Her dilin kendine has ifadeleri bulunur. Bu ifadeler; anlamı görünüşünden belli olmayan deyimleri ve öğüt dolu atasözlerini içerir. Yabancı dil öğrenirken atasözlerine genellikle çok önem gösterilmez, fakat bu ifadeler de yeri geldiğinde kullanılabileceği için öğrenilmelidir.
Biz de bu sebeple bu içeriğimizde öncelikle atasözlerinin ne olduğundan bahsettik, sonrasında ise sıklıkla kullanılan İngilizce atasözleri & deyimlere ve bunların anlamlarına yer verdik.
Atasözü (İngilizce) Ne Demek?
Atasözü, İngilizce dilinde “Proverb” anlamına gelir. Atasözleri, genellikle kimin tarafından söylendiği belli olmayan, nesilden nesile aktarılan, genelgeçer bir doğruyu veya faydalı bir öğüdü ifade eden sözlere denir.Şimdi gelin bazı yaygın İngilizce atasözlerine ve anlamlarına göz atalım.
İngiliz Atasözleri ve Anlamları
- The apple doesn’t fall far from the tree. (Elma, ağaçtan uzağa düşmez.)
Bu atasözü, çocukların genellikle davranışları veya görünüşleri bakımından ebeveynlerine benzediklerini belirtir.
Hatta Türkçe versiyonu da var: “Armut dibine düşer.”
- One man’s trash is another man’s treasure. (Birinin çöpü, bir diğerinin hazinesidir.)
Bu atasözü de tahmin edebileceğiniz üzere bir kimse için hiç değerli olmayan bir şeyin, başka bir insan için çok önemli olabileceğine dikkat çeker.
- The pen is mightier than the sword. (Kalem, kılıçtan daha kudretlidir.)
Türkçemizde “Kalem kılıçtan keskindir.” olarak karşılaştığımız bu atasözü; bilginin, yazının şiddetten daha etkili olduğunu ifade eder.
- Rome wasn’t built in a day. (Roma, bir günde inşa edilmedi.)
Bu atasözü, iyi şeylerin zaman aldığını, bir şey oluşturmaya çalışırken sabırla çalışmaya devam edilmesi gerektiğini vurgular.
- When there’s smoke, there’s fire. (Dumanın olduğu yerde ateş vardır.)
Türkçede karşılığı olan bir atasözüyle daha karşı karşıyayız. “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.”
Bu atasözünün anlamı ise bir şeyin doğru olduğuna dair şüphelerin, ipuçlarının genellikle doğru çıkması.
- A journey of a thousand miles begins with a single step. (Bin millik yolculuk, bir adımla başlar.)
Bu söz, uzun sürecek bir eylem için ilk adımı atmanın öneminden bahseder. Her şey küçük bir adımla başlar.
- When in Rome, do as the Romans do. (Roma’dayken Romalılar gibi yaşa.)
Yabancı bir yere gidildiğinde oranın geleneklerine uyulması gerektiğini ifade eder.
- All that glitters is not gold. (Parlayan her şey altın değildir.)
Kaliteli, iyi gözüken her şey iyi değildir. Dış görünüş bizi aldatabilir.
- A happy heart is better than a full purse. (Mutlu bir kalp, dolu bir cüzdandan iyidir.)
Bu atasözü, parayla saadetin olmadığını vurgular.
- All is fair in love and war. (Aşkta ve savaşta her şey mübahtır.)
Olağanüstü durumlarda, normalde adil olmayacak bazı şeyler kabul edilebilir, kurallar esnetilebilir.
- A ship in a harbor is safe, but that’s not what a ship is for. (Limanda duran bir gemi güvendedir, fakat gemi limanda durmak için değildir.)
Bu söz, insanların gelişebilmek, ilerleyebilmek için güvenli hissettikleri konfor alanından çıkmaları gerektiğini vurgular.
- Barking dogs seldom bite. (Havlayan köpek genelde ısırmaz.)
Türkçede “Havlayan köpek ısırmaz.” olarak karşımıza çıkan bu atasözü, çok konuşan, çok tehlikeli görünen kişilerin genelde bir şey yapamayacağını belirtir.
- Curiosity killed the cat. (Kediyi merakı öldürmüş.)
Vazifemiz olmayan işlere, başka insanların hayatına gerek yokken karışılmamalı, insanlar kendi işine bakmalı.
- Early bird catches the worm. (Erkenci kuş solucanı yakalar.)
Bu atasözü, bir iş üzerinde erken çalışmaya başlamanın önemini ifade eder. Türkçede “Erken kalkan yol alır.” olarak karşımıza çıkar.
- Slow and steady wins the race. (Yavaş ve istikrarlı olan yarışı kazanır.)
Bir işi yaparken önemli olan aniden hareket etmek değil, istikrarı koruyarak sürekli çalışmaktır.
İngilizce Deyimler ve Anlamları
Bazı İngilizce atasözleri bu şekildeydi, peki deyimler ne durumda? Gelin bazı popüler deyimlere de göz atalım.
- To call it a day: Çalışmayı bitirmek
- To get out of hand: Kontrolden çıkmak
- The best of both worlds: Bir işten çıkabilecek en iyi sonuç
- To spill the beans: Bir sırrı ortaya çıkarmak
- Once in a blue moon: Çok nadiren
- To see eye to eye: Söylenen bir şeye tamamen katılmak
- To hit the sack: Yatağa gitmek
- To stab someone in the back: Birine ihanet etmek, sırtından bıçaklamak (mecazi)
- To face the music: Bir şeyin gerçekliğini ve getireceği sonuçları zor da olsa kabullenmek
- To ring a bell: Bir şeyi çağrıştırmak
- To blow off steam: Stres atmak
- To cut to the chase: Sadede gelmek
- “It’s raining cats and dogs.”: Havanın çok yağışlı olması (Göz atın: İngilizce hava durumları)
Bunlar dışında saymakla bitiremeyeceğimiz birçok atasözü ve deyim bulunuyor. Siz de bunlar arasından en çok kullanılanları öğrenerek konuşmanıza zenginlik katabilirsiniz.
Novakid’le Kolayca İngilizce Öğrenin!
Bir dili öğrenmenin en iyi yöntemi ezber değil, o dili doğal olarak yaşamak, içinde bulunarak dile aşina olmaktır. Bunun için çocukların dil öğreniminde klasik ezberci yöntem değil, daha öğrenci odaklı, interaktif metotlar tercih edilmelidir.
4-12 yaş arası çocuklar için online İngilizce kursu Novakid ile çocuğunuzun eğlenceli bir şekilde İngilizce öğrenmesini sağlayabilirsiniz. Novakid, 25 dakikayı geçmeyen interaktif dersleriyle öğrencilere İngilizceyi severek öğretir. Siz de kaydolun ve keşfetmeye başlayın, üstelik ilk deneme dersi bedava!
Novakid’le tanışın!
Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi bir sihirli asanın dokunuşu kadar büyüleyici olsun! Novakid, dil öğrenimini bir sihirli asayla yapılan büyülere çeviriyor. Aşağıdaki videomuzda bu büyüleyici dokunuşu izleyin:
Bu sihirli yolculuğa katılmak için ücretsiz deneme dersinizi hemen alın!