“Already”, “just”, “yet” ve “still” zarfları nasıl kullanılır? 

“Already” yapılan işin “çoktan” yapılmış olduğunu, yani tahmin edilen süreden daha önce bitirildiğini vurgular. Cümle içerisinde yardımcı fiil ile asıl fiil arasına gelebilse de bazen cümle sonuna da atılabilir. “Already” zarfı aşağıdaki yapılarla kullanılabilir.

• Olumlu cümlelerle

“Already” zarfı İngilizcede olumlu cümleler ile kullanılır ve cümleye “zaten, çoktan” anlamları verir. Eğer “already” zarfını bir cümlede kullanıyorsak bahsettiğimiz işin tahmin edilen süreden önce yapıldığını ima etmek istemişizdir.

Örnek: I have already finished my homework. (Ödevimi çoktan bitirdim.)

Örnek: She has already left. (O, çoktan çıktı.)

• Soru cümleleriyle

Aynı zamanda “already” zarfını, bahsedilen işin “çoktan bitip bitmediğini” sorarken kullanabiliriz. Bu soruların asıl amacı, karşı taraftan bilgi almak değildir. Bu noktada Türkçede “sözde soru cümlesi” dediğimiz türde cümleler kurmuş oluruz. Bu “sözde soru cümleleri” aslıdan soran kişinin cevabı bildiği ama karşı taraftan bir onay almak adına sorulmuş sorulardır.

Örnek: Is it already dark? (Hava çoktan karardı mı?)

Örnek: Have you eaten already? (Çoktan yedin mi?)

Örnek: Have you already finished your homework? (Ödevini çoktan bitirdin mi?)

Yukarıdaki örneklerde verilen sorular, cevapları aslında soran kişi tarafından bilinse bile karşı taraftan bir onay almak adına sorulmuş sorulardır.

“Already” zarfı ne zaman kullanılır?

“Already” sıklıkla present perfect tense ve past perfect tense kullanılır ve yapılan işin “çoktan” yapıldığı anlamına gelir.

• Present perfect tense ile

“Already” zarfı genellikle present perfect tense ile kullanılır. Bu “tense” ile kullanıldığında cümleye, işin beklenilen süreden önce gerçekleştiği anlamını verir.

Yapı: Subject (özne) + “have / has” + “already” + past participle (fiilin 3. hâli)

Örnek: I have already told you the story. (Hikâyeyi çoktan sana anlattım.)

Örnek: The train has already departed. (Tren çoktan gitti.)

Örnek: I have already seen that movie. (O filmi çoktan izledim.)

• Past perfect tense ile

“Already” zarfı, bir eylemin başka bir eylemden önce gerçekleştiğini vurgulamak için past perfect tense ile kullanılabilir. Bu kullanımdan, özellikle bir olayın diğer bir olaydan önce tamamlandığını belirtmek için yararlanılır.

Yapı: Subject (özne) + “had” + “already” + past participle (fiilin 3. hâli)

Örnek: She had already finished her homework before her friends came over. (Arkadaşları gelmeden önce ödevini çoktan bitirmişti.)

Örnek: He had already seen the movie when it was released on DVD. (Film DVD olarak çıktığında o çoktan izlemişti.)

Örnek: They had already eaten by the time the guests arrived. (Misafirler geldiğinde onlar çoktan yemek yemişlerdi.)

“Just” zarfı bir eylemin kısa bir süre önce gerçekleştiğini vurgulamak için kullanılır. Bu zarfın cümle içerisindeki yeri, kullanıldığı yapıya göre değişebilmektedir. “Just” zarfı aşağıda sıralanan yapılarla kullanılabilir.

• Olumlu cümlelerle

“Just” zarfı olumlu cümleler ile kullanıldığında yapılan işin “az önce” gerçekleştiğini ya da üzerinden çok kısa bir zaman geçtiğini belirtir.

Örnek: I just saw him. (Onu az önce gördüm.)

Örnek: She has just started studying. (Ders çalışmaya az önce başladı.)

Örnek: They have just left the meeting. (Onlar az önce toplantıdan ayrıldı.)

• Soru cümleleriyle

“Just” soru cümlelerine aynı olumlu cümlelerde olduğu gibi bir “az önce” anlamı katar.

Örnek: Did she just call you? (O seni az önce mi aradı?)

Örnek: Have they just left the meeting? (Onlar az önce toplantıdan mı ayrıldı?)

Örnek: Did you just finish the report? (Raporu az önce mi bitirdin?)

“Just” zarfı ne zaman kullanılır?

“Just” zarfı present perfect tense ve simple past tense ile kullanılabilir ve bu “tense” ile kullanıldığında, yapılan işin “az önce” yapıldığını vurgular.

• Present perfect tense ile

Bu zarf, sıklıkla present perfect tense ile birlikte kullanılır. Bu tense ile kullanıldığında olayın yakın geçmişte yaşandığını vurgular. Cümle içerisinde yardımcı fiil ile asıl fiil arasına gelir.

Yapı: Subject (özne) + “have / has” + “just” + past participle

Örnek: We have just heard the news. (Haberi az önce duyduk.)

Örnek: He has just started his new job. (O yeni işine az önce başladı.)

Örnek: You have just missed the bus. (Otobüsü az önce kaçırdın.)

• “Simple past tense” ile

“Just” zarfı “simple past tense” ile kullanıldığında eylemin kısa bir süre önce gerçekleştiğini vurgular ve konuşma dilinde present perfect tense yerine kullanılır.

Yapı: Subject (özne) + “just” + V2 (fiilin 2. hâli)

Örnek: She just called me. (Az önce beni aradı.)

Örnek: I just heard the news. (Haberleri az önce duydum.)

Örnek: The train just left the station. (Tren az önce duraktan ayrıldı.)

“Yet,” İngilizcede bir eylemin beklenen zamanda henüz gerçekleşmediğini belirtmek için ya da bu eylemin henüz gerçekleşip gerçekleşmediğini sorgulamak için kullanılır. “Yet” kullanıldığı cümlenin sonuna atılır. Bu zarf aşağıda belirtilen yapılarla kullanılabilir.

• Olumsuz cümlelerle

“Yet” genellikle olumsuz cümlelerle kullanılır ve bahsedilen eylemin henüz tamamlanmadığını anlatır.

Örnek: I haven’t eaten lunch yet. (Henüz öğle yemeği yemedim.)

Örnek: They haven’t finished their work yet. (Henüz işlerini bitirmediler.)

Örnek: We haven’t decided on a date yet. (Henüz bir tarih belirlemedik.)

• Soru cümleleriyle

“Yet,” bir eylemin henüz gerçekleşip gerçekleşmediğini sormak için soru cümlelerinde kullanılır ve cümlenin sonunda yer alır.

Örnek: Have you finished your homework yet? (Ödevini bitirdin mi?)

Örnek: Has she arrived yet? (O geldi mi?)

Örnek: Have they started the project yet? (Onlar projeye başladılar mı?)

Bu şekilde kullanıldığında soru cümlesine “Henüz oldu mu?” gibi bir anlam katar. “Yet” ile yapılan soru cümlelerine olumsuz bir cevap verilecekse “yet”, olumlu bir cevap verilecekse “already” kullanılır.

Örnek: 

A: Has the package arrived yet? (Paket geldi mi?)       
B: No, it hasn’t arrived yet. / Yes, it has already arrived. (Hayır, henüz gelmedi. / Evet, çoktan geldi.)

Örnek: 

A: Have you eaten yet? (Yemek yedin mi?)
B: No, I haven’t eaten yet. / Yes, I have already eaten. (Hayır, henüz yemedim. / Evet, çoktan yedim.)

“Yet” zarfı ne zaman kullanılır?

“Yet” zarfı, henüz gerçekleşmemiş eylemlerden bahsettiğinden dolayı simple past tense ya da present perfect tense ile kullanılabilir.

• Present perfect tense ile

“Yet” zarfı present perfect tense ile kullanıldığında bir eylemin henüz gerçekleşmediğini belirtir. “Yet,” bu durumda olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır .

Yapı: Subject (özne) + “have / has” + not + past participle (fiilin 3. hâli) + yet

Örnek: I haven’t finished my homework yet. (Henüz ödevimi bitirmedim.)

Örnek: He hasn’t called me yet. (O beni henüz aramadı.)

Örnek: Have the kids gone to bed yet? (Çocuklar yattılar mı?)

• Simple present tense ile

“Yet” zarfı aynı zamanda simple present tense ile de bir eylemin henüz gerçekleşmediğini belirtmek ya da bir eylemin henüz gerçekleşip gerçekleşmediğini sormak için kullanılır.

Yapı: Subject (özne) + “do/does” + “not” + verb + yet

Örnek: We don’t know the results yet. (Sonuçları henüz bilmiyoruz.)

Örnek: She doesn’t have a job yet. (O henüz bir işe sahip değil.)

Örnek: We don’t have enough information yet. (Henüz yeterli bilgiye sahip değiliz.)

“Still” zarfı, İngilizcede bir eylemin veya durumun hâlâ devam etmekte olduğunu belirtmek için kullanılır. Bu zarf, özellikle belirli bir süre boyunca bir durumun değişmediğini veya beklenenin aksine devam ettiğini ifade eder. “Still” genellikle olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır.

“Still” zarfının cümle içerisindeki konumu, kullanılan “tense” ya da fiillere göre değişebilmektedir. “Still” zarfı, cümle içerisinde asıl fiilden önce, “be” (am/is/are) fiilinden sonra kullanılır.

Örnek: I still remember our first meeting. (İlk buluşmamızı hâlâ hatırlıyorum.)

Örnek: The children are still at the school. (Çocuklar hâlâ okulda.)

• Olumlu cümlelerle

“Still” olumlu cümlelerle kullanıldığında bahsedilen eylemin veya durumun devam ettiğini belirtir.

Örnek: She still lives with her parents. (O hâlâ ailesiyle yaşıyor.)

Örnek: Despite the difficulties, we stil have faith. (Zorluklara rağmen hâlâ inancımız var.)

Örnek: They are still waiting for the results. (Onlar hâlâ sonuçları bekliyor.)

•  Olumsuz cümlelerle

“Still” zarfı aynı zamanda olumsuz cümlelerle de kullanılır ve olumsuzluk belirten ifadeden önce kullanılır.

Örnek: I still can’t believe what happened. (Hâlâ olanlara inanamıyorum.)

Örnek: He still doesn’t have a job. (O hâlâ bir işe sahip değil.)

Örnek: We still don’t know the answer. (Hâlâ cevabı bilmiyoruz.)

• Soru cümleleriyle

Bir eylemin hâlâ devam edip etmediğini sorarken “still” zarfından yararlanırız.

Örnek: Are you still studying for the exam? (Hâlâ sınava mı çalışıyorsun?)

Örnek: Do you still live in the same house? (Hâlâ aynı evde mi yaşıyorsun?)

Örne: Is he still reading that book? (Hâlâ o kitabı mı okuyor?)

“Still” zarfı ne zaman kullanılır?

Bahsettiğimiz diğer zarflara kıyasla “still” birçok “tense” ile kullanılabilir. İşte “still” zarfıya beraber kullanılabilen “tense”ler:

• “Simple present tense ile

Bir eylemin veya durumun belirli bir süre boyunca devam ettiğini belirtmek için “still” zarfını kullanabiliriz.

Örnek: He still works at the same company. (O hâlâ aynı şirkette çalışıyor.)

Örnek: Does she still work there? (O hâlâ orada mı çalışıyor?)

Örnek: Are you still angry? (Hâlâ sinirli misin?)

• Present continuous tense ile

“Still” zarfı şu anda devam eden bir eylemin devamlılığını vurgularken kullanılabilir.

Örnek: The children are still sleeping. (Çocuklar hâlâ uyuyorlar.)

Örnek: He is still fixing the car. (O hâlâ arabayı tamir ediyor.)

Örnek: Is the store still offering discounts? (Mağaza hâlâ indirimler yapıyor mu?)

• Present perfect tense ile

Bu “tense” ile kullanıldığında “still” zarfı bir eylemin veya durumun geçmişte başladığını fakat henüz tamamlanmadığını belirtmek sadece olumsuz cümlelerle kullanılır.

Örnek: I’ve been standing here for an hour and the train still hasn’t arrived. (Bir saattir burada bekliyorum ve tren hâlâ gelmedi.)

Örnek: They assured me that document yesterday but they still haven’t completed it. (Dün bana o belgeyi teslim edeceklerini söylediler ama hâlâ tamamlamadılar.)

Örnek: He still hasn’t responded to my message. Maybe he’s busy. (O hâlâ mesajıma cevap vermedi. Belki meşguldür.)

Sizler için “already”, “just”, “yet” ve “still” zarfları hakkında sıkça sorulan soruları ve cevaplarını derledik. 

“Just” ve “already” arasındaki fark nedir? 

“Just” kısa bir süre önce gerçekleşmiş bir eylemi belirtmek için kullanılır. “Already” ise beklenenden daha erken gerçekleşmiş bir eylemi ifade eder.

“Still” nerelerde kullanılır? 

“Still” zarfı, genellikle present simple tense, present continuous tense ve present perfect tense ile kullanılır.

“Still” ne demek? 

“Still,” bir eylemin veya durumun hâlâ devam ettiğini veya beklenenden daha uzun sürdüğünü belirtmek için kullanılır.

“Already ne zaman kullanılır?” 

“Already,” bir eylemin beklenenden daha erken gerçekleştiğini belirtmek için, sıklıkla present perfect tense ile kullanılır.

Şimdi hep birlikte öğrendiklerimizi test edebileceğimiz bu sorulara bakalım.. 

İngilizce öğrenirken akla gelen birçok sorunun cevaplanması, çocukların dil eğitiminde önemli bir yer tutar. Peki, bu süreci daha eğlenceli ve verimli hale getirmek istemez misiniz? 

Novakid’de, uzman eğitmenlerimizle sunduğumuz online İngilizce derslerinde, çocuklara hem eğlenceli hem de etkili bir öğrenim deneyimi sunuyoruz. 

Metodumuzu inceleyerek, İngilizceyi nasıl bütün detaylarıyla ve keyifle öğrettiğimizi görebilirsiniz!