Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İlk ders tamamen ücretsiz!
İlk ders tamamen ücretsiz!
daha çok bilgi alın
Paylaş
X share icon
24.04.2025
Time icon 7 dk.

Him, himself ve his farkı: Hangi kelimeyi nerede kullanabiliriz?

İçindekiler
  1. İngilizce him nedir, nerelerde kullanılır?
  2. İngilizce himself ne demek, nerelerde kullanılır?
  3. İngilizce his nedir, nerelerde kullanılır?
  4. İngilizcede him, himself, his farkı: Sıkça sorulan sorular
  5. İngilizce him, himself, his farkı: Test
  6. Novakid’le tanışın!

İngilizce ve Türkçenin dilbilgisi açısından epey farklı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu yüzden bazen, İngilizcedeki bazı kelimelerin doğru kullanımını öğrenmek için fazladan çaba sarf etmemiz gerekebiliyor. Dilbilgisel işlevine göre değişen him, himself ve his kelimeleri de bu duruma bir örnek.

Anlamca birbirine çok yakın olduğunu söyleyebileceğimiz bu üç kelime, dilbilgisi açısından birbirlerinden net bir şekilde ayrılıyorlar. Hangisinin tam olarak nerelerde kullanıldığını öğrenirsek, kafa karışıklıklarımızı da gidermiş oluruz.

Hep birlikte bu yazımızda him, himself ve his kelimelerinin İngilizcede ne zaman kullanıldığını öğrenelim. Ardından da öğrendiklerimizi pekiştirmek için bir bilgi testi çözelim ve bu üç kelimeyi bir daha birbiriyle karıştırmayalım!

İngilizce him nedir, nerelerde kullanılır?

İngilizcede him kelimesi, eril üçüncü tekil kişi zamirinin, yani erkekler için kullanılan “o” zamirinin object pronoun hali. Bu da demek oluyor ki him kelimesi, cümlenin anlamına göre “onu” veya “ona” gibi şekillerde Türkçeye çevriliyor.

Bir object pronoun olan him kelimesini kullandığımız alanları örnek cümleler eşliğinde sıralayalım.

  • Doğrudan nesne (direct object) olarak him kullanımı

İngilizcede bazı fiiller, bazı istisnai durumlar dışında her zaman bir nesne alıyor. Örneğin “I wore a sweater.” (Bir kazak giydim.) cümlesinin nesnesi olan “a sweater” kelimesini atıp sadece “I wore.” dersek bu kulağa fazlasıyla tuhaf geliyor.

Bu tür nesne gerektiren fiillere geçişli fiiller (transitive verbs) adını veriyoruz, ve aslında İngilizceye özgü de değiller. Türkçede de başına “onu” getirdiğimizde anlamlı olan fiiller, geçişli fiiller grubunda oluyor. Örneğin “görmek” fiilini “onu görmek” şeklinde söyleyebildiğimiz için, bu fiil geçişli.

Geçişli fiillerin aldığı nesnelere ise doğrudan nesne, veya İngilizcedeki adıyla direct object adını veriyoruz. Örneğin yukarıdaki “sweater” nesnesi giyme eyleminin doğrudan nesnesi oluyor.

Şimdiyse Türkçede bir zamirin, geçişli fiilin nesnesi olduğu durumları düşünelim. Örneğin “Sabah o gördüm.” cümlesi, Türkçede doğru değil. Bunun yerine “o” kelimesine hal eki getirerek “Sabah onu gördüm.” diyoruz.

Aslında İngilizce him kelimesinde de durum buna oldukça benzer bir şekilde işliyor. Normalde “he” olarak bildiğimiz eril üçüncü tekil kişi zamiri, bir geçişli fiilin doğrudan nesnesi olduğunda him olarak kullanılıyor. Türkçede nasıl “O gördüm.” demiyorsak, İngilizcede de “I saw he.” demeyip “I saw him.” diyoruz.

Doğrudan nesne olarak him kullanımını birkaç örnek cümleyle daha iyi anlayabiliriz:

Örnek: I saw him at the park yesterday. (Onu dün parkta gördüm.)

Örnek: She invited him to the party. (Onu partiye davet etti.)

Örnek: Can you help him with his homework? (Ona ödevinde yardım edebilir misin?)

Örnek: The children followed him all the way home. (Çocuklar eve kadar onu takip ettiler.)

Örnek: Everyone admires him for his kindness. (Herkes nezaketinden dolayı onu takdir eder.)

Örnek: The committee selected him for the leadership position. (Komite onu liderlik pozisyonu için seçti.)

  • Dolaylı nesne (indirect object) olarak him kullanımı

Bir fiilin alabileceği tek nesne türü, doğrudan nesne değil. Doğrudan nesneyi bulmak için cümleye “Neyi?” ya da “Kimi?” sorusunu sorarken, bunun yanı sıra “Neye?” veya “Kime?” diye de sorabiliyoruz. “Neye?” ya da “Kime?” sorusunun cevabı olan ögeye ise dolaylı nesne diyoruz.

Örnek vermek gerekirse, İngilizcede “vermek” anlamına gelen “to give” fiilinin çift nesneli olduğunu aklımıza getirebiliriz. Mesela, “I gave the dog a bone.” (Köpeğe bir kemik verdim.) cümlesini düşünelim.

Burada vermek eyleminden etkilenen iki şey, yani iki nesne var: köpek ve kemik. “Neyi verdim?” diye sorunca “kemik”, “Neye verdim?” diye sorunca da “köpek” cevabını aldığımız için kemik doğrudan, köpek de dolaylı nesne oluyor.

İngilizce him kullanımı işte tam da bu şekilde “he” zamiri dolaylı nesne, yani indirect object olduğunda da görülüyor. Zaten him kelimesinin object pronoun grubuna dahil olmasının sebebi de bu. Dolaylı ya da dolaysız fark etmez, nesne olması yeterli!

Dolaylı nesne olarak him kullanımını içeren bazı örnek cümlelere de hemen göz atalım:

Örnek: I gave him a book for his birthday. (Doğum günü için ona bir kitap verdim.)

Örnek: She told him the news. (Ona haberi söyledi.)

Örnek: We bought him a new jacket. (Ona yeni bir ceket aldık.)

Örnek: The teacher offered him another chance to take the test. (Öğretmen ona sınavı tekrar yapma şansı verdi.)

Örnek: The doctor prescribed him some medicine for his cough. (Doktor ona öksürüğü için bazı ilaçlar reçete etti.)

Örnek: The old lady asked him a question. (Yaşlı kadın, ona bir soru sordu.)

  • Bir edatın nesnesi olarak

Tüm bunların yanı sıra, İngilizcede edat (preposition) grubundaki kelimeler de nesne alıyor. To, from, with, about gibi edatlardan hemen sonra gelen kelimeyi İngilizcede bu edatların nesnesi olarak kabul ediyoruz.

Haliyle, him kelimesi de dediğimiz üzere bir object pronoun olduğu için, bu durumda da “he” zamiri yerine kullanılıyor. Object pronoun olarak him kullanımı içeren örnek cümlelerimize hemen bir göz atalım:

Örnek: The gift is from him. (Hediye ondan.)

Örnek: I went to the movies with him. (Onunla sinemaya gittim.)

Örnek: She sat next to him during the concert. (Konser sırasında onun yanına oturdu.)

Örnek: Everyone in the room was looking at him. (Odadaki herkes ona bakıyordu.)

Örnek: The letter was addressed to him. (Mektup ona hitap ediyordu.)

Örnek: They were talking about him when he entered the room. (O odaya girdiğinde onun hakkında konuşuyorlardı.)

İngilizce himself ne demek, nerelerde kullanılır?

İngilizcede himself kelimesi, eril üçüncü tekil kişi için kullanılan bir dönüşlü zamir, yani reflexive pronoun. Türkçe düşünecek olursak, bu kelimeyi erkeklerden bahsederken “kendisi” ve “kendi” demek için kullanabiliyoruz.

Himself kelimesinin kullanım alanlarını ikiye bölebiliriz. Hemen bunları incelemeye geçelim:

  • Özne ve nesne aynı olduğunda himself kullanımı

Dönüşlü zamirlerin tanımı, bir cümledeki nesne ve öznenin aynı olmasını içeriyor. Gerek doğrudan, gerek dolaylı, gerekse de bir edatın nesnesi olsun, eğer özne ile aynı kişiden bahsediyorsak dönüşlü zamir kullanıyoruz.

Örneğin “He saw himself in the mirror.” (Aynada kendini gördü.) cümlesinde hem gören kişi, hem de görülen kişi aynı. Dolayısıyla bu cümlede himself kullanımı karşımıza çıkıyor.

Bunu dediğimize göre dönüşlü zamir olarak himself kelimesini içeren cümlelerimize bakabiliriz:

Örnek: He cut himself while cooking. (Yemek yaparken kendini kesti.)

Örnek: Tom taught himself how to play the guitar. (Tom kendi kendine gitar çalmayı öğrendi.)

Örnek: He blamed himself for the accident. (Kaza için kendini suçladı.)

Örnek: My brother prepared himself for the interview all week. (Kardeşim bütün hafta mülakat için hazırlandı.)

Örnek: He looked at himself in the mirror. (Aynada kendine baktı.)

Örnek: He gave himself some time to think. (Kendine düşünmek için biraz zaman verdi.)

Bunun yanı sıra İngilizcede reflexive pronoun kullanımı içeren “to enjoy oneself” (keyifli vakit geçirmek), “to help oneself to something” (bir şeyden izinsiz faydalanmak ya da istenen miktarda yiyecek, içecek vb. almak) gibi bazı kalıplar da bulunuyor. Bu tür kalıplarda da özne eril birinci tekil kişiyse doğal olarak himself kullanıyoruz.

Örnek: It looks like he’s enjoying himself. (Halinden memnun gibi görünüyor.)

Örnek: The guest helped himself to a cup of tea. (Misafir, bir bardak çay aldı.)

Aslına bakarsanız him ve himself kelimeleri arasındaki bu fark, İngilizcedeki diğer zamirler için de geçerli. Örneğin, birinci tekil kişide bu farkın nasıl işlediğini görmek isterseniz me, myself, I farkı hakkındaki yazımıza da göz atabilirsiniz.

  • Vurgu için himself kullanımı

İngilizcede dönüşlü fiilleri vurgu için de kullanabiliyoruz. Örneğin Türkçede “Bu keki ben kendim yaptım.” dediğimizi düşünelim. Böylece keki kendi başımıza yaptığımızı, dışarıdan almadığımızı vurgulayabiliyoruz.

Aynı mantık İngilizce himself kelimesi için de geçerli. Tam olarak aynı anlamı aktarmak için himself kelimesini vurgu amaçlı kullanmamız mümkün. 

Buna ek olarak, bir reflexive pronoun, cümlenin öznesinden hemen sonra da gelebilir. Bu durumda da cümleye “(özne)’nin ta kendisi” anlamı katmış oluruz.

Örnek cümlelerimizde himself kelimesinin bu kullanımlarını görelim:

Örnek: The president himself attended the ceremony. (Başkanın ta kendisi törene katıldı.)

Örnek: The director himself called to offer me the role. (Yönetmenin kendisi bana rolü teklif etmek için aradı.)

Örnek: The actor wrote the entire script himself. (Oyuncu tüm senaryoyu kendisi yazdı.)

Örnek: He painted the house himself instead of hiring someone. (Evi birini tutmak yerine kendisi boyadı.)

İngilizce his nedir, nerelerde kullanılır?

İngilizcede his kelimesi, sahip olan kişi erkek olduğunda kullandığımız bir iyelik sıfatı (possessive adjective) veya iyelik zamiri (possessive pronoun). Yani his kelimesini Türkçeye “onun” diye çevirebiliriz. Himself, him, his farkının temelini de bu oluşturuyor.

Bu basit tanımı yaptığımıza göre hemen his kelimesinin iki türlü kullanımını da açıklayıp örnek cümleler verebiliriz.

  • İyelik sıfatı olarak his kullanımı

İyelik sıfatları, bir ismin öncesine gelerek bahsedilen şeyin kime ait olduğunu anlamamızı sağlıyor. Örneğin “my book” (benim kitabım) ifadesinde “my” kelimesi, bir iyelik sıfatı, İngilizce adıyla possessive adjective oluyor.

His kelimesinin bu şekilde kullanımına bazı örnekleri inceleyelim:

Örnek: His car is parked outside. (Onun arabası dışarıda park edilmiş.)

Örnek: His brother is a doctor. (Onun kardeşi bir doktor.)

Örnek: His apartment is on the third floor. (Onun dairesi üçüncü katta.)

  • İyelik zamiri olarak his kullanımı

Sıfatlarla iyelik gösterebildiğimiz gibi, bazen de kolaylık açısından sahip olunan şeyi tekrardan söylemeyebiliyoruz. Örneğin “Bu kitap benim kitabım.” demek yerine “Bu kitap benim.” demeyi tercih edebiliriz. İngilizcede de bunun aynısını yapabiliyoruz ve kısaltmayı yapmak için iyelik zamirlerinden, yani possessive pronounlardan faydalanıyoruz. 

Possessive pronounlar da possessive adjectivelerden farklı olan, kendilerine has yapılara sahipler. Örneğin “me” için “mine”, “you” için “yours” gibi. Ancak şanslıyız ki “he” zamirinin possessive adjective ve possessive pronoun hali tamamen aynı: İkisi de his.

Bunun yanı sıra İngilizcede possessive pronounlar, kimi durumlarda Türkçedeki “iyelik eki + -ki” yapısını da karşılayabiliyor. Örneğin “Bu benim kalemim, şu da seninki.” cümlesini “This is my book, and that is yours.” gibi çevirebiliyoruz. Bu elbette his kelimesi için de geçerli.

Şimdi de hemen possessive pronoun olan his kullanımını içeren cümlelerimize bakalım:

Örnek: The mistake was his, not mine. (Hata onundu, benim değil.)

Örnek: The blue backpack is his. (Mavi sırt çantası onun.)

Örnek: I have my umbrella, but John forgot his. (Benim şemsiyem var, ama John kendininkini unuttu.)

İngilizcede him, himself, his farkı: Sıkça sorulan sorular

İngilizcede him, himself ve his kelimelerinin farklarını böylece görmüş olduk. Şimdi de bu konu hakkında sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.

Him kimler için kullanılır?

İngilizcede him kelimesi, eril üçüncü tekil kişi için, yani erkek bir üçüncü şahıs için kullanılır. Üçüncü tekil kişi bir cümlenin dolaylı veya dolaysız nesnesiyse ya da bir edattan hemen sonra geliyorsa him kelimesi kullanılır.

Him his farkı ne?

Him kelimesi bir object pronoundur, yani cümlenin dolaylı ya da dolaysız nesnesi için ve bir edattan hemen sonra eril üçüncü tekil kişi gelince kullanılır. “Onu”, “ona” anlamlarına gelebilir. His ise iyelik belirten, possessive adjective ya da possessive pronoun olarak kullanılabilen bir kelimedir. “Onun” veya “onunki” anlamlarına gelebilir.

Himself kim için kullanılır?

Himself, erkek olan üçüncü tekil kişi için kullanılan bir dönüşlü zamirdir. Özne ve nesne aynı olduğunda veya özne vurgulanmak istediğinde kullanılabilir.

İngilizce him, himself, his farkı: Test

Son olarak him, himself ve his kelimelerinin kullanımını içeren bir test çözerek öğrendiklerimizi pekiştirelim!

I called ___, but he didn't pick up the phone.
He made dinner all by ___.
I think that's ___ jacket on the chair.
My brother hurt ___ while playing basketball.
Can you give this book to ___ when you see him?
He taught ___ to speak Spanish by watching videos.
That phone is not mine; it's ___.
He looked at ___ in the mirror before leaving.
She really likes ___.
This is ___ favorite movie of all time.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

İngilizcede her kelimenin nerede kullanıldığını bilmenin en iyi yolu, dili olabildiğince çok kullanmak. Bu da dili yaşayarak öğrenirsek mümkün. Novakid’de çocuklar için online İngilizce derslerimizde sizlere tam da bu fırsatı sunuyoruz. Hemen şimdi aramıza katılın ve konuşma pratiği derslerimizden bir ay ücretsiz faydalanın!

Teke tek derslerimizde uyguladığımız benzersiz yöntemi tanımak için aşağıdaki videoya göz atmayı da unutmayın:

Siz de ücretsiz deneme dersinizi hemen şimdi alın ve çocuğunuzun İngilizceyi en doğal haliyle öğrenmesini sağlayın!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Çocuğunuzun ücretsiz deneme dersine katılacak öğretmeni seçelim!
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Çerezler tıpkı tatlınızın üzerine serpiştirdiğiniz Hindistan cevizi gibidir; çok daha iyi bir deneyim yaşamanızı sağlar. Bizim amacımız Novakid'i en iyi İngilizce öğrenim platformu yapmak. Bu yüzden, web sitemizi kullanırken çerezleri gönül rahatlığıyla etkinleştirebilirsiniz. Sizin için faydalı olacaklar! Çerezler ve onları nasıl kullandığımız konusunda daha çok bilgi almak için Çerez politikası sayfasına gidin.