İngilizce reflexive pronouns nedir? İşte İngilizce dönüşlülük zamirleri konu anlatımı ve test!

Daha önce de söylediğimiz gibi reflexive pronounlar, İngilizcede dönüşlülük zamirlerine verilen isimdir. Yani bu kelimeler, aslen özel bir pronoun çeşididir. Fakat reflexive pronounlar, diğer herhangi bir zamir gibi kullanılamaz. 

İngilizcede reflexive pronounlar, bir cümlenin öznesi ve nesnesi aynı kişi veya aynı şey olduğu zaman kullanılabilir. Hemen bu duruma bir örnek cümle gösterelim:

“John saw himself in the mirror.” (John, aynada kendini gördü.)

Yukarıdaki cümlede John’un hem cümlenin öznesi, hem de “see” fiilinin nesnesi olduğunu görebiliyoruz. Yani bu cümlenin anlamı, günlük hayatta böyle demeyecek olsak da “John saw John in the mirror.” cümlesi ile eşdeğerdir.

Dikkat edelim: Özne ve nesne aynı olduğunda reflexive pronoun yerine sıradan bir pronoun kullanmamız mümkün değildir. Örneğin “John aynada kendini gördü.” anlamını vermek için “John saw him in the mirror.” dersek, yanlış bir cümle kurmuş oluruz. Bu cümle, yalnızca “him” kelimesi John’dan başka birini ifade ettiği zaman doğru olur. (Mesela “John saw him.” ile “John saw Mike.” aynı anlama geliyorsa.)

İngilizce reflexive pronounlar listesi

İngilizcede dönüşlülük zamirlerinin kullanımına dair en temel kuralı açıkladık. Peki İngilizcedeki reflexive pronounlar nelerdir? Bir tabloyla hepsini görelim:

İngilizce reflexive pronounlar nasıl oluşturulur?

Tablomuzu incelerken, İngilizcede tüm reflexive pronounların bir açıdan birbirine benzediğini fark etmişsinizdir: hepsinin “-self” ile bitmesi. Bu gerçekten de İngilizce reflexive pronoun oluşturma formülünün bir kısmı. Ancak kuralımız bununla sınırlı değil. 

İngilizcedeki reflexive pronounları oluşturabilmek için, “self” kelimesinin başına ne geleceğini aklımızda tutmamız yeterlidir. 

Özne “I”, “you” veya “we” olduğunda “self” kelimesinin önüne possessive adjective ekleriz. Hatırlayalım: Possessive adjectiveler, ismin önüne gelip bahsedilen şeyin kime ait olduğunu gösteren sıfatlardır. Reflexive pronounlarda kullanılan possesive adjectiveler sırasıyla “my”, “your” ve “our” kelimeleridir.

Geri kalan öznelerde ise “self” kelimesinden önce object pronoun gelir. Object pronounlar ise cümlenin nesnesi olarak kullanılan pronounlara verilen isimdir. Reflexive pronoun yapımında kullanılan object pronounlar, “him”, “her”, “it” ve “them” kelimeleridir.

İngilizcede dönüşlülük zamirlerinin ne olduğunu ve nasıl oluşturulduğunu gördük. Peki reflexive pronounların kullanıldığı yerlere bazı örnekler nelerdir? Haydi, İngilizcede reflexive pronounları kullandığımız vakitleri görelim:

1. Özne ve nesnenin aynı olduğu durumlar

Reflexive pronounların en temel kuralının, cümlenin özne ve nesnesinin aynı olması olduğunu söylemiştik. Bu durumu daha iyi anlamak adına birkaç örnek cümle inceleyelim:

• He cut himself while chopping vegetables. (Sebze doğrarken kendini kesti.)
• Sally prepared herself for the interview by talking out loud. (Sally, yüksek sesle konuşarak kendini röportaja hazırladı.)
• The band call themselves “The Beatles”. (Grup, kendilerine “The Beatles” diyor.)

2. Bazı özel fiillerle

İngilizcede belli bir fiil ve reflexive pronounun yan yana gelmesiyle oluşan bazı kalıplar da vardır. İşte bu kalıplara bazı örnekler ve anlamları: 

• To help oneself to something: İstenen miktarda yiyecek, içecek vb. almak, veya bir şeyi başkasının izni olmadan almak. Bu kalıbı çoğunlukla resmi olmayan konuşmalarda duyarız.

Örnek: You can help yourself to some cake. (Biraz kek alabilirsiniz.)

Örnek: He helped himself to the coins lying on the table. (Masada duran bozuk paraları kimseye sormadan aldı.)

• To enjoy oneself: Keyifli vakit geçirmek.

Örnek: I would love to lay down on the beach and enjoy myself. (Plajda uzanıp keyif yapmayı çok isterdim.)

• To behave oneself: Uygun ve kibar şekilde davranmak.

Örnek: You have to behave yourself while talking to your teacher. (Öğretmeninle konuşurken uygun davranman gerekir.)

3. Özneyi işaret eden prepositionlar ile

İngilizcede bazı fiillerin ardından, nesneden önce preposition gelebilir (Örneğin buy something for someone, talk to someone…). Bu gibi durumlarda da prepositionın ardından reflexive pronoun kullanırız. Örneğin: 

• He is not talking to himself, he is on the phone. (Kendi kendine konuşmuyor, telefonda.)
• She gave a reward to herself, as a psychological trick. (Psikolojik bir numara olarak kendine bir ödül verdi.)

İngilizcede reflexive pronounlarla şekli tamamen aynı olan, ancak işlevi farklı olan bir yapı daha var: Intensive pronounlar.

Intensive pronoun, görevi cümleye vurgu katmak olan zamirlere verilen isimdir. Aslına bakarsanız bu kelimeler zamir değil, zarf işlevi görürler. Ancak İngilizcede şekil olarak dönüşlülük zamirleriyle tamamen aynı oldukları için, bu kelimelere de pronoun denmektedir.

İngilizcede intensive pronoun kullanılan durumları inceleyerek bu durumu daha iyi anlayalım:

1. Özneyi vurgulamak

Cümlenin öznesinden hemen sonra uyumlu intensive pronounu kullanarak, onu vurgulayıp Türkçede “…’nın ta kendisi” demeye benzer bir anlam ifade edebiliriz. İşte vurgu için kullanılan dönüşlülük zamiri örnekleri:

• The project was so successful that the boss himself congratulated the team. (Proje o kadar başarılıydı ki patronun ta kendisi ekibi tebrik etti.)
• This book was signed by Maya Angelou herself. (Bu kitap, Maya Angelou’nun ta kendisi tarafından imzalandı.)
• NASA itself has refuted all claims about the Earth being flat. (NASA’nın ta kendisi, Dünya’nın düz olduğuna yönelik iddiaları çürüttü.)

Fark etmişsinizdir ki, reflexive pronounların öznenin nesnesi olarak kullanılması kuralı bu durumda geçerli değil. Bunun sebebi onları reflexive pronoun olarak değil, intensive pronoun olarak kullanmamız. Bu tarz vurgu amaçlı kullanımlarda pronounlar cümlenin nesnesi olmaz, yalnızca özneyi destekleyen ayrı birer kelime olurlar.

2. “Kendi başına” anlamı vermek

İngilizcede intensive pronounların kullanıldığı bir başka durum da “kendi başına” anlamını ifade etmektir. Dönüşlülük zamirlerinin başına “by” kelimesini getirerek bunu yapabiliriz. İşte örnek cümleler:

• I baked these cookies by myself. (Bu kurabiyeleri kendim yaptım.)
• She learned Spanish by herself in a year. (Bir yılda kendi kendine İspanyolca öğrendi.)

Bu durumda da intensive pronounlar, bu tarz cümlelerde nesne konumunda değiller. Bunun yerine, görebiliyoruz ki, “by + intensive pronoun” şeklinde, bir adverb yapısının bir parçası olarak kullanılmaktalar.

Ayrıca, kimi zaman intensive pronounlar ile “kendi başına” anlamını vermek, “by” kullanmadan da mümkündür. Yani “I baked these cookies by myself.” ile “I baked these cookies myself.” cümleleri, aynı anlama gelir.

İngilizce reflexive pronounların en yaygın kullanım alanlarını da gördüğümüze göre, şimdi ufak bir karşılaştırma yapalım. İngilizcede ve Türkçede dönüşlülük zamirlerinin bazı farklılıkları, öğrencilerin kafasını karıştırabilmektedir. O halde bu farklardan bahsedelim.

İlk fark, İngilizce ve Türkçede dönüşlülük zamirlerinin oluşturulma şekli arasındadır. Türkçede dönüşlülük fiilleri “kendi” kelimesine iyelik eki eklenmesiyle oluşturulur. Örneğin “kendi-m”, “kendi-n”, “kendi-si”… İngilizce reflexive pronounlar ise her zaman iyelik ekinin karşılığı olan possessive ile oluşturulmaz, özneden özneye yapıları değişir.

İkinci fark ise Türkçede kimi zaman dönüşlülük zamirlerinin kendi başına kullanılabilmesidir. Örneğin, “Ali Bey burada mı? Hayır, kendisi henüz gelmedi.” dememiz mümkündür. Ancak İngilizcede böyle bir kullanım bulunmamaktadır. “Himself hasn’t arrived yet.” dersek, hatalı bir cümle kurmuş oluruz.

Son olarak, İngilizcede reflexive pronoun kullanırken en sık yapılan hatalardan bahsedelim. İşte bunlardan birkaçı:

• Reflexive pronounu yanlış oluşturmak: İngilizcede reflexive pronoun oluştururken object pronoun kullanıldığını artık gayet iyi biliyoruz. Ancak bazı öğrenciler bunun yerine possessive pronoun kullanıp “himself” yerine “hisself”, “itself” yerine “itsself” ve “themselves” yerine “theirselves” deme hatalarını yapabilmektedir.
• Tekil ve çoğul farkına dikkat etmemek: Reflexive pronounlarda sık yapılan hatalardan biri de, çoğul reflexive pronounlarda “self” yerine “selves” demeyi unutmaktır. Örneğin “ourself”, “themself” veya çoğul “you” için “yourself” demek gibi.
• Subject veya object pronoun yerine reflexive pronoun kullanmak: Kimi öğrenciler ise özne ve nesneler için, normalde kullanmamaları gereken yerde reflexive pronoun kullanır. Örneğin “John and I will help you.” yerine “John and myself will help you.” demek veya “Reach out to Jane or me.” yerine “Reach out to Jane or myself.” demek gibi.

İşte İngilizce dönüşlülük zamirleri hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları:

Dönüşlülük zamiri nedir?

Dönüşlülük zamiri, eylemi yapan kişi ile eylemin nesnesinin aynı olduğunu belirten zamir türüne verilen isimdir. İngilizcede “reflexive pronouns” olarak bilinirler.

Zamir nedir?

Zamir, başka herhangi bir varlığın adının yerini tutabilen kelimelere verilen addır. İngilizcede zamir, “pronoun” demektir.

İngilizce dönüşlülük zamirleri nelerdir?

İngilizcede dönüşlülük zamirleri; myself, yourself, himself, herself, itself, ourselves, yourselves ve themselves kelimelerinden oluşur.

İngilizce dönüşlülük zamirleri konu anlatımını bitirdik. Şimdi ise kendimizi sınama zamanı! Haydi, testimizi çözelim:

Dil öğrenirken akıcı ve doğal konuşmak için bazı dilbilgisi kurallarını ve kelimeleri bilmek oldukça önemli. Ancak elbette bunu yalnızca ezberle yapamayız. Bir dili öğrenirken olabildiğince eğlenebilmek gerekir. 

Çocuklarınızın İngilizceyi eğlenerek öğrenmesini sağlayan Novakid, dil öğrenimini keyifli bir deneyime dönüştürüyor. Bu yenilikçi metodolojiyi aşağıdaki videomuzda izleyebilirsiniz: