İngilizcede “make” ne demektir, farklı yapılarda ve phrasal verblerde nasıl kullanılır? Konu anlatımı ve test!
İlk olarak “yapmak” anlamıyla aklımıza gelen “make” fiiliyle, İngilizcede birçok farklı anlamda sık sık karşılaşıyoruz. “Make” fiili birçok farklı anlama sahip olduğu için İngilizce öğrenenlerin bu kelimeyi tam olarak sökmesi, farklı anlamlara alışması biraz zaman alabiliyor.
Bu yazımızda “make” fiilinin hangi anlamlara geldiğini anlatacağız. Sonrasındaysa “make” fiiliyle kurulan phrasal verb (deyimsel fiil) yapılarından bahsedeceğiz ve farklı dilbilgisi yapılarında “make” fiilinin nasıl karşımıza çıktığını öğreneceğiz.
“To make” fiilinin anlamları
İngilizcede “to make” fiilinin çok fazla anlamı var. Bunlardan en yaygın olanlara ve örneklerine bir göz atalım.
- Yapmak (To make)
Örnek: Can you make me a sandwich? (Bana bir sandviç yapar mısın?)
- Hazırlamak (To prepare)
Örnek: I need to make some tea. (Biraz çay hazırlamam gerekiyor.)
- Oluşturmak (To form or establish)
Örnek: He made a playlist of his favorite songs. (En sevdiği şarkılardan bir çalma listesi oluşturdu.)
- İmal etmek, üretmek (To manufacture, to produce)
Örnek: This factory makes electronic devices. (Bu fabrika elektronik cihazlar imal ediyor.)
- Elde etmek, kazanmak (To obtain or gain)
Örnek: He made a lot of money last year. (Geçen yıl çok para kazandı.)
- İnşa etmek (To build)
Örnek: They are making a new bridge across the river. (Nehir boyunca yeni bir köprü inşa ediyorlar.)
- Kurgulamak (To devise or plot)
Örnek: He made a plan to escape from the city. (Şehirden kaçmak için bir plan kurguladı.)
- Zorlamak, yaptırmak (To force)
Örnek: The coach made him run faster. (Koç onu daha hızlı koşmaya zorladı.)
Gördüğümüz üzere bu fiil kendi başına bile birçok farklı anlama sahip. Fakat iş burada bitmiyor tabii ki, işin içine phrasal verbler girince çok farklı anlamlar da elde edebiliyoruz. Peki phrasal verblerle de bol bol kullanılan “to make” fiiline başka ne şekilde rastlayabiliriz?
“To make” fiiliyle kurulan phrasal verbler
Phrasal verbler, kısaca tanımlayacak olursak bir fiille bir edatın birleşmesinden oluşan ve fiilin asıl anlamından alakasız bir anlama bürünmesini sağlayabilen yapılardır. İngilizcede duygu ve düşüncelerimizi doğal bir şekilde ifade etmek, daha akıcı konuşabilmek için phrasal verblerden yararlanırız.
“To make” fiili de phrasal verblerin fiili olarak yaygınca kullanılmakta. Aşağıdaki tabloda bu fiille kurulan farklı phrasal verblerin anlamlarına ve örneklerine göz atabilirsiniz.
Phrasal verb | Türkçe anlamı | Örnek cümle ve çevirisi |
make up | uydurmak, makyaj yapmak | She made up an excuse to leave early. (Erken çıkmak için bir bahane uydurdu.) |
make out | anlamak, görmek | I can’t make out what he’s saying. (Ne dediğini anlayamıyorum.) |
make over | dönüştürüp iyi hâle getirmek | They made over the old house into a café. (Eski evi bir kafeye dönüştürdüler.) |
make into | dönüştürmek | They made the garage into a playroom. (Garajı oyun odasına dönüştürdüler.) |
make for | yönelmek, -e doğru gitmek | He made for the exit when the fire alarm went off. (Yangın alarmı çaldığında çıkışa yöneldi.) |
make off | kaçmak | The robbers made off with a large sum of money. (Soyguncular yüklü miktarda parayla kaçtı.) |
make up for | telafi etmek | She tried to make up for her mistake. (Hatasını telafi etmeye çalıştı.) |
make do | idare etmek | We’ll have to make do with what we have. (Elimizde olanla idare etmek zorundayız.) |
make of | anlam çıkarmak | What do you make of his new book? (Yeni kitabından ne anlam çıkardın?) |
make up to | gönlünü almak, yaranmak | He made up to her with flowers and chocolates. (Çiçek ve çikolatalarla gönlünü aldı.) |
make off with | yürütmek, çalmak | Someone made off with my wallet. (Birisi cüzdanımı yürüttü.) |
make up one’s mind | karar vermek | I can’t make up my mind about where to go. (Nereye gideceğime karar veremiyorum.) |
En sık karşılaştığımız “make” phrasal verbleri bu şekildeydi fakat her şeyi bir tabloya sığdırmak mümkün değil tabii. Gelin bu fiillerden bazılarını biraz daha detaylı bir şekilde incelemeye başlayalım.
“Make up” (Uydurmak, makyaj yapmak)
“Make up” fiili genellikle “doğru olmayan bir şey uydurmak” veya “makyaj yapmak” anlamlarında kullanılıyor.
Örnek: She made up an excuse to leave early. (Erken çıkmak için bir bahane uydurdu.)
Örnek: She makes up her face every morning. (Her sabah yüzüne makyaj yapar.)
“Make out” (Anlamak, çıkarmak, görmek, duymak)
“Make out” fiili, bir şeyi zor da olsa çıkarabilmek, anlayabilmek gibi anlamlara gelmekte. İşte bazı örnekler:
Örnek: I can’t make out what he’s saying. (Ne dediğini anlayamıyorum.)
Örnek: I could just make out a figure in the distance. (Uzaktaki bir silüeti zar zor görebildim.)
Örnek: I saw him but I couldn’t make out who he was. (Onu gördüm ama kim olduğunu çıkaramadım.)
“Make over” (Dönüştürmek, devretmek)
“Make over” fiili, bir şeyi iyi anlamda dönüştürmek veya bir mülkü devretmek anlamlarına geliyor. Aşağıdaki örneklere göz atalım:
Örnek: They made over the old house into a café. (Eski evi bir kafeye dönüştürdüler.)
Örnek: He made over the property to his children. (Mülkü çocuklarına devretti.)
“Make up for” (Telafi etmek, yerini doldurmak)
“Make up for” fiili, yanlış bir şeyi telafi etmek anlamına geliyor, aynı zamanda “yerini doldurmak” olarak da kullanılabiliyor. İşte örnek cümleler:
Örnek: She tried to make up for her mistake by giving him a gift. (Hatasını, ona bir hediye vererek telafi etmeye çalıştı.)
Örnek: Nothing can make up for the loss of a loved one. (Sevdiğin birini kaybetmenin yerini hiçbir şey dolduramaz.)
“To make” fiiliyle kullanılan farklı yapılar
Sırada phrasal verb olmamasına rağmen “make” fiiliyle birlikte sık sık rastladığımız, adeta kendileri fiil hâline gelmiş bazı yapılarımız bulunuyor. Gelin öğrenelim.
“Make way” (Yol vermek)
“Make way” fiili, bir şeyleri hareket ettirerek bir şeye yol vermek, yer açmak anlamına geliyor. Bu fiil sadece fiziksel anlamda yol vermeyi anlatmak için değil, aynı zamanda soyut anlamda da kullanılabiliyor.
Örnek: The crowd made way for the ambulance. (Kalabalık ambulansa yol verdi.)
Örnek: We need to make way for new talent. (Yeni yeteneklere yol açmamız gerekiyor.)
“Make it” ne demek? (Başarmak, zamanında varmak)
“Make it” kalıbı, iki farklı anlamıyla da sık sık karşımıza çıkıyor.
Örnek: Despite the challenges, they made it. (Zorluklara rağmen başardılar.)
Bu örnekteki “make it”, daha genel anlamda bir şeyi başarma anlamına geliyor.
Örnek: I hope I can make it to the meeting on time. (Toplantıya zamanında yetişebilirim umarım.)
Burada ise fiilin “zamanında yetişmek” anlamına geldiğini görüyoruz.
“Made by” ne demek?
“Made by …” kalıbı, “… tarafından yapılmıştır” anlamına geliyor. Bu kalıpta “make” fiili, edilgen olduğu için üçüncü hâli olan “made” şeklinde kullanılıyor.
Örnek: This picture is made by Picasso. (Bu resim Picasso tarafından yapılmıştır.)
“Made with” ne demek?
“Made with” kalıbı ise “… ile yapılmıştır / yapılır” anlamına geliyor.
Örnek: This pancake was made with olive oil. (Bu pankek zeytinyağıyla yapılmıştır.)
Sıkça sorulan sorular
Quizimize geçmeden önce “make” ile ilgili sık sık sorulan sorulara ve cevaplarına göz atalım.
“Made up” terimi ne anlama gelir?
“Made up”; uydurmak, makyaj yapmak gibi birçok anlama gelen “make up” fiilinin ikinci ve üçüncü hâlidir. Genelde “uydurulmuş” anlamına gelir.
“Made by” ifadesi ne demek?
“Made by” ifadesi, bir şeyi kimin veya neyin yaptığının bilgisini vermek için kullanılır. “… tarafından yapılmıştır” anlamına gelir.
“Make” ile kurulan phrasal verbler: Quiz!
Aşağıdaki testimizi çözerek bu fiillere yönelik biraz daha alıştırma yapabilirsiniz, iyi şanslar!
Novakid’le tanışın!
Phrasal verbler gibi dilbilgisi ve kelime bilgisi konularını okuyup öğrenmek önemli fakat dil öğrenirken yapılması gereken en önemli şey dili aktif olarak kullanmak. Novakid’de uzman eğitmenlerimizle çocuklara İngilizceyi konuşarak ve eğlenerek öğrenme imkânı sunuyoruz. Online İngilizce derslerimizi ücretsiz denemek için ilk deneme dersinizi siz de alın!