İngilizcede “come” ne demek, phrasal verb olarak nasıl kullanılır? Konu anlatımı, örnekler ve test!
İngilizcede, “to come” fiili birçok farklı anlamda kullanılıyor. Ana anlamı “gelmek” olan bu fiil, farklı bağlamlarda veya phrasal verb olarak kullanıldığında daha farklı anlamlar edinebiliyor.
Bu yazımızda “to come” fiilinin bütün anlamlarını inceleyeceğiz, sonrasında ise phrasal verb olarak veya belirli kalıplar içerisinde nasıl kullanıldığına örneklerle göz atacağız. Sonrasında da bilgi testimizle konuyu pekiştireceğiz. O hâlde başlayalım!
“Come” fiilinin anlamları
İngilizcede “to come” fiili birçok farklı anlamla kullanılır. İşte en yaygın olanlarından bazıları ve örnek cümleler:
- Gelmek, varmak (To arrive)
Örnek: What time did you come home last night? (Dün gece ne zaman eve geldin?)
- Yaklaşmak, yakınlaşmak (To approach)
Örnek: The end of the semester is coming, so we need to start studying. (Dönemin sonu yaklaşıyor, bu yüzden ders çalışmaya başlamamız gerekiyor.)
- Bir yarışmada belli bir sıralamayı kazanmak
Örnek: She came second in the race yesterday. (Dün yarışta ikinci oldu.)
- Uzun zaman ardından bir şeyi yapmaya başlamak
Örnek: I have come to like my department after two years of study. (İki senelik çalışmanın ardından bölümümü sevmeye başladım.)
“Come” fiiliyle kurulan phrasal verbler
Phrasal verbler, bir fiilin bir edatla birleşerek oluşturduğu, anlamı fiilin anlamından çok farklı olabilecek kalıplardır. Türkçedeki deyimler gibi düşünebilirsiniz. İngilizcede phrasal verbler oldukça yaygın bir şekilde kullanılır, dolayısıyla akıcı ve doğal bir konuşmaya sahip olmak için yaygın phrasal verbleri bilmek oldukça önemli.
“Come” fiili de tıpkı diğer fiiller gibi sahip olduğu anlamlara ek olarak bir edatla birleşerek farklı anlamlar da kazanabiliyor. İşte “come” fiiliyle kurulan yaygın phrasal verbler ve anlamları!
Phrasal verb | Türkçe anlamı | Örnek cümle ve çevirisi |
come across | karşılaşmak, rastlamak | I came across an old friend while walking in the park. (Parkta yürürken eski bir arkadaşla karşılaştım.) |
come along | gelmek, ilerlemek | How is your project coming along? (Projen nasıl ilerliyor?) |
come back | geri dönmek | She came back home after five years abroad. (Beş yıl yurtdışında kaldıktan sonra eve geri döndü.) |
come down | düşmek, azalmak | Prices have come down significantly. (Fiyatlar önemli ölçüde düştü.) |
come off | çıkmak, kopmak | The paint has started to come off the walls. (Duvarlardaki boya çıkmaya başladı.) |
come on | haydi, hadi ama! (ünlem) | Come on, don’t you want to watch the match with us? (Hadi ama, bizle maçı izlemek istemiyor musun?) |
come out | çıkmak, ortaya çıkmak | The truth finally came out during the meeting. (Toplantı sırasında gerçek sonunda ortaya çıktı.) |
come up | ortaya çıkmak | A new problem has come up at work. (İş yerinde yeni bir sorun ortaya çıktı.) |
come up with | bulmak, önermek | We need to come up with a solution quickly. (Hızlı bir çözüm bulmamız gerekiyor.) |
come by | elde etmek, bulmak | Good jobs are hard to come by these days. (İyi işler bulmak bu günlerde zor.) |
come apart | parçalara ayrılmak | The toy came apart after being dropped. (Oyuncak düştükten sonra parçalara ayrıldı.) |
come under | saldırıya uğramak | The policy has come under severe criticism. (Politika şiddetli eleştirilere uğradı.) |
come forward | ileri çıkmak, gönüllü olmak | Witnesses are encouraged to come forward. (Tanıkların ileri çıkmaları teşvik ediliyor.) |
come into | mirasa konmak, elde etmek | She came into a large sum of money unexpectedly. (Beklenmedik bir şekilde büyük bir para mirasına kondu.) |
come over | ziyaret etmek (genellikle bir evi) | Can you come over after work today? (Bugün işten sonra ziyaretime gelebilir misin?) |
come at | saldırmak, eleştirmek | The dog came at me out of nowhere. (Köpek hiçbir yerden çıkıp bana saldırdı.) |
come between | araya girmek, bozmak | Nothing can come between our friendship. (Arkadaşlığımızın arasına hiçbir şey giremez.) |
come down with | hasta olmak (genellikle geçici) | She came down with the flu last weekend. (Geçen hafta sonu grip oldu.) |
come upon | rastlamak | He came upon a rare bird during his hike. (Yürüyüşü sırasında nadir bir kuşa rastladı.) |
Şimdi de bu fiillerden en sık kullanılanların bazılarına ve farklı anlamlarına örneklerle göz atalım.
“Come up” (Ortaya çıkmak, yaklaşmak)
“Come up” fiili genellikle “aniden ortaya çıkmak” veya “yaklaşmak” anlamlarında kullanılıyor.
Örnek: A problem has come up at work. (İş yerinde bir problem ortaya çıktı.)
Örnek: Her birthday is coming up soon. (Doğum günü yakında.)
“Coming soon” (Yakında gelmek)
“Coming soon” ifadesi, bir şeyin yakında geleceğini belirtmek için kullanılır. Bu ifade diğerlerinin aksine bir phrasal verb değil, sadece yaygın bir şekilde karşımıza çıkıyor.
Örnek: The new book is coming soon. (Yeni kitap yakında çıkıyor.)
“Come on” (Hadi, yapma)
“Come on” ifadesi, genellikle birini acele etmesi veya bir şey yapması için teşvik ederken veya şaşkınlık ifade ederken kullanılır.
Örnek: Come on, we’re going to be late! (Hadi, geç kalacağız!)
Örnek: Oh, come on! You can do better than that! (Hadi ama! Daha iyisini yapabilirsin!)
“Come back” (Geri dönmek)
“Come back” ifadesi, bir yere geri dönmek anlamında kullanılır.
Örnek: She came back from her trip yesterday. (Dün seyahatinden geri döndü.)
Örnek: I’ll come back in a few minutes. (Birkaç dakika içinde geri döneceğim.)
“Come in” (İçeri girmek)
“Come in” ifadesi, bir yere girmek anlamında kullanılır.
Örnek: Please come in and have a seat. (Lütfen içeri girin ve oturun.)
Örnek: What time did you come in last night? (Dün gece ne zaman geldin?)
“Come over” (Uğramak, ziyaret etmek)
“Come over” ifadesi, birini ziyaret etmek anlamında, genellikle ev için kullanılır.
Örnek: Why don’t you come over for dinner? (Neden akşam yemeğine uğramıyorsun?)
Örnek: She came over to my place yesterday. (Dün benim evime uğradı.)
“Come out” (Ortaya çıkmak)
“Come out” ifadesi, bir şeyin ortaya çıkması, görünür hale gelmesi, yayımlanması anlamarında kullanılır.
Örnek: The truth finally came out. (Gerçek sonunda ortaya çıktı.)
Örnek: The new magazine issue comes out next week. (Yeni dergi sayısı gelecek hafta çıkıyor.)
Sıkça sorulan sorular
Quizimize geçmeden önce “come” ile ilgili sık sık sorulan sorulara ve cevaplarına göz atalım.
“Coming soon” Türkçede ne demek?
“Coming soon” ifadesi, Türkçede “yakında geliyor” anlamına gelir. Genellikle çıkışı beklenen bir şey (ör. film) için kullanılır.
“Come in” ne anlama gelir?
“Come in” fiili Türkçede “içeri girmek” anlamına gelir. Eğer bu ifade çekimlenmeden, doğrudan bu şekilde kullanıldıysa “İçeri gir” anlamı taşır, bir izin gibi kullanılır.
“Come” ile kurulan phrasal verbler: Quiz!
Aşağıdaki boşluk doldurma sorularıyla “come” fiilinin kullanıldığı phrasal verblere çalışarak konuyu pekiştirebilirsiniz, iyi şanslar!
Novakid’le tanışın!
Phrasal verbler gibi dilbilgisi ve kelime bilgisi konularını okuyup öğrenmek önemli fakat dil öğrenirken yapılması gereken en önemli şey dili aktif olarak kullanmak. Novakid’de uzman eğitmenlerimizle çocuklara İngilizceyi konuşarak ve eğlenerek öğrenme imkânı sunuyoruz. Online İngilizce derslerimizi ücretsiz denemek için ilk deneme dersinizi hemen alın!