Prefixes ve suffixes ne demek, nasıl kullanılır? İşte detaylı konu anlatımı ve quiz!
İngilizcede isimleri sıfata dönüştürürken, sıfatları fiillere dönüştürürken, kelimeleri farklı hâllere büründürürken kullandığımız İngilizce ekler, dilde büyük bir rol oynuyor. Peki bir kelimenin anlamını ve yapısını kökünden değiştiren, prefix ve suffix diye hitap edilen bu ekler neler, nasıl kullanılırlar?
Bu yazımızda İngilizce eklerden detaylı olarak bahsedip suffix ve prefix örnekleri vereceğiz. Suffixes konu anlatımımızı tamamladıktan sonra da ufak bir quiz ile bu konudaki bilginizi sınayacağız. Haydi öğrenmeye başlayalım!
Prefix ve suffix ne demek?
İngilizcede ön ek ve son eklere sırasıyla prefix ve suffix denir. Türkçe sondan eklemeli bir dil olduğu için prefix kullanmaz. Fakat İngilizcede sadece suffix değil, aynı zamanda bol bol prefix kullanırız.
Prefix ve suffix ön ek ve son ek anlamına gelirken “affix” kelimesi ise ikisini de kapsayan “ek” anlamını taşır. Her prefix ve suffixin her kelimeye eklenmesi mümkün değildir, bunu ekleri göre göre daha iyi anlayacaksınız.
Prefix ve suffixlerin detaylarına geçmeden önce ikisini de anlayabilmek için bazı küçük örneklerden bahsedelim.
“İmkânsız” anlamına gelen İngilizce kelime “impossible,” aslında iki farklı parçadan oluşur: “im-” ve “possible.” “Possible” kelimesi “mümkün” anlamına gelir, başına gelen prefix “im-” ise kelimeye olumsuzluk anlamı katar ve zıt anlamlı bir kelime oluşturur.
Aynı kökten devam edelim. “Possibility” kelimesi “ihtimal” anlamına gelir ve iki farklı parçadan oluşur: “possible” ve “-ity.” Mümkün anlamına gelen ve bir sıfat olan “possible” kelimesi, sonuna “-ity” suffixini alarak bir isim hâline gelir.
Yani prefix ve suffixler, bir kelimenin anlamını değiştirebileceği gibi aynı zamanda o kelimenin türünü de değiştirebilir. Sıfat, isim veya fiil olan herhangi bir kelime, bir ek alarak başka bir türe geçebilir. Gelin bunu sağlayan prefix ve suffix örneklerine detaylıca göz atalım.
Not: Bu yazıda bir ekin veya fiilin nereden ekleme alacağını göstermek için – işaretini kullandık. Örneğin “do” fiili “yapmak” anlamına geliyor, bunun için “yap-” kullanımıyla fiilin sonuna ek gelebileceğini belirtmiş olduk. – işaretini prefixlerden sonra (“un-” gibi) ve suffixlerden önce (“-ed” gibi) getirdik.
Suffixes ne demek? Detaylı konu anlatımı!
Suffix, İngilizcede son ek demektir. Bu ekler, kelimenin sonuna gelerek kelimeye yeni bir anlam katar veya kelimenin yapısını değiştirebilir. Son eklerden bazıları kelimenin ses özelliklerine göre farklı hâller alabilir, bunları teker teker ezberlemenize hiç gerek yok çünkü kelimeleri gördükçe zaten aşina olacaksınız.
Gelin İngilizcede en çok kullanılan suffixleri, yapılarını ve anlamlarını inceleyelim!
- -s, -es, -ies
İngilizcede belki de en çok kullanılan suffix, kelimeye çoğul anlamı katan ve yapısını değiştirmeyen, Türkçede “-lar / -ler” olarak kullandığımız “-s” son ekidir. Tekil isimleri çoğul isimlere dönüştürür.
Örnek: dog (köpek), dogs (köpekler)
Eğer bu eki ekleyeceğimiz kelime “s, sh, z, ch, x” ile bitiyorsa “-es” hâline gelir, fakat bu kural kelimenin yazılışına değil, okunuşuna bağlı olduğu için “monarchs, stomachs” gibi istisnalar ortaya çıkabilir.
Örnek: bus (otobüs), buses (otobüsler)
Eğer bu eki getireceğimiz kelime “y” harfiyle bitiyorsa bu harf düşer ve ekimiz “-ies” hâline gelir.
Örnek: city (şehir), cities (şehirler)
- -ise, -ize
İngiliz İngilizcesinde “-ise,” Amerikan İngilizcesinde ise “-ize” olarak karşımıza çıkan bu suffixi sıfatları fiil hâline getirmek için kullanıyoruz. “…leştirmek” anlamında kullanılabilen bu son ek, bir eylemi veya süreci belirterek çeşitli anlamlara gelebilir.
Örnek: real (gerçek), realise / realize (farkına var-)
Örnek: final (son), finalise / finalize (sonuçlandır-)
Örnek: symbol (sembol), symbolise / symbolize (sembolize et-)
Örnek: normal (normal), normalise / normalize (normalleştir-)
Örnek: visual (görsel), visualise / visualize (görselleştir-)
- -ate
Bu son ek, genellikle isimleri veya sıfatları fiil hâline getirmek için kullanılır. Aynı zamanda bazı isimlerin ve sıfatların sonunda da bulunabilir.
Örnek: decor (dekor), decorate (dekore et-)
Örnek: origin (köken), originate (kaynaklan-)
Örnek: active (aktif), activate (aktifleştir-)
- -ify
Bu suffix, genellikle isimleri veya sıfatları fiil hâline getirmek için kullanılır ve “hâline getirmek” gibi bir anlam taşır.
Örnek: pure (saf), purify (arındır-)
Örnek: solid (katı), solidify (katılaştır-)
Örnek: simple (basit), simplify (basitleştir-)
Örnek: person (kişi), personify (kişileştir-)
Örnek: class (sınıf), classify (sınıflandır-)
- -able, -ible, -ble
Bu son eki bir şeyin “yapılabilir, uygun” olduğunu göstermek için kullanırız. Fiilleri sıfat hâline getirir.
Örnek: read (oku-), readable (okunabilir)
Örnek: play (oyna-), playable (oynanabilir)
- -al
Birçok kelimede gördüğümüz bu suffix, “… ile ilgili” gibi bir anlam taşıyor. Türkçedeki “-sel” ekine benziyor. İsimleri sıfat hâline getiriyor.
Örnek: person (kişi), personal (kişisel)
Örnek: nation (millet), national (milli)
- -ed
“-ed” takısını past tense kullanırken düzenli fiillere getiriyoruz.
Örnek: I play. (Oynarım.), I played (Oynadım.)
- -er, -or
“-er” son ekinin kullanım şekillerinden bir tanesi, bir şeyi yapan birinden bahsetmek. Burada fiilleri isme çeviriyor.
Örnek: teach (öğret-), teacher (öğretmen)
Örnek: run (koş-), runner (koşucu)
Bu suffixin bir diğer kullanım alanı ise comparative, yani karşılaştırmalı kelimeler. Burada ise sıfatları yine sıfat hâline getiriyor.
Örnek: fast (hızlı), faster (daha hızlı)
- -ful
Birçok kelimenin sonunda gördüğümüz “-ful” suffixi, “… ile dolu” gibi bir anlam taşıyor. İsimleri sıfata çeviriyor.
Örnek: wonder (harikalık), wonderful (harika)
Örnek: thank (teşekkür), thankful (müteşekkir, minnettar)
- -ing
Fiillere süreklilik anlamı katan “-ing” son eki, aynı zamanda bir fiili sıfat hâline de getirebiliyor. Aşağıdaki örneklerde sırasıyla bu kullanımları görebilirsiniz
Örnek: I run. (Ben koşarım.), I am doing. (Ben koşuyorum.)
Örnek: The sun is shining. (Güneş parlıyor.), the shining sun (Parlayan güneş)
- -ly, -ily
Türkçede “-ca, -ce” olarak kullandığımız bu son ek, İngilizcede sıfatları zarf hâline getirmek için kullanılıyor.
Örnek: happy (mutlu), happily (mutluca)
- -ion, -tion, -ation, -ition
Kelimenin sonuna göre farklı hâller alan bu son ek, “… süreci” anlamına geliyor. Fiilleri isim hâline çeviriyor.
Örnek: decide (karar ver-), decision (karar)
Örnek: act (harekete geç-), action (hareket)
Örnek: inform (bilgilendir-), information (bilgi)
Örnek: compete (rekabet et-), competition (yarışma, rekabet)
Örnek: divide (böl-), division (bölüm, bölme)
- -ty, -ity
Sıfatları isim hâline getiren “-ty” veya “-ity” suffixi, “… durumu” anlamını taşımakta.
Örnek: certain (kesin), certainty (kesinlik)
- -ness
“-ness” suffixi de tıpkı “-ty” gibi sıfatları isim yaparak “… durumu” anlamını katıyor.
Örnek: happy (mutlu), happiness (mutluluk)
Örnek: real (gerçek), reality (gerçeklik)
Bilgi notu: “-ity” ve “-ness” suffixlerinin farkı ise hangi kelimelere eklendikleri. Bunu belirleyen şey ise kelimenin kökeni. “-ity” son eki Latin köklü kelimelere eklenirken “-ness” son eki ise genelde Cermen kökenli kelimelere gelir. Bu detayı bilmenize gerek yok, kelimelere aşina oldukça iki ek arasındaki kullanım farkını daha iyi anlayacaksınız.
- -ment
Fiilden isim yapan “-ment” son eki, “… işleminin sonucu” veya “… işlemi” gibi bir anlam taşıyor.
Örnek: move (hareket et-), movement (hareket)
- -ous, -eous, -ious
İsimleri sıfat hâline getiren “-ous” suffixi, “… özelliğine sahip” anlamında kullanılıyor.
Örnek: danger (tehlike), dangerous (tehlikeli)
Örnek: courage (cesaret), courageous (cesur)
Prefix ne demek, örnekleri neler?
İngilizcede prefix, ön ek anlamına geliyor. Tıpkı suffixler gibi kelimenin anlamını, yapısını değiştiren, sık sık kullandığımız birçok prefix bulunuyor. Prefixler yani ön ekler, tıpkı suffixler yani son ekler gibi kelimenin ses özelliklerine göre bazı değişikliklere uğrayabiliyor, fakat bunu ezberle değil, zamanla anlamanız sizin için en iyisi olacaktır.
O hâlde en çok kullanılan prefix örneklerine geçebiliriz!
- un-
İngilizcede sıkça kullanılan bu prefix, sıfatlara olumsuzluk anlamı katar.
Örnek: happy (mutlu), unhappy (mutsuz)
Diğer kullanımında ise fiillere gelerek “geri alma” gibi bir anlam barındırır.
Örnek: do (yap-), undo (geri al)
Örnek: see (gör-), unsee (görmeyi geri al)
- re-
Bu prefix ise bir şeyin tekrarlandığını veya geri döndüğünü belirtiyor, fiilleri yine fiil hâlinde tutarak onlara başka bir anlam katıyor.
Örnek: read (oku-), reread (tekrar oku-)
Örnek: do (yap-), redo (tekrar yap-)
- pre-
“…den önce” anlamına gelen “pre-” prefixi, isimlere veya fiillere gelir. Kullanım alanı oldukça geniştir, tıpkı örneklerden anlayabileceğiniz gibi.
Örnek: history (tarih), pre-history (tarih öncesi)
Örnek: match (maç), pre-match (maç öncesi)
Örnek: -fix (ek), prefix (ön ek)
Örnek: heat (ısıt-), preheat (önceden ısıt-)
Örnek: plan (planla-), preplan (önceden planla-)
- post-
“Pre-” prefixinin zıt anlamlısı olan “post-” prefixi, tahmin edebileceğiniz üzere “sonrası” anlamında kullanılır. İşte bazı örnekler!
Örnek: war (savaş), post-war (savaş sonrası)
Örnek: match (maç), post-match (maç sonrası)
Örnek: natal (doğum), postnatal (doğum sonrası)
Örnek: script (yazı), postscript (ek yazı, PS olarak da bilinir)
- over-
“Over-” prefixi, bir şeyin aşırı, gereğinden fazla olduğunu belirtmek için kullanılır. Genellikle fiillerden önce gelir fakat isimlerle de kullanılabilir.
Örnek: cook (pişir-), overcook (fazla pişir-)
Örnek: time (zaman), overtime (fazla mesai)
Örnek: load (yük), overload (aşırı yük)
Örnek: estimate (tahmin et-), overestimate (gereğindenf fazla olarak tahmin et-)
Örnek: rate (değerlendir-), overrate (gereğinden fazla olarak değerlendir-)
- out-
“Out-” ön eki, bir şeyin başka bir şeyden daha üstün, daha iyi, daha fazla olduğunu belirtmek için, fiillerden önce kullanılır.
Örnek: run (koş-), outrun (daha hızlı koş-)
Örnek: perform (performans göster-), outperform (daha iyi performans göster-)
Örnek: He was running fast, but I outran him. (O hızlı koşuyordu, fakat ben ondan daha hızlı koşarak onu geçtim.)
- mis-
Bir şeyin yanlış veya kötü bir şekilde yapıldığını belirtir, genellikle fiillerden önce kullanılır.
Örnek: understand (anla-), misunderstand (yanlış anla-)
Örnek: lead (yönlendir-), mislead (yanlış yönlendir-)
Örnek: inform (bilgilendir-), misinform (yanlış bilgilendir-)
- dis-
“Değil, tersi” gibi anlamlara gelen “dis-” ön eki, hem fiil hem sıfat hem de isimlerle kullanılabilir.
Örnek: agree (katıl-), disagree (katılma-)
Örnek: connect (bağla-), disconnect (bağlantıyı kes-)
Örnek: prove (kanıtla-), disprove (tersini kanıtla-, çürüt-)
Örnek: content (hoşnut), discontent (hoşnutsuz)
Örnek: advantage (avantaj), disadvantage (dezavantaj)
- in-, im-, il-, ir-
Sıfatlara olumsuzluk anlamı katan “in-” prefixi birçok farklı hâlde karşımıza çıkar.
“R” ile başlayan kelimlelerde bu prefixi “ir-” olarak görürüz.
Örnek: responsible (sorumlu), irresponsible (sorumsuz)
“L” ile başlayan kelimelerde ise bu prefix “il-” hâlini alır.
Örnek: logical (mantıklı), illogical (mantıksız)
Örnek: legible (okunaklı), illegible (okunaksız)
Eğer kelimenin başında dudağımızı kapatmamızı gerektiren bir harf varsa (b, p, m) bu sefer “im-” kullanırız.
Örnek: possible (mümkün), impossible (imkânsız)
Örnek: patient (sabırlı), impatient (sabırsız)
Kelimemiz bu şartlardan hiçbirine uymuyorsa da “in-” prefixini olduğu gibi kullanırız.
Örnek: accurate (doğru, isabetli), inaccurate (yanlış, isabetsiz)
Örnek: active (aktif), inactive (aktif olmayan)
Örnek: direct (direkt, doğrudan), indirect (dolaylı)
Örnek: animate (hareketli), inanimate (hareketsiz)
- inter-
“Arası” anlamına gelen bu prefix, farklı kelime türlerinde karşınıza çıkabilir.
Örnek: national (ulusal), international (uluslararası)
- sub-
“Sub-” prefixini Türkçeye “altında” veya “alt” olarak çevirebiliriz. Genellikle isimlerle birlikte kullanılır.
Örnek: set (küme), subset (alt küme)
Örnek: title (başlık, yazı), subtitle (alt yazı)
- anti-
Türkçede “karşı” anlamına gelen bu prefix de çeşitli kelime türleriyle birlikte kullanılıyor.
Örnek: biotic (canlıya ait), antibiotic (antibiyotik, bakterilere karşı kullanılan ilaç)
Örnek: freeze (dondur-), antifreeze (dondurucuya karşı, soğutucu sıvı)
Örnek: war (savaş), anti-war (savaş karşıtı)
- uni-
“Bir, tek” anlamına gelir.
Örnek: corn (boynuz, mısır), unicorn (tek boynuzlu at)
- bi-
“İki, çift” anlamına gelir.
Örnek: cycle (çevrim, tekerlek), bicycle (iki tekerlekli bisiklet)
Örnek: pedal (ayak, ayaklı), bipedal (iki ayaklı)
- tri-
“Üç” anlamına gelir.
Örnek: pod (ayak, ayaklı), tripod (tripod, üç ayaklı cihaz)
Birlikte kullanılan suffix ve prefix örnekleri
İngilizcede ön ekler ve son ekler bazı kelimelerde birlikte kullanılabiliyor. Bu kelimelere göz atmak, konuyu anlamanın en etkili yollarından bir tanesi. Aşağıdaki kelimelerde kullanılan suffix ve prefix örneklerini inceleyerek konuya çalışabilirsiniz.
- Immortality
- Disadvantageous
- Unbelievable
- Reactivation
- Disappearance
- Unhappiness
- Irresponsibility
- Misinterpretation
- Reevaluation
- Overproduction
- Underestimation
- Prearrangement
- Deindustrialize
- Antisociality
- Invisibility
- Unintentional
- Decomposition
- Misalignment
- Overexposure
İngilizcede ön ekler ve son ekler hakkındaki içeriğimiz bu şekildeydi. Bütün son ekleri ve ön ekleri detaylıca anlatmak tabii ki de mümkün değil, bunun için en iyi yöntem İngilizceye aşina olarak zamanla her şeye alışmak. Karşınıza çıkan kelimelerdeki suffix ve prefixleri analiz etmeye çalışarak kendinizi bu konuda geliştirebilirsiniz.
İngilizce ekler quizi (Suffixes and prefixes testi!)
Aşağıdaki bilgi testimizle İngilizce ekler konusundaki bilginizi sınayabilirsiniz. Haydi başlayalım!
Novakid’le tanışın!
İngilizce ekler gibi gramer konularını öğrenmek için kurallar önemli, fakat en iyi yöntem dili yaşamak. Online İngilizce kursu Novakid’de çocuklara dili yaşatabilmek için ezberden uzak, eğlence ve konuşma dolu dersler sunuyoruz.
Çocuklar için İngilizce öğrenmeyi eğlenceli hale getiren Novakid ile tanışın! Onların dil becerilerini nasıl geliştirdiğimizi görmek için aşağıdaki videomuzu izleyin:
İlk deneme dersinizi hemen alın!