İngilizce yer yön zarfları: Bolca örnek ve test ile İngilizce yer yön tarifi becerilerimizi geliştirelim!

Yer yön zarfları İngilizcede “adverbs of place” olarak adlandırılıyorlar. Doğal olarak bu türdeki zarfları kullanarak bir şeyin veya bir eylemin konumu hakkında detaylı bilgi verebiliyoruz. Eğer bir zarf wh- soruları arasından “Where?” yani “Nerede?” sorusuna cevap veriyorsa onu bir yer yön zarfı olarak değerlendirebiliriz.

Ancak İngilizce yer yön zarfları hem anlam hem de kelime sayısı bakımından oldukça geniş bir grup. Dolayısıyla onları birbirinden ayırt etmek ya da aklımızda tutmak biraz zor olabilir. Böyle bir sorunla karşılaşmamak istiyorsak İngilizce yer yön zarflarını kategorilere bölmek iyi bir fikir.

Aklımıza birkaç rastgele örnek getirirsek İngilizcede yer yön zarflarının bir şeyin konumunu belirtme, bir yönü işaret etme veya mesafe belirtme gibi işlevleri olduğunu hatırlayabiliriz. O halde biz de aynen bu şekilde yer yön zarflarını gruplara ayıralım ve örneklendirelim.

“İngilizce yer yön zarfları” ifadesinin “yer” kısmını ele alarak başlayalım. Dediğimiz üzere, bazı zarflar bir eylemin nerede gerçekleştiğini veya bir kişinin ya da şeyin nerede bulunduğunu belirtmeye yarıyorlar. 

Bu tür yer yön zarfları İngilizcede eğer bir nesnenin ya da kişinin yerini belirtiyorlarsa genelde “to be” fiilinden hemen sonra gelirler. Nadiren de olsa onları cümlenin başında da görebiliriz. 

Konuşmacıların bunu yapmaktaki amacı genelde özneyi değil de yer yön zarfını vurgulamak olur.

Örnek: I am here if you need me. (Bana ihtiyacın olursa buradayım.)

Örnek: There he was, standing right in front of me. (İşte oradaydı, tam önümde duruyordu.)

İngilizce yer yön zamanları eylemlerin nerede gerçekleştiğini nitelediğinde ise çok kesin bir kural olmamakla birlikte genelde onları eylemden hemen sonra görürüz. Bu durum edilgen çatı (passive voice) için de geçerlidir. Az önce olduğu gibi bu durumda da yer yön zarfları, vurguya sahiplerse cümlenin başına da getirilebilirler.

Örnek: The cat went outside and returned after a few minutes. (Kedi dışarı gitti ve birkaç dakika sonra geri döndü.)

Örnek: Outside, you can play sports like football and tennis. (Dışarıda futbol ve tenis gibi sporlar yapabilirsin.)

Örnek: Relevant information can be found here. (Alakalı bilgi burada bulunabilir.)

Örnek: He went to the US for his education. There, his true talent was discovered. (Eğitimi için Amerika’ya gitti. Orada gerçek yeteneği keşfedildi.)

Konum belirten İngilizce yer yön zarflarına bazı başlıca örnekler arasında “here, there, inside, outside” gibi kelimelerden bahsedebiliriz.

Örnek: The book is here on the table where you left it yesterday evening. (Kitap, dün akşam bıraktığın yerde, masanın üzerinde.)

Örnek: She stayed there until the storm passed, watching the rain fall through the window. (Fırtına geçene kadar orada kaldı ve camdan yağmurun yağışını izledi.)

Örnek: They searched everywhere for the missing cat, even checking under the porch and inside the garage. (Kayıp kediyi her yerde aradılar, hatta verandanın altını ve garajın içini bile kontrol ettiler.)

Örnek: We quickly went inside when it started to rain. (Yağmur yağmaya başlayınca hızlıca içeri geçtik.)

Örnek: The treasure was hidden outside, buried under a tree at the edge of the forest. (Hazine, ormanın kenarındaki bir ağacın altına gömülerek dışarıda saklanmıştı.)

“Anywhere, everywhere, elsewhere, nowhere, somewhere” kelimeler de bu tür İngilizce yer yön zarflarının oldukça yaygın örnekleri.

Örnek: You can sit anywhere in the park, there’s plenty of space. (Parkta istediğin yere oturabilirsin, çok yer var.)

Örnek: The flowers are blooming everywhere in the garden. (Bahçede her yerde çiçekler açıyor.)

Örnek: I couldn’t find the book here, so I’ll look elsewhere. (Kitabı burada bulamadım, o yüzden başka bir yerde bakacağım.)

Örnek: After walking for hours, we realized we were going nowhere. (Saatlerce yürüdükten sonra, hiçbir yere gitmediğimizi fark ettik.)

Örnek: He went somewhere without telling me where. (Nereye olduğunu bana söylemeden bir yere gitti.)

Bu sefer de “İngilizce yer yön zarfları” ifadesinin “yön” kısmına odaklanıyoruz. Genelde bir çeşit hareketliliğin nereye doğru olduğunu belirtmek istediğimizde bu türdeki İngilizce yer yön zarflarını kullanırız. Kişileri ve nesneleri nitelerken bu tür zarfları nispeten nadiren görürüz.

Yön belirten zarflar neredeyse her zaman fiilden hemen sonra gelirler. Önceki durumlarda olduğu gibi burada da vurgu için cümlenin başında bulundukları bir senaryodan bahsedebiliriz, ancak bunun oldukça nadir görülen hatta “şiirsel” olarak niteleyebileceğimiz bir kullanım olduğunu da belirtmiş olalım.

İngilizce yer yön zarflarının yön belirten türüne bazı başlıca örnekler ise “up, down, forward, backward, inward, outward, away, along” şeklinde.

Hep birlikte yön gösteren İngilizce yer yön zarflarıyla ilgili örnek cümlelerimizi inceleyelim:

Örnek: The bird flew upward into the sky, disappearing into the clouds. (Kuş yukarıya, bulutların arasına kaybolarak uçtu.)

Örnek: She walked forward to greet her friend who had just arrived at the park entrance. (Parkın girişine yeni gelen arkadaşını selamlamak için öne doğru yürüdü.)

Örnek: He turned around quickly and walked away without saying a word to anyone. (Hızlıca arkasını döndü ve kimseye bir şey söylemeden uzaklaştı.)

Örnek: When you look between the mountains, you can see the river flow along. (Dağların arasına baktığında nehrin o doğrultuda aktığını görebilirsin.)

Örnek: She stepped inward, cautiously entering the dark cave with a flashlight in her hand. (El feneriyle karanlık mağaraya dikkatlice adım attı ve içeriye girdi.)

Örnek: They moved outward from the center of the room to create more space for dancing. (Dans etmek için daha fazla alan yaratmak adına odanın merkezinden dışarıya doğru hareket ettiler.)

Örnek: The car sped away down the narrow road, leaving a trail of dust behind it. (Araba, arkasında bir toz bulutu bırakarak dar yolda hızlıca uzaklaştı.)

İngilizce yer yön tarifi yaparken belirtebildiğimiz bir başka detayda bir şeyin diğerine ne kadar uzak ya da yakın olduğu, yani kısaca mesafe. Bu özelliği de bazı İngilizce yer yön zarflarından faydalanarak belirtmemiz mümkün.

Mesafe belirten İngilizce yer yön zarflarını bir eylemin bir noktaya ne kadar yakınlıkta veya uzaklıkta gerçekleştirildiğini detaylandırırken kullanabiliriz. Aynı zamanda bir şeyin bulunduğu konumun bir başka yere, genellikle konuşmacıya olan uzaklığını da göreceli olarak niteleyebiliriz.

Bu gruptaki yer yön zarfları da genelde cümledeki ana fiilin hemen sonrasında kullanılırlar. 

İngilizce yer yön zarflarının mesafe belirten türünün en yaygın örnekleri arasında “far, near, close, nearby, farther, closer, away” gibi kelimeler yer alıyor.

Mesafe gösteren İngilizce yer yön zarflarını daha iyi anlamamızı sağlayacak bazı örnek cümleler aşağıdaki şekilde:

Örnek: The mountain peak looks far, but it’s closer than it appears. (Dağın zirvesi uzakta görünüyor, ama göründüğünden daha yakında.)

Örnek: He moved farther away from the noise to find some peace. (Biraz huzur bulmak için gürültüden daha uzağa gitti.)

Örnek: She stood near, watching the performers with admiration. (Yakında durdu ve sanatçıları hayranlıkla izledi.)

Örnek: The bakery is located nearby, just around the corner. (Fırın yakında bulunuyor, köşeyi dönünce.)

Örnek: They ventured farther into the forest, discovering a hidden waterfall. (Ormanın daha derinliklerine gittiler ve gizli bir şelale keşfettiler.)

Örnek: Can you move closer please? I’m having a hard time hearing you from over there. (Daha yakına gelebilir misin lütfen? Oradan seni duymakta zorlanıyorum.)

Örnek: When we went hiking in the mountains, our guide told us to stay close and not lose our balance. (Dağlarda yürüyüşe gittiğimizde rehberimiz bize yakında durmamızı ve dengemizi kaybetmememizi söyledi.)

Örnek: You can use this special spray to make the mosquitoes stay away. (Sivrisinekleri uzak tutmak için bu özel spreyi kullanabilirsin.)

Bazı örneklerimizde de fark etmiş olabileceğiniz üzere İngilizce yer yön zarfları kimi zaman bir preposition (edat) ile birlikte kullanılabiliyor ve prepositional phrase oluşturabiliyor. Özellikle de “farther” kelimesinde bunu sık sık görüyoruz (örn. “farther into the forest”, “farther away from the noise”).

İngilizce yer yön sıfatları ile edatları birbirine karıştırmadığınızdan emin olmak için prepositions of movement (hareket edatları) ve prepositional phrases (edat tümleçleri) hakkındaki konu anlatımı yazılarımıza göz atmayı da unutmayın!

İngilizce yer yön tarifi yaparken bir şeyin başka bir şeye göre konumunu belirtmekte çoğunlukla prepositionlardan faydalansak da zarflarla da daha kısıtlı bir şekilde bunu yapmamız mümkün. Bu da çoğunlukla yükseklik veya alçaklıktan bahsederken gerçekleşiyor.

Örneğin “upstairs, downstairs, underground, overhead” gibi zarflar bu kategoriye dahil edilebilir. Örnek cümlelerle açıklayacak olursak:

Örnek: Let’s go downstairs to the living room. (Hadi aşağı kata, oturma odasına inelim.)

Örnek: She’s upstairs getting ready for the party. (Üst katta partiye hazırlanıyor.)

Örnek: Planes were flying overhead during the celebrations. (Kutlamalar sırasında yüksekte uçaklar uçuyordu.)

Örnek: The train moved underground, disappearing into the dark tunnel. (Tren yeraltına hareket etti ve karanlık tünele girerek kayboldu.)

İngilizce yer yön zarflarını kategorilere ayırdık ve örnek cümlelerle inceledik. Şimdi de bu konuda sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.

Yer zarfları nelerdir?

İngilizcede yer zarfları, bir eylemin gerçekleştiği konumu belirten zarflara verilen isimdir. “Here, there, inside, outside, everywhere, nowhere, anywhere, somewhere, elsewhere” gibi kelimeler bu zarfların başlıca örnekleridir.

İngilizce yer zarfı ne demek?

İngilizcede “yer zarfı” demek istiyorsak “adverbs of location” veya “adverbs of place” ifadelerini kullanabiliriz. Bunlar, bir eylemin nerede gerçekleştiği ya da bir hareketin hangi yöne doğru gerçekleştiği gibi detayları belirtmeye yararlar.

Adverbs of place ne demek?

“Adverbs of place”, İngilizce “yer yön zarfları” anlamına gelir. 

İngilizce yer yön zarfları hakkındaki konu anlatımımızın böylece sonuna geldik. O halde şimdi de bir test ile öğrendiklerimizi pekiştirelim!

İngilizce yer yön zarfları gibi geniş konuları öğrenmek yorucu olabilir. Novakid’de sunduğumuz çocuklar için online İngilizce dersleri, dili hiç de yorucu olmayan ve en doğal haliyle öğretiyor. Siz de şimdi aramıza katılın ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği derslerimizden faydalanın!

Buna ek olarak teke tek derslerimizde kullandığımız benzersiz metodolojiyi aşağıdaki videodan inceleyebilirsiniz: