Çocukların İngilizcelerini geliştirmesi için en iyi diziler nelerdir? İngilizce öğrenmek için birbirinden eğlenceli dizi önerileri!

• Dikkat eksikliği ve hiperaktivite: Çocukların uzun saatler boyunca ekran başında zaman geçirmesi; dikkat sürelerini, algılama yeteneklerini ve öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyebiliyor. Bunun sonucunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi problemler ortaya çıkıyor.
• Uykusuzluk: Ekranların yaydığı mavi ışık, melatonin salınımını engelleyerek uyku kalitesini düşürüyor. Çocukların uyku düzeninin ve kalitesinin bozulmasının ise hem genel sağlıkları hem de rutin faaliyetleri üzerinde doğrudan etkisi oluyor.
• Sosyal beceriler: Ekran süresinin fazla olması, çocukların gerçek dünya ile etkileşim kurmasını ve sosyal becerilerini geliştirme fırsatlarını sınırlayabiliyor. Bunun sonucunda sosyal uyum konusunda zorluklar çekebiliyorlar.
• Fiziksel sağlık: Ekran başında uzun süre vakit geçirmek, hareketsiz kalmaya sebep olduğu için obezite gibi sağlık problemlerinin ihtimalini artırıyor. Ayrıca göz sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor.

Çocuklar, eğlenceli çizgi filmler izlemekten büyük bir keyif alır. Bir de bu diziler İngilizce öğrenmesine olanak tanırsa keyifle yaptığı bir aktivitenin yanında yabancı dilini de geliştirebilir!

İşte çocuğunuzun yabancı dilini geliştirmek için izleyebileceği birbirinden eğlenceli İngilizce öğrenme dizileri!

Ana karakter Dora’nın ve maymun arkadaşının maceralarını konu alan dizi; haritalar ve bulmacalar eşliğinde çocukların mantık ve yabancı dil becerilerini geliştirmesi için interaktif etkinlikler sunuyor. Üstelik İspanyolca ve İngilizce dillerini bir araya getirerek her iki dilde de temel kelimeler ile ifadeleri öğretiyor.

Çocuğunuzun İngilizcesini interaktif bir dizi izleyerek geliştirmesini istiyorsanız Dora the Explorer’a mutlaka bir göz atmalısınız!

Dört yaşındaki meraklı bir çocuğun günlük yaşantısını ve keşiflerini konu alan dizide, Caillou’nun ailesi ve arkadaşlarıyla etkileşimleri üzerinden çocuklara günlük hayatın temel kavramları anlatılıyor.

Basit ve açıklayıcı bir dile sahip olduğu için çocuklara İngilizce öğretme konusunda harika iş çıkarıyor. Sık sık tekrar eden kelimeler ve temel dil yapıları, çocukların dili pekiştirmesine ve ifadeleri doğru bağlamlarda öğrenmesine fırsat tanıyor.

Bluey adlı altı yaşındaki mavi bir köpek yavrusunun, ailesi ve arkadaşlarıyla yaşadığı günlük maceraları konu alan dizi, çocukların hayal güçlerini kullanmalarını ve İngilizce öğrenmelerini daha kolay hâle getiriyor.

Karakterlerin arasındaki doğal diyaloglar ve günlük yaşamda sık sık kullandıkları ifadeler, çocukların dil yapısını ve kelimeleri bağlam içinde öğrenmelerine yardımcı oluyor. Örneğin Bluey ve Bingo’nun oyun sırasında kullandıkları “Can I join?” (“Katılabilir miyim?”) ve “It’s your turn!” (“Sıra sende!”) gibi cümleleri çocukların oyun terimlerine hakim olmasını sağlıyor.

Arthur dizisi, Arthur Read adındaki ana karakterin arkadaşlarıyla yaşadığı günlük olayları ele alırken dil öğrenimi açısından da harika bir kaynak sağlamakta. Günlük konuşma dili, çocukların yaş grubuna uygun olarak basitleştirildiğinden ve tekrar eden temaları içerdiğinden dil gelişimini çok daha kolay hâle getiriyor.

Üstelik dizideki arkadaşlık, dürüstlük ve sorumluluk gibi temaların vurgulanması; İngilizce öğretirken birçok farklı konuda eğitici içerikler de sunuyor.

Peppa Pig adındaki minik bir domuzun ve ailesi ile arkadaşlarının günlük yaşamlarını konu alan eğitici dizi, eğlenceli ve basit bir dile sahip. Çocuklar, Peppa ve ailesinin maceralarını izlerken İngilizcelerini eğlenerek geliştirebiliyor çünkü karakterlerin gerek ses tonları gerekse konuşma hızları, çocukların anlamalarını kolaylaştıracak şekilde yavaş ve açık.

Ayrıca dizide parkta oynama veya yemek yeme gibi günlük sahneler sıkça yer aldığından yabancı dilini geliştirmek isteyen çocuklar basit rutinleri çok daha kolay bir şekilde öğrenebiliyor.

Thomas adlı küçük mavi lokomotifin ve onun demir yolu arkadaşlarının maceralarını anlatan dizi, her bölümde karakterlerin karşılaştıkları zorlukları nasıl aştıklarını ve birbirilerine nasıl destek olduklarını gösteriyor.

Bu sosyal becerileri öne çıkarmasının yanı sıra çocukların İngilizcesini geliştirmesi için iyi bir dizi örneği çünkü kullandıkları kalıplar tam da buna uygun! Örneğin trenler arası diyaloglarda kullanılan “Can you help me?” (“Bana yardım eder misin?”), “Let’s go together!” gibi ifadeler çocukların bu yapıları günlük dilde nasıl kullanacakları konusunda ipucu veriyor.

Çocukların İngilizce öğrenimini kolaylaştıran dizide, müzik ve macera dolu dünyasında yaşayan Pete adlı kedi, ana karakterimiz. Müzikli olmasının yabancı dil öğrenimine etkisi yadsınamaz çünkü şarkı sözleri hem çocukların kelime dağarcığını geliştirmelerine olanak tanıyor hem de müzik ve tekrar eden melodik yapılarla İngilizceyi akıllarında daha kalıcı bir şekilde tutmalarını sağlıyor.

Ayrıca Pete’in arkadaşlarıyla karşılaştığı günlük durumlar ve zorluklar; iş birliğinin, iyimserliğin ve arkadaşlığın önemini vurgulamakta. Böylece çocuklar dizi izleyerek İngilizce öğrenirken hayata dair değerleri de kazanıyorlar.

Çocuklara deniz biyolojisi ve okyanusların korunması hakkında bilgi veren dizi, bir grup deniz araştırmacısının maceralarını konu almakta. Her bölüm, çocukların deniz yaşamı ve ekoloji hakkında eğitici bilgiler öğrenmesini sağlıyor.

Buna ek olarak “habitat” (yaşam alanı), “species” (türler), “ecosystem” (ekosistem) gibi bilimsel terimleri günlük konuşmalarına entegre ederken bu sözcükleri çocuklar için anlaşılabilir hâle getiriyor. Çocuğunuzun hem ekoloji hakkında bilgi sahibi olup hem de İngilizce öğrenmesini istiyorsanız bu diziye mutlaka bakmalısınız!

Meraklı bir maymun olan George ve sarı şapkalı bir adamın maceralarını anlatan Curious George’un her bölümü, ana karakterin çevresindeki dünya hakkında sorular sorması ve matematiksel/bilimsel kavramlarla etkileşime girerek cevaplar aramasına odaklanıyor.

Yani çocukların bilimi keşfetmesine ve sorgulama yeteneklerini geliştirmelerine fırsat sunarken İngilizcelerini geliştirmelerine de katkı sağlıyor. “What if?” (“Ya…”), “Let’s try!” (“Haydi deneyelim!”), “Look!” (“Bak!”) gibi basit kalıplar ile kullandıkları yalın dil; günlük ifadeleri doğru bağlamlarda nasıl kullanmaları gerektiğiyle ilgili ipuçları sunuyor.

Çocukların İngilizce öğrenimi için en iyi dizilerden biri olan Paw Patrol, bir lider ve altı köpekten oluşan bir arama-kurtarma ekibinin hikâyelerini anlatıyor. Her köpeğin farklı bir görevi ve yeteneği olduğundan çocuklar, özel İngilizce terimlerle tanışıyor ve bağlam içinde anlama fırsatı yakalıyor.

Örneğin Marshall, itfaiyeci köpek olduğundan “fire” (yangın), “hose” (hortum), “rescue” (kurtarma) gibi kelimelerin tekrarlarına sıkça yer veriliyor. Bu şekilde çocuklar, yabancı dillerini geliştiren bu diziyi izlerken yeni sözcükleri ve ifadeleri hafızalarında kolayca tutabiliyorlar.

Üç genç karakterin geceleri süper kahramana dönüşüp kötülükle mücadele etmelerini konu alan dizide CatBoy, Owlette ve Gekko; gündüzleri oldukça sıradan çocuklarken geceleri özel yeteneklere sahip oluyorlar. Seride özellikle işbirliği, dostluk ve problem çözme temaları öne çıkıyor.

Bu eğitici temaların yanında çocukların dizi izleyerek İngilizcelerini geliştirmelerine de katkı sağlıyor çünkü karakterler, karşılaştıkları zorlu durumlarla nasıl başa çıkacaklarını tartışırken komut, istek, öneri gibi farklı farklı dil işlevlerini duyuyorlar. Seri aynı zamanda ritmik diyalogları ve şarkıları da içerdiğinden çocukların dizi izleyerek İngilizce öğrenimi çok daha keyifli hâle geliyor.

Çocukların İngilizce öğrenmesi için izleyebileceği diziler arasında olan Daniel Tiger’s Neighborhood’un konusu küçük bir kaplan olan Daniel Tiger ve onun arkadaşları. Her bölümde Daniel’ın yaşantısında karşılaştığı duygusal ve sosyal zorluklarla nasıl başa çıktığını görebiliyoruz. Böylece çocuklara empati, sabır ve arkadaşlık gibi sosyal beceriler öğretiliyor.

Duygusal durumları ifade eden “I’m feeling sad.” (“Üzgün hissediyorum.”), “I need help.” (“Yardıma ihtiyacım var.”), “Can we play together?” (“Birlikte oynayabilir miyiz?”) tarzında kullanımlar; çocukların bu gibi durumlarda kullanabileceği yaygın kalıpları öğretiyor. Üstelik dizide yer alan ritmik cümleler ve tekrar eden şarkılar, yabancı dil öğreniminin daha kolay ve eğlenceli olmasına olanak tanıyor.

Çocukların İngilizce öğrenmek için dizi izlemesi hem yaşama dair birçok öğretiyi sunarken hem de öğrenme sürecini çok daha keyifli bir noktaya taşıyor. Çizgi dizilerdeki belli temaların tekrarı, öğrenilen dilin pekiştirilmesi için en iyi yöntemlerden biri.

Ayrıca İngilizcesini dizi izleyerek geliştiren çocuklar, yabancı dilin doğal kullanımlarına da erişiyor. Tüm bu faktörleri göz önünde bulundurduğumuzda dizi izlemenin yabancı dil öğrenimini desteklemek için en etkili araçlardan biri olduğunu, siz ebeveynlere rahatlıkla söyleyebiliriz!

İşte dizi izleyerek İngilizce öğrenmek hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları!

İngilizceyi geliştirmek için en iyi diziler nelerdir?

Çocukların İngilizcesini geliştirmesi için izleyebileceği en iyi dizilerden bazılarını; “Dora the Explorer”, “Daniel Tiger’s Neighborhood”, “PJ Masks”, “Paw Patrol”, “Curious George”, “Octonauts”, “Pete the Cat”, “Peppa Pig”, “Arthur”, “Caillou” ve “Bluey” olarak sıralayabiliriz.

İngilizce öğrenmek için en iyi TV kanalı hangisi?

“Nick Jr”, “Disney Junior”, “Cartoon Network”, “PBS Kids”, “CBeebies” gibi kanallar her yaşa uygun diziler sunarak çocukların İngilizcelerini geliştirmelerine katkı sağlıyor.

Novakid, çocuklara ve ailelerine eğitici konular hakkında ilgi çekici içerikler sunarken uzman eğitmenler tarafından online İngilizce eğitimi de veriyor! Novakid’in ilk deneme dersini çocuğunuz için ücretsiz alarak İngilizceyi interaktif ve eğlenceli bir şekilde öğrenmesini sağlayabilirsiniz!