Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
İlk ders tamamen ücretsiz! Çocuğunuz için ana dili İngilizce olan en iyi öğretmenler
İlk ders tamamen ücretsiz!
daha çok bilgi alın
Paylaş
X share icon
11.02.2025
Time icon 7 dk.

İngilizcede “funny” (komik, eğlenceli) yerine kullanılabilecek sözcükler ve cümle içinde kullanımları!

İçindekiler
  1. “Funny” sözcüğünün anlamı nedir?
  2. “Funny” yerine kullanılabilecek İngilizce kelimeler
  3. Sıkça sorulan sorular
  4. Novakid’le tanışın!

İngilizcede sıkça kullanılan kelimelerden biri olan “funny”; genelde komik ya da eğlenceli bir şeyden bahsederken tercih ediliyor. Ancak “funnyyerine kullanabileceğimiz pek çok kelime olduğunu biliyor muydunuz? Bu kelimeler, farklı durumlara ve duygulara uygun şekilde komik olan şeyleri daha iyi açıklamamıza yardımcı olabilir.

Mesela bir fıkra gerçekten komikse ya da bir olay hem komik hem de garipse bu durumları anlatmak için farklı kelimeler kullanabiliriz. Bu yazımızda, “funny” kelimesine alternatif olabilecek kelimeleri, onların anlamlarını ve bu kelimeleri cümlelerde nasıl kullanabileceğimizi öğreneceğiz. Hazırsanız başlayalım!

“Funny” sözcüğünün anlamı nedir?

İngilizcede “funny” kelimesi farklı durumlarda kullanılabiliyor ve genellikle iki anlama geliyor:

1. Komik, eğlenceli: Güldüren, eğlendiren veya neşelendiren bir şey için kullanılabilir.

  • Örnek: That joke was really funny! (Şaka gerçekten komikti!)
  • Örnek: That movie was so funny, I couldn’t stop laughing! (Film o kadar komikti ki gülmekten kendimi alamadım!)
  • Örnek: She always tells funny stories about her childhood. (Hep çocukluğuna dair komik hikâyeler anlatır.)

2. Garip, tuhaf: Bir şeyin normalden farklı, garip ya da beklenmedik bir şekilde tuhaf olduğunu ifade etmek için kullanılabilir.

  • Örnek: There’s something funny about this situation. (Bu durumda garip bir şey var.)
  • Örnek: It’s funny how he left without saying goodbye. (Vedalaşmadan gitmesi garip.)
  • Örnek: This milk tastes funny. Are you sure it’s fresh? (Bu sütün tadı tuhaf. Taze olduğuna emin misin?)

Bonus: Funny feeling” ifadesi, “garip bir his” anlamında kullanılıyor.

  • Örnek: I have a funny feeling something is wrong. (Garip bir his var, bir şeyler yanlış gibi.)

Özetle “funny” kelimesi her zaman güldüren bir şeyi ifade edecek demek anlamına gelmiyor. Bağlama göre farklı anlamlar taşıyabiliyor.

“Funny” yerine kullanılabilecek İngilizce kelimeler

İşte İngilizcede “funny” yerine kullanabileceğiniz, farklı durum ve duygulara uygun çeşitli sözcükler ve cümle içinde kullanımları!

  1. Hilarious: Çok komik, kahkahalarla güldürecek kadar eğlenceli
  • Örnek: The clown’s jokes were so hilarious that everyone laughed out loud. (Palyaçonun şakaları o kadar komikti ki herkes kahkaha attı.)
  • Örnek: That hilarious cartoon made my stomach hurt from laughing! (O kadar komik bir çizgi filmdi ki gülmekten karnımı ağrıttı!)
  • Örnek: We watched a hilarious video of a dog chasing bubbles. (Köpükleri kovalayan köpeğin videosu çok komikti.)
  1. Amusing: Eğlenceli, keyifli, gülümsetecek kadar komik
  • Örnek: The puppy chasing its tail was so amusing to watch. (Kendi kuyruğunu kovalayan yavru köpeği izlemek çok eğlenceliydi.)
  • Örnek: Her story about her silly parrot was really amusing. (Şapşal papağanıyla ilgili hikâyesi çok eğlenceliydi.)
  • Örnek: The kids made amusing faces to make their friends laugh. (Çocuklar, arkadaşlarını güldürmek için eğlenceli suratlar yaptılar.)
  1. Silly: Aptalca, saçma ama komik
  • Örnek: The kids wore socks on their hands and acted silly. (Çocuklar ellerine çorap geçirip aptalca davrandılar.)
  • Örnek: He told a silly joke about a frog wearing sunglasses. (Güneş gözlüğü takan kurbağayla ilgili saçma bir şaka yaptı.)
  • Örnek: My little brother loves making silly noises to make me laugh. (Küçük kardeşim, beni güldürmek için saçma sesler çıkarmayı seviyor.)
  1. Goofy: Şapşal, safça komik
  • Örnek: The dog looked goofy wearing a cowboy hat. (Köpek, kovboy şapkası takarken şapşal görünüyordu.)
  • Örnek: He made a goofy face during the photo. (Fotoğraf sırasında şapşal bir yüz yaptı.)
  • Örnek: The goofy dance they did made everyone laugh. (Yaptıkları şapşal dans, herkesi güldürdü.)

Size ve çocuğunuza harika bir hediyemiz var!

Çift dilli Sihirli Hikaye kitabı

image
  1. Ridiculous: Gülünç, saçma ama komik
  • Örnek: The idea of a cat flying a plane is ridiculous! (Bir kedinin uçak kullanması fikri gülünç!)
  • Örnek: His ridiculous costume made the whole class laugh. (Saçma kostümü bütün sınıfı güldürdü.)
  • Örnek: Wearing a winter coat on a scorching summer day is ridiculous. (Sıcak bir yaz gününde kışlık palto giymek saçma.)
  1. Witty: Zeki ve esprili
  • Örnek: Her witty jokes always make us laugh. (Onun zeki şakaları her zaman bizi güldürür.)
  • Örnek: He gave a witty answer that surprised everyone. (Herkesi şaşırtan zekice bir cevap verdi.)
  • Örnek: The witty remarks in the movie were so funny. (Filmdeki zekice yorumlar çok komikti.)
  1. Cheeky: Hafif yaramaz ve eğlenceli.
  • Örnek: The cheeky monkey stole a banana from the basket. (Yaramaz maymun sepetten bir muz çaldı.)
  • Örnek: He gave a cheeky grin after making a funny comment. (Komik bir yorum yaptıktan sonra yaramaz bir şekilde sırıttı.)
  • Örnek: The cheeky kids played a harmless prank on their teacher. (Yaramaz çocuklar, öğretmenlerine zararsız bir şaka yaptı.)
  1. Quirky: Tuhaf ama sevimli bir şekilde komik
  • Örnek: She has a quirky sense of humor that everyone enjoys. (Herkesin sevdiği tuhaf bir espri anlayışı var.)
  • Örnek: His quirky hat made everyone smile. (Tuhaf şapkası herkesi gülümsetti.)
  • Örnek: The quirky story about a talking bird was so funny. (Konuşan bir kuş hakkındaki tuhaf hikâye çok komikti.)
  1. Absurd: Saçma, mantıksız ama komik
  • Örnek: The idea of a fish driving a car is absurd. (Bir balığın araba sürmesi fikri saçma.)
  • Örnek: The play had an absurd plot but it was very funny. (Oyunun konusu saçmaydı ama çok komikti.)
  • Örnek: He made an absurd suggestion to use spaghetti as shoelaces. (Spagettiyi ayakkabı bağcığı olarak kullanmayı önermesi saçmaydı.)
  1. Entertaining: Eğlenceli, keyifli
  • Örnek: The magician’s tricks were very entertaining. (Sihirbazın numaraları çok eğlenceliydi.)
  • Örnek: We had an entertaining time watching the puppet show. (Kukla gösterisini izlerken çok eğlendik.)
  • Örnek: The story was so entertaining that nobody wanted it to end. (Hikâye o kadar eğlenceliydi ki kimse bitmesini istemedi.)
  1. Humorous: Mizahi, güldüren, komik
  • Örnek: The humorous story made everyone in the classroom laugh. (Mizahi hikaye sınıftaki herkesi güldürdü.)
  • Örnek: He wrote a humorous poem about his funny dog. (Komik köpeği hakkında mizahi bir şiir yazdı.)
  • Örnek: The book is full of humorous illustrations. (Kitap, mizahi çizimlerle dolu.)
  1. Comical: Gülünç, komik
  • Örnek: The comical expressions on the clown’s face were so funny. (Palyaçonun yüzündeki gülünç ifadeler çok komikti.)
  • Örnek: His comical attempt to juggle made everyone laugh. (Onun gülünç jonglörlük denemesi herkesi güldürdü.)
  • Örnek: The play had many comical scenes that were enjoyed by the kids. (Oyun, çocukların çok sevdiği birçok komik sahneye sahipti.)
  1. Cheerful: Neşeli, keyif veren
  • Örnek: The cheerful music made everyone want to dance. (Neşeli müzik, herkesi dans etmeye teşvik etti.)
  • Örnek: She always greets us with a cheerful smile. (Bizi her zaman neşeli bir gülümsemeyle selamlıyor.)
  • Örnek: The colorful balloons created a cheerful atmosphere at the party. (Rengârenk balonlar, partide neşeli bir atmosfer yarattı.)
  1. Laughable: Gülünç, bazen saçma bir şekilde komik
  • Örnek: His plan to build a spaceship out of cardboard was laughable. (Onun, kartondan uzay gemisi yapma planı gülünçtü.)
  • Örnek: The laughable mistake in the magic trick made everyone giggle. (Sihir numarasındaki gülünç hata, herkesi kıkırdattı.)
  • Örnek: The way he tried to fit into the tiny car was absolutely laughable. (Küçük arabaya sığmaya çalışması kesinlikle gülünçtü.)
  1. Playful: Oyunbaz, eğlenceli ve enerjik
  • Örnek: The playful puppy kept running around the yard. (Oyunbaz yavru köpek bahçede koşturup durdu.)
  • Örnek: The kids were playful and full of energy at the park. (Çocuklar parkta oyunbaz ve enerji doluydu.)
  • Örnek: She gave him a playful nudge to make him laugh. (Onu güldürmek için oyunbaz bir şekilde dürttü.)

“Funny” kelimesi yerine kullanılabilecek tüm bu alternatif sözcükler, İngilizcenize zenginlik katacak ve komik veya eğlenceli bir durumu daha spesifik bir şekilde anlatmanıza yardımcı olacak!

Sıkça sorulan sorular

İşte İngilizcede “funny” kelimesi hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları?

Funny ne demek?

İngilizcede “funny” kelimesi genellikle  “komik, gülünç, garip, eğlenceli” anlamlarında kullanılıyor.

Funny yerine ne kullanılır?

İngilizcede “funny” yerine farklı durum ve duygularda kullanılabilecek kelimeleri şöyle sıralayabiliriz: “playful, laughable, humorous, cheerful, comical, absurd, entertaining, quirky, cheeky, witty, ridiculous, goofy, silly, amusing, hilarious”

Novakid’le tanışın!

Bu yazımızı faydalı bulduysanız blog köşemizdeki, her konu hakkında faydalı ve öğretici bilgiler sunan diğer içeriklerimiz de ilginizi çekebilir.

Çocuklarınızın İngilizceyi yalnızca dilbilgisi kurallarını okuyarak değil, interaktif bir şekilde öğrenmesini istiyorsanız Novakid tam size göre! Uzman eğitmenler tarafından verilen eğitici ve eğlenceli İngilizce derslerine göz atabilirsiniz. Üstelik ilk deneme dersi ücretsiz!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Çocuğunuzun ücretsiz deneme dersine katılacak öğretmeni seçelim!
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
Editörün seçimi
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.