Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
İlk ders tamamen ücretsiz! Çocuğunuz için ana dili İngilizce olan en iyi öğretmenler
İlk ders tamamen ücretsiz!
daha çok bilgi alın
Paylaş
X share icon
06.03.2025
Time icon 10 dk.

İngilizce “run” kelimesinin anlamları: “Run” fiilinin birbirinden farklı kullanımlarını örneklerle keşfedelim!

İçindekiler
  1. İngilizcede farklı anlamlarla kelime dağarcığımızı genişletmenin önemi
  2. İngilizce “run” fiilinin farklı anlamları
  3. İngilizce “run” kelimesinin anlamları: Sıkça sorulan sorular
  4. Novakid’le tanışın!

İngilizcede olabildiğince geniş bir kelime dağarcığına sahip olmak ve çeşitli kelimeler kullanabilmek elbette ki fazlasıyla önemli. Fakat bazen de öyle kelimelerle karşılaşıyoruz ki kullanımlarına göre onlarca farklı anlama gelebiliyorlar. İngilizce “run” fiili de bunlardan biri. 

“Run” kelimesinin birbirinden farklı anlamlarına hakim olmak, İngilizcede tek bir kelimeyle çok çeşitli durumlardan bahsetmemizde bize yardımcı olacaktır. Bu basit fiilin ne kadar farklı bağlamlarda karşımıza çıkabildiğini görmek mutlaka sizi de bir nebze şaşırtacaktır!

O halde bu yazımızda hep birlikte İngilizce “run” fiilini yakından tanıyalım. En yaygın fiillerden biri olan “run” ne gibi anlamlara gelebilirmiş, örnek cümlelerle birlikte inceleyelim. Öğrenmeye başlıyoruz!

İngilizcede farklı anlamlarla kelime dağarcığımızı genişletmenin önemi

Hepimiz İngilizcede çeşitli anlamlara gelen kelimeleri öğrenmenin neden çok önemli olduğunu biliyoruzdur. Sonuçta yeterince kelime bilmezsek düşündüklerimizi ifade etmenin bir yolu olmaz ve konuşmanın ortasında tıkanıp kalabiliriz! Elbette hiçbirimiz bunun yaşanmasını istemediğimiz için devamlı yeni kelimeler öğreniyoruz.

Fakat elbette yalnızca oturup sözlük ezberlermiş gibi gördüğümüz her kelimeyi öğrenmeye çalışmak yetmiyor. Kelimelerin kendisini öğrenmek ne kadar farklı anlamlarına hakim olmak da önemli. Çalışmalarımızda buna dikkat edersek kelimeleri yalnızca hafızamıza atmakla kalmayıp aynı zamanda onları konuşmamızda kullanabilme becerimizi de geliştirmiş oluruz.

Özellikle de İngilizce “run” gibi çok anlamlı kelimeleri öğrenirken basitçe karşımıza en önce çıkan sözlük tanımını okuyup geçmemeliyiz. Aynı zamanda kelimelerin diğer anlamlarını da dikkatlice okuyup mümkünse örnek cümlelerle pratik yapmalıyız.

İngilizcede kelime öğrenimine bu şekilde yaklaşmak, dil becerilerimize çok büyük katkılar sağlayacaktır. Örneğin, belirli bir kelimenin aklımıza gelmediği durumlarda önceden iyi öğrendiğimiz bir kelimenin, aradığımıza yakın bir anlama sahip olabileceği aklımıza gelebilir. Bu durumda alternatif kelimeyi seçerek zor durumda kalmaktan kaçınabiliriz.

İngilizce “run” gibi yaygın ama çok anlamlı kelimeleri bütüncül şekilde öğrenmenin bir diğer önemli avantajı da, bunu yapmanın İngilizceyi ana dili olarak konuşan insanları anlamamızı kolaylaştıracak olması. 

Evet, İngilizce sınavları için bizden olabildiğince çeşitli ve belki de karmaşık kelimeler kullanmamız bekleniyor olabilir, ancak aslında İngilizceyi ana dili olarak konuşan insanlar genelde pek de bununla uğraşmayıp yaygın kelimeleri birbirinden farklı anlamlarda kullanıveriyorlar. Biz de elbette onları anlamak için bu çeşitli anlamlara alışmalıyız.

Bu durumdan anlıyoruz ki İngilizcede yaygın kelimelerin farklı anlamlarına hakim olmak, dilin yaratıcı özelliğinden bizim de tıpkı ana dili olarak konuşanlar gibi faydalanmamızı sağlıyor. O zaman biz de İngilizce “run” fiilinin çeşitli kullanımlarını tanıyarak dili olabilecek en doğal ve yaratıcı şekilde kullanma becerimizi geliştirelim!

İngilizce “run” fiilinin farklı anlamları

İngilizce “run” fiilinin onlarca farklı kullanımı bulunuyor. Biz de şimdi  bunlardan en öne çıkanları listeleyelim ve örnek cümlelerle pekiştirelim.

  • Koşmak

İngilizce run ne demek?” diye sorunca tabii ki de ilk karşılaşacağımız cevap, “koşmak”. Biz de hemen “run” kelimesinin bu en yaygın anlamından en başta bahsetmiş ve böylece onu hızlıca aradan çıkarmış olalım.

Örnek: After missing the bus, Jake had to run to school. (Otobüsü kaçırdıktan sonra Jake’in okula koşması gerekti.)

Tabii bu anlamı noun (isim) olarak kullanınca “koşu” anlamını da elde edebiliyoruz. 

Örnek: I like going on morning runs on Sundays. (Pazarları sabah koşusuna çıkmayı severim.)

  • Bir aletin çalışması

“Run” fiilinin İngilizce koşmaktan epey uzak görünen bir diğer önemli anlamı, aletlerden ve makinelerden bahsederken “çalışmak” şeklinde. 

Örnek: The old fan runs loudly but cools the room. (Eski vantilatör yüksek sesle çalışıyor ama odayı serinletiyor.)

Örnek: The robot vacuum runs efficiently around the living room. (Robot süpürge, oturma odasında verimli bir şekilde çalışıyor.)

  • Bir işletmeyi yürütmek

İngilizce “run” fiili, “bir işletmenin başında olmak, onu yönetmek” anlamında da kullanabiliyor. Biz Türkçede örneğin bir işyerini yönetmeyi “yürütmek” fiiliyle ifade edebiliyoruz. İngilizcede ise “yürümek” değil de “koşmak” gibi düşünerek “run” fiilinin bu anlamını aklımızda tutabiliriz.

Örnek: Maria runs a bakery downtown. (Maria şehir merkezinde bir fırın işletiyor.)

Örnek: Mr. Lewis runs a cozy family café near the school. (Bay Lewis, okul yakınında samimi bir aile kafesi işletiyor.)

  • Bir alan boyunca yayılmak

İngilizce “run” fiili, aynı zamanda yollar, patikalar gibi düz alanlar özelinde karşılaştığımız, Türkçeye “uzanmak” şeklinde çevirebildiğimiz bir anlamda kullanılabiliyor. Bu kullanımı İngilizcede bir preposition (edat) ile birlikte, “run along”, “run across” gibi şekillerde görürüz.

Örnek: The hiking trail runs along the forest’s edge. (Yürüyüş parkuru ormanın kenarı boyunca uzanıyor.)

Örnek: The hiking trail runs along the shimmering edge of the lake. (Yürüyüş parkuru, gölün parıldayan kenarında uzanıyor.)

  • Bir seçimde aday olmak

Yine bir edat olan “for” kelimesini İngilizce “run” fiilinden hemen sonra kullandığımızda “seçimde aday olmak” anlamını elde edebiliyoruz. Burada “for” kelimesinden sonra kişi hangi pozisyona seçilmek istiyorsa oranın adı gelmeli. Örneğin başkanlık seçimlerine katılma durumunda “run for president” demeliyiz.

Örnek: The activist decided to run for city council. (Aktivist şehir meclisine aday olmaya karar verdi.)

Örnek: Alice decided to run for the student council chair in the upcoming election. (Alice, yaklaşan seçimlerde öğrenci konseyi başkanlığına aday olmaya karar verdi.)

  • Kaçmak

“Run” kelimesinin biraz daha İngilizce “koşmak” benzeri bir anlama geldiği bir kullanım ise “kaçmak” şeklinde. Bir şeyden kaçarken de muhtemelen koşuyor olacağımız için bu bağlantıyı kurup “run” fiilinin bu anlamını kolayca aklımızda tutabiliriz.

Bunun yanı sıra, kaçmaktan bahsettiğimiz zaman bir zarf (adverb) olan “away” ile birlikte kurulan “run away” kalıbına da sık sık rastlarız. Bu ifadeyi kelimesi kelimesine çevirecek olursak “uzağa koşmak” anlamı çıkar, ki bu da mantıken “kaçmak” düşüncesine epey yakın.

Örnek: The deer ran away when it heard footsteps. (Geyik, ayak seslerini duyunca kaçtı.)

Örnek: When the loud crash startled everyone, the kitten ran under the sofa. (Yüksek ses herkesin dikkatini çektiğinde, yavru kedi kanepenin altına kaçtı.)

  • Bir süre boyunca devam etmek

İngilizce “run” fiilini etkinlikler için kullanırsak bu etkinliğin ne kadar süre boyunca devam edeceğinden bahsedebiliyoruz. Bunu Türkçede “sürmek” veya “devam etmek” şeklinde düşünebiliriz.

Örnek: The concert runs for three hours—bring snacks! (Konser üç saat sürüyor—yanınıza atıştırmalık alın!)

Örnek: The local film festival runs throughout the weekend.  (Yerel film festivali, hafta sonu boyunca devam ediyor.)

  • Akmak

Su kütlelerinin devamlı olarak akmasından veya herhangi bir sıvının bir yüzeyden akmasından bahsederken İngilizce “run” fiilinden “akmak” ya da “süzülmek” anlamıyla faydalanabiliyoruz. Devamlı olarak akma anlamını elektrik akımı için de kullanabiliyoruz. 

Örnek: After the heavy rain, water ran down the window pane in steady streams. (Yoğun yağmurdan sonra, su pencere camından düzenli akıntılar halinde aktı.)

Örnek: High-voltage currents run through the transmission lines. (Yüksek voltajlı akımlar, iletim hatları boyunca akıyor.)

  • Bir programı çalıştırmak

İngilizce “run” kelimesinin dile nispeten yakın zamanda eklenen anlamlarından biri de bir bilgisayar programını çalıştırmak şeklinde.

Örnek: Emma ran the app on her phone to check her schedule. (Emma, programını kontrol etmek için uygulamayı telefonunda çalıştırdı.)

Örnek: Jake ran the program on his laptop to test it. (Jake, programı test etmek için dizüstü bilgisayarında çalıştırdı.)

  • Organize etmek

“Run” fiili aynı zamanda “bir etkinliği gerçekleştirmek”, “organize etmek” anlamlarında da kullanılabiliyor. 

Örnek: The local library runs a monthly book club where teens discuss fantasy novels over hot cocoa. (Yerel kütüphane, gençlerin sıcak çikolata eşliğinde fantastik romanları tartıştığı aylık bir kitap kulübü düzenliyor.)

Örnek: Tom is running a charity event to help local schools. (Tom, yerel okullara yardım etmek için bir bağış etkinliği düzenliyor.)

  • Bir yüzey boyunca hareket etmek

İngilizce “run” fiili; “over”, “along” gibi prepositionlar (edatlar) ile kullanılması durumunda bir şeyin bir yüzey boyunca hareket etmesini de ifade edebilir. Türkçede bunu “üzerinde gezinmek”, “boyunca gezinmek” gibi şekillerde çevirebiliriz.

Örnek: She ran her hand over the old book’s leather cover, feeling its worn texture. (Elini eski kitabın deri kapağının üzerinde gezdirerek yıpranmış dokusunu hissetti.)

Örnek: The detective’s eyes ran over the report, looking for any inconsistencies. (Dedektifin gözleri raporun üzerinde gezindi, herhangi bir tutarsızlık arıyordu.)

  • Araçlar için rotayı takip etmek

Tren, otobüs, vapur gibi devamlı olarak aynı yolu gelip giden araçların hareketinden genel anlamda bahsetmek için de İngilizce “run” fiilinden faydalanmamız mümkün.

Örnek: The scenic train runs along the coastline, offering breathtaking views of the ocean and cliffs. (Manzaralı tren, okyanus ve uçurumların nefes kesici manzaralarını sunarak sahil şeridi boyunca ilerliyor.)

Örnek: During the holidays, a special shuttle runs between the airport and the ski resort for travelers. (Tatil dönemlerinde, havaalanı ile kayak merkezi arasında seyahat edenler için özel bir servis çalışıyor.)

  • Yayınlanmak / yayınlamak

İngilizce “run” fiiki aynı zamanda medya alanında hem “yayınlamak” hem de “yayınlanmak” anlamında kullanılabiliyor. Üstelik bu anlam, televizyon programları için dahi geçerli olabiliyor.

Örnek: The local TV station runs educational programs on Sunday mornings. (Yerel televizyon kanalı Pazar sabahları eğitim programları yayınlıyor.)

Örnek: To appear in print: Her poem will run in next month’s literary magazine. (Şiiri gelecek ayın edebiyat dergisinde yayınlanacak.)

  • Seri 

İngilizce “run” kelimesi her zaman bir fiil olmak zorunda da değil. Özellikle de sporlarda bir takım sürekli art arda galibiyetler ya da mağlubiyetler alıyorsa bu durumlarda “run” kelimesini “seri” anlamında kullanabiliyoruz.

Örnek: The team’s winning run ended last night. (Takımın galibiyet serisi dün gece sona erdi.)

Örnek: The basketball team enjoyed a long run of victories that thrilled their fans. (Basketbol takımı, taraftarlarını heyecanlandıran uzun bir galibiyet serisi yaşadı.)

  • Kaçık

İngilizce “run” kelimesi isim olarak kullanıldığında kumaş giysilerde oluşan “kaçık” anlamına da gelebiliyor.

Örnek: After many washes, a small run appeared in her favorite pair of leggings. (Çok yıkamadan sonra, en sevdiği taytta küçük bir yırtılma meydana geldi.)

Size ve çocuğunuza harika bir hediyemiz var!

Çift dilli Sihirli Hikaye kitabı

image

İngilizce “run” kelimesinin anlamları: Sıkça sorulan sorular

İngilizce “run” kelimesinin taşıyabileceği farklı anlamlardan bazılarını böylece görmüş olduk. Şimdi de bu konu hakkında sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.

Run kaç anlamı var? Arrow icon

İngilizce “run” kelimesinin yaklaşık 645 farklı anlamı bulunduğu söylenmektedir. Ancak elbette bu anlamların hepsini teker teker ezberlemek yerine en yaygın birkaç anlamı öğrenmek yeterlidir.

İngilizcede run 2. hali nedir? Arrow icon

İngilizce “run” fiilinin 2. hali “ran” şeklindedir.

I run ne demek? Arrow icon

“I run.” ifadesi, İngilizcede “Ben koşarım / koşuyorum.” anlamına gelir.

Run’un Türkçesi ne? Arrow icon

İngilizce “run” kelimesi, Türkçeye genelde “koşmak” şeklinde çevrilir. Ancak bu kelime aynı zamanda bağlama göre “işletmek”, “yürütmek”, “uzanmak”, “kaçmak”, “çalıştırmak”, “sürmek”, “devam etmek”, “akmak” gibi çeşitli anlamlara gelebilir.

Novakid’le tanışın!

İngilizce “run” gibi birçok farklı anlama gelebilen kelimelere hakim olmak, dil becerilerimizi önemli ölçüde geliştiriyor. Bu tür bir beceriyi edinmenin en iyi yolu ise dili yaşayarak öğrenmek. Novakid’de çocuklar için İngilizce derslerimizde tam da bu mümkün. Siz de konuşma pratiği derslerimizden 1 ay boyunca ücretsiz yararlanmak için şimdi aramıza katılın!

Üstelik teke tek derslerimizde uyguladığımız yöntem hakkında da aşağıdaki videodan detaylı bilgi alabilirsiniz:

Çocuğunuzun bu eşsiz metodolojiyle İngilizceyi en doğal halinde öğrenmesini isterseniz ücretsiz deneme dersinizi siz de hemen alın!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Çocuğunuzun ücretsiz deneme dersine katılacak öğretmeni seçelim!
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
Editörün seçimi
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.