Çocuklar için İngilizce alfabe: Yanlış bilinenler ve öğrenme oyunları!
- İngilizce alfabe hakkında doğru bilinen yanlışlar
- İngilizce alfabe oyunları
- Novakid’le tanışın!
İngilizce öğrenirken konuşma, dinleme, okuma ve yazma becerilerimizin hepsinin birden aynı derece geliştiğinden emin olmak istiyoruz. İşin okuma ve yazma kısmı ise İngilizce yazıldığı gibi okunmayan bir dil olduğu için genç yaştaki öğrencileri zorlayabiliyor.
Kafa karışıklıklarının önüne geçmek için İngilizce alfabeyi oldukça iyi öğrenmemiz gerekiyor, ancak yine bu da çocuklar için yapması çok da kolay bir şey değil. İşin içine İngilizce alfabe hakkında yanlış bilinenler ve genel bilgi eksikliği de girince her şey iyice birbirine karışabilir.
Bu yazımızda İngilizce alfabeyi öğrenmek hakkında yanlış bilinen bilgilerin doğrusunu sunduk ve ardından da çocuklara İngilizce alfabeyi öğretmek için oynayabileceğimiz bazı oyunları sıraladık. Yazdıklarımızı okuduktan sonra bu konu hakkında aklınızdaki soru işaretlerinin büyük bir kısmı silinecek!
İngilizce alfabe hakkında doğru bilinen yanlışlar
Çocuklara İngilizce alfabeyi öğretebilmek için öncelikle bu konuya yönelik genel olarak doğru bir yaklaşımımız olması lazım. Bu da demek oluyor ki eğer aklımızda İngilizce alfabeye dair doğru olduğunu sandığımız yanlışlar varsa bunları düzeltmeliyiz.
Biz de hemen şimdi bu yanlışlardan bazılarını sıralayalım ve aslında olayın nasıl olduğunu açıklayaşım!
- Yanlış: İngilizceyi okumak için İngilizce alfabeyi bilmek yeterlidir.
İngilizce alfabe hakkında bu yanlış kanıya varmak son derece kolay. Sonuçta harflerin görevi sesleri temsil etmekse, alfabeyi öğrendiğimizde dili de rahatça okuyabilmeliyiz. Örneğin Türkçede de durum buna yakın. Ancak aslına bakarsanız İngilizce alfabeyi baştan sona sayabilsek dahi bu, dili okuyabilmemiz için yeterli değil!
Peki nasıl olur da böyle bir durum ortaya çıkabilir? Bunu cevaplamak için alfabenin ne demek olduğuna bir bakalım:
“Alfabe, belirli, genel kabul görmüş bir sıraya göre düzenlenmiş, belirli bir yazı sisteminin tüm harflerinden oluşan bir kümedir.”
Yani aslında alfabe, sadece bir harf dizisidir. Evet, harfler de esasında sesleri temsil eder, ancak harflerin alfabeyi sayarken söylenen halleriyle dili gerçekten okurkenki halleri birbirinden çok farklı olabilir. Bu da alfabeyi bilmenin, dili okumaya yetmeyeceğini bizlere gösteriyor.
İngilizce alfabede gerçekten de durumun böyle kendiniz de kolayca doğrulayabilirsiniz. Örneğin, İngilizce alfabenin en dikkat çekici harfi olan “W” harfini ele alalım. Bu harf, “dabulyu” diye okunuyor. Peki ya aklınıza “dabulyu” diye başlayan kaç İngilizce kelime geliyor? Peki ya “cey” diye okunan “j” harfi veya “eyç” diye okunan “h” harfi?
Görebiliyoruz ki İngilizce alfabeyi öğrenmek bize aslında dildeki sesleri öğretmiyor. Alfabenin bize öğrettiği şey harflerin temsil ettiği sesler değil, sadece harflerin kendilerinin isimleri!
Aslına bakarsanız bütün mesele de bu. Eğer İngilizceyi okuyabilmek istiyorsak, İngilizce alfabedeki harflerin isimlerini öğrenip onları saymaktansa, bu harflerin dilde hangi sesleri temsil ettiğini öğrenmemiz gerekir. İngilizcede bunun adına “phonics” deniyor.
Tabii İngilizce alfabeyi sayabilmenin de işimize yaradığı yerler var. Örneğin adımızı, soyadımızı, adresimizi veya e-posta adresimizi harf harf okuyup karşımızdaki birine söyleyebilmek için İngilizce alfabeyi bilmeliyiz.. İngilizcede buna “spelling” deniyor.
Bunun yanı sıra bir sözlükte alfabetik sırayla kelimeleri bulmak için de İngilizce alfabeyi bilmemiz gerekir. Ancak, günümüzde elektronik sözlüklerin yazılı sözlüklerin yerini aldığını ve arama işlevine sahip olduklarını göz önünde bulundurursak, İngilizce alfabenin modası bu alanda da geçiyor olabilir.
- Yanlış: Önce anadilimizde, sonra İngilizce okumayı öğrenmeliyiz.
Birçok ebeveyn, çocukların İngilizce alfabeyi 2. sınıftan önce öğrenmeye başlamaması gerektiğine inanıyor olabilir. Sonuçta çocuklar önce 1. sınıfta anadillerinin alfabesini halledip 2. sınıfta İngilizce alfabeye geçerse daha az zorlanabilirler gibi düşünebiliriz.
Ancak işe diğer bir şekilde bakınca, 2. sınıf da aslında alfabe öğrenmeye başlamak için biraz geç bir vakit olabilir. Bir çocuk 5 yaşında İngilizce alfabeyi öğrenmek istiyorsa, ona gayet de izin verebiliriz. Tabii aslında az önce dediğimiz “phonics” adlı yaklaşımla İngilizce alfabeyi çocuklara parça parça öğretmek daha iyi olacaktır. Bu konuyu biraz daha açalım.
Bildiğimiz üzere, anadile hakim olurken, çocuklar önce önce konuşmayı ve anlamayı öğrenip sonra yavaş yavaş yazılı dili öğrenirler. Bunun yanı sıra harflere, daha doğrusu yazıya ilgi, çocuklarda oldukça erken uyanır. Çocuklar sesleri tam bilmeden dahi harfleri “kopyalamayı” severler ve bir şeyleri yazabildiklerinde mutlu olurlar. Aynı şey İngilizcede de oluyor. “Köpek” ve “kedi” ya da “dog” ve “cat” kelimelerini bilmek bir şey, ama bu kelimeleri yazabilmek çok başka.
Ancak bu noktada, çocukların İngilizce alfabeyi hem harflerin adı, hem dildeki sesler, hem de kendi şekilleri bakımından çok boyutlu bir şekilde öğrenmeleri gerektiğini hatırlamalıyız.
Mesela daha önce hiç İngilizce çalışmamış olanlar bile, meşhur İngilizce alfabe şarkısını defalarca dinleyerek “ABCDEFG…” melodisini tekrar edebilir. Ancak bu harflerin sesini yazılı görüntüleriyle ilişkilendirmek için biraz daha çaba sarf etmeniz gerekiyor! Bu nedenle öğrencinin belleğinde sesli görüntü mutlaka görsel bir görüntü ile desteklenmeli. “Sii” diye okunan harfin “c” şeklinde yazıldığı, “bii” diye okunan harfin “b” diye yazıldığı bilinmeli. Bunu yapmak için alfabe ile kartlar veya resimler yazdırabilir, telaffuz edebilir ve tekrarlayabilirsiniz.
Bunun yanı sıra alfabeyi bilmek yetme. “Bii” diye okunan harfin kelimelerde basitçe “b” sesini çıkardığını, “sii” diye okunan harfin “k” veya “s” gibi sesler çıkardığını çocukların öğrenmesi gerekir. “H” gibi alfabedeki adıyla gerçekteki okunuşu apayrı olan harflerden bahsetmiyoruz bile! Sonuç olarak, bir çocuğun “dog” kelimesini hem şeklen tanıması, hem “di-o-ci” diye “spelling” yapabilmesi, hem de “dog” diye doğru şekilde okuyabilmesi lazım.
Sesler ve harflar arasındaki bağlantı bu şekilde oluşturulup kafasında sabitlendiğinde çocuk okumaya ve yazmaya hazırdır. Bu süreç, İngilizce alfabenin harflerini ve seslerini ezberlemek ve uygulamak için zaman ve özel alıştırmalarla desteklenebilir. Bunlara da yazımızın devamında birkaç örnek vereceğiz!
Bunun yanı sıra, İngilizce alfabedeki harflerle sesleri bağdaştırmak konusunda Uluslararası Fonetik Alfabe bizlere epey yardımcı olabilir. Bu konudaki yazımıza ayrıca göz atabilirsiniz!
- Yanlış: Çocuklar, İngilizce alfabeyi hiç uğraşmadan ezberleyebilir
İngilizce alfabe, 26 harfle diğer bazı dillere kıyasla çok daha az harf içeriyor. Sadece 26 tane var. Çocukların hafızasının kuvvetli olduğunu da göz önünde bulundurursak, İngilizce alfabeyi birkaç kere okuyup hemen öğreneceklerini düşünebiliriz. Ancak işler o kadar da kolay değil.
Evet, çocuklar İngilizce alfabe şarkısını birkaç kez dinlerlerse veya İngiliz alfabesi ile ilgili bir çizgi film izlerlerse, hem harf isimlerini hem de sıralarını kolayca hatırlarlar. Ancak harflerin nasıl yazıldığını hatırlamak ve onları yazılı görünce tanımak, biraz daha çalışma gerektirecektir.
Bu noktada çocuklara destek olmak için İngilizce alfabeyi boyama sayfaları olarak yazdırabilir, dinleyebilir, renklendirebilir ve tekrarlayabilirsiniz. Ana dilinize benzeyen İngilizce harflerle alfabeyi öğrenmeye başlayabilirsiniz.
İngilizce alfabeyi okul öncesi yaşta öğrenmenin bir avantajı ise, 6-7 yaşlarındaki çocukların, henüz ana dillerindeki yazılı harfleri de tam bilmemeleridir. Bu da İngilizce alfabeyi öğrenirken harflerin ana dildekilerle karışması olasılığını azaltır.
Bu duruma karşılık, ilk başta öğrencilerin kafası karışabilir. Çünkü dediğimiz üzere bazı harflerin İngilizce alfabedeki adlarıyla temsil ettikleri sesler benzer olsa da (b, n, p…) diğerleri çok alakasız olabilir (h, w…). Ses-harf ve harf-ses kombinasyonları iyi öğrenilmezse, bu karışıklık hem okumayı hem de yazmayı olumsuz etkileyebilir.
Çocukların İngilizce harflerle anadildeki harfleri karıştırma ihtimalini iyice azaltmak için bazen İngilizce alfabedeki harfler yerine, bu harfin anadildeki okunuşunu yazmak tercih edilebilir. Örneğin İngilizce alfabeyi yeni öğrenen bir çocuk, güvenli bir yaklaşım olması için “x” yerine “iks” yazabilir.
- Yanlış: İngilizce harfler birbirleriyle karıştırılmazlar.
İngilizce alfabede harflerin üzerine nokta, çizgi gibi işaretler konup okunuşu değiştirmedikleri için en başta birbirlerine karışmayacaklarını zannedebiliriz. Ancak aslında çocuklar yine de bazı harfler birbiriyle kolayca karıştırabilirler.
Birincisi, sadece İngilizce alfabede sadece yazılışyönlerinde farklılık gösteren birçok “benzer” çiftleri vardır. Örneğin, “t” ve “f” ile “M” ve “W” harf çiftleri birbirinin birer “yansımasına” benzerler. Bu da çocukların kimi zaman bu harfleri karıştırmasına sebep oluyor.
“d”-”b” ve “p”-”q” gibi çiftler de yalnızca yönlerinde farklılar, bu nedenle çocuklar onları sık sık “ters” yazabiliyorlar. İlk başta bu tür bir karışıklık, okuma ve yazma üzerinde de çok olumsuz bir etkiye sahip olabilir, faka elbette zaman geçtikçe öğrenci bu harfleri ayırt etmeyi öğrenir.
Yine de unutmayalım ki İngilizce alfabeyi tanıtma ve sabitleme aşamasında, bu detaylar dikkate alınmazsa, hatalar uzun süre devam edebilir ve kalıcı hale gelebilir. Dolayısıyla bazen İngilizce alfabedeki harfleri tek tek yazma çalışmalarına da yer vermek iyi bir fikir olabilir.
İngilizce alfabe oyunları
Biraz önce demiştik ki çocukların İngilizce alfabeyi öğrenme süreci, çeşitli alıştırmalarla desteklenebilir. Tabii bunu deyip de bu alıştırmalara örnek vermeden geçemeyiz. O halde şimdi çocukların İngilizce alfabeyi öğrenmesini sağlayan bazı oyunları keşfedelim!
- Tombala: Tombala oyununu alıp, oyundaki sayıları İngilizce alfabenin harfleriyle değiştirirsek oldukça eğlenceli bir alfabe öğrenme oyunu oluşturabiliriz. Torbadan çekilen her İngilizce harfi önce alfabede okunduğu gibi söyleyip, ardında onu içeren bir kelime bulursak çok daha etkili olacaktır. Üstelik torbaya büyük harfleri atıp kuponlara küçük harfleri yazmak gibi zorluk ayarlamaları da yapabiliriz.
- Domino: Bu sefer de domino taşlarındaki sayıları ufak resimlerle ve İngilizce alfabenin harfleriyle değiştiriyoruz. Taşın bir yarısına resim, diğer yarısına da harf koyuyoruz. Görevimiz ise resimdeki şeyin baş harfiyle, İngilizce alfabedeki harfleri eşleştirmek.
- Yapboz: Bazı yapboz parçalarına resimler, bazılarına da İngilizce alfabedeki harfleri koyarak öğretici bir yapboz oluşturabiliriz. Resimli yapboz parçaları, resimdeki şeyin baş harfi olan parçalarla birleşiyor olmalı!
- Yılanlar ve Merdivenler: Bu İngilizce alfabe oyununda İngilizce harflerden oluşan ve adım adım, kıvrıla kıvrıla bir başlangıç noktasından bitişe ilerleyen bir yol oluşturuyoruz. Bazı adımların arasına merdivenler ve kaydıraklar çiziyoruz. Ardından zar atıp, gelen zar kadar adım atıyoruz. Her adım attığımızda o karedeki İngilizce alfabe harfini söylüyor, kaydırağa denk gelirsek aşağı düşüyor ve merdivene denk gelirsek de yukarı çıkabiliyoruz!
- Hafıza kartları: Hafıza kartları, kelime öğrenirken sık kullanılan bir yöntem. Bunu İngilizce alfabeye de kolayca uyarlayabiliriz. İstersek aynı harfi içeren iki kartı, istersek de bir resimle resimdeki şeyin baş harfini içeren kartı eşleştirmeyi hedefleyebiliriz. Ayrıca belirtelim ki bu tür hafıza oyunları, aynı zamanda bilişsel gelişimi destekleyen oyunlar oluyorlar.
- Ne Eksik: Bu oyunda İngilizce alfabenin harflerini yazdığımız birkaç kağıdı çocuğun önüne koyuyoruz. Ardından çocuk gözlerini kapatıyor ve birkaç harfi önünden alıyoruz. Sonra da çocuk, hangi harflerin eksik olduğunu yüksek sesle söylüyor.
- Balık tutma: Mıknatıslı balık tutma oyunlarında tutmamız gereken “balıklar”, İngilizce alfabedeki harflerden oluşabilir. Eğer tuttuğumuz harfi söyleyebilirsek çektiğimiz, söyleyemezsek geri bıraktığımız bir alfabe öğrenme oyunu oynayabiliriz.
- Dokunarak tahmin etme: Eğer elimizde İngilizce alfabedeki harfler şeklinde çubuklar varsa, çocuklardan gözlerini kapamalarını isteyip harfleri dokunarak tanımaya çalıştıkları bir oyun da oynayabiliriz. Üstelik böylece kinestetik öğrenmeden de faydalanırız.
- Saklambaç: Bu alfabe öğrenme oyununda da biz İngilizce alfabedeki harfleri çeşitli yerlere saklıyoruz ve çocuk da onları bulup okuyor. Yine okumaya ek olarak örnek kelime bulmayı da eklersek oyun, daha verimli hale gelebilir.
- Aç Ejderha: Bu ise epey eğlenceli ve hayal gücü içeren bir oyun! Elimize bir ejderha, dinozor gibi hayvan kuklası ya da basit bir çorap kuklası takarak “Ben aç bir canavarım ve … harfini istiyorum, bana hemen onu bul!” diyoruz. Çocuk da önceden sakladığımız harfi gidip buluyor, okuyor ve örnek bir kelime söylüyor. Böylece ejderha besleniyor!
- Yollar: “Orman Yolları” adı da verilen bu oyun, biraz daha fiziksel aktivite gerektiriyor. Bu oyunda büyük kağıtlara İngilizce alfabedeki harfleri yazıp onları yere yayıyoruz. Ardından bir ebe, bir harfi söylüyor ve herkes bu harfi bulunduran kağıdın yanına gidiyor.
Novakid’le tanışın!
Hep birlikte İngilizce alfabeyi öğrenme konusundaki bazı doğru bilinen yanlışları ve bazı alfabe öğrenme oyunlarını keşfetmiş olduk. Peki ya çocukların İngilizce eğitiminde gerek alfabe olsun, gerek herhangi başka bir konu olsun, en iyi öğrenme yöntemi nedir?
Elbette ki en etkili yöntem, İngilizceyi yaşayarak öğrenmek. Novakid’de sunduğumuz online İngilizce derslerimizde de tam olarak bu mümkün! Siz de çocuğunuzun İngilizceyi her yönüyle, en doğal haliyle öğrenmesi için ücretsiz deneme dersinizi şimdi alın ve aramıza katılın!