İngilizce alışveriş terimlerini ve diyaloglarını birlikte keşfedelim, diyalog üzerinden inceleyelim!
Alışveriş yapmak çok eğlenceli, değil mi? Bir mağazadan yeni ürünler almak, sevdiğimiz eşyaları bulmak ya da marketten yiyecekler seçmek hepimizin hoşuna gider. Peki alışveriş yaparken İngilizce konuşmamız gerektiğinde vaya anlamamız gerektiğinde ne yaparız?
Bunun için İngilizce fiyat sormayı, indirim istemeyi, ödeme istemeyi; kısacası İngilizce alışveriş cümlelerini ve diyaloglarını bilmemiz gerekiyor. Bu kelimeler ve terimler sayesinde kolayca İngilizce alışveriş yapabilirsiniz! Haydi şimdi İngilizce alışveriş dünyasında nelere başvuracağımızı keşfedelim!
İngilizce alışveriş terimleri
İngilizce alışveriş cümleleri kurmamız için önce İngilizce alışveriş terimlerini bilmemiz gerekiyor. En sık kullanılanlara birlikte bakalım!
- Price: Fiyat
- Örnek: What is the price of this toy? (Bu oyuncağın fiyatı nedir?)
- Discount: İndirim
- Örnek: Is there a discount on this pants? (Bu pantolonda indirim var mı?)
- Sale: Satış/İndirim
- Örnek: The store is having a big sale today. (Mağaza bugün büyük bir indirim yapıyor.)
- Receipt: Fiş
- Örnek: Can I have the receipt, please? (Fişi alabilir miyim lütfen?)
- Exchange: Değişim
- Örnek: Can I exchange this shirt for a larger size? (Bu gömleği daha büyük bir bedenle değiştirebilir miyim?)
- Refund: Para iadesi
- Örnek: I would like to get a refund for this pencil case. (Bu kalem kutusu için para iadesi almak istiyorum.)
- Shopping cart: Alışveriş sepeti
- Örnek: Put the items in the shopping cart. (Ürünleri alışveriş sepetine koy.)
- Out of stock: Stokta yok
- Örnek: Sorry, this product is out of stock. (Üzgünüm, bu ürün stokta yok.)
- In stock: Stokta var
- Örnek: This phone is available in stock. (Bu telefon stokta var.)
- Credit card: Kredi kartı
- Örnek: Can I pay with a credit card? (Kredi kartıyla ödeyebilir miyim?)
- Cash: Nakit
- Örnek: Do you accept cash? (Nakit kabul ediyor musunuz?)
- Fitting room: Deneme kabini
- Örnek: Where is the fitting room? (Deneme kabini nerede?)
- Customer service: Müşteri hizmetleri
- Örnek: You can contact customer service for a refund. (Para iadesi için müşteri hizmetleriyle iletişime geçebilirsiniz.)
- Payment: Ödeme
- Örnek: How would you like to make your payment? (Ödemenizi nasıl yapmak istersiniz?)
- Bargain: Pazarlık/Fırsat
- Örnek: I found a great bargain on shoes today. (Bugün ayakkabılarda harika bir fırsat buldum.)
- Shop: Mağaza
- Örnek: I’m going to the shop to buy some things. (Bir şeyler almak için mağazaya gidiyorum.)
- Shopping center: Alışveriş merkezi
- Örnek: We spent the whole day at the shopping center. (Bütün günümüzü alışveriş merkezinde geçirdik.)
- Customer: Müşteri
- Örnek: The customer asked for a refund because the product was damaged. (Müşteri, ürün hasarlı olduğu için para iadesi istedi.)
- Cashier: Kasiyer
- Örnek: The cashier was very friendly. (Kasiyer çok arkadaş canlısıydı.)
- Shopping list: Alışveriş listesi
- Örnek: I always take a shopping list to the supermarket. (Markete her zaman alışveriş listesiyle giderim.)
- Gift card: Hediye kartı
- Örnek: Can I pay with a gift card? (Hediye kartıyla ödeyebilir miyim?)
- Price tag: Fiyat etiketi
- Örnek: I can’t find the price tag on this item. (Bu ürünün fiyat etiketini bulamıyorum.)
- Store: Dükkân/Mağaza
- Örnek: The store closes at 8 PM. (Mağaza akşam 8’de kapanıyor.)
- Expensive: Pahalı
- Örnek: That watch is too expensive for me. (Bu saat benim için fazla pahalı.)
- Cheap: Ucuz
- Örnek: This babydoll is very cheap. (Bu oyuncak bebek çok ucuz.)
İngilizce alışveriş cümleleri
Alışverişle ilgili İngilizce cümleleri öğrenmek, alışveriş yaparken anlaşılır ve düzgün diyaloglar kurmamız için çok önemli. Birazdan yer vereceğimiz alışverişle ilgili İngilizce cümleler, işinizi kolaylaştıracak!
- How much is this? (Bu ne kadar?)
- Örnek: How much is this toy car? (Bu oyuncak araba ne kadar?)
- Do you have this in a different size? (Bu ürünün farklı bir bedeni var mı?)
- Örnek: Do you have this T-shirt in a larger size? (Bu tişörtün daha büyük bedeni var mı?)
- Do you have this in a different color? (Bu ürünün farklı bir rengi var mı?)
- Örnek: Do you have this pencil in red? (Bu kalemin kırmızı var mı?)
- Is there a discount on this item? (Bu üründe indirim var mı?)
- Örnek: Is there a discount on this jacket? (Bu ceketin indirimi var mı?)
- Where is the fitting room? (Deneme kabini nerede?)
- Örnek: Excuse me! Where is the fitting room, please? (Pardon! Deneme kabini nerede acaba?)
- Can I return this, please? (Bunu iade edebilir miyim lütfen?)
- Örnek: I’d like to return this sweater. It doesn’t fit. (Bu kazağı iade etmek istiyorum. Bedeni olmadı.)
- Can I pay by card? (Kartla ödeyebilir miyim?)
- Örnek: I don’t have cash. Can I pay by card? (Nakit param yok. Kartla ödeyebilir miyim?
- I’m just looking, thank you. (Sadece bakıyorum, teşekkür ederim.)
- Örnek: I don’t have anything in mind to buy, I’m just looking. (Aklımda alacağım bir şey yok, sadece bakıyorum.)
- Do you have this in stock? (Bu stokta var mı?)
- Örnek: Do you have this phone in stock? (Bu telefon stokta var mı?)
- Can I have a receipt, please? (Fiş alabilir miyim lütfen?)
- Örnek: Can I have a receipt for my purchase? (Yaptığım alışverişin fişini alabilir miyim?)
- Can I get a bag, please? (Bir poşet alabilir miyim lütfen?)
- Örnek: I bought too many things. Can you give me a bag? (Çok fazla şey aldım. Poşet alabilir miyim?)
- I’m looking for… (… arıyorum.)
- Örnek: I’m looking for a black watch. (Siyah bir saat arıyorum.)
- Can I exchange this, please? (Bunu değiştirebilir miyim lütfen?)
- Örnek: Can I exchange this shirt for a larger size? (Bu gömleği daha büyük bir bedenle değiştirebilir miyim?)
- I’ll take this one. (Bunu alayım/alıyorum.)
- Örnek: I’ll take this one, please. (Bunu alayım lütfen.)
- Can I have a look at that one? (Şuna bakabilir miyim?)
- Örnek: Can I have a look at that hat, please? (Şu şapkaya bakabilir miyim lütfen?)
- How long is the warranty? (Garanti süresi ne kadar?)
- Örnek: How long is the warranty on this laptop? (Bu dizüstü bilgisayarın garanti süresi ne kadar?)
- Can I try this on? (Bunu deneyebilir miyim?)
- Örnek: Can I try this dress on, please? (Bu elbiseyi deneyebilir miyim lütfen?)
- Is this on sale? (Bu indirimde mi?)
- Örnek: Is this bag on sale? (Bu çanta indirimde mi?)
- Do you offer free delivery? (Ücretsiz teslimat sunuyor musunuz?)
- Örnek: Do you offer free delivery for online orders? (İnternet siparişleri için ücretsiz teslimat sunuyor musunuz?)
- What time do you close? (Kaçta kapanıyorsunuz?)
- Örnek: What time does the store close on weekends? (Mağaza hafta sonları kaçta kapanıyor?)
İngilizce alışveriş diyaloğu örneği
İngilizce alışveriş cümleleri ve kalıplarıyla ilgili çokça şey öğrendik, haydi şimdi öğrendiklerimizi bir seviye daha ileri taşımak için bir İngilizce alışveriş diyaloğuna göz atalım!
Shop Assistant: Hello! How can I help you today?
Customer: Hi! I’m looking for a new backpack for school.
Shop Assistant: Great! We have many different backpacks. What color are you looking for?
Customer: I think I’d like something in blue.
Shop Assistant: Sure! Here are two options in blue. This one is lighter, and the other one is a bit darker.
Customer: I like the darker one. Does it have enough space for books and my laptop?
Shop Assistant: Yes, it has a special pocket for laptops and lots of room for books.
Customer: It feels comfortable. How much does it cost?
Shop Assistant: It’s $30, but we have a 10% discount today, so it’s only $27.
Customer: That’s great! I’ll take it. Can I pay with my card?
Shop Assistant: Of course! Please come to the cash register.
Customer: Thank you so much for your help!
Shop Assistant: You’re welcome! Have a great day!
Customer: You too!
İngilizce alışveriş terimlerini ve diyaloglarını bilmek neden önemli?
İngilizcede alışveriş hakkında konuşmak, günlük hayatı epey kolaylaştırıyor. Dünyada en yaygın kullanılan dillerden biri olan İngilizce; özellikle yurt dışına çıktığınızda çok işinize yarıyor. Yabancı bir ülkede ya da internet üzerinden alışveriş yaparken genelde ürün açıklamaları, fiyatlar, canlı destek, müşteri hizmetleri gibi önemli noktalar İngilizce bilmeyi gerektiriyor.
Ayrıca yurt dışına çıktığımızda en çok yaptığımız şeylerden biri de alışveriş oluyor. Ailemize, arkadaşlarımıza hediyeler; kendimize hatıralar alırız. Bu yüzden “Bu ne kadar?”, “İndirim var mı?”, “Bunu nerede deneyebilirim?”, “Bunun başka bedeni var mı?”, “Farklı rengi var mı?” gibi soruların İngilizcesini öğrenerek işinizi kolaylaştırabilirsiniz.
Bahsetmeden geçmeyelim; birçok oyun, kitap ve film İngilizce. Sevilen karakterlerin figürlerini, oyuncaklarını veya aksesuarlarını bulduğunuzda isimlerini doğru şekilde söyleyebilirsiniz; internetten bu gibi alışverişler yaparken de işinizi kolaylaştırabilirsiniz!
Kısacası İngilizce bilmek, size alışverişte büyük bir avantaj sağlar; istediğiniz şeyi bulmak ve almak hem daha kolay hem de keyifli olur!
Sıkça sorulan sorular
İşte İngilizce alışveriş terimleri ve cümleleri hakkında sıkça sorulan soruların cevapları!
İngilizcede bir şeyin fiyatı nasıl sorulur?
İngilizcede bir şeyin fiyatını sormanın en yaygın yolu, “How much is this?” veya “How much does this cost?” soruları. Eğer belirli bir ürün için fiyat soruluyorsa, “How much is this book?” gibi bir yapı da kullanılabilir.
Tax free İngilizce nasıl istenir?
“Tax-free” alışveriş, özellikle turistlerin ülkeden ayrılırken satın aldıkları ürünler için ödedikleri vergiyi geri almalarını sağlıyor. Bu imkândan yararlanmak için mağazadan vergi iadesi (tax-free) formu istemeniz gerektiği için şu soruları sorabilirsiniz: “Can I get a tax-free form, please?” veya “Do you offer tax-free shopping?”.
How many how much ne demek?
“How many” ve “how much” İngilizcede “kaç” anlamına geliyor ancak farklı durumlarda kullanılıyor. “How many”; kitap, masa, kalem gibi sayılabilir şeyler için kullanılırken “how much”; su veya zaman gibi sayılamayan şeyler için kullanılıyor.
Novakid’le tanışın!
İngilizce öğrenirken çeşitli kelimeleri ve kalıpları bilmek önemli ancak en önemlisi, dili yaşamak. Novakid, uzman eğitmenler tarafından interaktif online İngilizce dersler vererek bunu sunuyor! Yöntemimizi metodoloji uzmanımızdan dinleyin:
Novakid’in ilk deneme dersini çocuğunuz için ücretsiz alarak İngilizceyi hem eğlenceli hem interaktif bir şekilde öğrenmesini sağlayabilirsiniz!