İngilizce ünlem cümleleri (interjections) nedir? İngilizce ünlem örnekleri, kullanım alanları ve test!

İngilizcede ünlem cümleleri yani interjection’lar; şaşırma, heyecan, mutluluk, hayal kırıklığı, korku gibi anlık hissedilen duyguları veya tepkileri dışa vurmak için kullanılan kısa kelimelere ya da ifadelere verilen addır.

Örnek: Wow! That was an amazing performance. (Vay! Bu harika bir performanstı.)

Mesela yukarıdaki örneğin başında yer alan “Wow!” cümlesi, şaşırmayı ifade eden bir interjection’dır. Cümlenin anlamını değiştirmese de konuşmacının hissettiği duygular ya da verdiği tepki hakkında bilgi edinmemizi sağlar.

İngilizce ünlem cümlelerinin genel özelliklerini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:

• Duygusal dışavurum: Tıpkı yukarıdaki örnekte ve tanımımızda olduğu gibi interjection cümleleri, doğrudan belirli bir anlam taşımak yerine bir duyguyu veya tepkiyi gösterirler.

• Kendi başına kullanılabilme: İngilizce ünlem cümleleri ya da kelimeleri gerekirse başka bir cümlenin parçası olabilirler, gerekirse de tek başlarına diğer her şeyden bağımsız olarak kullanılabilirler. 

• Gramer yapısını etkilememe: Interjection kategorisindeki ifadeler, cümlenin ögelerinin arasındaki ilişkiyi etkilemez. Dolayısıyla diğer cümlelerle aralarında dilbilgisi açısından doğrudan bir alaka yoktur. Anlamı değiştirmeden ortadan kaldırılabilirler.
• Noktalama kullanımı: İngilizce ünlem cümleleri çoğu zaman belirli noktalama işaretleri ile birlikte kullanılır. Bunlar arasında en yaygın olanlar ise virgül (,) ve ünlem işaretidir (!). 

İngilizcede primary interjections ve secondary interjections

İngilizce ünlem cümlelerini yapısal olarak iki alt başlıkla incelememiz mümkün: Primary interjection’lar ve secondary interjection’lar. Hemen bu iki kategorinin ne olduğunu açıklayıp farklarını görelim.

1. Primary interjections

Primary interjections, sadece İngilizce ünlem cümleleri olarak kullanılabilen ve başka bir rol üstlenmeyen kelimelere ya da cümlelere verilen isimdir. Ünlem olmaları dışında herhangi bir anlam taşımazlar. Birkaç örnekle daha iyi anlayalım.

Örnek: Ouch! I stubbed my toe on the table and it hurts! (Ah! Ayak parmağımı masaya çarptım ve acıyor!)

Örnek: Phew! I thought I was going to drop my phone, but I caught it! (Uf! Telefonumu düşüreceğimi sandım ama yakaladım!)

Örnek: Yay! We are going to get ice cream! (Yaşasın! Dondurma yiyeceğiz!)

2. Secondary interjections

Secondary interjections kategorisindeki ifadeler ise İngilizce ünlem cümleleri olarak kullanılabilmekle beraber, başka yerlerde farklı cümle ögeleri olarak da işlev gösterebilirler. Bir diğer deyişle bu ifadelerin zaten kendi başına belirli bir anlamı vardır, ancak bir duyguyu ifade etmek amacıyla interjection olarak da kullanılabilirler. Hemen örneklerle açıklayalım.

Örnek: Awesome! I just beat my high score in the game! (Harika! Az önce oyundaki yüksek skorumu geçtim!)

Örnek: Man! That’s just nonsense! (Adamım! Bu saçmalık!)

Örnek: Never! I would rather starve than eat a snail! (Asla! Salyangoz yiyeceğime aç kalırım!)

İngilizce ünlem cümlelerinin ne olduğunu artık tanım olarak tanıyoruz. Ancak herhangi bir dilde olabileceği gibi İngilizcede de bu cümlelerden oldukça fazla sayıda bulunuyor. Bu sebeple İngilizce ünlem cümlelerinin hepsini teker teker sıralayıp ezberlemek mümkün olmaz. 

Bunun yerine, interjection kullanmamızı gerektiren durumları ve hisleri bir düşünüp, ardından İngilizce ünlem cümlelerini bu hislere göre kategorilere ayırıp en yaygın örneklerini gözden geçirebiliriz. O halde haydi, şimdi de tam olarak bunu yapalım!

1. Şaşırma belirten interjection’lar

En başta, İngilizce ünlem cümlelerini belki de en sık kullanacağımız durum olan şaşırma duygusunu ele alalım. İşte İngilizce şaşırma ifadelerine bazı örnekler:

• Wow!

Örnek: Wow! The Grand Canyon is even more breathtaking in person! (Vay canına! Büyük Kanyom gerçekte çok daha büyüleyici!)

• Oh!

Örnek: Oh! I didn’t expect to see you here! (Ah! Seni burada görmeyi beklemiyordum!)

• What?!

Örnek: What?! You mean to say you’ve already finished the project? (Ne?! Projeyi çoktan bitirdiğini mi söylüyorsun?)

• Oh my! / Oh my goodness! / Oh my God!

Örnek: Oh my God, I can’t believe you planned this amazing party for me! (Aman Allahım, benim için bu harika partiyi planladığına inanamıyorum!)

2. Sevinç belirten interjection’lar

Hangi dili konuşursak konuşalım, mutluluk başkalarıyla paylaştıkça güzel. İşte mutluluğumuzu paylaşmak için bazı İngilizce sevinç nidaları!

• Yay!

Örnek: Yay! I got full marks on the exam! (Yaşasın! Sınavdan tam not almışım!)

• Hooray!

Örnek: Hurray! Our team won the championship! (Hurra! Takımımız şampiyonluğu kazandı!)

• Woohoo! 

Örnek: Woohoo! We finally booked our dream vacation!” (Vuhu! Sonunda hayalimizdeki tatili ayarladık!)

• Awesome!

Örnek: Awesome! This new restaurant has the best pizza I’ve ever tasted!”  (Harika! Bu yeni restoran şimdiye kadar yediğim en güzel pizzayı yapıyor!)

3. Kızgınlık veya hayal kırıklığı belirten interjection’lar

Kimi zaman ise kızgınlık ya da hayal kırıklığı gibi olumsuz duyguları içimizde tutmak istemiyoruz. Bu duyguları ifade etmek için kullanabileceğimiz bazı ünlem örneklerini aşağıda bulabilirsiniz.

• Ugh!

Örnek: Ugh! I can’t believe I have to work on the weekend. (Off! Hafta sonu çalışmam gerektiğine inanamıyorum.)

• Argh!

Örnek: Argh! I’ve been stuck in this traffic jam for over an hour! (Of! Bu trafik sıkışıklığında bir saatten fazladır sıkışıp kaldım!)

• Damn!

Örnek: Damn! I forgot my keys inside the house. (Kahretsin! Anahtarlarımı evde unuttum.)

4. Fiziksel acı belirten interjection’lar

Canımız acıdığında vücudumuz neredeyse anında tepki veriyor. Umarız ki böyle bir durum yaşamazsınız, ancak acı belirtmek için kullanılabilen bazı İngilizce ünlem cümlelerine örnekler aşağıdaki şekilde.

• Ouch!

Örnek: Ouch! I just stepped on a sharp rock! (Ah! Keskin bir taşa bastım!)

• Ow! 

Örnek: Ow! The dentist hit a sensitive spot while cleaning my teeth! (Off! Dişçi dişlerimi temizlerken hassas bir noktaya dokundu!)

• Yeow!

Örnek: Yeow! I accidentally touched the hot pan without an oven mitt!” (Ayy! Yanlışlıkla fırın eldiveni olmadan sıcak tavaya dokundum!)

5. Katılma veya katılmama belirten interjection’lar

Karşımızdaki konuşmacının dediği bir şeye katıldığımızı veya katılmadığımızı belirten bazı İngilizce ünlem cümleleri de bulunuyor. Hemen bunlara birkaç örnek verelim.

• Yes! 

Örnek: Yes! That’s exactly the solution I was looking for! (Evet! Aradığım çözüm tam olarak bu!)

• Uh-huh! 

Örnek: Uh-huh! I totally agree with you. (Hıhı! Sana tamamen katılıyorum.)

• Absolutely! 

Örnek: Absolutely! I couldn’t agree more with your proposal! (Kesinlikle! Teklifinize daha fazla katılamazdım!)

• No!

Örnek: No! I would never go there! (Hayır! Oraya asla gitmem!)

• No way! 

Örnek: No way! I’m not jumping out of an airplane, even with a parachute!” (Asla! Paraşütle bile olsa uçaktan atlamam!)

• Impossible! 

Örnek: Impossible! I wouldn’t do that even if you paid me. (İmkansız! Para versen bile bunu yapmazdım.)

6. Karasızlık belirten interjection’lar

Bazı İngilizce ünlem cümleleri, kararsızlık ya da duraksama belirtebiliyor. Bu ifadeleri cümlenin ortasında, diyecek bir şey bulamadığımızda sessiz kalmamak için de kullanabiliriz.

• Um…

Örnek: Um… I’m not sure what I think about that. (Hmm… Bu konuda ne düşündüğümden emin değilim.)

• Er… 

Örnek: Can we… er… talk about this later?” (Bunu… eee… daha sonra konuşabilir miyiz?)

• Well…

Örnek: Well… I suppose we could try your approach.” (Yani… Sanırım senin yaklaşımını deneyebiliriz.)

• Uh…

Örnek: I, uh… really don’t know what to say. (Ben, eee… gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum.)

7. Karşılama veya vedalaşma interjection’ları

Günlük hayatta sık sık kullandığımız, hatta muhtemelen İngilizcede ilk öğrendiğimiz ifadeler olan karşılama ve vedalaşma cümleleri de interjection’lara dahil. İşte gayet iyi bildiğimiz bazı örnekler:

• Hello! / Hi!

Örnek: Hello! How are you? (Merhaba! Nasılsın?)

• What’s up? / ‘Sup?

Örnek: ‘Sup? I haven’t seen you in a while. (N’aber? Bir süredir seni görmedim.)

• Goodbye! / Bye!

Örnek: Bye! Thanks for coming over! (Güle güle! Geldiğin için teşekkürler!)

• See you! / See ya!

Örnek: See you! Don’t forget to call me! (Görüşürüz! Beni aramayı unutma!)

İngilizce ünlem cümlelerini ve ünlem kelimelerini bolca örnekle yakından tanıdık. Şimdi de bu konuda sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.

Ünlem çeşitleri nelerdir?

İngilizcede ünlem çeşitleri primary interjections ve secondary interjections olarak ikiye ayrılır. Primary interjection’larda yalnızca ünlem olarak kullanılabilen, ayrı bir anlamı olmayan ifadeler bulunur. Secondary interjection’lar ise ünlem olmayarak da kullanılabilen, halihazırda anlamı olan kelimeler veya cümlelerdir

İngilizcede ünlem işareti ne anlama gelir?

İngilizcede ünlem işareti genellikle bir duyguyu ifade etmek için ya da vurgu yapmak için kullanılır. Interjections olarak da bilinen İngilizce ünlem cümlelerinden sonra sık sık kullanıldığı görülür.

Başlıca ünlemler nelerdir?

İngilizce ünlem cümlelerine başlıca örnekler; “Oh!”, “Wow!”, “Ouch!, “Yay!”, “No!”, “Yes!”, “Hello!”, “Goodbye!”, “Um…”, “Uh…”, “Argh!” gibi ifadelerdir. 

Son olarak, öğrendiklerimizi pekiştirmek için İngilizce ünlem cümleleri hakkında kısa bir bilgi testi çözelim.

İngilizce ünlem cümlelerini bilmek, konuşmamızı oldukça doğal bir hale getirebiliyor. Ancak İngilizceyi gerçekten ana dilimiz gibi konuşmak istersek onu yaşamamız gerek.

Novakid’de izlediğimiz yöntemi bizzat metodoloji uzmanımızdan dinleyin: