Okul ile ilgili kelimeler ve anlamları nelerdir? İşte okulla ilgili bilmeniz gereken tüm sözcükler!
Tüm günlerini okulda geçiren minikler; gün içinde sayısız eşyayla, kişiyle ve aktivitelerle etkileşime giriyor. Muhtemelen yalnızca bir okul gününde bile okulla ilgili onlarca kelimeyi kullanıyorlar.
Haydi şimdi tüm bu kelimelerin neler olduğuna ve İngilizcede ne anlama geldiklerine birlikte baktıktan sonra bilgilerimizi pekiştirmek için bilgi testimizi çözelim!
Okulun bölümleri
İşte okulda bulunan mekanların bazılarının isimleri ve İngilizce karşılıkları!
- Library (Kütüphane)
Örnek: I like to read books in the library. (Kütüphanede kitap okumayı severim.)
- Playground (Okul bahçesi/ Oyun alanı)
Örnek: Let’s go play on the playground after school. (Okuldan sonra oyun alanında oynamaya gidelim.)
- Art room (Resim odası)
Örnek: I enjoy drawing in the art room. (Resim odasında çizim yapmaktan keyif alıyorum.)
- Lab (Laboratuvar)
Örnek: We do experiments in the lab. (Laboratuvarda deneyler yapıyoruz.)
- Gymnasium (Gym) (Spor salonu)
Örnek: We play sports in the gymnasium. (Spor salonunda spor yaparız.)
- Music room (Müzik odası)
Örnek: We sing songs in the music room. (Müzik odasında şarkılar söyleriz.)
- Principal’s office (Müdür odası)
Örnek: The principal works in the principal’s office. (Müdür, müdür odasında çalışır.)
- Guidance office (Rehberlik odası)
Örnek: We can get advice from the guidance office. (Rehberlik odasından tavsiye alabiliriz.)
- Locker room (Soyunma odası)
Örnek: We change into sports clothes in the locker room. (Spor kıyafetlerimizi soyunma odasında değiştiriyoruz.)
- Hallway (Koridor)
Örnek: We walk through the hallways to get to class. (Sınıfa gitmek için koridorlardan yürürüz.)
- Teachers’ lounge (Öğretmenler odası)
Örnek: Teachers relax in the teachers’ lounge. (Öğretmenler, öğretmen odasında dinlenirler.)
- Cafeteria (Kantin)
Örnek: The cafeteria has pizza, sandwiches and fruit for lunch. (Öğle yemeği için kantinde pizza, sandviç ve meyve var.)
- Classroom (Sınıf)
Örnek: My friend and I sit together in the classroom. (Arkadaşım ve ben sınıfta beraber oturuyoruz.)
- Computer lab (Bilgisayar laboratuvarı)
Örnek: We take turns using the computers in the computer lab. (Bilgisayar laboratuvarında bilgisayarları sırayla kullanıyoruz.)
- Science lab (Fen laboratuvarı)
Örnek: The science lab has sinks for washing our hands. (Fen laboratuvarında ellerimizi yıkamak için lavabolar var.)
Sınıf eşyaları
Peki sınıfta bulunan eşyaların İngilizce karşılıkları neler?
- Desk (Sıra / Çalışma masası)
- Chair (Sandalye)
- Chalkboard (Kara tahta)
- Whiteboard (Beyaz tahta)
- Computer (Bilgisayar)
- Locker (Dolap)
Okulda bulunan kişiler
- Principal (Müdür)
Örnek: The principal leads the school. (Müdür okulu yönetir.)
- Classmate (Sınıf arkadaşı)
Örnek: My classmates and I work together on group projects. (Sınıf arkadaşlarım ve ben grup projelerinde beraber çalışırız.)
- School counselor (Rehber öğretmen)
Örnek: I have an appointment with the school counselor to discuss my schedule. (Ders programımı tartışmak için rehber öğretmenle randevum var.)
- Teacher (Öğretmen)
Örnek: The teacher encourages us to do our best. (Öğretmenimiz elimizden gelenin en iyisini yapmamız için bizi cesaretlendirir.)
- Student (Öğrenci)
Örnek: Students raise their hands to answer questions. (Öğrenciler soruları cevaplamak için ellerini kaldırır.)
Kırtasiye malzemeleri
Okulda kullandığımız kırtasiye malzemelerinin İngilizce karşılıklarına göz atabilirsiniz:
- Ruler (Cetvel)
Örnek: I use a ruler to draw straight lines. (Düz çizgiler çizmek için cetvel kullanırım.)
- Crayon (Pastel boya)
Örnek: I color with crayons in art class. (Sanat dersinde renklendirmeyi pastel boyalarla yaparım.)
- Markers (Keçeli kalem)
Örnek: We write with markers on posters. (Posterlere keçeli kalem ile yazarız.)
- Glue (Yapıştırıcı)
Örnek: We use glue to stick things together. (Bir şeyleri birbirine yapıştırmak için yapıştırıcı kullanırız.)
- Scissors (Makas)
Örnek: I cut paper with scissors for my craft project. (El işi projem için kağıtları makasla keserim.)
- Pencil case (Kalem kutusu)
Örnek: I keep my pencils in my pencil case. (Kalemlerimi kalem kutumda tutarım.)
- Calculator (Hesap makinesi)
Örnek: We use a calculator to solve math problems. (Matematik problemlerini çözmek için hesap makinesi kullanırız.)
- Book (Kitap)
Örnek: I love reading books before bedtime. (Yatmadan önce kitap okumayı çok seviyorum.)
- Textbook (Ders kitabı)
Örnek: We use textbooks to learn about different subjects in school. (Okulda farklı konular hakkında bir şeyler öğrenmek için ders kitapları kullanıyoruz.)
- Pen (Dolma kalem)
Örnek: I use a pen to write my name on my homework. (Ev ödevime adımı yazmak için bir dolma kalem kullanıyorum.)
- Pencil (Kalem)
Örnek: I use a pencil to draw pictures in my notebook. (Defterime resimler çizmek için kalem kullanırım.)
- Eraser (Silgi)
Örnek: Erasers help me fix my errors in my homework (Silgiler ev ödevimdeki hataları düzeltmeme yardımcı olur.)
- Notebook (Not defteri)
Örnek: My notebook has a colorful cover with pictures of animals. (Not defterimin üzerinde hayvan resimleri olan rengarenk bir kapağı var.)
Dersler
İşte okulda gördüğümüz dersler ve İngilizce anlamları!
- Science (Fen bilimleri)
- History (Tarih)
- Geography (Coğrafya)
- Mathematics (Matematik)
- Art (Resim)
- Music (Müzik)
- Physical education (Beden eğitimi)
- Drama (Tiyatro)
- Computing (Bilgisayar)
- Foreign language (Yabancı dil)
- Social studies (Sosyal bilgiler)
- Biology (Biyoloji)
- Chemistry (Kimya)
- Physics (Fizik)
- Literature (Edebiyat)
Okul kapsamında yapılan aktiviteler
Okul derslerle, malzemelerle, eşyalarla bitmiyor tabii – okulda yaptığımız birçok aktivite var. Peki nelerdir bunlar?
- Homework (Ev ödevi)
Örnek: I have a homework to do after school. (Okuldan sonra yapılacak bir ödevim var.)
- Exam / Test (Sınav)
Örnek: We have an exam on Friday. (Cuma günü sınavımız var.)
- Experiment (Deney)
Örnek: We do experiments in the science lab. (Fen laboratuvarında deneyler yaparız.)
- Quiz (Sınav / Quiz)
Örnek: Sometimes we have a quiz to check our understanding. (Konuyu ne kadar anladığımızı ölçmek için arada sınav oluruz.)
- Presentation (Sunum)
Örnek: I’m preparing a presentation for my class. (Sınıfım için bir sunum hazırlıyorum.)
- Group project (Grup projesi)
Örnek: We’re working on a group project together. (Birlikte bir grup projesi üzerinde çalışıyoruz.)
- Note-taking (Not almak)
Örnek: I’m taking notes during the teacher’s lecture. (Dersi dinlerken not alıyorum.)
- Project (Proje)
Örnek: We have to complete a project for history class. (Tarih dersi için bir proje tamamlamalıyız.)
Diğer sözcükler
- Backpack (Sırt çantası)
- Lunchbox (Yemek çantası)
- School bus (Okul servisi)
- Bell (Zil)
- Field trip (Okul gezisi)
- Parent-teacher meeting (Veli toplantısı)
- Graduation (Mezuniyet)
- Prom (Mezuniyet balosu)
- Schedule (Ders programı)
- Semester (Dönem)
- School report (Karne)
Derslerde kullanılan kalıplar
Derslerde öğretmenlerin öğrencilerle konuşurken sık sık kullandığı birçok kalıp bulunur. Peki bunların İngilizce karşılıkları nelerdir?
- Open the book. (Kitabı aç.)
- Close the book. (Kitabı kapat.)
- Turn to page (number) (…. sayfayı aç.)
- Read aloud. (Sesli oku.)
- Take notes (Not al.)
- Raise your hand. (Elini kaldır.)
- Stand in line. (Sıraya gir.)
- Line up. (Sıraya geç.)
- Pass out the papers. (Kağıtları dağıt.)
- Collect homework. (Ödevleri topla.)
- Work in groups. (Grup halinde çalış.)
- Present your project. (Projeni sun.)
- Listen carefully. (Dikkatli dinle.)
- Line up at the door. (Kapıda sıraya geç.)
- Take turns. (Sırayla yap.)
- Use your manners. (Nezaket kurallarına uy.)
- Wait your turn. (Sıranı bekle.)
- Pack up your belongings. (Eşyalarını topla.)
- Stay seated. (Sıranda kal.)
- Pass back the papers. (Kağıtları geri ver.)
- Find a partner. (Çalışma arkadaşı bul.)
- Clean off your desk. (Masanı temizle.)
- Put your name on your paper. (Kağıda adını yaz.)
- Wait for the bell to ring. (Zilin çalmasını bekle.)
- Follow the classroom rules. (Sınıf kurallarına uy.)
- Participate in class discussions. (Sınıf tartışmalarına katıl.)
- Keep your eyes on your own paper. (Kendi kağıdına bak.)
- Share with the class. (Sınıf ile paylaş.)
- Respect other’s opinions. (Başkalarının fikirlerine saygı duy.)
- Follow the hallway rules. (Koridor kurallarına uy.)
- Keep hallway noise to a minimum. (Koridorda gürültü yapma.)
- Share your ideas. (Fikirlerini paylaş.)
- Work independently. (Bireysel çalış.)
- Stay focused on the lesson. (Derse odaklan.)
- Use your time wisely. (Zamanını dikkatli kullan.)
- Show your work to the teacher. (Çalışmanı öğretmene göster.)
- Complete your homework assignments. (Ev ödevlerini tamamla.)
- Ask for permission. (İzin iste.)
- Stay on topic. (Konuda kal.)
Okul ile ilgili kelimeleri içeren bilgi testi!
Novakid’le tanışın!
İngilizceyi pratiğe dökmek için etkileşimli bir konuşma ortamına ihtiyacımız var.
Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi bir sanat galerisinde gezer gibi ilham verici olsun! Novakid, dil öğrenimini rengarenk bir sanat sergisine çeviriyor. Aşağıdaki videomuzda bu ilham verici galeriyi izleyin:
Novakid’in ilk deneme dersini çocuğunuz için ücretsiz alarak uzman eğitmenlerle online İngilizce derslerine hemen başlayıp eğlenerek öğrenmesini sağlayabilirsiniz!