İngilizce Yer Edatları Nasıl Kullanılır? İşte Altı Yer Edatı ve Kullanımları!
Birçok dilde olduğu gibi İngilizcede de edatların bazıları yer belirtmek için kullanılıyor. İngilizce edatlar genellikle kafa karıştırıcı olsa da yer edatları çok kolay bir şekilde anlaşılabiliyor.
İngilizce öğrenirken temel olarak bilmeniz gereken altı adet yer edatı bulunmakta. İngilizce edatlar konu anlatımı içeriğimizle sizlerle bu edatları ve anlamlarını paylaşıp konuyu örneklerle pekiştirmeye çalışacağız. O hâlde haydi başlayalım!
İngilizce Edatlar Nelerdir?
İngilizcede isim tamlamalarında kullanılan birçok farklı edat bulunur. Bu edatlar her zaman mekan değil, bazen de zaman gibi unsurları belirtebilirler. Aşağıda paylaştığımız İngilizce edatlar listesi, bu kavramın sizin için netleşmesini sağlayabilir:
- At
- On
- In
- From
- Of
- Between
- Among
- Through
- Above
- Across
İngilizce dilinde edatlar bunlarla sınırlı değil tabii, hepsini saymakla bitiremeyiz. Bu verdiklerimiz sadece birkaç örnek. Fakat şu an bizim ilgilendiğimiz edatlar belli: Yer edatları.
İngilizce Yer Edatları
İngilizcedeki yer edatları, bir varlığın bulunduğu yeri diğer bir varlıkla ilişkilendirmek için kullanılır. Bu açıklama çok mantıklı gelmemiş olabilir, endişelenmeyin.
İngilizce yer edatları ile ilgili resimli örnekler içeren videomuza aşağıdan göz atarak bu edatların mantığını anlayabilirsiniz.
Şimdi ise yer edatlarının kullanımına dair detaylı bilgilere geçebiliriz.
Başlamadan uyaralım: Bu içerikte geçen edatların sadece yer edatı olarak kullanımından bahsettik. Aynı edatların başka anlamlarla kullanılması da mümkün, fakat şimdilik konumuz bu değil.
In (İçinde)
“In” İngilizcede belki de en çok kullanılan yer edatı olarak karşımıza çıkıyor. “İçinde” anlamına gelen “in” edatını kullanmak oldukça kolay.
Örnek vermek gerekirse “The water is in the bottle.” (Su, şişenin içinde.) cümlesini kullanabiliriz. Su, şişenin içerisinde olduğu için “in” edatını kullanıyoruz.
Diğer bir örnek olarak “What’s in the box?” (Kutunun içinde ne var?) sorusunu gösterebiliriz. “In” edatı, görebildiğiniz üzere burada da “içinde” anlamıyla kullanılmakta.
On (Üzerinde)
İngilizcenin yer edatları arasında en çok kullanılanlardan bir tanesi de “üzerinde” anlamına gelen “on.”
“On” edatına örnek olarak şu cümleyi verebiliriz: “The cat is lying on the carpet.” (Kedi halının üzerinde yatıyor.)
Başka bir örnek ise “The computer is on the table.” (Bilgisayar masanın üzerinde.)
“Üzerinde” anlamına gelen “on” edatını işte bu şekilde kullanabilirsiniz.
Next to (Yanında)
Yer belirten bir İngilizce edat olarak karşımıza çıkan “next to” ifadesi, “yanında” anlamına geliyor. Bu edatın kullanımı da tıpkı diğerleri gibi oldukça basit.
Bir öğretmenin, sırasında oturan bir öğrencinin yanına gidip onun kağıdına baktığını düşünün. Bu durumda örnek olarak “The teacher is standing next to the student.” (Öğretmen öğrencinin yanında duruyor.) cümlesini kullanabiliriz.
Under (Altında)
Dördüncü edatımız “under” ise bir şeyin altından bahsederken kullanılıyor.
Diyelim ki yere kaleminizi düşürdünüz, kaleminiz de yatağın altına kaçtı. Bu durumda “My pencil is under the bed.” yani “Kalemim yatağın altında.” diyebilirsiniz.
Bir başka örnek daha verelim: Arkadaşınız, evin içinde kaybolmuş kedisini arıyor, fakat kediyi masanın altında olduğu için göremiyor. Eğer siz kediyi görürseniz arkadaşınızı “The cat is under the table!” (Kedi masanın altında!) diyerek uyarabilirsiniz.
Behind (Arkasında)
Sıklıkla karşınıza çıkabilecek olan edatlardan bir tanesi de “arkasında” anlamına gelen “behind.”
Diyelim ki arkadaşınızla kahvaltı yapıyorsunuz ve arkadaşınız ekmeği göremiyor, çünkü ekmek tavanın arkasında duruyor. Bu edatı kullanarak arkadaşınıza “The bread is behind the pan.” (Ekmek tavanın arkasında) diyebilirsiniz.
Between (Arasında)
Son edatımız “between” diğerlerinden biraz daha farklı, çünkü “arasında” anlamına geliyor. Yani bu edatı kullanabilmek için aslında iki farklı yere ihtiyacımız var. Çünkü bir varlık, iki şeyin arasında olabilir.
Mesela Ahmet diye bir arkadaşınız var diyelim. Ahmet’in soluna Orhun, sağına ise Beyza geçiyor. Bu durumda Ahmet, Orhun ve Beyza’nın arasında oluyor. Bunu İngilizce olarak şu cümleyle ifade edebiliriz: “Ahmet is between Orhun and Beyza.” (Ahmet, Orhun ve Beyza’nın arasında.)
“Between” edatını kullanırken birden fazla varlığa ihtiyacımız var, evet. Fakat her cümlede iki farklı varlıktan ayrı ayrı bahsetmek zorunda değiliz. Diyelim ki masanızda iki adet kitap var, kitapların ortasında ise bir telefon var. Telefonun nerede olduğunu nasıl söylersiniz? İşte bu cümleyle: “The phone is between the books.” (Telefon kitapların arasında.)
Bilmeniz gereken temel yer edatları bu şekildeydi. Edatları görselleştirmeden anlamak zor olabilir, dolayısıyla yazımızın başında paylaştığımız videoya göz atmanızı öneririz.
Novakid ile Konuşarak İngilizce Öğrenin!
İngilizce öğrenmek için bu içeriğimizde olduğu gibi kurallardan yararlanmak gerekiyor, fakat en etkili yöntem bu kuralları aktif olarak kullanmaya çalışmak.
Sonuçta ana dilimizi de kurallarla değil, duyduklarımızı aktif olarak tekrar ederek öğreniyoruz. İngilizce çizgi film izlemek de bu sebeple etkili bir öğrenme yöntemi olarak görülmekte. İşin doğal yöntemi bu.
Paylaştığımız konu anlatımı videosunda edatların ne kadar kolay bir şekilde anlatıldığını gördünüz, değil mi? İşte çocuğunuzun İngilizceyi bu şekilde, ana dili İngilizce olan öğretmenlerle, eğlenceli derslerle öğrenmesini istiyorsanız Novakid’i deneyin.
Siz de bugün Novakid’e kaydolarak ücretsiz deneme dersinizi alın!
Novakid’le tanışın!
Çocuğunuzun İngilizce öğrenme süreci bir film gibi heyecanlı ve eğlenceli olsun! Novakid, dil öğrenimini eğlenceli bir senaryoya çeviriyor. Aşağıdaki videoyu izleyin ve bu filmde başrolü oynayın:
Bu filmi başlatmak için ücretsiz deneme dersinizi hemen alın!