s special? (Bugünün spesiyali nedir?)
  • Is this table taken? (Bu masa dolu mu?)
  • The food was delicious! (Yemek çok lezzetliydi!)
  • Is there a dish you recommend? (Önerdiğiniz bir yemek var mı?)
  • Can I have another …? (Bir tane daha … alabilir miyim?)
  • Do you serve… ? (…’den var mı?)
  • Could I get the check, please? (Hesabı alabilir miyim?)
  • Do you have a reservation? (Rezervasyonunuz var mı?)
  • Can I get … , please? (… alabilir miyim?)
  • Is this seat available? (Bu sandalye boş mu?)
  • I’d like to order .. . (… sipariş etmek istiyorum.)
  • … tastes amazing! (…’nın tadı harika!)

Restoranda sipariş verirken kulanılabilecek İngilizce kalıplara göz attığımıza göre şimdi de bu kalıpları iş üstünde görelim! İşte restoranda sipariş verirken yaşanabilecek İngilizce diyaloglara bir örnek.

 

Waiter: Hello! Are you ready to order? (Merhaba! Sipariş vermeye hazır mısınız?)

Customer: Yes, I’d like a cheeseburger with fries, please. (Evet, bir cheeseburger ve patates kızartması alabilir miyim?)

Waiter: Would you like anything to drink? (İçecek bir şey ister misiniz?)

Customer: Yes, a glass of lemonade, please. (Evet, bir bardak limonata lütfen.)

Waiter: Great! Your order will be ready soon. (Harika! Siparişiniz birazdan hazır olacak.)

Yukarıdaki örnekte dikkatimizi çekmesi gereken sorulardan biri “Are you ready to order?” olmalı. Herhangi bir restoranda duyabileceğiniz bu sorunun birkaç farklı çeşidi daha var: “What would you like to order?” (Ne sipariş vermek isterdiniz?) veya “Would you like to order?” (Sipariş vermek ister misiniz?) 

Bu soru sonrasında seçiminizi “I would like …” şeklinde veya “Can I have a … please?” şeklinde dile getirebilirsiniz. 

Örneklerde de görebildiğiniz üzere İngilizcede sipariş verirken genellikle “can” veya “would” yapıları tercih edilir. Aslında tüm olay bu kadar basit! Hadi bir örnek daha inceleyelim.

Waiter: Good evening! Welcome to Ocean View Restaurant. Do you have a reservation? (İyi akşamlar! Ocean View Restoran’a hoş geldiniz. Rezervasyonunuz var mı?)

Customer: Good evening! No, we don’t. Do you have a table available for two? (İyi akşamlar! Hayır, yok. İki kişilik boş masanız var mı?)

Waiter: Let me check… Yes, we have a table by the window. Would you like to sit there? (Hemen kontrol ediyorum… Evet, cam kenarında bir masamız var. Orada oturmak ister misiniz?)

Customer: That sounds perfect. Thank you! (Harika olur. Teşekkürler!)

Waiter: Here’s your table. (İşte masanız.)

Here are your menus. Would you like to start with something to drink? (İşte menüleriniz. İçecek bir şeyle başlamak ister misiniz?)

Customer: I’d like a fresh orange juice, please. (Taze portakal suyu alayım, lütfen.)

Waiter: Sure! I’ll be back with your drink in a moment. (Tabii! İçeceğinizi hemen getiriyorum.)

Yukarıdaki örnek bir öncekine kıyasla daha farklı yapılar içeriyor. Restoranda sipariş vermeden önce yaşanabilecek bir diyalogda duyacağınız ilk soru “Do you have a reservation?” olacaktır. Eğer bir rezervasyonunuz varsa bu soruya “Yes, I do.” şeklinde cevap verebilirsiniz. 

Waiter: Do you have a reservation? (Rezervasyonunuz var mı?) 

Customer: Yes, I do. (Evet, var.)

Waiter: What name is the reservation under? (Rezervasyon kimin adına?) 

Customer: I have a reservation under the name Zeynep Yılmaz. (Zeynep Yılmaz adına bir rezervasyonum var.)

Diyelim ki bir rezervasyonunuz yok. Bu sefer de “Do you have a table for … people?” (… kişilik bir masanız var mı?) şeklinde bir soru sorabilirsiniz. 

Bazen sipariş verirken “Acı olmasın lütfen.” veya “Soğansız olabilir mi?” gibi özelleştirmeler yapmak isteyebilirsiniz. İşte İngilizce örnekler!

Örnek: Can I have a hamburger without onion? (Soğansız bir hamburger alabilir miyim?) 

Örnek: Can I have my dish extra spicy? (Yemeğim ekstra acılı olabilir mi?)

İngilizce hesap nasıl istenir?

Yemeğinizi yediniz, sohbetinizi ettiniz ve şimdi hesabı ödeme zamanı. İşte bu aşamada kullanabileceğiniz bazı İngilizce ifadeler:

Örnek: Can I have the bill, please? (Hesabı alabilir miyim lütfen?)

Örnek: Could you bring the check, please? (Hesabı getirebilir misiniz lütfen?)

Ufak bir hatırlatma, “hesap” kelimesi için İngiltere’de daha çok “bill” kullanılırken Amerika’da “check” kelimesi kullanılır.

Ayrıca hesabı bölmek istiyorsanız “Can we split the bill?” (Hesabı bölebilir miyiz?) kalıbını kullanabilirsiniz.

Aşağıdaki diyalogu inceleyelim ve bu ifadelerin bir konuşma içerisinde nasıl kullanıldığını anlayalım!

Customer: Can I have the bill, please? (Hesabı alabilir miyim lütfen?)

Waiter: Of course! How would you like to pay? (Tabii ki! Nasıl ödemek istersiniz?)

Customer: I’ll pay cash / by credit card. (Nakit / kredi kartıyla ödeyeceğim.)

Size ve çocuğunuza harika bir hediyemiz var!

Çift dilli Sihirli Hikaye kitabı

image

İngilizce şikayet nasıl dile getirilir?

Bazen siparişiniz yanlış gelebilir ya da yemeğiniz istediğiniz gibi olmayabilir. Böyle bir durumda nasıl şikayet edebileceğinizi bilmek işinize yarayacaktır.

Siparişiniz yanlış geldiyse aşağıdaki kalıpları kullanabilirsiniz: 

Örnek: Excuse me, I think this is not what I ordered. (Affedersiniz, sanırım bu benim siparişim değil.)

Örnek: Sorry, but I ordered a … , not … . (Üzgünüm ama ben … değil … sipariş etmiştim.)

Yemeğinizde bir problem olduğunu düşünüyorsanız şu kalıpları kullanabilirsiniz: 

Örnek: My food is cold. Could you heat it up, please? (Yemeğim soğuk. Isıtabilir misiniz lütfen?)

Örnek: It is too salty/spicy/sweet. (Çok tuzlu / acı / tatlı.) 

Örnek: There is something in my food. Can you check, please? (Yemeğimin içinde bir şey var. Kontrol edebilir misiniz lütfen?)

Sipariş verirken kullanılabilecek İngilizce kelimeler ve ifadeler

Restoranda sipariş verirken kullanabileceğiniz İngilizce kalıpları inceledik ama garsonla rahatça iletişim kurabilmek için bazı temel kelimeleri de bilmemiz gerekiyor. 

İşte İngilizce sipariş verirken işinize yarayabilecek bazı kelimeler ve örnek kullanımları! 

İngilizce Türkçe Örnek
Order sipariş vermek / sipariş I’d like to order a cheeseburger. (Bir cheeseburger sipariş etmek istiyorum.)
Menu menü Could I see the menu, please? (Menüyü görebilir miyim, lütfen?)
Appetizer / Starter başlangıç yemeği I’ll have a salad as an appetizer. (Başlangıç olarak bir salata alayım.)
Main course ana yemek For the main course, I’d like grilled salmon. (Ana yemek olarak ızgara somon alayım.)
Dessert tatlı Do you have any chocolate desserts? (Çikolatalı tatlınız var mı?)
Well-done / Medium / Rare iyi pişmiş / orta / az pişmiş I’d like my steak medium, please. (Bifteğimi orta pişmiş istiyorum, lütfen.)
To be allergic to… …’ya alerjisi olmak I’m allergic to nuts. Does this dish contain any? (Fındığa alerjim var. Bu yemekte fındık var mı?)
Gluten-free glütensiz Is this dish gluten-free? (Bu yemek glütensiz mi?)
Dish yemek What’s the most popular dish here? (Burada en popüler yemek nedir?)
Beverage / Drink içecek What kind of beverages do you have? (Ne tür içecekleriniz var?)
Vegetarian / Vegan vejetaryen / vegan Do you have any vegetarian options? (Vejetaryen seçenekleriniz var mı?)
Recommend tavsiye etmek What do you recommend? (Ne tavsiye edersiniz?)

Sıkça sorulan sorular

Sizler için restoranda yaşanabilecek İngilizce diyaloglar konusunda akla en çok takılan soruları ve cevaplarını derledik!

Restoranda İngilizce hesap nasıl istenir?
İngilizce hesap isterken "Can I have the bill, please?" veya "Could you bring the check, please?" gibi ifadeler kullanabilirsiniz.
Garsonla İngilizce konuşurken hangi kalıplar kullanılır?
Garsona İngilizce sipariş verirken "I’d like…" veya "Can I get…?" gibi ifadeler kullanabilirsiniz. Öneri almak için "What do you recommend?" diyebilirsiniz. Eksik bir şey varsa "Could I have some more water, please?" gibi bir ifade kullanabilirsiniz.
Garsona İngilizce nasıl seslenilir?
Kibar bir şekilde dikkatini çekmek için "Excuse me!" veya "Sir/Ma’am!" diyebilirsiniz.
İngilizce sipariş nasıl alınır?
Garson sipariş alırken genellikle "Are you ready to order?" veya "What would you like to have?" diye sorar. Müşteri sipariş verirken "I’ll have…" veya "Can I get…?" diyerek yemeğini söyler.

Novakid’le tanışın!

Kelime öğrenmek kolay fakat bu kelimeleri pratik edebileceğiniz bir ortamınızın olması da gerekir. Çocuklar için İngilizce kursu Novakid’de uzman eğitmenlerimizle birlikte çocuklara öğrendiklerini konuşarak pekiştirebilecekleri bir ortam sunuyoruz. Hemen şimdi aramıza katılabilirsiniz!

Ayrıca birebir derslerimiz ile de çocuğunuz için kişiselleştirilmiş bir öğrenim imkanı sunuyoruz. Daha detaylı incelemek için aşağıdaki videoya göz atabilirsiniz!

Siz de çocuğunuzun İngilizceyi konuşarak öğrenmesini istiyorsanız ücretsiz deneme dersinizi hemen alın.

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Çocuğunuzun ücretsiz deneme dersine katılacak öğretmeni seçelim!
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.