Despite, although, in spite of: İngilizcede despite kullanımı, although kullanımı ve in spite of kullanımı arasındaki farklar neler?
- İngilizcede despite kullanımı
- İngilizcede although kullanımı
- İngilizcede in spite of kullanımı
- Despite, although, in spite of kullanımı: Sıkça sorulan sorular
- Despite, although, in spite of kullanımı: Test
- Novakid’le tanışın!
İngilizcede bazı kelimeler anlam açısından birbirinin neredeyse aynısı olmalarına rağmen aralarında dilbilgisi bakımından bazı farklar bulunuyor. Bu durumun geçerli olduğu bir nokta da hepsi “…’ya rağmen” anlamına gelen despite, although ve in spite of ifadeleri.
Özellikle de İngilizce seviyemiz ilerledikçe yazılarımızda sık sık kullanmamız beklenen bu ifadelerin arasındaki farkları anlamamız epey önemli. Despite kullanımı, although kullanımı ve in spite of kullanımını birbiriyle karıştırmamamız gerekiyor.
Bu yazımızda sizlere tam olarak bunun için yardımcı olacağız. Despite, although ve in spite of ifadelerinin kullanımlarını örnek cümlelerle birlikte birbirinden ayırt etmeyi öğreneceğiz. Ardından da bir bilgi testiyle pekiştirme yapacağız. Haydi başlayalım!
İngilizcede despite kullanımı
İngilizcede despite, “…’ya rağmen” anlamına gelen bir preposition (edat). Bir eylemin gerçekleşmemesi için geçerli bir sebep bulunsa da söz konusu eylemin yine de gerçekleştiği durumlarda bu karşıtlığı “despite” ile ifade edebiliyoruz.
İngilizce despite kullanımında en çok dikkat etmemiz gereken dilbilgisi özelliği, bu ifadeden hemen sonra gelen kelimenin ya da kelime grubunun türü. Despite kelimesinden sonra ya bir ad (noun), ya bir ad öbeği (noun phrase) ya da gerund (“-ing” ile biten, ad olarak işlev gören fiiller) gelmesi gerekiyor.
Bunun yanı sıra despite kelimesi, cümledeki eylemin gerçekleşmemesine sebep olabilecek unsurdan hemen önce gelmesi şartıyla, cümlenin herhangi bir yerinde bulunabilir. Yani bu kelimeyi her zaman cümlenin en başına koymak gibi bir zorunluluğumuz yok.
Despite kullanımı özellikle yazılı dilde, orta-ileri seviye metinlerde çok sık karşımıza çıkıyor. Bu kelimeyi kullandığımızda konuşmamıza nispeten resmi, ciddiyetli bir ton kattığımızı söyleyebiliriz.
Şimdi de tüm bu açıklamalarımızı desteklemek ve anlattıklarımızı daha iyi göstermek için despite kullanımını içeren örnek cümlelerimizi inceleyelim:
Örnek: Despite the heavy rain, they continued playing football. (Ağır yağmura rağmen futbol oynamaya devam ettiler.)
Örnek: She passed the exam despite not studying much. (Fazla ders çalışmamasına rağmen sınavı geçti.)
Örnek: Despite his fear of heights, he climbed the mountain. (Yükseklik korkusuna rağmen dağa tırmandı.)
Örnek: She went to work despite having a cold. (Soğuk algınlığı olmasına rağmen işe gitti.)
Örnek: Despite his lack of experience, he did an excellent job. (Tecrübe eksikliğine rağmen mükemmel bir iş çıkardı.)
Örnek: The team won despite missing their best player. (Takım en iyi oyuncuları olmamasına rağmen kazandı.)
Örnek: Despite feeling tired, she finished cooking dinner for her friends. (Yorgun hissetmesine rağmen, arkadaşları için akşam yemeğini bitirdi.)
Bunların yanı sıra, despite kullanımında cümledeki eylemi karşıtlık yaratan durumu tam bir cümle olarak belirtmek de mümkün. Ancak bunun için mutlaka “despite the fact that” kalıbını kullanmamız gerekiyor. Eğer despite’tan hemen sonra bir yan cümle gelirse, bu dilbilgisi açısından doğru olmaz.
Örnek: Despite the fact that it was raining, we enjoyed our picnic. (Yağmur yağıyor olmasına rağmen pikniğimizden keyif aldık.)
Örnek: Despite the fact that he speaks five languages, he still wants to learn more. (Beş dil konuşmasına rağmen, hala daha fazlasını öğrenmek istiyor.)
Örnek: Despite the fact that the museum was closing soon, the guide gave us a complete tour. (Müze yakında kapanacak olmasına rağmen, rehber bize tam bir tur verdi.)
İngilizcede although kullanımı
Although da yine “…’ya rağmen” adına gelen bir İngilizce ifade. Despite’ın aksine although kelimesi bir edat değil, bağlaç (conjunction). Bu da doğal olarak despite kullanımında dilbilgisi açısından bazı farklılıklarla karşılaşabileceğimiz anlamına geliyor. Bunları hemen açıklayalım.
İngilizcede although kullanımında dikkat etmemiz gereken kilit dilbilgisi özelliği, bu kelimeden hemen sonra bir yan cümlenin gelmesi. Bu yan cümlenin de kendine ait bir öznesi ve yüklemi olması gerekiyor. Although’dan sonra tek başına bir ad, ad öbeği ya da gerund da gelemez.
Although kullanımında bu bağlacı takip eden yan cümle, ana cümlemizin diğer yarısında bahsettiğimiz eylemin gerçekleşmesine engel olabilecek, fakat olmayan durumu bizlere anlatıyor. Ortada bir karşıtlık durumu olduğu için although kelimesi, zıtlık bağlaçları (contrasting conjunctions) kategorisine dahil oluyor.
Ayrıca unutmamalıyız ki despite’ın aksine although’un cümlede gelebileceği yerler çok daha kısıtlı. Although kullanımında bu bağlaç, her zaman yukarıda bahsettiğimiz cümlenin en başına gelmek zorunda.
Although kelimesini ton olarak incelemek gerekirse epey nötr, fakat belki de biraz ciddiye kayan bir ifade olduğunu söyleyebiliriz. Yazılı dilde daha yaygın olmakla birlikte hem yazılı, hem de sözlü dilde bu kelimeyle karşılaşmamız gayet olası.
Bu dediklerimizi daha iyi anlayabilmeniz adına şimdi de aşağıda sıraladığımız although ile ilgili cümlelere bir göz atalım:
Örnek: Although I like coffee, I prefer tea in the mornings. (Kahveyi sevmeme rağmen sabahları çayı tercih ederim.)
Örnek: Although it was late, they decided to stay a little longer. (Geç olmasına rağmen biraz daha kalmaya karar verdiler.)
Örnek: The beach was crowded although it wasn’t very sunny. (Çok güneşli olmamasına rağmen plaj kalabalıktı.)
Örnek: Although she forgot the recipe, the cake turned out delicious. (Tarifi unutmasına rağmen, kek çok lezzetli oldu.)
Örnek: Although he practiced for weeks, he still tripped during the dance performance. (Haftalarca pratik yapmasına rağmen, dans gösterisinde yine de tökezledi.)
Örnek: She went to the party although she was tired. (Yorgun olmasına rağmen partiye gitti.)
Örnek: He bought the expensive jacket although he was trying to save money. (Para biriktirmeye çalışmasına rağmen pahalı ceketi aldı.)
Örnek: Although she’s very young, she speaks three languages fluently. (Çok genç olmasına rağmen üç dili akıcı şekilde konuşuyor.)
Örnek: Although the instructions were complicated, he managed to assemble the furniture. (Yönergeler karmaşık olmasına rağmen mobilyaları monte etmeyi başardı.)
Örnek: She remembered his name although they had only met once. (Yalnızca bir defa görüşmüş olmalarına rağmen ismini hatırladı.)
İngilizcede in spite of kullanımı
Son olarak “…’ya rağmen” anlamına gelen bir diğer ifade olan in spite of’tan bahsediyoruz. Aslına bakarsanız bu noktada işimiz hiç de zor değil, çünkü in spite of ve despite aslında birçok alanda birbiriyle tamamen aynı. Hatta bu iki ifadeyi eş anlamlı bile düşünebiliriz.
Tıpkı despite gibi, in spite of da cümlede bir edat görevi görüyor. Sonrasında ise yine despite ile tıpatıp aynı şekilde bir ad, ad öbeği ya da gerund gelmesi gerekiyor. In spite of kullandıktan sonra although’nun aksine bir yan cümle getiremeyiz.
Bunun dışında despite için geçerli olan dilbilgisi kurallarının hepsi, in spite of için de aynen geçerli. Örneğin, tıpkı despite gibi in spite of da karşıtlığı yaratan ifadenin hemen öncesinde geldiği sürece cümlenin herhangi bir yerinde yer alabiliyor.
Ek olarak, tıpkı despite’ta olduğu gibi “in spite of the fact that” kalıbı sayesinde zıtlık yaratan durumu bir yan cümle olarak da ifade etmemiz mümkün.
In spite of / despite farkını gördüğümüz belki de tek yer ise bu iki ifadenin ima ettiği ciddiyet ve resmiyet seviyesi. In spite of’un, despite’a kıyasla biraz da ciddi, ağır duyulan bir ifade olduğunu söylememiz mümkün.
Tüm bu dediklerimizi pekiştirmemizi sağlayacak in spite of kullanımı içeren cümlelerimize göz atmadan da geçmeyelim:
Örnek: In spite of his injury, he completed the marathon. (Sakatlığına rağmen maratonu tamamladı.)
Örnek: She enjoyed the trip in spite of the bad weather. (Kötü havaya rağmen geziyi beğendi.)
Örnek: In spite of working hard, he didn’t get promoted. (Çok çalışmasına rağmen terfi etmedi.)
Örnek: In spite of his lack of experience, he got the job. (Tecrübe eksikliğine rağmen işi aldı.)
Örnek: In spite of feeling nervous, she gave a great presentation. (Gergin hissetmesine rağmen harika bir sunum yaptı.)
Örnek: The restaurant remained popular in spite of the fact that prices had increased. (Fiyatları artmış olmasına rağmen restoran popüler kalmayı sürdürdü.)
Örnek: She enjoyed the book in spite of the fact that she usually doesn’t like that genre. (Normalde o türü sevmemesine rağmen kitaptan keyif aldı.)
Örnek: The team remained optimistic in spite of their recent losses. (Son yenilgilerine rağmen takım iyimser kalmayı sürdürdü.)
Örnek: The small business thrived in spite of the economic crisis. (Ekonomik krize rağmen küçük işletme gelişti.)
Örnek: He continued his journey in spite of the warnings about bad weather. (Kötü hava hakkındaki uyarılara rağmen yolculuğuna devam etti.)
Size ve çocuğunuza harika bir hediyemiz var!
Çift dilli Sihirli Hikaye kitabı
Despite, although, in spite of kullanımı: Sıkça sorulan sorular
Despite, although ve in spite of ifadelerinin kullanımı hakkında sıkça sorulan sorulardan bazılarının cevapları ise aşağıdaki şekilde:
Although ve despite farkı nedir?
Although ve despite anlamca aynı olsalar da although bir bağlaç, despite ise bir edattır. Although’dan sonra yan cümle gelirken despite’tan sonra ad, ad öbeği veya gerund türünde bir ifadenin gelmesi gerekir.
Despite in spite of nasıl kullanılır?
İkisi de birer edat olan despite ve in spite of ifadelerinden sonra bir ad, ad öbeği veya gerund gelmesi gerekir. İki ifade de cümleye “…’ya rağmen” anlamı katar. Eğer sonrasında bir yan cümle gelecekse bu ifadeler “despite the fact that / in spite of the fact that” şeklinde kurulur.
Although ne zaman kullanılır?
Kendine ait bir öznesi ve yüklemi olan bir yan cümle kurarak ana cümlemize “…’ya rağmen” anlamı katmak istediğimizde although bağlacı kullanılır. Yani eylemin gerçekleşmesine engel olabilecek ama olmayan durumlar yan cümle halinde although ile belirtilir.
Despite yerine ne kullanılır?
Despite yerine “in spite of” ifadesi kullanılabilir. Bu iki ifade hem anlam hem de dilbilgisi kuralları açısından aynıdır, ancak “in spite of” biraz daha ciddi duyulabilir.
Despite, although, in spite of kullanımı: Test
İngilizce despite kullanımı, although kullanımı ve in spite of kullanımını böylece ayırt etmiş olduk. O halde son olarak öğrendiklerimizi pekiştirmek için bir bilgi testi çözmeye ne dersiniz?
Novakid’le tanışın!
İngilizcede anlamca birbirinin aynısı olan, fakat kullanımı farklı olan ifadeleri en doğal şekilde ayırt edebilmek istiyorsak dili öğrenirken sürekli kullanmalıyız. Novakid’de online İngilizce derslerimizi de tam bunun üzerine şekillendiriyoruz. Siz de çocuğunuzun İngilizceyi aktif kullanacağı konuşma pratiği derslerinden 1 ay ücretsiz yararlanmak için aramıza katılın!
Buna ek olarak teke tek derslerimizde uyguladığımız eşsiz yöntem hakkında bilgi almak için aşağıdaki videoyu izlemeden de geçmeyin:
Çocuğunuzun İngilizceyi yaşayarak öğrenmesini isterseniz hemen şimdi ücretsiz deneme dersinizi alın!