İngilizce “go” ne demektir, phrasal verbleri nelerdir? Konu anlatımı ve bilgi testi!
İngilizcede bazı yaygın kelimelerin aslen ne demek olduklarını çok iyi bilsek de, farklı bağlamlarda bambaşka anlamlarda kullanıldıklarını görebiliyoruz. Durum böyle olunca kafamızın biraz karışması ve kelimenin nasıl bu yeni anlama geldiğini merak etmemiz normal.
“Go” kelimesi de bu tarz çok anlamlı sözcüklerden biri. İngilizcede oldukça yaygın bir verb olan “go” fiilinin “gitmek” demek olduğunu hepimiz biliyoruzdur. Ancak işin içine “go” ile kurulan phrasal verbler (deyimsel fiiller) girdiğinde ifade edilebilen anlamlar oldukça farklılaşıyor.
Bu yazımızda tam da bu konudan bahsedeceğiz. “Go” fiilinin farklı anlamlarını gördükten sonra bu fiille oluşturulabilen phrasal verbleri bolca örnekle açıklayacağız. Ardından kendimizi test edebilmek adına bir bilgi testi de çözebileceğiz. O halde haydi öğrenelim!
“Go” kelimesinin farklı anlamları
Öncelikle İngilizcede “go” kelimesinin alabileceği farklı anlamları öğrenmekle başlayalım. İngilizcede “go” ne demektir? Bu soruyu örnek cümlelerle cevaplayalım!
- Gitmek (to move from one place to another)
Örnek: We will go to Paris next summer. (Gelecek yaz Paris’e gideceğiz.)
- Değişmek (to become)
Örnek: The leaves are going yellow. (Yapraklar sararıyor.)
- Deneme (attempt)
Örnek: Give it a go and see what happens. (Bir dene ve ne olacağını gör.)
- Vefat etmek (to die)
Örnek: My grandfather went peacefully in his sleep. (Büyükbabam uykusunda huzur içinde vefat etti.)
- Kaybolmak (to vanish)
Örnek: The pain will go eventually. (Acı eninde sonunda geçecek.)
- Geçmek (to pass)
Örnek: This road goes through the forest. (Bu yol ormanın içinden geçiyor.)
- Gerçekleşmek (to happen)
Örnek: The event went smoothly. (Etkinlik sorunsuz geçti.)
- Bir durumda olmak (to be in a condition or state)
Örnek: How’s it going? (Nasıl gidiyor?)
- Sıra izlemek (to proceed)
Örnek: You go first. (Sen önce git.)
- Mâl olmak (to cost)
Örnek: This book goes for $20. (Bu kitap 20 dolara satılıyor.)
- Kabul görmek (to be acceptable)
Örnek: That kind of behavior won’t go here. (Bu tür davranış burada kabul görmez.)
“Go” ile kurulan phrasal verbler
İngilizcede “go” kelimesinin alabileceği farklı anlamları örnek cümlelerle birlikte gördük. Şimdi de “go” ile kurulan en yaygın phrasal verbleri öğrenelim. İşte açıklayıcı tablomuz!
Phrasal verb | Türkçe anlamı | Örnek cümle ve çeviri |
go ahead | devam et | Go ahead and start without me. (Devam et ve bensiz başla.) |
go away | uzaklaşmak | Please go away and leave me alone. (Lütfen uzaklaş ve beni yalnız bırak.) |
go back | geri dönmek | I have to go back to the office. (Ofise geri dönmem gerekiyor.) |
go by | geçmek | Time goes by so quickly. (Zaman çok hızlı geçiyor.) |
go down | alçalmak, batmak, tarihe geçmek | The sun is going down. (Güneş batıyor.) |
go for | tercih etmek, denemek | I think I’ll go for the chocolate cake. (Sanırım çikolatalı pastayı tercih edeceğim.) |
go in | içeri girmek | You can go in now. (Şimdi içeri girebilirsin.) |
go off | patlamak, çalışmak | The alarm went off at 6 AM. (Alarm sabah 6’da çaldı.) |
go on | devam etmek | Please go on with your story. (Lütfen hikayene devam et.) |
go out | dışarı çıkmak | We’re going out for dinner tonight. (Bu akşam yemeğe dışarı çıkıyoruz.) |
go over | gözden geçirmek | Let’s go over the plan once more. (Planı bir kez daha gözden geçirelim.) |
go through | yaşamak, geçirmek | She’s going through a tough time. (Zor bir dönemden geçiyor.) |
go up | artmak, yükselmek | Prices are going up again. (Fiyatlar tekrar artıyor.) |
go along | razı olmak, uymak | She went along with the plan. (O plana uydu.) |
go around | dolaşmak, etrafta bulunmak | There’s a lot of flu going around. (Çevrede çok fazla grip var.) |
go with | eşlik etmek, uymak | That shirt goes with your pants. (O gömlek pantolonuna uyuyor.) |
go without | -sız yapmak | We had to go without food. (Yemeksiz yapmak zorunda kaldık.) |
go about | başlamak, girişmek | How do you go about solving this problem? (Bu sorunu nasıl çözmeye başlıyorsun?) |
go after | peşine düşmek | He decided to go after his dreams. (Hayallerinin peşine düşmeye karar verdi.) |
“Go” ile kurulan phrasal verblerden bazıları işte bunlardı. Şimdi de bu gördüğümüz phrasal verblerden en yaygın olanlarını biraz daha yakından inceleyerek becerilerimizi geliştirelim!
“Go on” (devam etmek)
“Go on” fiilini İngilizcede “devam etmek” anlamıyla kullanabiliriz. Bu fiilin emir kipiyle çekimlenerek kullanımıı günlük konuşmada oldukça yaygındır. Sonuna bir preposition olan “with” kelimesini eklediğimizde ise neye devam edileceğini belirtebiliriz.
Örnek: The meeting went on for three hours. (Toplantı üç saat sürdü.)
Örnek: We decided to go on with the project despite the challenges. (Zorluklara rağmen projeye devam etmeye karar verdik.)
“Go away” (uzaklaşmak)
“Uzaklaşmak” anlamına gelen “go away” fiili de oldukça yaygın bir phrasal verbdür. Genellikle emir kipiyle çekimlendiğini ve “Git buradan!” anlamıyla kullanıldığını görürüz. Ancak bu fiili fazla kullanmamanızı öneririz, çünkü biraz kaba duyulmanıza yol açabilir!
Örnek: The noisy neighbors finally decided to go away after receiving several complaints from the residents. (Gürültücü komşular, birkaç şikayet aldıktan sonra sonunda uzaklaşmaya karar verdiler.)
Örnek: The dark clouds are starting to go away, and the sun is peeking through, signaling a break in the rainy weather. (Karanlık bulutlar uzaklaşmaya başlıyor ve güneş aradan süzülerek yağmurlu havada bir mola sinyali veriyor.)
“Go back” (geri dönmek)
Bir diğer yaygın phrasal verb olan “go back” fiili, “geri dönmek” anlamına gelir. Bu fiilin bir diğer anlamı ise, “bir kişiyle bir geçmişe sahip olmak” gibi anlaşılabilir. Bu anlam ifade edilmek istendiğinde “go back” fiilinden sonra muhtemelen bir zaman ifadesi görürsünüz.
Örnek: I need to go back to the store because I forgot to buy milk. (Sütü almayı unuttuğum için mağazaya geri dönmeliyim.)
Örnek: John and I go back a long time. (John ile geçmişimiz uzun zaman öncesine dayanıyor.)
“Go through” (geçmek)
“Go through” fiilini kullanarak hem “bir yerden geçmek” hem de “bir zamandan veya durumdan geçmek” anlamlarını vermemiz mümkündür. Buna ek olarak, “bir şeyi elden geçirmek, kontrol etmek” gibi anlamlara da gelebilir. Örnek cümlelerimizle daha iyi anlayalım:
Örnek: The security team will go through all the bags before allowing entry into the event. (Güvenlik ekibi etkinliğe giriş izni vermeden önce tüm çantaları kontrol edecek.)
Örnek: Many people go through hard times but come out stronger in the end. (Birçok insan zor zamanlar geçirir ama sonunda daha güçlü çıkar.)
Örnek: We decided to go through the forest to reach the campsite faster. (Kamp yerine daha hızlı ulaşmak için ormanın içinden geçmeye karar verdik.)
“Go down” (alçalmak, inmek)
“Go down” fiili “alçalmak”, “inmek”, “düşmek”, “batmak” gibi anlamlara gelebilir. Buna ek olarak bu fiilin, “go down in history” şeklinde, “tarihe geçmek” anlamına gelen oldukça yaygın bir diğer kullanımını da görebilirsiniz.
Örnek: The quality of the product started to go down after the company changed its manufacturer. (Şirket üreticisini değiştirdikten sonra ürünün kalitesi düşmeye başladı.)
Örnek: We watched the sun go down over the ocean from the beach. (Kumsaldan okyanusun üzerinde güneşin batışını izledik.)
Örnek: His brave actions during the crisis will go down in history. (Krizin sırasında gösterdiği cesur eylemler tarihe geçecek.)
“Go over” (gözden geçirmek)
“Go over” fiilini “gözden geçirmek” anlamıyla kullanabiliriz. Bu phrasal verbi özellikle de dersler hakkında konuşurken “tekrar etmek” gibi bir anlamda da kullanabilirsiniz!
Örnek: Let’s go over what we learned last week. (Haydi, geçen hafta öğrendiklerimizi tekrar edelim.)
Örnek: Let’s go over the details of the contract before signing it. (Sözleşmeyi imzalamadan önce detayları gözden geçirelim.)
Önemli uyarı: Bildiğiniz üzere, “go” fiili İngilizce irregular verb yani düzensiz fiildir. Bu da demek oluyor ki, gördüğümüz tüm bu phrasal verbleri çekimlerken “go” fiilinin farklı hallerine uymalıyız! Örneğin, bu fiillerin herhangi birini geçmiş zamanda çekimlemek istersek “go” yerine “went” dememiz gerekiyor.
“Go” ile oluşturulan phrasal verbler: Sıkça sorulan sorular
İngilizcede “go” kelimesinin farklı anlamlarını ve kullanıldığı phrasal verbleri örnek cümlelerle birlikte öğrendik. Şimdi de bu konuda sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım!
Go on nasıl kullanılır?
“Go on” fiilini İngilizcede “devam etmek” anlamını vermek için kullanabiliriz. Örneğin, “Please go on.” dersek “Lütfen devam edin.” demiş oluruz.
Hadi gidelim İngilizce nasıl denir?
İngilizcede “Hadi gidelim!” demek için “Let’s go!” ifadesini kullanabilirsiniz.
Go away ne anlama gelir?
“Go away” ifadesi İngilizcede “uzaklaş”, “git buradan” gibi anlamlara gelir.
Go back ne demektir?
“Go back” fiili İngilizcede “geri gitmek”, “geri dönmek” anlamlarına gelir.
Go through ne anlama gelir?
“Go through” ifadesi İngilizcede “gözden geçirmek” veya “geçmek” anlamlarına gelebilir.
“Go” ile kurulan phrasal verbler: Test!
Haydi, “go” ile kurulan phrasal verblere dair bilgi testimizi çözerek öğrendiklerimizi pekiştirelim!
Novakid’le tanışın!
İngilizceyi akıcı biçimde konuşabilmek için phrasal verb yapılarını bilmek oldukça önemli. Ancak elbette yalnızca yapı ezberleyerek dil öğrenilmez. Aynı zamanda dili yaşamak ve severek konuşmak gerekir. Novakid’de online İngilizce derslerimizde çocuklara tam da bu fırsatı sunuyoruz. Siz de çocuğunuzun eğlenerek yabancı dil öğrenmesini isterseniz ücretsiz deneme dersinizi şimdi alın!