To kullanımı, too kullanımı ve two kullanımının farkı: Okunuşu aynı olan bu üç kelimeyi birbirinden ayırt etmeyi öğrenelim!
- İngilizce to ne demek, nasıl kullanılır?
- İngilizce too ne demek, nasıl kullanılır?
- İngilizce two ne demek, nasıl kullanılır?
- İngilizce to, too, two farkı: Sıkça sorulan sorular
- İngilizce to, too, two farkı: Test
- Novakid’le tanışın!
Hepimiz biliyoruz ki İngilizcede bazı kelimeler farklı yazılsalar da aynı şekilde telaffuz edilebiliyorlar. Bu da özellikle öğrenciler için kafa karıştırıcı olabiliyor. Hepsi birden yaygın kelimeler olan to, too, two üçlüsü, bu durumun başlıca örneklerinden biri.
To, too ve two kelimelerini kafamız karışıp da birbirinin yerine kullanırsak yanlış bir cümle kurmuş oluruz. Dolayısıyla bu üç ifadenin de kullanımını iyice bilip birbirlerinden nasıl ayırt edildiklerini mutlaka öğrenmeliyiz.
Bu yazımızda tam olarak bunu yapalım. To, too ve two kelimelerinin kullanımlarını örnek cümleler eşliğinde öğrenerek olası kafa karışıklıklarımızı giderelim. Ardından da bir bilgi testiyle pratik yapalım. Öğrenmeye başlıyoruz!
İngilizce to ne demek, nasıl kullanılır?
İngilizcede to, Türkçeye her zaman belli bir şekilde çevrilemeyen, oldukça yaygın kullanılan bir edat (preposition). Bu edatın en geniş anlamını Türkçede ismin yönelme hali gibi düşünebiliriz, ancak İngilizcede to’nun kullanımları bundan çok daha çeşitli.
To kelimesinin İngilizcedeki başlıca kullanım alanlarını hemen gözden geçirelim:
- Yönelme ve hareketi göstermek için
Dediğimiz üzere İngilizce to kelimesinin en öne çıkan kullanımı, Türkçedeki yönelme ekiyle aynı. İngilizcede bir hareketten bahsederken hareketin nereye doğru olduğunu göstermek için, gidilen yerden önce to edatını kullanıyoruz.
İşte to’nun bu kullanımını gösteren bazı örnek cümleler:
Örnek: She is going to the store. (O, markete gidiyor.)
Örnek: We walked to the park after lunch. (Öğle yemeğinden sonra parka yürüdük.)
Örnek: She traveled to Istanbul last summer. (Geçen yaz İstanbul’a seyahat etti.)
Örnek: He drove to work in the morning. (O, sabah işe arabayla gitti.)
Örnek: Let’s go to the cinema tomorrow. (Yarın sinemaya gidelim.)
- Alıcıyı belirtmek
İngilizce to edatının Türkçedeki yönelme ekiyle benzer olduğu bir diğer kullanım alanı da, bir şeyin alıcısını belirtmek. Örneğin bir şey birine ödünç verildiğinde, ödünç alan kişiyi to edatıyla belirtiriz.
Aslına bakarsanız bu to kullanımı, yukarıdakiyle mantıken aynı sayılır. Sonuçta burada da teknik olarak birine verilen bir şeyin hareketi söz konusu, ancak bilinçi bir hareketlilik de söz konusu olmadığı için bu iki kullanımı birbirinden ayrı tutabiliriz.
To’nun alıcı belirtmek için kullanımına bazı örnekleri aşağıdaki cümlelerde görebiliriz:
Örnek: I gave the book to my brother. (Kitabı kardeşime verdim.)
Örnek: He handed the keys to his friend. (Anahtarları arkadaşına verdi.)
Örnek: I gave a gift to my sister for her birthday. (Kızıma doğum günü için bir hediye verdim.)
Tüm bu örneklere ek olarak, İngilizcede bazı fiillerin alıcısını biraz daha soyut düşünebiliriz. Örneğin birine bir şey söylemek, bir şey anlatmak gibi durumlarda da bir nevi dediğimiz şeylerin bir “alıcısı” oluyor. Tıpkı bir mesajın bir göndericisi ve bir de alıcısı olması gibi.
Bu durumda da daha soyut olan “alıcıyı” İngilizcede to kullanımı ile belirtiyoruz. Bunu da aşağıdaki örneklerimizde görebiliriz:
Örnek: She whispered something to him. (Ona bir şey fısıldadı.)
Örnek: The teacher explained the lesson to the students. (Öğretmen dersi öğrencilere açıkladı.)
Örnek: He apologized to his teacher. (Öğretmeninden özür diledi.)
Örnek: I need to talk to the manager. (Müdürle konuşmam lazım.)
- Amaç belirtmek
İngilizcede to kullanımı, aynı zamanda “bir şey yapmak için” anlamını da cümleye katabiliyor. Bu kullanımda to edatından hemen sonra amacımız olan eylemi getiriyoruz.
İşte amaç belirtmek için to kullanımını içeren bazı örnek cümleler:
Örnek: He studies hard to pass the exam. (Sınavı geçmek için çok çalışıyor.)
Örnek: We left early to avoid traffic. (Trafikten kaçınmak için erken ayrıldık.)
Örnek: They exercised daily to stay healthy. (Sağlıklı kalmak için her gün egzersiz yaptılar.)
- Aralık belirtmek
“…’dan …’ya kadar” veya “… ila …” şeklinde bir aralık belirtmek istediğimizde de İngilizce to kullanımı işimize yarıyor. Bunun için başlangıç noktasından önce from, bitiş noktasından önce de to edatını kullanıyoruz. Yani “from … to …” şeklindeki bir kalıbı uyguluyoruz.
Örnek: The store is open from 9 AM to 6 PM. (Mağaza sabah 9’dan akşam 6’ya kadar açık.)
Örnek: There were 20 to 30 people at the event. (Etkinlikte 20 ila 30 kişi vardı.)
Örnek: We worked from Monday to Friday. (Pazartesiden cumaya kadar çalıştık.)
Örnek: He counted from one to ten. (Birden ona kadar saydı.)
- Mesafe belirtmek
İngilizcede to kullanımı, belirli bir noktaya ne kadar uzaklıkta ya da yakınlıkta olduğumuzu belirtmek için de kullanılabiliyor. Önce bitiş noktasına olan uzaklığımızı, ardından to edatını, son olarak da bitiş noktasını getirerek bu anlamı sağlayabiliyoruz.
Bu kullanım, hem fiziksel yerler için hem de saat gibi daha soyut kavramlar için geçerli. İngilizce saatler hakkında konuşurken özellikle de “çeyrek var” yani “quarter to” kalıbında to kullanımını görebiliyoruz.
Örnek: It’s quarter to eight. (Saat sekize çeyrek var.)
Örnek: The train station is five minutes to the subway. (Tren istasyonu metroya beş dakika uzaklıkta.)
Örnek: The movie starts at ten minutes to nine. (Film, saat dokuza on kala başlıyor.)
Örnek: The supermarket is a ten-minute walk to our house. (Süpermarket, evimize on dakikalık yürüme mesafesinde.)
- Bazı diğer ilişkileri belirtmek
Bunların yanı sıra to edatı, bazı kalıplaşmış ifadelerde de yer alıyor. Örneğin bir yemeğe alerjik olmak, bir sonuca giden yol, bir soruya cevap gibi anlamlara gelen ifadelerde to edatıyla sık sık karşılaşırız. Maalesef bu tarz kalıplaşmış kullanımlar (collocations) için net bir kural bulunmuyor, dolayısıyla onları gördükçe alışmamız ve öğrenmemiz gerek. Bunların doğru kullanımı için internet üzerindeki collocation sözlüklerini kullanabilirsiniz.
Örnek: The key to success is persistence. (Başarının anahtarı azimdir.)
Örnek: I’m allergic to cats. (Kedilere alerjim var.)
Örnek: She has a solution to the problem. (Soruna bir çözümü var.)
Örnek: Our commitment to quality is unwavering. (Kaliteye olan bağlılığımız sarsılmazdır.)
Örnek: Their response to criticism was mature. (Eleştiriye verdikleri yanıt olgundu.)
- Infinitive oluşturmak
İngilizce to kullanımının en önemli bir diğer amacı da fiillerin infinitive, yani mastar halini oluşturmak. Türkçede her nasıl fiilin sonuna “-mek/-mak” getirerek mastar oluşturuyorsak İngilizce de fiilin başına ayrı bir şekilde “to” getirerek bunu yapıyoruz.
İngilizcede to kullanarak oluşturulan infinitive yapılarına full infinitive adı veriliyor. Bu yapıyı daha yakından tanımak için infinitive konu anlatımı yazımıza göz atmayı da unutmayın!
Örnek: I want to learn Spanish. (İspanyolca öğrenmek istiyorum.)
Örnek: He needs to finish his homework. (Ödevini bitirmesi gerekiyor.)
Örnek: We decided to stay at home. (Evde kalmaya karar verdik.)
Örnek: They agreed to help us. (Bize yardım etmeyi kabul ettiler.)
İngilizce too ne demek, nasıl kullanılır?
Bir diğer yaygın İngilizce kelime olan too, Türkçeye bazı durumlarda “fazla”, bazı durumlarda da de / da bağlacı şeklinde çevrilebiliyor. Hangi anlamı taşıdığını ise doğal olarak cümlenin geri kalanından anlıyoruz.
Too kullanımını gördüğümüz bu iki farklı durumun hemen üzerinden geçelim.
- Fazlalık belirtmek için
İngilizce too kullanımı, herhangi bir sıfattan önce geldiği zaman cümleye “fazla” anlamı katıyor. Aşağıdaki cümlelerde bu durumu görebiliyoruz:
Örnek: This coffee is too hot to drink. (Bu kahve içmek için fazla sıcak.)
Örnek: It is too cold outside to go for a walk. (Dışarısı yürüyüş yapmak için fazla soğuk.)
Örnek: She was too tired to continue working. (Çalışmaya devam etmek için fazla yorgundu.)
Örnek: The music was too loud at the party. (Partideki müziğin sesi fazla yüksekti.)
- Dahiliyet belirtmek için
Dediğimiz üzere İngilizce too kullanımının diğer amacı da Türkçedeki “de / da” bağlacı gibi, yani dahiliyet belirtmek için. Bu kullanımda bazı nadir durumlar hariç too kullanımı, cümlenin sonunda görülüyor.
Örnek: I love chocolate, and my sister does too. (Ben çikolatayı seviyorum, kız kardeşim de.)
Örnek: She likes coffee too. (O da kahveyi seviyor.)
Örnek: He too felt nervous before the speech. (O da konuşmadan önce gergin hissetti.)
Cümlenin sonunda too olmayan durumların nadir olduğunu tekrar belirtelim. Türkçede “de / da” ile dahiliyetini belirtmek istediğimiz unsurun hemen ardından bağlacı getirerek kolayca işi hallediyoruz, ancak İngilizcede bunun için daha çok cümlenin vurgusundan faydalanıyoruz.
Örneğin, “I like coffee too.” cümlesinde vurgu “I”da olursa “Ben de kahveyi severim.”, “coffee”de olursa “Kahveyi de severim.” demiş oluruz.
Bunun yanı sıra İngilizce too kullanımı, bir zamirden hemen sonra geldiğinde gayriresmi konuşmada “ben de”, “biz de” gibi anlamlara gelebiliyor.
Örnek: “I think this test is hard.” “Me too!” (Bu sınavın zor olduğunu düşünüyorum. Ben de!)
Örnek: “You’re tired? Me too!” (Yorgun musun? Ben de!)
Örnek: “We are excited about the trip.” “Us too!” (Biz de!)
İngilizcede too ile sık sık karıştırılan diğer kelimeleri de öğrenmek isterseniz also, as well, too farkı hakkındaki; so, very, too farkı hakkındaki ve enough, too farkı hakkındaki yazılarımıza da göz atabilirsiniz.
İngilizce two ne demek, nasıl kullanılır?
Two, İngilizcede “iki” demek. Bu üç kelime arasından en basiti kesinlikle bu. Herhangi bir dilde sayı olan ikiyi nerede kullanıyorsak, İngilizcede de two’yu aynı şekilde kullanıyoruz.
Örnek: I have two cats. (İki kedim var.)
Örnek: She has two brothers. (Onun iki erkek kardeşi var.)
Örnek: The meeting will start at two o’clock. (Toplantı saat ikide başlayacak.)
Örnek: He arrived two hours late. (İki saat geç geldi.)
Size ve çocuğunuza harika bir hediyemiz var!
Çift dilli Sihirli Hikaye kitabı
İngilizce to, too, two farkı: Sıkça sorulan sorular
Şimdi de to, too ve two farkı hakkında sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.
İngilizce to, too, two farkı: Test
İngilizce to kullanımı, too kullanımı ve two kullanımı arasındaki farkları böylece öğrenmiş olduk. O halde şimdi de öğrendiklerimizi pekiştirmek için bir bilgi testi çözelim!
Novakid’le tanışın!
İngilizcede to, too ve two gibi birbirine karışabilen ifadeleri ayırt edebilmenin en doğal yolu, dili aktif bir biçimde kullanarak öğrenmek. Bu da Novakid’de sunduğumuz online İngilizce derslerinde mümkün. Siz de konuşma pratiği derslerimizden 1 ay ücretsiz faydalanmak için aramıza katılın!
Buna ek olarak, aşağıdaki videomuzu izleyerek teke tek derslerimizdeki metodolojimiz hakkında bilgi almayı da es geçmeyin:
Çocuğunuzun İngilizceyi yaşayarak öğrenmesi için ücretsiz deneme dersinizi hemen şimdi alın!