Scrolltop arrow icon
Prop 1 Prop 2
İki dilli bir çocuk mu yetiştirmek istiyorsunuz?✌Ücretsiz deneme dersi için kaydolun!
Left arrow icon Tüm kategoriler
Close icon
Haberler
İngilizce öğrenme
Ebeveynler için Novakid
TR
TR flag icon
Mobile close icon
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İstediğiniz vakti seçin!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
LinkedIn share icon
11.09.2024
Time icon 7 dk.

İngilizcede zıtlık bağlaçları (contrasting conjunctions) ve ifadeleri nelerdir, nasıl kullanılırlar?

İçindekiler

İngilizcede “whereas”, “although”, “despite”, “in spite of” gibi zıtlık bağlaçları, birbirine tezatlık içeren öbekleri veya cümleleri birbirine bağlamak için kullanılıyor. Türkçede “…ya rağmen”, “fakat”, “…ya karşın” şeklinde karşımıza çıkan bu bağlaçların nasıl kullanıldığını öğrenmek, sözlü ve yazılı iletişimde ustalaşmak için çok önemli.

Bu bağlaçların hepsi temelinde zıtlık belirtmek için kullanılıyor fakat dilbilgisel açıdan bazı farklara sahipler. Bazıları cümlenin başında kullanılabilirken bazılarına sadece iki cümleyi bağlarken rastlıyoruz. Kimilerini kullanmak için yüklemi olan bir cümleye ihtiyacımız var, kimileri ise isim öbekleriyle kullanılabiliyor.

O hâlde başlıca zıtlık ifadelerini örnekleriyle listeleyerek başlayalım, sonrasında her birini detaylı olarak inceleyelim!

İngilizce zıtlık ifadeleri nasıl kullanılır?

İngilizcedeki zıtlık bağlaçları, ana cümleye bir yan cümle bağlayarak veya iki ana cümleyi birbirine bağlayarak çalışır. 

Örnek: Even though I don’t support this team, I’m a big fan of their star player. (Bu takımı desteklemesem de yıldız oyuncusunun büyük bir hayranıyım.)

Yukarıdaki örnekte “even though” bağlacından sonra gelen “I don’t support this team” kalıbı yan cümle (subordinate clause) olurken “I’m a big fan of their star player.” ise asıl yüklemimizi içeren ana cümle. Zıtlık bağlaçlarını asıl yüklemden sonra kullanmamız da mümkün.

Örnek: She will not help you, even though you love her. (Senin onu sevmene rağmen o sana yardım etmeyecek.)

İngilizcedeki her zıtlık ifadesini tam cümlelerle kullanmıyoruz tabii ki. Bazılarından sonra tam bir cümle yerine bir isim öbeği de gelebiliyor. 

Örnek: I will be there on time despite the heavy rain. (Sağanak yağmura rağmen zamanında orada olacağım.) 

Yukarıdaki cümlelerde zıtlık ifadeleriyle birlikte tam cümleler yerine “the heavy rain” (sağanak yağmur) ve “all the criticism” gibi isim öbeklerinin kullanıldığını görüyoruz. Bunlar bir yargı belirtmeyen, yüklemi olmayan kalıplar. 

Bununla birlikte bağlaçlarla iki ana cümleyi bağlamamız da mümkün.

Örnek: Ahmet is normally hardworking but he needs to rest now. (Ahmet normalde çalışkandır fakat şimdi dinlenmeye ihtiyacı var.)

Zıtlık ifade eden bütün ifadeler bağlaç değil. “However” ve “still” gibi zarflar, “despite” gibi edatlar da iki fikir arasındaki tezatlıktan bahsetmek için kullanılabiliyor.

Örnek: In spite of all the criticisms, the coach is still managing the team. (Bütün eleştirilere rağmen koç hala takımı yönetiyor.) 

Aşağıdaki listeden sıkça kullanılan zıtlık bağlaçlarının, zarflarının ve edatlarının özelliklerine genel bir göz atabilirsiniz. Sonrasında ise her birini daha detaylı inceleyeceğiz.

Anlam Kullanım Örnek Çeviri
Although rağmen, karşın Kendisinden sonra cümle gelir Although I’m tired, I’ll work. Yorgun olmama rağmen çalışacağım.
Whereas … iken, … ise, … olsa da Kendisinden sonra cümle gelir I love football, whereas my wife loves basketball. Ben futbolu seviyorum, karım ise basketbolu seviyor.
While … iken, … ise, … olsa da Kendisinden sonra cümle gelir While Ahmet doesn’t like her, he still respects his aunt. Ahmet onu sevmese de halasına yine de saygı gösteriyor.
Despite rağmen, karşın Kendisinden sonra isim öbeği gelir I will work hard despite the hardships. Zorluklara rağmen sıkı çalışacağım.
In spite of rağmen, karşın Kendisinden sonra isim öbeği gelir In spite of she sickness, he came to school. Hastalığına rağmen okula geldi.
However buna rağmen, buna karşın, fakat Kendisinden sonra cümle gelir The team didn’t play well. However, we still won. Takım iyi oynamadı. Buna rağmen yine de kazandık.
But / yet ama, fakat Kendisinden sonra cümle gelir He will not be here but he will always support us. O burada olmayacak ama bizi her zaman destekleyecek.
Though / even though rağmen, karşın Kendisinden sonra cümle gelir Though / even though he left us, we still remember him. Bizden ayrılmasına rağmen onu hâlâ hatırlıyoruz.
Nevertheless / nonetheless yine de, bununla birlikte, bütün bunlara rağmen Kendisinden sonra cümle gelir We lost the first match. Nevertheless, we’ll keep on working. İlk maçı kaybettik. Yine de çalışmaya devam edeceğiz.
On the other hand diğer bir yandan Kendisinden sonra cümle gelir Yes, he couldn’t get the scholarship. On the other hand, he will stay with us. Evet, bursu alamadı. Diğer bir yandan ise bizimle kalacak.
In contrast to aksine, tersine Kendisinden sonra isim öbeği gelir Their family has a lot of money in contrast to their rivals. Aileleri, rakiplerinin aksine bir sürü paraya sahip.
Conversely karşın, aksine, tersine Kendisinden sonra cümle gelir They have a lot of money. Conversely, their rivals do not. Onların bir sürü parası var. Buna karşın, rakiplerininse yok.
Still hâlâ, yine de Kendisinden sonra cümle gelir We don’t know the exact date. Still, we know that it’s close. Tam tarihi bilmiyoruz. Yine de yakın olduğunu biliyoruz.

“Although”, “though” ve “even though” kullanımı

“Although” ve “though” bağlaçları, İngilizcede zıtlık belirtmek için sıkça kullanılır. Eğer bu bağlaçlar cümlenin başındaysa yan cümleden sonra bir virgül kullanılır, değillerse virgüle gerek kalmaz. “Though” bağlacına fazladan vurgu katmak için başına “even” getirilebilir.

Örnek: Although I’ve drunk a lot of water, I still feel thirsty. (Çok su içmeme rağmen hâlâ susamış hissediyorum.)

Örnek: They will drink coffee with you even though it’s late. (Saat geç olsa da senle kahve içecekler.) 

“Though”, cümleyi bitirdikten sonra tek başına da zıtlık anlamı vermek için kullanılabilir.

Örnek: Yeah, it’s still too early. I’m ready to work, though. (Evet, saat hâlâ çok erken. Çalışmaya hazırım ama.)

“While” ve “whereas” kullanımı

While” bağlacı aynı anda gerçekleşen olaylardan bahsetmek için kullanılmasının yanında zıtlık anlamı verme amacıyla da karşımıza çıkabilir. “Whereas”, bu bağlamda “while” ile aynı anlama gelir. Bu bağlaçlarla kullanılan yan cümleler ana cümleden önce gelirse iki cümle virgülle ayrılır.

Örnek: While this water is cheaper than the rest, it tastes horrible. (Bu su diğerlerinden daha ucuz olsa da tadı berbat.)

Örnek: I prefer drinking coffee whereas my sister prefers tea. (Ben kahve içmeyi tercih ederken kız kardeşim çayı tercih ediyor.)

“Despite” ve “in spite of” nasıl kullanılır?

“Despite” ve “in spite of” edatları birbirine karşıt fikirleri ifade ederken kullanılır, kendilerinden sonra tam bir cümle yerine isim öbeği gelir. Eğer bu edatlar cümlenin ortasında kullanılırsa virgüle gerek kalmaz, cümle başında kullanılırlarsa isim öbeğinden sonra virgül getiririz.

Örnek: I want to buy this computer in spite of its high price. (Yüksek fiyatına rağmen bu bilgisayarı satın almak istiyorum.)

Örnek: Despite the inflation, our company is doing well. (Şirketimiz, enflasyona rağmen iyi iş çıkarıyor.)

“Despite” ve “in spite of” ile cümle kullanımı 

Bu ifadelerle birlikte yüklem içeren tam cümleler kullanılmıyor. Fakat bu cümleleri isim öbeği hâline getirerek “despite” ve “in spite of” ile kullanabilmemiz mümkün. Bunu yapmak için “the fact that” kalıbını kullanıyoruz.

Örnek: He will come here despite the fact that he’s tired. (Yorgun olduğu gerçeğine rağmen buraya gelecek.) 

Örnekte bir yükleme sahip olan “He’s tired.” cümlesini görüyoruz, fakat bu cümleyi “the fact that” kalıbıyla birleştirerek bir isim öbeği hâline getirmişiz. Bu sebeple “despite” veya “in spite of” ifadelerini kullanabiliyoruz.

“However” nasıl kullanılır?

“However”, iki zıt fikirden bahsederken kullanılır ve kendisinden sonra bir cümle kullanılmasını gerektirir. Cümle başında kullanılan bir zarf olarak işlev görür, bu sebeple genellikle ayrı bir cümlenin başında gelir ve kendisinden sonra virgül kullanılır.

Örnek: This city is so peaceful. However, it is also so boring. (Bu şehir çok huzurlu. Fakat aynı zamanda çok sıkıcı.)

“But” ve “yet” bağlaçlarının kullanımı

“But” ve “yet”, Türkçede “ama” ve “fakat” olarak kullandığımız bağlaçlardır. “Yet” kelimesi birçok farklı kullanıma sahip olmakla birlikte zıtlık belirtmek için de karşımıza çıkabilir. İkisi de kendisinden sonra hem cümle hem de isim öbeği alabilir.

“But” ve “yet”, coordinating conjunction olarak aynı türden iki yapıyı birbirine bağlar (cümle ve cümle / isim öbeği ve isim).

Bu konuyla ilgili detaylı bilgi için İngilizce conjunctions (bağlaçlar) konu anlatımımıza göz atmanızı öneririz.

Örnek: Galip didn’t study for the exam at all, but he got a good grade. (Galip sınava hiç çalışmadı ama iyi bir not aldı.)

Örnek: It’s sunny, yet it’s still cold outside. (Hava güneşli ama dışarısı hâlâ soğuk.)

Örnek: This guy is funny yet annoying. (Bu çocuk eğlenceli ama sinir bozucu.)

Ebeveyn misiniz? ve deneyiminizi paylaşmak istiyor musunuz?
Hikayenizi anlatmak için bize ulaşın.

“Nevertheless” ve “nonetheless” nasıl kullanılır?

“Nevertheless” ve “nonetheless”, aynı “however” gibi cümle başında kullanılan zıtlık zarflarıdır. Bununla birlikte önceki cümleye göre fikren zıtlık belirten bir cümlenin sonuna da getirilebilirler, tıpkı “though” gibi.

Örnek: This computer is so expensive. Nevertheless, it’s the best one here. (Bu bilgisayar çok pahalı. Ama burada en iyisi o.)

Örnek: The lecture was tiring, but it was useful nonetheless. (Ders yorucuydu ama yine de faydalıydı.)

“Still” bağlacı zıtlık anlamında nasıl kullanılır?

“Hâlâ” anlamına da gelebilen “still” zarfı, zıtlık belirtmek için “yine de” anlamında kullanılır. Alışık olduğumuz zarflar gibi fiilden önce de gelebilir, cümle başında da kullanılabilir. “However” gibi bir işleve sahiptir.

Örnek: Efe knew that you didn’t know him but you could still help. (Efe onu tanımadığını biliyordu ama yine de yardım edebilirdin.)

Örnek: I don’t feel happy here. Still, I need to stay here to finish this job. (Burada mutlu hissetmiyorum. Yine de işi bitirmek için burada kalmalıyım.)

“On the other hand”, “in contrast”, “conversely”

“On the other hand”, “in contrast”, ve “conversely” ifadeleri, İngilizcede karşıt fikirleri vurgulamak için kullanılır. Bu ifadeler, daha önce belirtilen bir duruma zıt olan bir durumu ortaya koymak için kullanılır. Cümle başında yer alır ve virgülle ayrılırlar.

Örnek: He is very knowledgeable about classical music; on the other hand, he knows very little about pop music. (Klasik müzik konusunda çok bilgilidir; öte yandan pop müzik hakkında çok az şey bilir.) 

Örnek: The first proposal was quite detailed. In contrast, the second was vague and poorly structured. (İlk teklif oldukça detaylıydı. Buna karşın ikinci teklif belirsiz ve kötü yapılandırılmıştı.) 

Örnek: Some species thrive in this area; conversely, others struggle to survive. (Bu alanda bazı türler gelişirken, diğerleri hayatta kalmak için mücadele eder.)

Sıkça sorulan sorular

İngilizcedeki “although” ve “whereas” gibi zıtlık ifadeleriyle ilgili sık sık sorulan sorulara ve cevaplarına göz atalım!

İngilizcede zıtlık bağlaçları nelerdir?

İngilizcede zıtlık bağlaçları, birbirine fikir olarak zıt olan iki cümleyi veya isim öbeğini birbirine bağlayan “although”, “though”, “however”, “but”, “yet” gibi ifadelerdir. Bunun yanında “however”, “still” gibi zarflar da zıtlık belirtmek için kullanılabilir.

“Although” nerelerde kullanılır?

“Although” bağlacı, ana cümleye kendisine fikren zıt olan bir yan cümle eklemek için kullanılır. Örnek: “Although he’s boring, he’s handsome.” (O, sıkıcı olmasına rağmen yakışıklı.)

Test

He is a great teacher. ___, he is old.
I will eat dinner with you. I can’t stay for long, ___.
___ I’m a fan of my local team, my friend supports a big club.
___ everything I saw, I won’t quit.
İstanbul is so fun ___ it’s so hard to live in.
___ the fact that it pollutes the environment, some people still throw trash on the ground.
I don’t have much money left. ___, I can get you some food.
This guy is very successful in business. ___, he’s stingy.
He is very clever ___ he messes up from time to time.
Excuse me, this water is warm ___ I wanted a cold one.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

Zıtlık bağlaçları gibi dilbilgisi konuları her ne kadar önemli olsa da İngilizceyi öğrenmek için dili yaşamak gerekiyor. Online İngilizce kursu Novakid’de çocuklara tam olarak bu yöntemle İngilizceyi sevdirerek öğretiyoruz. Yöntemimizi metodoloji uzmanımız Adrienne Landry’den dinleyin!

İlk deneme dersinizi hemen alın!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.

ÇOCUĞUNUZUN İNGİLİZCE EV ÖDEVİ İÇİN YARDIMA MI İHTİYACINIZ VAR?

ÜCRETSİZ UZMAN TAVSİYESİ ALIN

Hemen sorun