İngilizcede sık sık karıştırılan “lay” ve “lie” fiillerinin anlamları, birbirinden farkları ve test!

“Lay” fiili, İngilizcede “yerleştirmek, koymak, sermek” anlamlarına geliyor ve genellikle bir nesneyi belirli bir yere dikkatlice bırakmak ya da yerleştirmek için kullanılıyor. “Lay” fiilini kullanırken her zaman bir nesneyi bir yere koyma eylemi var. Örneğin, kitabı masaya, battaniyeyi yatağa ya da tabakları masaya koymak gibi.

Ayrıca unutmamak gerekir ki “lay” fiili hep bir nesne gerektiriyor. Yani bu fiili kullanırken her zaman bir şeyi (nesneyi) bir yere yerleştiriyoruz. Eğer bir cümlede bir şeyi bir yere koyma eylemi yoksa lay fiilini kullanamıyoruz.

Örneğin “I lay the plates on the table.” (Tabakları masaya koydum.) derken burada “plates” (tabaklar) nesne olarak kullanılmış ve doğru bir cümle oluşturulmuş. 

Öte yandan “I lay on the bed.” (Yatağa uzanırım.) cümlesi yanlış bir cümle çünkü “lay” fiili “uzanmak” anlamında kullanılmaz ve nesne gerektirir.

Haydi şimdi bu fiilin anlamını, zamanlara göre nasıl çekimlendiğini, kullanım kurallarını ve “lay” ile ilgili örnek cümleleri ayrıntılarıyla inceleyelim.

• Örnek: I lay the book on the table. (Kitabı masanın üzerine koyarım.)
• Örnek: I lay the plates on the dining table every evening. (Her akşam tabakları yemek masasına koyarım.)
• Örnek: We lay the carpet in the living room. (Oturma odasına halıyı sereriz.)
• Örnek: I lay my clothes on the bed before getting dressed. (Giyinmeden önce kıyafetlerimi yatağın üzerine koyarım.)
• Örnek: They lay the bricks to build the wall. (Duvarı inşa etmek için tuğlaları yerleştirirler.)

“Lay” fiili, düzensiz (irregular) bir fiil olduğu için zamanlara göre çekimi değişiyor ve bu nedenle doğru kullanımını öğrenmek bazen kafa karıştırıcı olabiliyor. 

“Lay” fiili her zaman bir nesne gerektiriyor ve farklı zamanlarda farklı şekillerde kullanılıyor. Şimdiki, geçmiş ve gelecek zamanlarda nasıl kullanıldığını anlamak; İngilizceyi doğru bir şekilde kullanmak için önemli. Şimdi, “lay” fiilinin farklı zamanlardaki kullanımını inceleyelim!

•  Şimdiki Zaman (Present Simple)

“Lay” fiilini şimdiki zamanda, bir şeyi şimdi ya da düzenli olarak bir yere koyduğumuz zaman kullanıyoruz.

• Örnek: I lay my keys on the counter every day. (Her gün anahtarlarımı tezgâhın üzerine koyarım.)

Bu cümlede, düzenli olarak yapılan bir eylemden bahsediliyor: anahtarlar her gün tezgâha yerleştiriliyor.

•  Geçmiş Zaman (Past Simple)

“Lay” fiilinin ikinci hâli yani “geçmiş zaman” hâli “laid” şeklinde. Bir nesneyi geçmişte bir yere koyduğumuzda bu hâlini kullanıyoruz.

• Örnek: Yesterday, I laid the newspaper on the table. (Dün gazeteyi masanın üzerine koydum.)

Gazeteyi masaya dün koyduğumuzdan, geçmiş zamanda yapılan bir şeyden bahsediyoruz ve “lay” fiilinin ikinci hâli olan “laid” eylemini kullanıyoruz.

• Gelecek Zaman (Future Simple)

Gelecek zamanda bir şeyi bir yere koyacağımızı ifade etmek için “will lay” kullanıyoruz.

• Örnek: Tomorrow, I will lay the new carpet in the living room. (Yarın yeni halıyı oturma odasına sereceğim.)

Bu cümlede halının gelecekte bir yere serileceğinden bahsediliyor; bu yüzden “will lay” kullanıyoruz.

• Şimdiki Zaman (Present Continuous):

Şimdiki zamanda lay fiili, bir nesneyi belirli bir yüzeye ya da yere yerleştirirken “şu anda” yapılan bir eylemi gösteriyor. Formülü ise özne + am/is/are + laying + nesne + yer.

• Örnek: She is laying her clothes on the bed. (O, şu anda kıyafetlerini yatağın üzerine koyuyor.)

Şimdi “lay” fiilinin farklı zamanlarda nasıl kullanıldığını tablo üzerinden inceleyerek konuyu daha iyi pekiştirelim!

“Lie” fiili, İngilizcede “yatmak, uzanmak” anlamına geliyor. Yani bir kişinin ya da canlının kendisini bir yere yatay bir şekilde koyması veya dinlenmesi anlamında kullanılıyor. “Lie” fiilini kullanırken bir nesne koymaktan değil, bir canlının (insan veya hayvan) bir yere uzanmasından bahsediyoruz.

Ayrıca “lie” fiili, “lay” fiili gibi nesne gerektirmiyor. Yani bir kişi veya canlı kendisi bir yere uzanıyor. Bu yüzden, bu fiili kullanırken nesne eklememize gerek kalmıyor. Uzanma eylemi yapan kişi veya canlı zaten özne oluyor. Örneğin “I lie on the couch.” (Kanepeye uzanırım.) doğru bir kullanım.

Öte yandan bu fiil de “lay” gibi düzensiz (irregular) bir fiil ve zamanlara göre farklı çekimleniyor. Şimdi “lie” ne demek daha iyi anlamak için örnek cümlelere bakalım!

• Örnek: I lie on the sofa to relax. (Rahatlamak için kanepeye uzanırım.)
• Örnek: I lie on my bed when I feel tired. (Kendimi yorgun hissettiğimde yatağıma uzanırım.)
• Örnek: We lie on the beach and enjoy the view. (Plajda uzanır ve manzaranın tadını çıkarırız.)
• Örnek: They lie on the grass during lunch breaks. (Öğle aralarında çimenlerin üzerinde uzanırlar.)
• Örnek: I lie on the couch after school. (Okuldan sonra kanepeye uzanırım.)

“Lie” fiili düzensiz (irregular) bir fiil olduğu için zamanlara göre farklı şekillerde çekimleniyor. Özellikle geçmiş zaman çekimi olan “lay” ve şimdiki zamanın devam eden hali “lying” sıkça karıştırılıyor.

• Şimdiki Zaman (Present Simple)

“Lie” fiili şimdiki zamanda, bir kişinin şu anda bir yere uzandığını ya da yatmakta olduğunu ifade etmek için kullanılıyor.

• Örnek: I lie down on my bed every night at 9 PM. (Her gece saat 9’da yatağıma uzanırım.)

Bu cümlede, kişinin her gece düzenli olarak yaptığı bir uzanma eylemi anlatılıyor.

• Geçmiş Zaman (Past Simple)

“Lie” fiilinin ikinci hâli yani “geçmiş zaman” hâli “lay” şeklinde. Bir kişinin ya da canlının geçmişte bir yere uzandığını ifade ediyor.

• Örnek: Yesterday, I lay on the grass and watched the clouds. (Dün çimenlerin üzerine uzandım ve bulutları izledim.)

Bu cümlede, geçmişte yapılan uzanma eylemi anlatılıyor. Bu yüzden geçmiş zaman için “lie” fiilinin ikinci hâli “lay” kullanılıyor.

• Gelecek Zaman (Future Simple)

Gelecek zamanda bir kişinin bir yere uzanacağını ifade etmek için “will lie” kullanıyoruz.

• Örnek: Tomorrow, I will lie on the beach and relax. (Yarın plajda uzanıp dinleneceğim.)

Bu cümledeki kişi, yarından yani gelecekte bir zamandan bahsettiği için “will lie” kullanıyoruz.

Şimdi “lie” fiilinin zamanlara göre çekimlerini tablo üzerinden inceleyelim.

Detaylıca yer verdiğimiz üzere “lay ve “lie” fiilleri İngilizcede oldukça sık kullanılan ama sıkça karıştırılan iki fiil. Son olarak her iki fiilin de farkını özetleyelim:

• “Lay” fiili, bir nesneyi bir yere koymak, yerleştirmek, sermek anlamına geliyor ve her zaman bir nesne gerektiriyor.
• “Lie” fiili ise bir kişinin ya da canlının bir yere uzanması anlamına geliyor ve cümle içinde nesne gerektirmiyor.
• “Lie” fiilinin geçmiş zaman hâli “lay” olduğu için karışıklık olabiliyor ancak bu karışıklığının önüne fiillerin anlamına ve cümledeki bağlama dikkat ederek geçilebiliyor.

İşte “lie” ve “lay” fiilleri hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları!

Lay fiili ne demek?

“Lay” fiili, İngilizcede “yerleştirmek, koymak, sermek” anlamlarına geliyor ve genellikle bir nesneyi belirli bir yere dikkatlice bırakmak ya da yerleştirmek için kullanılıyor. 

Lie 2. hâli nedir?

“Lie” fiilinin ikinci hâli yani “geçmiş zaman” hâli “lay” şeklinde. Bir kişinin ya da canlının geçmişte bir yere uzandığını ifade ediyor.

İngilizcede sıkça karıştırılan “lie” ve lay” fiillerinin kullanımlarını ve birbirinden farkını artık öğrendiniz! Şimdi sırada öğrendiklerinizi sınamak var.

İyi bir İngilizce öğrenimi için kelimeleri ve grameri iyi öğrenmek çok önemli ancak dili yaşayarak öğrenmek en önemlisi. Bunun için Novakid’in uzman öğretmenlerinden çocuklar için İngilizce dersleri alabilirsiniz. Siz de çocuğunuzun etkileşim dolu derslerimizden faydalanmasını isterseniz bize katılın!

Yöntemimizi metodoloji uzmanımız Adrienne Landry’den dinleyin: