Present perfect ve present perfect continuous tense: Farkları nelerdir? Konu anlatımı ve test!
Present perfect ve present perfect continuous tenseleri, anlam bakımından birbirine oldukça yakın olup ince farklara sahip olan zaman yapılarıdır. “Perfect” yapı Türkçede bulunmadığı için bu konuyu anlamak ana dili Türkçe olan kişiler için biraz daha zor gelebilir ama endişelenmenize hiç gerek yok, konuyu basit bir şekilde anlatacağız.
O hâlde öncelikle present perfect ve present perfect continuous yapılarını tekrar edelim, sonrasında da bu ikisinin arasındaki ince farkları inceleyelim. Yazımızın sonunda konuyu ne kadar anladığınızı sınamak için hazırladığımız bilgi testini de çözmenizi öneririz. Haydi başlayalım!
Present perfect tense kullanımı
Present perfect tense yapısını geçmişte başlayan ama kendisi veya etkisi hâlâ devam eden olaylardan bahsederken kullanıyoruz. Bu yapıdan henüz yeni tamamlanmış eylemlerden söz ederken de faydalanmamız mümkün.
Present perfect tense ile cümle kurmak için “have” yardımcı fiilini ve asıl fiilimizin 3. hâlini kullanıyoruz. Önce yardımcı fiilimizi öznemize göre “have” veya “has” olarak çekimliyoruz, sonrasında ise asıl fiilimizin üçüncü hâlini getiriyoruz. Eğer öznemiz “he, she, it” üçlüsünden biriyse “has” kullanmamız gerekiyor.
İşte present perfect tense yapısının olumlu, olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerindeki formülleri:
Olumlu | Olumsuz | Soru | |
Formül | Özne + “have / has” fiilin 3. hâli | Özne + “haven’t / hasn’t” + fiilin 3. hâli | “Have (not) / has (not)” + özne + fiilin 3. hâli |
Örnek | I have drunk water. | I haven’t drunk water. | Have I drunk water? |
Özne + “have / has” + fiilin 3. hâli
Şimdi de present perfect’in kullanıldığı yerleri ve yapısını daha iyi anlamanız için bazı örneklerden yararlanalım.
Diyelim ki dışarı çıktınız ve yolların ıslak olduğunu gördünüz. Bu durumda yağmur yağmış olduğunu anlarsınız, yani yağmurun yağmasının etkisi hâlâ devam ediyor.
Örnek: The roads are wet. It looks like it has rained. (Yollar ıslak. Görünüşe göre yağmur yağdı.)
Bir başka örnek olarak evi temizlediğinizi ele alalım. Eğer ev hâlâ temizse, yani temizliğin etkisi devam ediyorsa present perfect tense kullanırız.
Örnek: I have cleaned the house, you can stay there. (Evi temizledim, orada kalabilirsin.)
Bir şeyin henüz bitmesi de present perfect tense kullanımına işaret eder.
Örnek: You’ve just left the office, is there anything wrong there? (Ofisten henüz şimdi çıktın, orada yanlış bir şeyler mi var?)
Present perfect continuous tense nedir?
Present perfect continuous tense, geçmişte başlayıp hâlâ sürmekte olan eylemlerden bahsederken kullanılır. Birçok durumda present perfect tense ile aynı yerlerde kullanılabilen bu zaman yapısında present perfect’te olduğu gibi eylemin yapılmış olup olmamasına değil, sürece odaklanılır.
Bu tense ile cümle kurmak için yine “have” yardımcı fiilini özneye göre çekimliyoruz, sonrasında ise “been” + fiil + “-ing” yapısını kullanıyoruz. Olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde de mantığımız aynı: Olumsuzda yardımcı fiile “not” ekliyoruz, soru cümlelerinde de yardımcı fiili öznenin önüne çekiyoruz.
Olumlu | Olumsuz | Soru | |
Formül | Özne + “have / has” + “been” + fiil + “-ing” | Özne + “haven’t / hasn’t” + “been” + fiil + “-ing” | “Have (not) / has (not)” + “been” + fiil + “-ing” |
Örnek | I have been playing basketball. | I haven’t been playing basketball. | Have I been playing basketball? |
Yani bundan sonra İngilizcede “have been” yapısını “-ing” ekiyle gördüğünüzde kafanızın karışmasına gerek yok, bir present perfect continuous tense cümlesiyle karşı karşıyasınız demektir.
Tamam, bu iki yapının nasıl kullanıldığını anladık. Peki ikisi arasındaki fark tam olarak neye dayanıyor? Şimdi bu sorunun cevabını verme vakti.
Present perfect ve present perfect continuous: Hangisi ne zaman kullanılmalı?
Bu iki yapıyı da geçmişi şimdiye bağlayan eylemlerden veya durumlardan bahsetmek için kullanırız. Bu bağlantı iki şekilde karşımıza çıkabilir:
- Durum geçmişte başlayıp bitmiş ama etkisi hâlâ devam ediyorsa: I’ve cleaned the bathroom for hours. It’s very clean now. (Banyoyu birkaç saat temizledim, şimdi çok temiz.)
- Durum geçmişte başladıysa ve hâlâ devam ediyorsa: I’ve been cleaning the bathroom for hours. I’m so tired. (Birkaç saattir banyoyu temizliyorum. Çok yorgunum.)
Yukarıda gördüğünüz gibi, önceki durumda present perfect kullanarak olaydan bahsediyoruz, sonraki durumda ise present perfect continuous kullanarak süreçten bahsediyoruz.
Bu ayrım her zaman karşımıza çıkmayabilir, bazen bu iki zaman yapısı aynı anlama gelebilir ve ikisini de kullanmak mümkündür. Örnek vermek gerekirse:
Örnek: Ahmet has been working for this company since 2009.
Örnek: Ahmet has worked for this company since 2009.
(Ahmet 2009’dan beri bu şirkette çalışıyor.)
Bu iki cümleden de Ahmet’in 2009’dan beri o şirkette çalıştığını anlıyoruz, herhangi bir anlam değişikliği bulunmuyor.
Fakat iki yapıyı da aynı anlamla kullanmamızı engelleyen bazı fiiller de var. Bu fiillere durum fiilleri, yani “stative” fiiller diyoruz. Durum fiilleri, aktif olarak yapılan bir eylemi değil, adından da belli olduğu gibi bir durumu ifade ediyor. Örnek vermek gerekirse “know, want, love, hate, understand” gibi fiilleri gösterebiliriz. Bu fiiller aktif bir eylemden çok içerisinde bulunulan bir durumu göstermekte.
Örneğin bir arkadaşımızı altı yıldır tanıdığımızı varsayalım. Bunu ifade etmek için perfect tense ile aşağıdaki cümleyi kurabiliriz:
Örnek: I have known you for six years. (Seni altı yıldır tanıyorum.)
Fakat “know” fiili bir durum belirttiği için bu cümleyi present perfect continuous ile kurabilmemiz mümkün değil. Yani aşağıdaki cümle yanlış:
Yanlış örnek: I’ve been knowing you for six years.
Yukarıdaki örnekte dil bilgisi yapısı her ne kadar doğru olsa da fiil bir durum belirttiği için karşımıza mantıksız bir ifade çıkıyor.
Present perfect ve present perfect continuous farkı
Peki diyelim ki kullanacağımız cümle bu anlattıklarımıza göre iki yapıya da uyuyor. Böyle bir durumda hangi yapıyı kullanacağımızı nasıl seçebiliriz? Daha önce de belirttiğimiz gibi iki yapı da birçok durumda birbirinin yerine kullanılabiliyor, ama bazı temel farklar ikisini ayırt etmemize yardımcı oluyor. Gelin bu temel farkları inceleyelim!
Eylemin tamamlanması
İki zamanda da geçmişte başlayan bir eylemden bahsediyoruz. Fakat:
- Present perfect, geçmişte başlayıp şimdi sona eren, etkisi devam eden eylemleri anlatıyor.
- Present perfect continuous, geçmişte başlayıp kendisi de devam eden eylemlerden söz etmek için kullanılıyor.
Örneğin aşağıdaki cümlede konuşan kişinin Avrupa’yı altı aydır gezdiğini, hâlâ da gezmekte olduğunu anlıyoruz:
Örnek: I’ve been traveling in Europe for six months, it’s so fun! (Altı aydır Avrupa’yı geziyorum, çok eğlenceli!)
Aşağıdaki cümlede ise konuşan kişinin Avrupa’yı gezmiş olduğunu anlıyoruz:
Örnek: I’ve traveled in Europe a lot, now I want do discover Asia. (Avrupa’yı çok gezdim, şimdi Asya’yı keşfetmek istiyorum.)
Eyleme mi yoksa sürece mi odaklanılıyor?
Present perfect kullanırken eylemin sonucuna odaklanıyoruz, present perfect continuous kullanırken ise sürece odaklanıyoruz.
Örnek: Dad has planted roses in my garden. (Babam bahçeme gül ekti.)
Bu cümlede babanın bahçeye gül ektiğini ve bu eylemi bitirdiğini anlıyoruz. Bahçede hâlâ güller var.
Örnek: Dad has been gardening all day. (Babam bütün gündür bahçeyle uğraşıyor.)
Present perfect continuous kullandığımız bu cümlede ise babanın bahçedeki işine bir süreç olarak bakıyoruz – baba hâlâ bahçeyle uğraşıyor.
Bu anlam farkını anlamak için bir şeyin “ne kadar” sürdüğüyle “kaç kez” yapıldığı arasındaki farkı da inceleyebiliriz. Örnek vermek gerekirse:
Örnek: Ali has participated in a lot of tournaments but he has never won. (Ali bir sürü turnuvaya katıldı ama hiç kazanamadı.)
Bu cümleden Ali’nin birçok turnuvaya katılmış olduğunu, ama hiçbirini kazanamadığını anlıyoruz. Yani önemli olan şey Ali’nin katıldığı veya kazandığı turnuvaların sayısı.
Örnek: Ali has been participating in a lot of tournaments since the beginning of this year. (Ali bu yılın başından beri bir sürü turnuvaya katılıyor.)
Bu cümlede ise Ali’nin yazın başından beri birçok turnuvaya katıldığını görüyoruz, önemli olan şey ise o zamandan bu zamana kadar geçen süreç.
Eylemin etkisinden bahsetmek
Yakın bir geçmişte bir süre devam edip sonrasında biten bir eylemin şimdiki zamana olan etkisinden bahsederken present perfect continuous kullanırız, çünkü böyle bir durumda eylemin bitmesinden çok sürece odaklanmak isteriz.
Örnek: You look so tired! Have you been playing basketball? (Çok yorgun görünüyorsun! Basketbol mu oynuyordun?)
Present perfect ve present perfect continuous farkı: Özet
Present perfect ve present perfect continuous tenseleri, birçok durumda birbirinin yerine kullanılabiliyor.
Fakat present perfect bir eylemin sonucuna odaklanırken present perfect continuous o eylemin sürecine odaklanıyor. Bu sebeple present perfect kullanırken bir eylemin bitip bitmemesinden bahsediyoruz, present perfect continuous kullanırken ise daha çok eylemin ne kadar sürdüğünden söz ediyoruz.
Aktif bir eylem belirtmeyen “know, understand, be, have, like, love, hate” gibi stative fiiller ise sadece present perfect ile kullanılabiliyor.
Present perfect vs present perfect continuous: Konu testi!
Bu iki yapının farkını netleştirdiğimize göre konuyu ne kadar anladığınızı ölçtüğümüz bilgi testimize geçebiliriz. Bu iki yapı birbirinin yerine kullanılabildiği için bazı sorularda en doğru cevabı seçmeye çalışın. Testi çözdükten sonra eksik kaldığınız noktaların üzerine gidebilirsiniz.
Sıkça sorulan sorular
İşte present perfect tense ve present perfect continuous tense ile ilgili sık sık sorulan bazı sorular ve cevapları!
Present perfect ve present perfect continuous nasıl ayırt edilir?
“Have + v3” yapısıyla kurulan present perfect eylemin sonucuna odaklanırken “have been + V + ing” yapısıyla kullanılan present perfect continuous sürece odaklanır. Present perfect continuous, “know, understand, love, hate” gibi durum fiilleriyle kullanılmaz.
Present perfect continuous ne zaman kullanılır?
Bir eylemin bitip bitmemesinden çok sürecinden bahsetmek istediğimizde present perfect continuous yapısından faydalanırız.
Novakid’le tanışın!
İngilizce öğrenirken bu içeriğimizde bahsettiğimiz farklar gibi ince gramer kurallarına aşina olmak önemli. Fakat daha da önemlisi dili konuşarak, yaşayarak öğrenmek.
Çocuklar için İngilizceyi eğlenceli hale getiren Novakid, dil öğrenim sürecini keyifli bir deneyime dönüştürür. Aşağıdaki videoda bu yenilikçi eğitim metodolojimizi inceleyebilirsiniz:
Çocuklar için İngilizce kursu Novakid’de çocukların dili tam olarak bu şekilde, kurallardan uzak bir yöntemle öğrenmesini sağlıyoruz. Ücretsiz deneme dersinizi hemen alın!