İngilizce kış ile ilgili kelimeler: Kış ile ilgili cümleler eşliğinde İngilizce kış mevsiminden bahsetmeyi öğrenelim!
Kış mevsimi geldi çattı! Bu da demek oluyor ki bir süreliğine soğuk havalardan, kardan, kalın giysilerden ve kışla ilgili daha birçok başka şeyden konuşacağız. Elbette bu, İngilizcede yapacağımız konuşmalar için de geçerli.
O halde tıpkı kalın kıyafetlerle soğuk havalara hazırlandığımız gibi İngilizce kışla ilgili kelimeleri tekrar ederek bu konuda konuşmaya da hazırlanalım. İnsanlar bize kış mevsiminde ne yaptığımızı veya bu mevsim hakkında neler düşündüğümüzü sorduğunda rahatça İngilizce cevap verebilelim.
Bu yazımızda hep birlikte İngilizce kış mevsiminden bahsederken en çok işimize yarayacak kelimeleri öğreneceğiz. Bunu yaparken kış ile ilgili cümlelerden faydalanmayı da elbette es geçmeyeceğiz. Haydi başlayalım!
İngilizce kış mevsimi hakkında konuşmak neden iyi bir fikir?
İngilizce kış mevsimi hakkında konuşmak için birçok farklı sebep var. Bunlardan ilki, İngilizce mevsimler hakkındaki kelime bilgimizi daha odaklı bir şekilde pekiştirmek. İngilizce öğrenimimizin erken seviyelerinde karşılaştığımız mevsimler, daima bir konuşma konusu olabiliyor.
Bunun yanı sıra kış mevsimi içimizde hoş duygular uyandırabilir. Hepimiz sevdiğimiz insanlarla kartopu oynamayı, sıcak çikolata içmeyi ve kışın gerçekleşen Yeni Yıl’ı kutlamayı severiz. Bu güzel hisleri İngilizce ifade edip çeşitli şekillerde paylaşabiliriz.
Tüm bunlara ek olarak İngilizce kış mevsimi, çocuklar için özellikle ilgi çekici bir konu olabilir. Kış mevsiminden bahsederken bu mevsimde yapılan kutlamalardan, çeşitli hava olaylarından ve kışın giyilen kıyafetler gibi konulardan bahsederek İngilizce becerilerimizi geliştirebiliriz.
O halde hep birlikte İngilizce kış mevsiminden bahsederken en çok kullanacağımız kelimeleri öğrenmeye geçelim!
İngilizce kış kelimeleri: Hava olayları
İngilizce kış mevsimiyle ilgili kelimelerimizi listelemeye hava olaylarından ve havanın genel olarak nasıl olduğunu anlatırken kullanacağımız bazı örneklerle başlayalım.
- Winter
Elbette ki en başta “Kışın İngilizcesi nedir?” sorusunu cevaplayarak başlıyoruz. Muhtemelen daha önce de görmüş olduğunuz üzere İngilizce “kış” demek için “winter” kelimesini kullanıyoruz.
Örnek: Winter is my favorite season because I love the snow and the cozy feeling of being indoors. (Kış, karı ve içeride olmanın rahatlığını sevdiğim için en sevdiğim mevsimdir.)
- Cold
Kış mevsimiyle ilgili kelimeler dediğimizde mutlaka aklınıza ilk gelen sorulardan biri, “Soğuk İngilizce ne demek?” olmuştur. Bu sorunun cevabı, “cold”.
“Cold”, İngilizcede çok geniş anlamlarda kullanılabilen bir kelime. Bu kelimeyi yalnızca havadan bahsederken değil, aynı zamanda soğuk nesneleri betimlerken de sıfat olarak kullanabiliyoruz. Bunun yanı sıra “Üşüdüm.” demek için de “I’m cold.” ifadesini kullanabiliriz.
Örnek: It’s very cold outside, so don’t forget your coat! (Dışarısı çok soğuk, bu yüzden montunu unutma!)
Örnek: I’m so cold, did somebody leave the window open? (Çok üşüdüm, biri pencereyi açık mı bıraktı?)
- Freezing
İngilizce “soğuk” demek için “cold” diyebileceğimizi gördük. Ancak eğer havanın soğukluğunu daha da vurgulamak istiyorsak, “donarcasına soğuk” şeklinde çevirebileceğimiz “freezing” kelimesinden faydalanabiliriz. Zaten bu kelimenin kökü olan “to freeze” fiili de “donmak” anlamına geliyor.
Örnek: It’s freezing outside! I can barely feel my fingers. (Dışarısı donuyor! Neredeyse parmaklarımı hissedemiyorum.)
- Snow
İngilizce kış konusunu açıp da “kış” dendiğinde akla gelen ilk şey olan kardan bahsetmemek tabii ki de olmaz. “Kar” demek için İngilizcede “snow” kelimesini kullanıyoruz. Bu kelime hem bir isim (noun) olarak, hem de “to snow” şeklinde fiil olarak kullanılabiliyor.
Örnek: Soft snow covered the quiet neighborhood like a white blanket. (Yumuşak kar sessiz mahalleyi beyaz bir örtü gibi kapladı.)
Örnek: It doesn’t usually snow in this part of the country, so everyone was excited to see it. (Ülkenin bu bölgesinde genelde kar yağmaz, bu yüzden herkes görünce heyecanlandı.)
- Ice
Kışın çok yaygın olan ve yollarda yürürken dikkat etmemiz gereken bir şey de buz. İngilizcede “buz” demek için “ice” kelimesini kullanıyoruz. Bunu daha önce gördüğümüz bir kelime olan “cold” ile birleştirip “ice-cold”, yani “buz gibi soğuk” ifadesini de oluşturabiliriz.
Örnek: Be careful when you walk on the ice—it’s slippery! (Buzun üzerinde yürürken dikkatli ol, çok kaygan!)
Örnek: His hands felt ice-cold after making snowballs without gloves. (Eldivensiz kartopu yaptıktan sonra elleri buz gibi oldu.)
- Frost
Soğuk havalarda bazı yüzeylerde, örneğin yapraklarda ufak buz kristalleri oluştuğunu görebiliriz. Türkçedeki adı “kırağı” olan bu yaygın hava olayını İngilizce kış terimlerinde “frost” şeklinde ifade ediyoruz.
Örnek: There’s frost on the grass this morning—it sparkles in the sunlight. (Bu sabah çimenlerin üzerinde kırağı var, güneş ışığında parlıyor.)
İngilizce kış kelimeleri: Kıyafetler
Kış ile ilgili cümlelerimizde mutlaka soğuk havalarda kuşanacağımız kıyafetlerden de bahsedeceğiz. O halde kışın üzerimizden eksik olmayacak bazı giysilerin İngilizcelerini öğrenelim!
- Coat
İngilizce kış kıyafetlerinden bahsederken “coat” kelimesi oldukça işimize yarayacak. Aslında bakarsanız bu kelimenin biraz geniş bir anlamı var. Bağlama göre gerekirse “ceket”, gerekirse de “mont” anlamına gelebilir. Biz ise kış ile ilgili cümleler kuracağımız için muhtemelen “mont” diyor olacağızdır.
Örnek: I like your red coat! It looks very cozy. (Kırmızı montunu çok beğendim! Çok sıcak görünüyor.)
Örnek: His thick winter coat protected him from the freezing wind. (Kalın kış paltosu onu dondurucu rüzgardan korudu.)
- Gloves
Kış geldiğinde ellerimizin üşümemesi için giydiğimiz eldivenleri ise İngilizcede “gloves” kelimesiyle ifade ediyoruz. Ayrıca “gloves” kelimesinin çoğul eki aldığını, tek bir eldivenden bahsetmek için “glove” diyeceğimizi de unutmayalım.
Bunun yanı sıra, İngilizcede farklı eldiven çeşitleri için farklı kelimeler kullanılıyor. Eğer parmakların ayrık olduğu standart türdeki eldivenlerde “gloves”, parmakların kapalı ve birleşik olduğu daha kalın eldivenlere ise “mittens” diyoruz.
Örnek: My fingers stay warm when I wear these gloves. (Bu eldivenleri giydiğimde parmaklarım sıcak kalıyor.)
Örnek: She wore thick mittens to keep her hands warm while skiing down the mountain. (Dağdan kayak yaparken ellerini sıcak tutmak için kalın eldivenler giydi.)
- Scarf
Kış mevsiminin ikonik aksesuarlarına bir diğer örnek de atkı. İngilizce kış kıyafetlerinden bahsederken “atkı” demek istersek “scarf” kelimesini kullanacağız.
Örnek: He wrapped his scarf around his neck before going outside. (Dışarı çıkmadan önce atkısını boynuna sardı.)
Örnek: The colorful wool scarf added warmth to her winter outfit. (Renkli yün atkı kış kıyafetine sıcaklık kattı.)
- Beanie
Soğuk havamızda kafamızın üşümemesi oldukça önemli. Bunun için de bizi sıcak tutan berelerden faydalanıyoruz. İngilizcede “bere” demek içinse “beanie” kelimesini kullanabiliriz.
İngilizcede kafamıza takılan çoğu aksesuara “hat” diyebildiğimiz için bağlama göre “hat” kelimesi de “bere” anlamına gelebilir. Ancak “beanie” kelimesinin her zaman yalnızca “bere” olarak anlaşılacağından emin olabilirsiniz.
Örnek: He pulled his beanie over his ears to keep them warm while hiking in the chilly winter air. (Soğuk kış havasında yürüyüş yaparken kulaklarını sıcak tutmak için beresini kulaklarının üzerine çekti.)
Örnek: Wear your hat to keep your head warm in the snow. (Karda başını sıcak tutmak için bereni tak.)
- Boots
İngilizce kış kıyafetleri arasında nispeten kolay kelimelerden biri, “boots”. Aslına bakarsanız bu kelime, çizmeler de dahil olmak üzere bileğin üzerinde biten herhangi bir ayakkabı için kullanılsa da İngilizce kış kelimeleri arasında muhtemelen çoğunlukla “bot” demek için kullanıyor olacağız.
Örnek: Her boots are perfect for walking in the snow. (Botları karda yürümek için mükemmel.)
Örnek: His boots sank into the deep snow as he trudged through the forest. (Ormanda ilerlerken botları derin kara battı.)
İngilizce kış kelimeleri: Aktiviteler
İngilizce kış kelimeleri listemizde son bir kategori olarak kış mevsiminde yaparak eğlenebileceğimiz başlıca aktivitelerin İngilizcelerini öğrenelim!
- Snowball
Kışın kar yağdığında yapılacak şeyler dediğimizde birçoğumuzun aklına en başta kartopu oynamak gelecektir. İngilizcede “kartopu” kelimesi tıpkı Türkçedeki gibi “kar (snow)” ve “top (ball)” kelimelerinin birleşimi olan “snowball” şeklinde söyleniyor. “Snowball fight” ifadesiyle de “kartopu savaşı” diyebiliriz!
Örnek: Let’s have a snowball fight in the backyard! (Hadi arka bahçede kartopu savaşı yapalım!)
Örnek: He quickly rolled a snowball and threw it at his friend during their winter game. (Hızla bir kartopu yuvarladı ve kış oyunları sırasında arkadaşına fırlattı.)
- Snowman
İngilizce kış ifadelerinde “kardan adam” da oldukça düz bir mantığa sahip. İngilizcede “kar (snow)” ve “adam (man)” kelimelerinin birleşimi olan “snowman” şeklinde söyleniyor. “Kardan adam yapmak” demek içinse genelde “to build a snowman” ifadesini kullanıyoruz.
Örnek: We built a snowman with a carrot nose and a scarf. (Bir havuç burunlu ve atkılı bir kardan adam yaptık.)
Örnek: The children were so proud of the snowman they built, complete with buttons and a top hat. (Çocuklar, düğmeler ve bir silindir şapka ile tamamladıkları kardan adamdan çok gurur duyuyorlardı.)
- Sled
Kış aktivitelerinde çıtayı biraz daha yükseltelim! Adrenalin seviyesi daha yüksek bir aktivite olan “kızak” için İngilizcede “sled” kelimesini kullanıyoruz. Bu kelime hem araç olan “kızak” anlamında noun olarak, hem de “kızakla kaymak” anlamında fiil olarak kullanılabiliyor. Bunun için aynı zamanda “go sledding” de diyebiliriz.
Örnek: The kids went sledding down the hill all afternoon. (Çocuklar öğleden sonra boyunca tepeden kızakla kaydı.)
Örnek: The children raced down the hill on their bright red sleds. (Çocuklar, parlak kırmızı kızaklarıyla tepeyi aşağıya yarış yaptılar.)
- Ski
İngilizce kış sporlarından bir diğeri olan kayak içinse “ski” kelimesini kullanabiliriz. Genellikle bu kelimeyi gerund halinde “skiing” şeklinde göreceğiz. Bu da çoğunlukla “kayak yapmak” anlamına gelen “go skiing” ifadesinde karşımıza çıkacak.
Ayrıca bahsetmekte fayda var ki, tıpkı kızakta olduğu gibi “ski” kelimesi, ayağımıza taktığımız ekipman olan kayaklardan bahsederken de kullanılabiliyor.
Örnek: He strapped on his skis and glided down the snowy slope with ease. (Kayaklarını bağladı ve karla kaplı yokuştan rahatça kayarak indi.)
Örnek: They spent the whole weekend skiing in the mountains, enjoying the fresh powder. (Tüm hafta sonunu dağlarda kayak yaparak geçirdiler, taze karın tadını çıkararak.)
- Sıcak çikolata
İngilizce kış aktivitelerini biraz daha sakin bir örnekle bitirelim. Kimi zaman soğuk havada dışarıda olmak yerine evimizin sıcağında sıcak çikolata yudumlamayı tercih edebiliriz. Bu durumda İngilizcede gayet düz bir mantıkla “hot chocolate” ifadesi işimize yarayacak.
Örnek: After playing in the snow, we drank hot chocolate by the fire. (Karda oynadıktan sonra ateşin yanında sıcak çikolata içtik.)
İngilizce kış kelimeleri: Sıkça sorulan sorular
İşte İngilizce kış ile ilgili cümlelerde en sık kullanacağımız kelimelerden bazıları bu şekildeydi. O halde şimdi de son olarak bu konuda sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.
Soğuk İngilizcesi ne?
Soğuk kelimesinin İngilizcesi, “cold” şeklindedir. Eğer “buz gibi” demek istiyorsak da “ice-cold” veya “freezing” gibi ifadeler kullanabiliriz.
Mevsimlerin İngilizceleri nelerdir?
Mevsimlerin İngilizceleri; kış için “winter”, ilkbahar için “spring”, yaz için “summer”, sonbahar için de “fall” veya “autumn” şeklindedir.
Kış ayları nelerdir İngilizce?
İngilizce kış ayları December (Aralık), January (Ocak) ve February (Şubat) şeklinde söylenir.
Novakid’le tanışın!
İngilizcede kelime öğrenirken bol bol tekrar yapmak ve örnek görmek önemli. Ancak eğer dili en doğal haliyle öğrenmek istiyorsak onu yaşamamız gerek. Novakid’de uzman eğitmenlerimiz öncülüğündeki etkileşim dolu derslerimizde tam olarak bunu sağlayan bir ortam sunuyoruz. Eğer siz de çocuğunuzun İngilizceyi konuşarak öğrenmesini isterseniz aramıza katılın!