Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
İki dilli bir çocuk mu yetiştirmek istiyorsunuz? Ücretsiz deneme dersi için kaydolun!
İlk ders tamamen ücretsiz!
daha çok bilgi alın
Paylaş
08.04.2025
7 dk.

Çocuklarda disleksi: Disleksi belirtileri nelerdir, neden ortaya çıkar, nasıl başa çıkılabilir?

Çocuklarda disleksi, birçok ebeveynin aklını kurcalayan bir endişe kaynağı. Her ebeveyn doğal olarak çocuklarının her açıdan yeterli bir şekilde gelişebildiğinden, okulda ve günlük hayatta gerekli becerileri edinebildiğinden emin olmak istiyor. Disleksi de bunları zorlaştırmasıyla bilinen bir bozukluk.

Ancak ayrıca belirtmek lazım ki, ebeveynler arasında disleksi endişesinin büyümesinin başlıca sebeplerinden biri de bu konu hakkındaki bilginin yetersiz seviyede kalması. Çocuklarda disleksinin semptomlarını, sebeplerini ve başa çıkma yöntemlerini bilmeyince bu bozukluk, çok daha korkutucu bir hal alıyor.

Bu yazımızda böyle bir durumun ortaya çıkmaması için çocuklarda disleksi hakkında bazı önemli bilgileri topladık. Çocuklarda disleksi belirtileri nelerdir, disleksi türleri nelerdir, disleksi neden ortaya çıkar ve disleksiyle nasıl başa çıkılır gibi önemli soruları bilimsel olarak doğrulanmış bilgiler eşliğinde cevapladık.

Disleksi nedir? 

Çocuklarda disleksi hakkında ilk bilmemiz gereken şey, elbette bu durumun tam olarak ne olduğu. Disleksi bazen basit bir şekilde “harfleri birbirine karıştırmak” zannedilse de aslında bu epey eksik bir tanım. Dolayısıyla yanlış bilgiden kaçınmak için, daha profesyonel bir tanıma ihtiyacımız var.

Bu noktada Avrupa Disleksi Birliği’nin, disleksiyi tanımlamak için kullandığı cümleler bizlere bu bozukluğu tanımamız için epey yardımcı olacaktır:

“Disleksi, temel olarak okuma, heceleme ve yazma becerilerinin kazanılmasında ciddi güçlüklerle karakterize edilen bir bozukluk için kullanılan bir terimdir. Okuma bozukluğu, heceleme bozukluğu ve birleşik okuma ve heceleme bozukluğu olmak üzere üç farklı bozukluk, 10 yılı aşkın yoğun araştırma deneyimine dayanarak ayırt edilmiştir. Birçok kişi disleksiyi birleşik bozukluk için eşanlamlı olarak kullanmıştır. Her üç bozukluğun yaygınlık oranı yaklaşık %3-4’tür.”

 

Bunun yanı sıra mutlaka belirtmemiz gerekiyor ki çocuklarda disleksi, zeka geriliğine veya çocuklarda bilişsel gelişim alanında genel bir eksikliğe işaret etmiyor. ABD merkezli bir akademik sağlık kuruluşu olan Cleveland Clinic, araştırmaların disleksi ile zeka arasında bir bağlantı tespit etmediğine işaret etmenin yanı sıra, disleksi sahibi birçok insanın hayatları boyunca çeşitli alanlarda başarılı olduklarına da dikkat çekiyor.

Çocuklarda disleksi sebepleri

Bir diğer önemli konu da elbette çocuklarda disleksinin ortaya çıkma sebepleri. Sonuçta çoğu ebeveyn, eğer bu bozukluğun neden ortaya çıktığını bilirsek buna göre önlemimizi alıp çocuklarda disleksi gelişmesinin öne çıkabileceğimizi düşünebilir.

Maalesef aslında durum bu kadar basit değil. Bunun başlıca sebeplerinden biri, çocuklarda disleksinin gelişme sebepleri arasında genetik unsurların önemli bir yer tutması. Çocuk Psikolojisi ve Psikiyatri Dergisi’nde yapılan bir çalışma, ailede disleksi geçmişinin, çocuklarda disleksi için güçlü bir gösterge olduğunu kanıtlıyor.

Buna ek olarak çocuklarda disleksinin, beynin yapısıyla da yakından alakalı olduğu biliniyor. Science Journal of Education’da yayınlanan ve disleksi üzerine yapılan çeşitli araştırmaların genel bir incelemesini içeren bir makale, çocuklarda disleksi görüldüğü durumlarda çoğu zaman beyin yapısında da farklılıklar bulunduğunu belirtiyor.

Bunların da yanı sıra, Çin’de bulunan Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde yapılan bir çalışma, doğum öncesi ve doğumun hemen sonrasında yaşanan bazı sıkıntıların da çocuklarda disleksi riskini artırabileceğini söylüyor. Bunların arasında erken doğum, hamilelik sırasında yaşanan enfeksiyonlar, doğum sonrası oksijen yetersizliği gibi unsurlar yer alıyor.

Tabii ayrıca dikkat etmemiz gerekiyor ki çocuklarda disleksinin sebeplerini kesin ve net bir şekilde sıralamak mümkün değil. Yıllardır bu alanda yürütülen bilimsel araştırmalar, bizlere bu sorunun hem genetik, hem anatomik, hem de çevresel unsurların bir birleşimine dayandığını gösteriyor. Dolayısıyla çocuklarda disleksinin sebeplerini basite indirgeyemeyiz.

Çocuklarda disleksi belirtileri

Disleksinin ne demek olduğunu ve ortaya çıkma riskini artıran bazı unsurları böylece öğrenmiş olduk. Peki ya çocuklarda disleksi belirtileri nelerdir? Bu sorunla erkenden başa çıkıp çocuklara gereken desteği verebilmek için tabii ki bu belirtilerin de farkında olmalıyız.

Bu noktada çocuklarda disleksi belirtilerinin, çocuk gelişimi sürecin boyunca yaş aralığına bağlı olarak farklı şekillerde ortaya çıkabildiğini bilmemiz lazım. Dr. Katsiaryna Liaonchyk, bu durumu şu şekilde açıklıyor:

“Disleksi belirtileri konuşma, okuma, dilbilgisi gibi yeni becerilere bağlı olarak yaşla birlikte değişir. Okul öncesi çocuklarda disleksi belirtileri, kelimelerdeki sesleri değiştirmek veya kulağa aynı gelen kelimeleri karıştırmak olabilir. Disleksi genellikle küçük okul çocuklarında okuma sırasında çocuğun sesleri tek tek çıkaramaması, yutması ya da yanlış telaffuz etmesi şeklinde teşhis edilir. Daha sonra noktalama işaretlerinin tanınmasında da bir sorun olabilir, böylece çocuk okurken tonlamayı yanlış yerleştirir, cümlenin başının ve sonunun nerede olduğunu karıştırır.”

 

Yaş gruplarına göre çocuklarda disleksi belirtilerini aşağıdaki şekilde inceleyebiliriz:

Okul öncesi (1-5 yaş)

  • Akranlara kıyasla geciken konuşma becerileri: Örneğin 15 ay içinde ilk kelimelerini söyleyemeyen ve 2 yaşa kadar tam cümleler kurmaya başlayamamak, çocuklarda disleksi belirtileri arasına dahil ediliyor.
  • Bazı uzun kelimeleri söyleyememek veya karıştırarak söylemek: Örneğin“helikopter” yerine “hekilopter” demek, “sulu köfte” yerine “kulu söfte” demek gibi konuşma hatalarını sık sık yapmak, çocuklar disleksi belirtilerinden biri olabilir.
  • Kafiyeleri ve çocuk şarkılarını anlayamamak: Çocukların bazı kelimelerin kafiyeli olduğunu fark edememesi ya da oldukça basit çocuk şarkılarını söylemekte dahi zorlanmaları, bir disleksi belirtisi olarak değerlendirilebilir.
  • Ailede disleksi geçmişi: Biraz önce de açıkladığımız üzere ailede disleksi geçmişi bulunması, çocuklarda disleksi riskini de önemli ölçüde artırıyor. Dolayısıyla eğer böyle bir durum varsa, çocukta diğer disleksi belirtileri gözlemlenmese dahi temkinli olmak faydalı bir yaklaşım olabilir.

Anaokulu ve ilkokulun başları (5-8 yaş)

  • Harfleri öğrenmede zorluk: Çocuklarda disleksi belirtileri arasında en çok bilinen örnek muhtemelen budur. Özellikle de okulda okuma yazma öğrenmeye başlayınca çocukların harfleri anlamakta zorluk çektiğini fark edersek, bu bir disleksi belirtisi olabilir.

Bunun için özellikle de çocukların harflerle sesler arasında ilişki kurup kuramadığına ve “ip”, “kap”, “top” gibi çok basit kelimeleri okuyup okuyamadıklarına dikkat edebiliriz. Yale Üniversitesi Disleksi ve Yaratıcılık Merkezi, bu iki konuda da zorluk çekilmesinin çocuklarda disleksi belirtileri arasında olduğunu söylüyor.

  • Yazıları tamamen görmezden gelmek: Bazı durumlarda ise çocukların, önlerinde bir yazı olmasına rağmen, bunu yanlış okumaktansa hiç okumayı bile denemediğini görebiliriz. Örneğin bir çocuğa “köpek” yazan bir kağıt gösterip okumasını istediğimizde “kedi” veya başka bir şey demesi, çocuğun disleksi sebebiyle yazıyı okumak istememesinden kaynaklanıyor olabilir.
  • Benzer harfleri karıştırmak: Yazımızın başında dediğimiz üzere disleksi bazen harfleri birbirine karıştırmaktan ibaret zannediliyor. Bu durumun, disleksinin tamamını oluşturmasa da bir parçası olduğu doğru. Mesela “b” ve “d” harflerini karıştırmak, çocuklarda disleksi belirtilerinin öne çıkan bir örneği.
  • Okuma yazmanın zorluğu hakkında şikayetler: Çocuklarda disleksi belirtilerini değerlendirirken çocuğun kendi söylediklerini de göz ardı etmemek gerekiyor. Evet, okula yeni başlayınca okuma yazma öğrenmek genel olarak zor olabilir, ancak eğer çocuklar bu konuda çok fazla şikayet ediyorlarsa disleksi sorunu olma ihtimalini de aklımızdan geçirmeliyiz.

İlkokulun ortası ve sonrası (8-12 yaş ve ötesi)

  • Okumaktan kaçınmak: Az önce bahsettiğimiz yazıları görmezden gelme alışkanlığı, çocuğun yaşı ilerledikçe okumayı bilinçli şekilde reddetmeye dönüşebilir. Okulda ilerlemesine rağmen okuma eyleminden ısrarla kaçınan çocuklar, bunu disleksiden kaynaklanan zorluklardan dolayı yapıyor olabilirler.
  • Okuduğunu anlamamak: Disleksinin doğal olarak ortaya çıkan bir sonucu da çocukların bir metni ne kadar okumaya çalışırlarsa çalışsınlar anlayamamaları. Sonuçta daha yazıları bile rahatça okuyamazken onlardan bütün bir metni okuyup, bir de yorumlamalarını bekleyemeyiz. 
  • Yazı yazmada zorluklar: Çocuklarda disleksinin, okuma kadar yazma kısmını da etkilediğini unutmayalım. Eğer çocuğun el yazısı okunmayacak derecede fazla hata içeriyorsa, hatta kendisi dahi yazısını okumakta zorlanıyorsa bu, disleksi belirtileri arasında yer alabilir.
  • Sıralı unsurları karıştırmak: Disleksi, bazen okuma yazmayla da sınırlı kalmayan bir bozukluk olabiliyor. Birleşik Krallığın Ulusal Sağlık Servisi, haftanın günleri gibi sıralamaları öğrenmekte ve yönergelerin adımlarını anlamakta zorluklar yaşama gibi sıkıntıların çocuklarda disleksi belirtileri arasında yer alabileceğini söylüyor.

Disleksi türleri nelerdir?

Çocuklarda disleksi hakkında tüm bunlara ek olarak, bu bozukluğun farkı türlerinin bulunduğunu bilmek de bizlere yardımcı olacaktır. Buna bağlı olarak, çocuklarda disleksi belirtilerinin her zaman aynı şekilde görülmeyeceğini de söyleyebiliriz. O halde bu konuda kafamızın karışmasını önlemek için disleksi bozukluğunun farklı türlerini de açıklayalım.

Disleksi, en genel boyutta gelişimsel ve edinsel disleksi olmak üzere iki türe ayrılıyor. Bunlardan gelişimsel disleksinin de kendine ait bazı alt türleri bulunuyor. Bunları hep birlikte öğrenelim.

1) Gelişimsel disleksi

Eğer çocuklarda disleksi doğuştan mevcutsa buna gelişimsel disleksi adı veriliyor. Gelişimsel disleksinin de kendi içinde iki alt çeşidi var:

  • Birincil disleksi: Bu, çocuklarda disleksinin genetik unsurlardan kaynaklandığı durumlarda ortaya çıkan gelişimsel disleksi türüne deniyor. Nature’a ait Moleküler Psikiyatri dergisinde yayımlanan bir çalışma, ebeveynleri dislektik olan çocukların %40 ila %60’ının da bu bozukluğa sahip olacağını öngörüyor. Bu da birincil disleksiyi, çocuklarda disleksinin yaygın bir türü haline getiriyor. 
  • İkincil disleksi: Çocuklarda disleksi, anne karnındaki gelişim sürecinde ortaya çıkan nörolojik sıkıntılardan kaynaklanıyorsa bunun adı ikincil disleksi oluyor. Hem birincil disleksinin, hem de ikincil disleksinin belirtileri çocuklarda oldukça erken yaşlarda fark edilebiliyor.

2) Edinsel disleksi

Çocuklarda disleksinin sonradan gelişmesi ise edinsel disleksi olarak adlandırılıyor. Aslında disleksinin bu türü, çocuklarda gelişimsel disleksiye kıyasla daha az görülüyor. Sebepleri arasında ise beyin hasarı, inmeler ve bazı hastalıklar yer alabiliyor. Hatta yaşı ilerlemiş insanlarda bunama da edinsel disleksiye yol açabiliyor.

Disleksinin alt türleri

Bu iki ana kategorinin yanı sıra uzmanlar, disleksiyi işleyişine göre bazı alt türlere de ayırıyor. Dediğimiz üzere, her çocukta disleksi belirtileri aynı olmayabilir. Dr. Katsiaryna Liaonchyk, uzmanların tanımladığı disleksi alt türlerini aşağıdaki şekilde açıklıyor:

  • Fonolojik disleksi

Disfonetik veya işitsel güçlük adı da verilen fonolojik disleksi, kelimeleri seslerle ilişkilendirme yetisini etkiliyor. Bu tür disleksiye sahip kişiler, konuşmakta ve konuşulanları anlamakta genel olarak sorun yaşamasalar da kelimeleri onları oluşturan seslere bölmekte zorlanırlar. 

Çocuklarda disleksi eğer fonolojik türdeyse bunu özellikle de harfleri öğrenmeye çalıştıkları zaman fark edebiliriz. Bunun sebebi de kelimeleri oluşturan sesleri, harflerle ilişkilendirmekte zorlanacak olmaları.

  • Yüzeysel disleksi

Disleksinin bu türüne diseidetik veya görsel algı bozukluğu isimleri de verilebiliyor. Bu disleksi türünün ana özelliği ise, kelimeleri görünce tanımakta zorluk çekilmesi. Normalde bir kelimeyi her gördüğümüzde harflerini dikkatle okuyup anlamaya çalışmamız gerekmezken yüzeysel dislekside bunu zor kılan bir durum söz konusu.

Yüzeysel disleksi, aynı zamanda yazma becerilerine de yansıyor. Yani çocuklarda disleksi eğer yüzeysel türdense bu, hem verilen kelimeleri sık sık görseler de tanıma konusunda, hem de yazma konusunda sıkıntı çekecekleri anlamına geliyor.

  • Hızlı adlandırma açığı 

Disleksi her zaman doğrudan okuma veya yazma sıkıntıları şeklinde kendini göstermesi gereken bir bozukluk da değil. Bunu, disleksinin bir diğer türü olan hızlı adlandırma açığında görebiliyoruz.

Hızlı Adlandırma Açığı adı verilen disleksi türüne sahip kişiler; harfleri, renkleri, sayıları ve şekilleri hızlı bir şekilde adlandırmada zorluk yaşarlar. Çocuklarda disleksi bu türdense sadece okuma yazmada değil, matematik gibi işlem gerektiren alanlarda sıkıntı yaşayabilirler.

  • Görsel disleksi

Görsel disleksi adı verilen alt türde ise sıkıntı, adından da belli olabileceği üzere görülen şeyleri işlemekte oluyor. Örneğin bu disleksi türüne sahip çocuklar bir sayfada gördükleri şeyi görsel hafızalarında saklamakta ya da harflerin şekillerini hatırlamakta zorluk çekebilirler.

  • Çift eksikliği

Disleksinin son bir alt türü ise “çift eksikliği” şeklinde adlandırılıyor. Bu disleksi türünü fonolojik disleksi ve hızlı adlandırma açığının bir arada görülmesi gibi düşünebiliriz. Eğer çocuklarda disleksinin türü çift eksikliğiyse, okuma becerilerinde çok ciddi sıkıntılar yaşanmasını bekleriz.

Çocuklarda disleksi ile nasıl başa çıkılır?

Çocuklarda disleksi hakkında her ebeveynin mutlaka bilmesi gereken bir diğer şey de elbette disleksi ile başa çıkmak için çocuklara nasıl destek olabileceğimiz. Tabii ki disleksi çocuklara okul başta olmak üzere birçok alanda zorluk yaratsa da bu, bazı çözümler uygulayamayacağımız anlamına gelmiyor.

Hatırlarsınız ki yazımızın başlarında çocuklarda disleksinin zeka geriliği anlamına gelmediğini, hatta disleksi sahibi birçok insanın hayatlarında çeşitli alanlarda başarılı olduklarını söylemiştik. Biz de çocukları doğru şekilde destekleyerek disleksinin zorluklarıyla başa çıkmalarını sağlayabiliriz. Bunun için uygulanan bazı stratejileri öğrenelim.

  • Yapılandırılmış eğitim programları

Çocuklarda disleksinin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu bilen uzmanlar, dislektik çocukların öğrenimine destek olma amacıyla çeşitli eğitim programları tasarlamışlardır. Bunlar genellikle kişiye özel olarak geliştirilen, titiz değerlendirmeleri ve planlamaları içeren programlar olurlar.

Bu programların özellikle de kendilerini rahat hissedebilecekleri bir eğitim ortamı sunarak çocuklarda disleksi eğitimiyle başa çıkmada yardımcı olduklarını söyleyebiliriz. Bu eğitim programları aynı zamanda çoğu zaman eğitime dislektik çocukların ihtiyaçlarına göre sıradan sınıfların ötesinde çeşitli unsurlar da katar.

Örneğin, Orton-Gillingham Yaklaşımı adı verilen bir model, dislektik çocukları eğitmek için sık sık tercih edilir. Görme, işitme, duyma, dokunma duyularından bütüncül şekilde faydalanırken aynı zamanda hareket de içeren bu yaklaşımda çocukların belli bir beceriyi edindiğinden emin olmadan bir sonraki beceriyi öğretmeye geçilmez.

  • Yardımcı teknolojiler

Hızla gelişen teknolojiler de tabii ki çocuklarda disleksiyle başa çıkma alanında etkili bir şekilde kullanılabiliyor. Elbette burada olay bir cihaz takıp disleksi sorununu kökünden çözmek gibi basit değil, ancak çeşitli yazılımlar, dislektik çocukların yaşantısını kolaylaştıracak şekilde kullanılabiliyor.

Örneğin, uzun bir zamandır var olan konuşma sentezleme teknolojileri, ekrandaki yazıların bilgisayar tarafından kolayca sese dönüştürülebilmesini sağlıyor. Özellikle de akıllı cihazların ve bilgisayarların eğitimde giderek yaygınlaşması, çocuklarda disleksiyle başa çıkmak için bu teknolojileri epey öne çıkarıyor.

  • Okulda ek imkanlar

Çocuklarda disleksiyle başa çıkmada öğretmenlerin rolü de epey önemli. Bazı durumlarda çocuğun disleksisi, yapılandırılmış eğitim almasını gerektirecek kadar yoğun olmayabilir. Yine de bu, disleksinin normal okullarda yer yer zorluklar çıkaracağı gerçeğini değiştirmiyor.

Bu durumda da öğretmenler ve okul yönetimiyle iletişime geçerek çocuk için bazı ek imkanlar alınması, çocuklarda disleksiyle başa çıkmak için oldukça önemli. Sınavlar ve ödevler için verilecek ek süreler veya öğretmenlerin hazırlayacağı ek notlar bile dislektik çocuklar için epey yardımcı olabilir.

  • Aile desteği

Tabii ki tüm bunların yanında çocuklarda disleksi konusunda aile desteği de olmazsa olmaz. Disleksi gibi bir öğrenim bozukluğunun, çocukların moralini ciddi ölçüde bozabileceği ortada. Bu durumda elbette çocuğun destek alacağı ilk ve en önemli yer de kendi evinde ailesinin yanı oluyor.

Bu noktada çocuklarda disleksi hakkında konuşurken bu bozukluk hiç yokmuş gibi davranmaktansa varlığını kabullenip, çocuğa aktif bir şekilde destek olmamız gerekiyor. Yani bozukluğu görmezden gelmemeli, bunun yerine onun hakkında yapıcı ve çocuğu rahatlatıcı bir şekilde konuşabilmeliyiz.

Yale Üniversitesi Disleksi ve Yaratıcılık Merkezi, bu konuyu şu şekilde özetliyor:

“Çocuğunuzla konuştuğunuzda, onun öz imajını geliştirmek için atabileceğiniz bir dizi özel adım vardır. İlk olarak, okuma güçlüğünün doğasını bilmesini sağlayın. Çocuklar genellikle okumada neden bu kadar sorun yaşadıklarını açıklayan bir isim olduğunu öğrendiklerinde rahatlarlar. İkinci olarak, disleksi hakkındaki gerçekleri – yararları da dahil olmak üzere – ona anlatın ve çocuğunuzla konuşurken ve çalışırken olumlu olun.”

 

Bu noktada en çok dikkat etmemiz gereken şey, çocuğu disleksinin varlığından haberdar ederken bir yandan da bunun gayet aşılabilir bir engel olduğunu ona hissettirebilmek. Çocuğun daima yanında olduğumuzu, öğretmenlerinin de ona yardımcı olacaklarını ve onun da çeşitli konuları öğrenebileceğini mutlaka aktarabilmeliyiz.

Çocuklarda disleksiyi onları rahatlatacak bir şekilde anlatmak için neleri dediğimizdense onları nasıl dediğimiz daha önemli. Örneğin çocukların rahatça takip edebileceği ve hatta belki de onları eğlendirebilecek benzetmelerden yararlanabiliriz. 

Son olarak ebeveynler, çocuklarını ellerinden geldiğince tebrik ederek öğrenme motivasyonlarını yüksek tutmayı da unutmamalı. Gerek okuma yazmada, gerekse de başka herhangi bir ilgi alanlarında çocuklar bir ilerleme kaydettiğinde bunu övmek ve çocuğu desteklediğimizi hissettirmek, çocuklarda disleksi ile başa çıkma sürecinin olmazsa olmazı. 

Bunları yapmak ve çocuklara her zaman ihtiyaçları olan desteği alabileceklerini hissettirmek, dislektik çocukların önlerindeki engelleri aşıp hayatta başarılı olmak için büyük adımlar atmalarını sağlayacaktır.

Çocuklarda disleksi belirtileri: Sıkça sorulan sorular

Çocuklarda disleksi hakkında en önemli bilgileri böylece öğrendik. Şimdi de bu konuda sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.

Disleksi olup olmadığını nasıl anlarsın?

Disleksinin birçok farklı türü vardır ve bunlar birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Ancak genel olarak kelimeleri okumada ve harfleri tanımada zorluk, kelimeleri seslerine bölememek, harfleri birbirine karıştırmak, kelimeleri hızlıca tanıyamamak gibi durumlar disleksi belirtileridir.

Disleksi kaç yaşında belli olur?

Disleksi genellikle 1-2 yaş gibi erken bir dönemde belli olabilir. Bu dönemlerde kelimeleri söylemekte ve cümle kurmakta zorluklar olması, özellikle de ailede disleksi geçmişi varsa birer disleksi belirtisi olarak algılanabilir.

Disleksi hangi kelimeleri karıştırır?

Disleksisi olan kişiler, genellikle uzun kelimeleri doğru okuyamayabilir ya da telaffuz edemeyebilirler. Aynı zamanda “b-d”, “m-n” gibi birbirine benzeyen harfleri veya “E” harfiyle “3” sayısı gibi işaretleri de karıştırabilirler.

Disleksili çocuklar nasıl yazar?

Disleksili çocuklar, yazma konusunda zorluklar yaşayabilir. Genel olarak el yazıları okunaksız olabilir veya bazı harfler sürekli birbirine karışıyor olabilir. Bunu özellikle de yüzeysel disleksi gibi, kelimelerin kolay şekilde tanınamadığı disleksi türlerinde görebiliriz.

Disleksi anneden mi babadan mı? 

Anne veya baba fark etmeksizin iki ebeveynden herhangi birinde disleksi varsa, çocuklarda disleksi görülme riski de artmaktadır. Ebeveynlerinden birinde disleksi olan çocuklarda disleksi olma olasılığı, %40-%60 şeklindedir.

Novakid’le tanışın!

Herhangi bir konuyu öğretmenlerle bol bol etkileşime geçip eğlenerek öğrenmek, çocukların eğitimini çok daha etkili kılıyor. Biz de Novakid’deki online İngilizce derslerimizi bunun bilincinde şekillendiriyoruz. Eğer siz de çocuğunuzun benzersiz bir yöntemle dili yaşayarak İngilizce öğrenmesini isterseniz ücretsiz deneme dersinizi hemen şimdi alın!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Çocuğunuzun ücretsiz deneme dersine katılacak öğretmeni seçelim!
slide 2 of 3
Editörün seçimi
İlginizi çekebilir
Çocuk bilmeceleri, illüstrasyon
Tüm aile için oyun ve aktiviteler
Bir dil seçin
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Çerezler tıpkı tatlınızın üzerine serpiştirdiğiniz Hindistan cevizi gibidir; çok daha iyi bir deneyim yaşamanızı sağlar. Bizim amacımız Novakid'i en iyi İngilizce öğrenim platformu yapmak. Bu yüzden, web sitemizi kullanırken çerezleri gönül rahatlığıyla etkinleştirebilirsiniz. Sizin için faydalı olacaklar! Çerezler ve onları nasıl kullandığımız konusunda daha çok bilgi almak için Çerez politikası sayfasına gidin.