Tarih boyunca kadınlar, karşılaştıkları zorluklara rağmen bilimin ışığını, insanlık için bir rehber hâline getirerek çığır açan buluşlarla tarihe yön verdiler. Matematik, fizik, tıp, mühendislik ve daha birçok alanda eşsiz çalışmalar yapan bu cesur kadınlar; sadece kendi çağlarını değil, gelecek nesilleri de derinden etkiledi.
Onların azmi ve başarıları hem toplumsal önyargılara meydan okudu hem de bilimin evrenselliğini bir kez daha kanıtladı. Haydi şimdi bilimsel çalışmaları ve hayat hikâyeleriyle birer ilham kaynağı olan, başarılarıyla adını tarihe altın harflerle yazdıran kadın bilim insanlarını tanıyalım!
Kadın bilim insanlarını bilmek neden önemli?
Kadın bilim insanlarını tanımak ve desteklemek çok önemli çünkü onların hayatı, hayallerinin peşinden gitme cesareti veriyor. Tarih boyunca birçok kadın, bilime büyük katkılarda bulundu ve önemli icatlar yaptı fakat çoğu zaman isimleri yeterince duyulmadı.
Onların hikâyelerini öğrenmek, özellikle kız çocuklarına “Ben de yapabilirim!” diyerek bilimle ilgilenme cesareti veriyor. Erkek çocuklar da bu sayede bilimin herkes için olduğunu anlıyor.
Dünyayı daha adil bir yer yapmanın bir yolu da bilimde kadınları desteklemekten geçiyor. Eskiden kadınların eğitim alması ve bilimle uğraşması çok zordu. Bugün ise daha fazla kadının bilimle ilgilenmesi, önemli sorunları çözmemize yardımcı oluyor. Farklı bakış açıları, yeni fikirler getiriyor ve bilimi daha ileri taşıyor.
Kadınları bilimde desteklediğimizde, hep birlikte daha güzel bir gelecek inşa ediyoruz. Bilim herkes içindir; hayal kuran, merak eden ve çalışmak isteyen herkes büyük keşifler yapabilir. Bu yüzden kadın bilim insanlarını tanımalı, onların başarılarını kutlamalıyız. Kim bilir, belki siz de büyüdüğünde önemli bir bilim insanı olursunuz!
Marie Curie (1867-1934)
En ünlü kadın bilim insanlarından Marie Curie, bilime yaptığı katkılarla dünyayı değiştirdi desek abartmış olmayız. Curie, atomların içinde ne olduğunu anlamak için büyük bir adım olan radyoaktiviteyi keşfederek fizik ve kimya alanında çığır açtı.
Onun çalışmaları hem temel bilimlerde büyük bir devrim yarattı hem de tıpta önemli ilerlemelere zemin hazırladı. Özellikle kanser tedavisinde kullanılan radyoterapi yönteminin temellerini atarak pek çok insanın hayatını kurtarmaya katkıda bulundu.
Marie Curie, bu olağanüstü çalışmaları sayesinde iki Nobel Ödülü kazanarak bir ilke imza attı ve kadınların bilim dünyasında neler başarabileceğini tüm dünyaya gösterdi. Curie, insanlığa fayda sağlayan keşiflere ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Rosalind Franklin (1920-1958)
Bir diğer kadın bilim insanımız Rosalind Franklin, DNA’nın yapısını keşfetmede çok önemli rol oynayan bir kimyager. Bilim insanları, özelliklerimizin bir sonraki nesillere aktarılmasını sağlayan DNA’nın nasıl bir yapıda olduğunu çözmeye çalışırken Franklin, DNA’nın ikili sarmal şeklinde olduğunu gösteren net görüntüler elde etti.
Onun çalışmaları, DNA’nın genetik bilgiyi nasıl taşıdığını anlamamızı sağladı ve genetik biliminin gelişmesine büyük katkıda bulundu. Bugün genetik hastalıkların tedavisinde, biyoteknoloji alanındaki yeniliklerde ve hatta adli bilimlerde bile Franklin’in bulguları kullanılıyor!
Her ne kadar yaşadığı dönemde yeterince tanınmasa da, bilimin ilerlemesinde bıraktığı iz bugün hâlâ çok değerli.
Ada Lovelace (1815-1852)
İlk yazılımcının bir kadın olduğu kimin aklına gelirdi ki? Cinsiyet kalıplarını yıkan bilim kadını Ada Lovelace, bilgisayar biliminin temelini atan bir matematikçiydi. Matematik ve bilime olan tutkusu “Analitik Makine” üzerinde çalışmasına yol açtı.
Ada, bu makinenin sadece hesaplama yapmakla kalmayacağını, aynı zamanda bilgileri işleyebileceğini öngördü. Bu, o dönemde kimsenin düşünmediği bir fikirdi! Yazdığı algoritmalar, modern bilgisayar programlarının temelini oluşturdu.
Ada Lovelace, bilim ve teknoloji dünyasında kadınların ne kadar önemli rol oynayabileceğini gösterdi. Onun çalışmaları olmasaydı, belki de bugün kullandığımız bilgisayarlar bu kadar hızlı gelişemezdi. Ada, bilimin sadece sayılar olmadığını, aynı zamanda bir hayal gücü ve yaratıcılık işi olduğunu bizlere gösteren değerli bilim kadınlarından.
Jane Goodall (1934-günümüz)
Diğer bir bilim kadınımız Jane Goodall, doğayı ve hayvanları koruma tutkusu sayesinde bilimde büyük başarılar elde eden bir primatolog (primatlar üzerinde bilimsel araştırmalar yapan bilim insanı).
Tanzanya’nın Gombe Ulusal Parkı’nda yıllarca şempanzeleri gözlemleyen Goodall, şempanzelerin insanlara çok benzediğini, alet kullanabildiklerini ve birbirleriyle iletişim kurduklarını keşfetti. Bu bulgular, insan ve hayvan davranışlarını anlama biçimimizi kökten değiştirdi.
Onun çalışmaları; bilimin, hayvanların zekâsını ve duygularını keşfetmesine zemin hazırladı. Ayrıca Goodall, doğanın korunmasının ne kadar önemli olduğunu vurgulayan çalışmalarıyla çevre hareketlerinin öncülerinden biri oldu. Bugün hâlâ dünyayı dolaşarak insanlara doğa sevgisini ve vahşi yaşamı korumanın önemini anlatıyor. Jane’in hikâyesi, doğayı seven tüm çocuklara ilham veriyor.
Katherine Johnson (1918-2020)
Katherine Johnson, matematik sevgisi sayesinde uzaya yolculukların gerçekleşmesini sağlayan bir kadın bilim insanı. NASA’da çalışan Johnson, roketlerin güvenli bir şekilde uzaya gönderilmesi ve Dünya’ya geri getirilmesi için çok karmaşık hesaplamalar yaptı.
Apollo 11 görevinde astronotların Ay’a inişinin hesaplamalarını gerçekleştirdi ve bu büyük başarıda önemli bir rol oynadı. Johnson’ın zekâsı ve çalışmaları, uzay keşiflerinin mümkün olmasını sağladı.
Önyargıların aksine, kadınların matematikte ve bilimde ne kadar başarılı olabileceğini gösteren Katherine, gençlere “Eğer hayal kurar ve çalışırsanız, her şey mümkün!” mesajını verdi.
Emmy Noether (1882-1935)
Matematik ve fizik alanında çok önemli keşifler yapan bilim kadını Emmy Noether, evrendeki enerji ve hareketin nasıl korunacağını açıklayan Noether Teoremi’ni buldu. Bu teorem, fizikçilerin doğadaki düzeni anlamasına ve birçok bilimsel soruyu çözmesine yardımcı oldu.
Üstelik onun buluşları, bugün uzay araştırmalarından bilgisayar teknolojilerine kadar pek çok alanda kullanılıyor.
Emmy Noether, kadınların bilimde başarılı olamayacağını düşünen insanlara kulaklarını kapatarak büyük başarılar elde etti. Einstein bile onu, “tarihteki en önemli kadın matematikçi” olarak tanımladı.
Dorothy Hodgkin (1910-1994)
Kimya bilimine çok önemli katkılar yapan kadın bilim insanlarından Dorothy Hodgkin, X-ışını kristalografisi adı verilen bir yöntem kullanarak insülin, vitamin B12 ve penisilin gibi maddelerin yapısını çözdü.
İnsülinin yapısını anlamak, diyabet hastalarının tedavisinde büyük bir adım atılmasını sağladı. Penisilin ise antibiyotiklerin geliştirilmesine yardımcı oldu ve bu sayede birçok hastalık tedavi edildi.
Dorothy Hodgkin, bilime olan sevgisi ve azmi sayesinde Nobel Kimya Ödülü kazandı. Kısacası kimya ve tıp alanına katkı sağlayarak dünyayı daha sağlıklı bir yer hâline getirmek için çalıştı diyebiliriz.
Tu Youyou (1930-günümüz)
Sivrisineklerin ısırması sonucu meydana gelen ve dünyada her yıl, milyonlarca insanı hasta eden sıtma hastalığına çare bulan bir bilim kadını, Tu Youyou’dan başkası değildi.
Tu Youyou, geleneksel Çin tıbbından ilham alarak yıllar süren araştırmalar yaptı ve sonunda “artemisinin” adlı ilacı keşfetti. Artemisinin, sıtma ile mücadelede büyük bir dönüm noktası oldu ve milyonlarca insanın hayatını kurtardı!
Youyou, 2015 yılında Nobel Tıp Ödülü kazanan bir diğer kadın bilim insanı oldu.
Barbara McClintock (1902-1992)
Genetik bilimine çok önemli katkılarda bulunan bilim kadını Barbara McClintock; bitkiler üzerinde yaptığı çalışmalar sırasında genlerin sabit olmadığını, yer değiştirebileceğini keşfetti.
Hatta bu buluşu, “sıçrayan genler” olarak adlandırıldı ve genetik biliminin nasıl çalıştığını anlamamızı sağladı. Onun araştırmaları sayesinde bitkilerin nasıl geliştiği daha iyi anlaşıldı, genetik hastalıkların tedavisine yönelik çalışmalar hız kazandı.
McClintock, bilime olan merakı ve sabrıyla çok önemli sorulara cevap bularak Nobel Ödülü almaya hak kazandı.
Mary Anning (1799-1847)
Fosil biliminin gelişmesine katkı sağlayan bir paleontolog Mary Anning, Jurrasic Park seven ve dinozorlara ilgi duyan çocuklar için idol olabilecek nitelikte. Annig, İngiltere’nin sahil bölgelerinde kazılar yaparak dinozorlar ve tarih öncesi canlılara ait fosiller buldu.
Anning’in keşifleri, dünyanın tarihini ve canlıların nasıl evrim geçirdiğini anlamamıza yardımcı oldu. Yaşadığı dönemde kadın olduğu için çalışmaları yeterince değer görmedi ama bugün, onun bulguları, paleontoloji biliminin temel taşlarından biri kabul ediliyor.
Değerli kadın bilim insanlarından Mary Anning’in merakı, azmi ve doğaya olan sevgisi sayesinde geçmişi daha iyi anlayabiliyoruz.
Florence Nightingale (1820-1910)
Florence Nightingale, modern hemşireliğin kurucusu olarak bilinen ve hastaneleri daha sağlıklı hâle getiren önemli bir bilim kadını.
Kırım Savaşı sırasında yaralı askerleri iyileştirirken temizliğin ve hijyenin hastalıkları önlemede ne kadar önemli olduğunu keşfetti. Bilimsel yöntemler ve istatistikler kullanarak çalışmalarını kanıtladı ve hastanelerin daha temiz, güvenli ve düzenli olmasını sağladı.
Geceleri elinde bir lambayla hastaları tek tek kontrol ettiğinden herkes ona “Lambalı Kadın” derdi.
Florence Nightingale’in çalışmaları, tıp dünyasında devrim yarattı ve bugün bile hastaların daha iyi koşullarda iyileşmesine katkı sağlıyor.
Özlem Türeci (1967-günümüz)
Tıp dünyasında çığır açan çalışmalarıyla tanınan Türk bilim kadını Özlem Türeci, eşi Uğur Şahin ile COVID-19 aşısını geliştiren BioNTech şirketinin kurucularından.
Özlem Türeci, kanser tedavisi üzerine yaptığı araştırmalar sayesinde, pandemi döneminde milyonlarca insanın hayatını kurtaran bir aşı geliştirilmesini sağladı. Bu önemli kadın bilim insanının çalışmaları, sadece pandemiyi durdurmakla kalmayıp gelecekte kanser gibi zor hastalıkların tedavisinde de umut ışığı oldu.
Sıkça sorulan sorular
İşte kadın bilim insanları hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları!
Türk kadın bilim insanları kimlerdir?
Burada saymakla bitiremeyeceğimiz pek çok Türk bilim kadını var ancak birkaç tanesine yer verecek olursak; Canan Dağdeviren, Dilhan Eryurt, Asuman Özdağlar, Afet İnan, Şefika Ortaylı, Feryal Özel, Aylin Yener, Remziye Hisar, Özlem Türeci, Gönül Tepe isimlerini sıralayabiliriz.
Dünyanın ilk bilim kadını kimdir?
Dünyanın bilinen ilk kadın bilim insanı, MÖ 4. yüzyılda yaşamış olan Mısırlı Hypatia olarak kabul ediliyor. Hypatia, matematik, astronomi ve felsefe alanlarında çalıştı ve dönemin önde gelen bir bilim merkezinde öğretmenlik yaptı. Ne yazık ki, o dönemdeki toplumsal önyargılar nedeniyle trajik bir şekilde hayatını kaybetti.
Kaç tane bilim kadını var?
Bilim kadınlarıyla ilgili net bir sayı veremeyecek olsak da dünyada bilimle uğraşan kadınların sayısının son yıllarda artış gösterdiğini; UNESCO verilerine göre, dünya genelindeki araştırmacıların yaklaşık %30’u kadın olduğunu söyleyebiliriz. Tabii ki bu oran, bölgelere ve disiplinlere göre büyük farklılıklar gösterebiliyor.
Novakid’le tanışın!
Novakid, çocuklara ve ebeveynlere ilgi çekici konular hakkında içerikler sunarken uzman eğitmenler tarafından online İngilizce eğitimi de veriyor! Novakid’in ilk deneme dersini çocuğunuz için ücretsiz alıp İngilizceyi interaktif ve eğlenceli bir şekilde yaşayarak öğrenmesini sağlayabilirsiniz!