İngilizcede konuşurken kullanabileceğiniz kibar cümle kalıpları nelerdir?
- İngilizceyi nasıl nazik bir şekilde konuşuruz?
- İngilizce kibar ifadeler
- Novakid’le tanışın!
İletişim kurarken kibar bir dil kullanmanız, yalnızca iyi bir izlenim bırakmanıza yardımcı olmaz, aynı zamanda karşılıklı saygıyı da pekiştirir. Gündelik hayatta, iş ortamında ya da seyahat sırasında nazik ifadeler kullanmak daha pozitif ve sağlıklı bir iletişim ortamı yaratmanızı da sağlar.
İngilizce konuşurken de kibar cümle kalıplarını bilmek ve bu ifadelerden yararlanmak bulunduğunuz her ortamda işinize yarayacaktır. İngilizcede en çok kullanılan nazik ifadeleri iyi bilmek bu açıdan önemli.
Bu blog yazısı sayesinde, İngilizcedeki kibar cümle kalıplarını ve en nazik ifadeleri keşfedebilir ve İngilizce konuşurken daha iyi bir imaj çizebilirsiniz. Öyleyse vakit kaybetmeden başlayalım!
İngilizceyi nasıl nazik bir şekilde konuşuruz?
Nazik bir dil kullanmak, etkili iletişimin anahtarıdır. Özellikle İngilizce konuşurken kibar bir üslubunuzun olması iş görüşmeleri, resmi yazışmalar veya yabancılarla ilk tanışmalarınızda size büyük bir avantaj sağlayacaktır. Nazik ifadeler kullanarak yanlış anlaşılmaların da önüne geçebilirsiniz ve kendinizi daha açık ve samimi bir şekilde ifade etmiş olursunuz.
İngilizce konuşurken nasıl daha kibar olabileceğinize gelirsek, diğer bütün dillerde olduğu gibi doğru kelimeleri seçerek ve yumuşak bir tonla konuşarak başlayabilirsiniz. Örneğin, bulunduğunuz duruma bağlı olarak özür dilemek, rica etmek ve teşekkür etmek karşınızdaki kişiyle daha güçlü ve pozitif bir bağ kurmanıza yardımcı olur.
İngilizce konuşurken kibar olmanın önemli unsurlarından diğeri, insanlara doğru şekilde hitap etmektir. Karşınızdaki kişiyi “Mr.” veya “Ms.” gibi uygun unvanlarla hitap ederek ya da “Sir” ve “Ma’am” gibi genel ifadelerle konuşmaya başlayabilirsiniz.
Konuşma sırasında gülümseemk, karşınızdaki kişinin söylediklerini dikkatlice dinlemek ve gerektiğinde kısa onaylar vermek de (“I see,” “That makes sense,” “I understand”) saygılı bir şekilde iletişim kurduğunuzu gösterir. Ayrıca, söz kesmemek ve empati göstermek de kibar bir dilin tamamlayıcı unsurlarıdır.
Kibar bir üslup için cümlelerinize “Could you…?” (Yapabilir misiniz?), “Would you mind…?” (Sakıncası var mı?) gibi nazik sorular eklemek de oldukça iyi bir başlangıçtır. Ayrıca, “please” (lütfen) ve “thank you” (teşekkür ederim) gibi ifadelere sık sık yer vermeniz önemlidir. Bu ifadeleri nasıl kullanacağınızı ve İngilizcedeki diğer nazik ifadeleri blog yazımızın devamında detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Size ve çocuğunuza harika bir hediyemiz var!
Çift dilli Sihirli Hikaye kitabı
İngilizce kibar ifadeler
Şimdi, sırasıyla İngilizce kibar ifadeleri, bu ifadelerin anlamlarını ve cümle içinde bunları nasıl kullanabileceğinize tek tek göz atalım. Sonrasında, İngilizce kibar ifadelerin kullanıldığı örnek diyalogları da inceleyebilirsiniz!
- Please (Lütfen): İngilizce konuşurken en çok kullanmanız gereken ifadelerden biri. Birine bir şey rica ederken veya bir istekte bulunurken bu kelimeyi kullanmanız daha nazik gözükmeniz açısından önemlidir.
Örnek: Please, let me know if you need any help. (Lütfen, yardıma ihtiyacın olursa bana bildir.)
Örnek: Please have a seat. (Oturun lütfen.)
- Pardon me (Affedersiniz/pardon): Bu, karşınızdaki insanın dikkatini çekmek veya özür dilemek için kullanabileceğiniz kibar bir ifadedir. Birinden söylediği şeyi tekrar etmesini isterken de bu kalıbı kullanabilirsiniz.
Örnek: Pardon me! Could you please repeat what you’ve said, again? (Affedersiniz! Söylediğinizi bir kez daha tekrar edebilir misiniz lütfen?)
Örnek: Pardon me, is this seat taken? (Affedersiniz, bu koltuk dolu mu?)
- May I ask..? ( … sorabilir miyim?): Birine bir şey soracağınız veya birinden bir şey rica edeceğiniz zaman daha kibar olmak için sorunuza bu ifadeyle başlayabilirsiniz.
Örnek: May I ask what time the meeting starts? (Toplantının ne zaman başladığını sorabilir miyim?)
Örnek: May I ask where the nearest bus stop is? (En yakın otobüs durağının nerede olduğunu sorabilir miyim?)
- Would you mind..? ( … sakıncası olur mu?): “Would you mind” ifadesini de birine nazikçe bir şey sormak ya da bir ricada bulunmak için kullanabiliriz. Türkçeye genellikle “Sakıncası yoksa…” veya “… rahatsız olur musunuz?” olarak da çevirebiliriz.
Örnek: Would you mind helping me with this task? (Sakıncası yoksa bu görevde bana yardımcı olur musunuz?)
Örnek: Would you mind if I borrowed your pen? (Kaleminizi ödünç almamın bir sakıncası var mı?)
- Could you …? ( … yapabilir misiniz?): Bu ifadeyi birinden kibarca bir şey rica etmek veya bir istekte bulunmak için kullanabilirsiniz.
Örnek: Could you explain this a bit more clearly? (Bunu biraz daha açık bir şekilde açıklayabilir misiniz?)
Örnek: Could you send me the report by tomorrow? (Raporu yarına kadar gönderebilir misiniz?)
- In my opinion (Bana göre/fikrimce): Bu ifade, İngilizcede fikir belirtmenin daha kibar ve resmi yoludur. Türkçeye “Bence” veya “Benim fikrime göre” şeklinde çevrilebilir.
Örnek: In my opinion, this movie is one of the best they’ve ever made. (Bence bu film, onların yaptığı en iyi filmlerden biri.)
Örnek: In my opinion, teamwork is essential for success. (Bence ekip çalışması başarı için gereklidir.)
- Excuse me (Affedersiniz/pardon): Bu da tıpkı “pardon me” fadesi gibi birinin dikkatini kibarca çekmek, özür dilemek veya müsaade istemek için kullanabileceğiniz çok yönlü bir ifadedir.
Örnek: Excuse me, I didn’t mean to bump into you. (Affedersiniz, size çarpmak istememiştim.)
Örnek: Excuse me, could you move a bit so I can pass? (Affedersiniz, geçebilmem için biraz kenara çekilebilir misiniz?)
- Mr./ms./ma’am/sir (Bey/hanım/hanımefendi/beyefendi): Bu ifadeler, İngilizcede insanlara hitap ederken kullanılan saygılı ve kibar ünvanlardır. Bu ifadelerin kullanımı, resmi veya nezaket gerektiren durumlarda oldukça yaygındır.
Örnek: Mr. Johnson, could you review this report for me? (Bay Johnson, bu raporu benim için inceleyebilir misiniz?)
Örnek: Thank you for your time, Ms. Carter. (Zamanınız için teşekkür ederim Bayan Carter.)
Örnek: Good afternoon, ma’am. How can I assist you today? (Tünaydın hanımefendi. Bugün size nasıl yardımcı olabilirim?)
Örnek: Excuse me, sir, could you tell me where the library is? (Affedersiniz beyefendi, kütüphanenin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?)
Nazik bir biçimde İngilizce konuşmak için başvurabileceğiniz genel ifadeler bu şekilde. Son olarak bu ifadelerin ve benzer ifadelerin kullanıldığı İngilizce diyaloglara göz atarak nasıl kibar bir şekilde İngilizce konuşacağınızı daha iyi anlayabilirsiniz!
Diyalog 1
Aşağıdaki diyalog, bir garson ve müşteri arasında geçen nazik bir İngilizce konuşmaya verebileceğimiz çok güzel bir örnek:
Waiter: Good afternoon! Welcome to our restaurant. May I help you? (Tünaydın! Restoranımıza hoş geldiniz. Size yardımcı olabilir miyim?)
Customer: Good afternoon! Yes, could you please tell me what your specialties are? (Tünaydın! Evet, lütfen bana spesiyalitelerinizin neler olduğunu söyleyebilir misiniz?)
Waiter: Of course! Our most popular items are the caramel latte and the blueberry cheesecake. (Elbette! En popüler ürünlerimiz karamelli latte ve yaban mersinli cheesecake’tir.)
Customer: That sounds delicious. May I ask if the cheesecake is freshly made? (Kulağa çok lezzetli geliyor. Acaba cheesecake’lerin taze yapılıp yapılmadığını sorabilir miyim?)
Waiter: Absolutely, it’s prepared fresh every morning. (Kesinlikle, her sabah taze bir şekilde hazırlanmaktadır.)
Customer: Wonderful. Could you get me a slice of the cheesecake and a caramel latte, please? (Mükemmel. Bana bir dilim cheesecake ve karamelli latte getirebilir misiniz, lütfen?)
Waiter: Certainly! Would you like anything else? (Tabii! Başka bir şey ister miydiniz?)
Customer: No, thank you. That will be all for now. (Hayır, teşekkürler. Şimdilik hepsi bu kadar.)
Waiter: Very well. Please take a seat, and I’ll bring your order shortly. (Pekala. Lütfen oturun, siparişinizi hemen getireceğim.)
Customer: Thank you so much! I appreciate it. (Çok teşekkürler! Memnuniyetle.)
Diyalog 2
Bu diyalogda ise, bir iş ortamındaki kibarca fikir paylaşımı, görüş alma ve etkili iletişim örnekleri yer alıyor.
Manager: Thank you all for being here. Let’s start by discussing the sales strategy for the next quarter. (Hepinize burada olduğunuz için teşekkür ederim. Gelecek çeyreğin satış stratejisini tartışarak başlayalım.)
Employee 1: If I may, I’d like to suggest focusing more on online platforms, Mr. Benson. (İzninizle, online platformlara daha fazla odaklanmayı önermek istiyorum, Bay Benson.)
Manager: That’s an interesting idea. Could you please elaborate on how we might do that? (İlginç bir fikir. Bunu nasıl yapabileceğimizi biraz daha açıklayabilir misiniz?)
Employee 1: Sure. In my opinion, increasing our presence on social media and launching targeted ad campaigns could attract more customers. (Tabii ki. Bana göre, sosyal medyada varlığımızı artırmak ve hedefe yönelik reklam kampanyaları başlatmak daha fazla müşteri çekebilir.)
Employee 2: Excuse me for jumping in, but wouldn’t that require additional resources? (Araya girdiğim için kusura bakmayın ama bunun için ek kaynaklar gerekmez mi?)
Employee 1: You’re absolutely right. We would need to allocate a bigger budget, but I believe the return on investment would justify it. (Kesinlikle haklısınız. Daha büyük bir bütçe ayırmamız gerekecek ancak yatırımların karşılığını alacağımıza inanıyorum.)
Manager: Would you mind preparing a detailed proposal for this idea by next week? (Bu fikri detaylı bir öneri haline getirip gelecek haftaya kadar hazırlamanızın bir sakıncası var mı?)
Employee 1: Not at all, I’d be happy to. Thank you for considering my suggestion. (Hiçbir şekilde, memnuniyetle yaparım. Önerimi dikkate aldığınız için teşekkür ederim.)
Manager: Thank you. Let’s move on to the next point. (Hiçbir şekilde, memnuniyetle yaparım. Önerimi dikkate aldığınız için teşekkür ederim.)
Novakid’le tanışın!
Çocuklar için İngilizce kursu Novakid’de uzman eğitmenlerimizle düzenlediğimiz grup dersleri, çocuklarınızın İngilizce öğrenim serüvenine muhteşem bir katkı sunuyor!
Novakid’de aynı zamanda uzman eğitmenler eşliğinde interaktif ve eğlenceli İngilizce dersleri de mevcut. Hem de şimdi, ücretsiz deneme dersinizi alarak bize katılabilir ve çocuğunuzun eğlenerek ve konuşarak İngilizce öğrenmesine yardımcı olabilirsiniz.