İngilizce mutfak eşyaları ve araç gereçleri! Çocuklar için basit İngilizce
Mutfak her evin kalbidir. Kimi zaman yemek yapmak için kimi zaman da ailemizle bir araya gelip yemek yemek için mutfağı kullanırız. Özetle mutfak ve mutfak eşyaları, günlük hayatımızın büyük bir kısmını oluşturur.
Mutfakla ilgili kelimeler yalnızca evdeki hayatımızda değil, sevdiğiniz yemeği İngilizce tarif ederken ya da yurt dışında bir yemek siparişi verirken dahi işimize yarayabilir. Bu yüzden İngilizcede mutfak eşyalarının ve araç gereçlerinin nasıl söylendiğini öğrenmek önemli.
İşte biz de tam da bu nedenle sizler için İngilizce mutfak eşyalarını ve araç gereçlerini listeledik! Öyleyse hadi başlayalım.
Temel mutfak eşyalarının İngilizcesi
Başlangıçta, günlük hayatta en çok karşımıza çıkan basit araç gereçlerin İngilizcelerine göz atacağız.
Bu kelimelere, İngilizce ev işlerinden bahsederken ya da bir restorana gittiğiniz zaman ihtiyaç duyabilirsiniz.
- Kitchen: Mutfak
- Spoon: Kaşık
- Fork: Çatal
- Knife: Bıçak
- Napkin / tissue: Peçete / mendil
- Plate: Tabak
- Bowl: Kase
- Glass: Bardak
- Mug: Kupa
- Teapot: Çaydanlık
- Frying pan: Kızartma tavası
- Saucepan: Uzun saplı tencere / tava
- Spatula: Spatula
- Whisk: Çırpıcı
- Grater: Rende
- Cutting board: Kesme tahtası
- Colander: Süzgeç
- Mixing bowl: Karıştırma kasesi
- Measuring cup: Dereceli bardak
- Baking sheet: Fırın tepsisi
- Oven mitt: Fırın eldiveni
- Peeler: Soyacak
- Can opener: Konserve açacağı
- Bottle opener: Şişe açacağı
- Ladle: Kepçe
- Sieve: Elek
- Rolling pin: Oklava
- Pot: Tencere
- Kettle: Su ısıtıcı
- Toaster: Tost makinesi
- Blender: Mikser
- Microwave: Mikrodalga fırın
- Refrigerator: Buzdolabı
- Dishwasher: Bulaşık makinesi
- Stove: Ocak
- Oven: Fırın
İngilizce mutfakla ilgili konuşurken ihtiyaç duyacağınız kelimelerin temelini bu listeyle atabilirsiniz. Ancak mutfak mobilyaları, örnek cümleler ve daha fazlası için yazımızın devamını da incelemelisiniz!
İngilizce yemek ve masa eşyaları
Mutfaktaki araç gereçlerin listesi sayesinde artık çoğu eşyanın İngilizcesini biliyoruz. Peki yemekleri servis ederken masaya koyduğumuz eşyaların ya da yemek yaparken kullandığımız gereçlerin İngilizcelerine de göz atmak ister misiniz? Hadi başlayalım.
- Dish: Tabak, yemek
- Bowl: Kase
- Plate: Tabak
- Cup: Fincan
- Mug: Kupa
- Glass: Bardak
- Teacup: Çay bardağı
- Saucer: Çay tabağı
- Jug: Sürahi
- Pitcher: Kulplu metal sürahi
- Pot: Demlik
- Pan: Tava
- Skillet: Kızartma tavası
- Baking dish: Borcam
- Casserole dish: Güveç
- Serving platter: Servis tabağı
- Salad bowl: Salata kasesi
- Soup bowl: Çorba kasesi
- Serving bowl: Servis kasesi
- Dinner plate: Ana yemek tabağı
- Side plate: Meze tabağı
- Bread plate: Ekmek tabağı
- Dessert plate: Tatlı tabağı
- Coaster: Tahta altlık
- Tray: Tepsi
- Tureen: Geniş çorba kasesi
- Gravy boat: Sos kasesi
- Salt shaker: Tuzluk
- Pepper shaker: Biberlik
- Butter dish: Tereyağ kabı
- Sugar bowl: Şeker kasesi
- Creamer: Kremalık
- Napkin ring: Peçetelik
- Chopsticks: Çin yemeği çubukları
İngilizce mutfak mobilyaları
Artık mutfakta kullandığımız birçok eşyayla ilgili İngilizce basit cümleler kurabiliriz. Ancak, mutfaktaki ufak tefek araç gereçlerin yanı sıra bir de işlevsel mobilyalar bulunuyor. Aşağıda ise bu mobilyaların İngilizceleri bulunuyor.
Bu kelimeleri ise, yeni bir eve taşınırken, mutfak alışverişi yaparken veya mutfakla ilgili hobilerinizden bahsederken kullanabilirsiniz.
- Refrigerator: Buzdolabı
- Dishwasher: Bulaşık makinesi
- Oven: Fırın
- Stove: Ocak
- Microwave: Mikrodalga fırın
- Sink: Lavabo
- Freezer: Derin dondurucu
- Range hood: Aspiratör
- Toaster: Tost makinesi
- Blender: Mikser
- Coffee maker: Kahve makinesi
- Food processor: Mutfak robotu
- Electric kettle: Elektrikli su kaynatıcısı
- Slow cooker: Elektrikli yavaş pişirici tencere
- Pressure cooker: Düdüklü tencere
- Washing machine: Çamaşır makinesi
Mutfak gereçleri listesi ve İngilizce kullanımları
Şimdi dilerseniz, bazı mutfak gereçlerinin kullanım alanlarını daha iyi öğrenelim ve bu kelimeleri cümle içinde nasıl kullanabileceğimize bir göz gezdirelim.
- Casserole dish (Güveç kabı): Güveç ve diğer pişmiş yemekleri pişirmek için kullanılan derin, fırına dayanıklı bir tabak.
“Inside of the casserole dish, there was lasagne and we put it in the oven to cook it.” (Güvecin içinde lazanya vardı ve biz de onu pişirmek için fırına koyduk.)
- Mixer (Mikser): Özellikle yiyecekleri karıştırmak için kullanılan bir elektrikli cihaz.
“You should use the mixer so that you can blend the ingredients easily.” (Mikseri kullanmalısın böylece malzemeleri kolayca karıştırırsın.)
- Air fryer (Fritöz): Yiyeceklerin hızlı bir şekilde pişirilmesi için kullanılan, hava geçirmez, genellikle küçük bir elektrikli cihaz.
“My dad cooked the chicken in the air fryer.” (Babam tavuğu fritözde pişirdi.)
- Wok (Oyuk tava): Tavada kızartma ve diğer Asya tarzı pişirme teknikleri için kullanılan, yüksek, eğimli kenarları olan yuvarlak tabanlı bir pişirme kabı.
“You should use wok to make more delicious chicken saute.” (Daha lezzetl tavuk sote yapmak için oyuk tava kullanmalısın.)
- Coffee maker (Kahve makinesi): Elektrikli otomatik kahve demleme cihazı.
“The coffee maker we bought recently brews very delicious coffee.” (Yeni aldığımız kahve makinesi oldukça lezzetli kahve demliyor.)
- Steak knife (Et bıçağı): Biftek ve diğer etleri kesmek için kullanılan, kenarları tırtıklı, keskin bir bıçak.
“It is easier to slice beef with a steak knife.” (Bifteği et bıçağıyla doğramak daha kolay.)
- Juicer (Meyve sıkacağı): Elektrikli meyve sıkma cihazı.
“I use my juicer every morning for fresh orange juice.” (Taze portakal suyu için her sabah meyve sıkacağımı kullanıyorum.)
- Food processor (Mutfak robotu): Malzemeleri doğramak, parçalamak ve karıştırmak için kullanılan elektrikli araç.
“The food processor makes chopping onions easy.” (Mutfak robotu soğan doğramayı kolaylaştırır.)
İngilizce mutfak eşyalarıyla örnek diyaloglar
Mutfakla ilgili birçok İngilizce araç gereç ve örnek cümle öğrendik. Şimdi sırada, öğrendiklerimizi pekiştirebileceğimiz örnek diyaloglar var.
- Diyalog 1
– Hey mom! I can’t find the baking sheet. Do you know where it is? (Hey anne! Fırın tepsisini bulamıyorum. Nerede olduğunu biliyor musun?)
+ What are you going to use it for? (Onu ne için kullanacaksın?)
– I want to bake a cake for our guests. (Misafirlerimiz için kek pişireceğim.)
+ I see. It’s at the top shelf. But don’t forget to use oven mitts or else you might get your hands burnt! (Anladım. En üst rafta. Ama fırın eldiveni kullanmayı unutma yoksa ellerin yanar!)
– OK. I’ll keep that in my mind. (Tamamdır. Aklımda tutacağım.)
- Diyalog 2
– This pasta is so delicious! But how do you make such tasty pasta sauce? (Bu makarna çok lezzetli. Ama nasıl oluyor da bu kadar lezzetli makarna sosu yapabiliyorsun?)
+ First of all, I chop some tomato, onion and pepper on the cutting board. After that, I add some salt, pepper and spice and then I blend them all in the mixer. (İlk önce, biraz domates, soğan ve biber doğruyorum. Sonrasında, biraz tuz, biber ve baharat ekliyorum ve hepsini mikserde karıştırıyorum.)
– Do you cook the sauce with the pasta? (Sosu makarnayla mı pişiriyorsun?)
+ Not actually. I boil the pasta in the steel pot while I cook the sauce in the saucepan. Then I mix them in the bowl. (Aslında hayır. Sosu tavada pişirirken makarnayı çelik tencerede haşlıyorum. Sonra da hepsini kasede karıştırıyorum.)
– Oh, I get you. Makes sense. (Ah, anladım. Çok mantıklı)
- Diyalog 3
– We have to go shopping for our new kitchen. (Yeni mutfağımız için alışverişe çıkmalıyız.)
+ What is the stuff we need? (İhtiyacımız olanlar neler?)
– Our old dishwasher is broken. And we don’t have many cooking tools such as wok, kitchen shears and tongs. Plus, we have to buy a juicer too. (Eski bulaşık makinemiz bozuldu. Ve oyuk tava, mutfak makası ve maşa gibi birçok mutfak gerecimiz de eksik. Ek olarak, bir meyve sıkacağı da almamız gerekiyor.)
+ You must be kidding! We don’t even drink juice. (Şaka yapıyor olmalısın! Biz meyve suyu bile içmeyiz.)
– Are you sure? Emily used to use the blender to make smoothies almost every day. But we sold it. (Emin misin? Emily smoothie yapmak için her gün mikser kullanırdı. Ama onu sattık.)
+ OK. If you say so. (Tamam. Eğer öyle diyorsan.)
Sıkça sorulan sorular
Bu kısımda, son olarak konuyla ilgili en çok sorulan sorulara ve cevaplarına yer verdik.
Mutfak İngilizce nasıl yazılır?
Eğer bir ülkenin mutfak kültüründen bahsediyorsak ‘cuisine’, yemek yaptığımız mekandan bahsediyorsak ‘kitchen’ deriz.
Mutfakta kullanılan araç ve gereçler nelerdir?
Mutfakta kaşık, çatal ve kaşık gibi basit araç gereçlerin yanı sıra elektrikli cihazlar ya da mendil, masa örtüsü, havlu gibi işlevsel dekorasyon ürünleri kullanılır.
Fırın İngilizce ne demek?
İngilizcede fırın için birkaç kelime bulunuyor. Eğer yemek pişirmek için kullandığımız küçük fırınlardan bahsediyorsak ‘oven’, mutfaktaki ocaklı büyük fırınlardan bahsediyorsak ‘stove’, alışveriş yaptığımız ve ekmek aldığımız dükkandan bahsediyorsak ‘bakery’ dememiz gerekir.
Novakid’le tanışın!
Bu yazımızı beğendiyseniz sitemizde bulunan daha birçok çocuk gelişimi ve eğitimiyle ilgili makaleleri okuyabilirsiniz.
Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi bir denizaltı macerası gibi derin ve heyecan verici olsun! Novakid, dil öğrenimini sualtında bir keşfe dönüştürüyor. Aşağıdaki videomuzda bu derin keşfi izleyin:
Bununla birlikte, çocuğunuza bir İngilizce kursu arıyorsanız da çocuklar için İngilizce kursu Novakid’deki ücretsiz deneme dersinizi hemen alabilirsiniz!