Çocuk bakıcısı seçiminde en sık yapılan 10 hata nedir?

Çocuk gelişiminde ebeveynler, kuşkusuz en önemli rolü oynuyor. Ancak kimi zaman ebeveynler, iş ve seyahat gibi nedenlerden ötürü çocuklarından ayrı kalmak zorunda kalabiliyor. Böyle bir durumda ebeveynlerin kafasını en çok kurcalayan soru ise: “Çocuğumu kime bırakacağım?”

Böyle zamanlarda bazı ebeveynler çocuklarını güvendikleri bir akrabasına, aile bireyine ya da arkadaşına bırakmayı tercih ediyor olabilir. Ancak bazıları için de bir çocuk bakıcısı bulmak tek seçenek oluyor. 

Bir çocuk bakıcısı seçerken ebeveynler birçok konuda endişe duyabilir. Ve ne yazık ki bazen bu endişeler ebeveynleri hata yapmaya itebilir. Bu yazıda, bu hatalar üzerinden çocuk bakıcısı seçerken dikkat edilmesi gerekenleri tartışacağız. O halde gelin, vakit kaybetmeden bu hatalar nelermiş görelim!

Çocuğu anneanneye veya babaanneye bırakmak

Yukarıda bazı ebeveynlerin çocuklarını güvendikleri bir akrabalarına bıraktıklarından bahsettik. Ama bu, bir zorunluluk olmadığı sürece çok fazla tercih edilmemelidir. Bunun sebebi, çocukların evlerinin ve odalarının kendi ihtiyaçlarına göre donanmış olmasıdır.

Çocukların kendilerini en güvende hissettiği yer, kendi evleridir. Çünkü çocuklar, alıştıkları ortamda daha rahat olurlar ve düzenlerine bağlı kalabilirler. Onlar için yeni bir yere alışmak, beraberinde bazı psikolojik zorlukları getirebilir. 

Hijyen açısından da çocuğun kendi evinde bakılması daha avantajlıdır, çünkü evdeki tüm şartlar çocuğa uygun olarak düzenlenmiştir ve temizlik konusunda kontrol tamamen ailenin elindedir. 

Bu nedenle, ailelerin mümkün olduğunca çocuklarını kendi evlerinde baktırmayı tercih etmeleri, hem çocuk için sağlıklı bir ortam yaratacak hem de büyükanne ve büyükbabaların üzerindeki yükü azaltacaktır.

Bakıcının kişisel özelliklerini göz ardı etmek

Bakıcı seçerken yapılan bir diğer hata da bakıcının deneyimlerini ve kişisel özelliklerini göz önünde bulundurmamaktır. Örneğin, bakıcılık için annelik duygusunu yaşamış birinin tercih edilmesi, çocuk bakımı ve yetiştirme konusunda daha deneyimli olmaları nedeniyle daha uygun bir seçim olacaktır. 

Aynı zamanda sevecen, güler yüzlü, sabırlı ve sorumluluk sahibi bir bakıcı, çocuğunuzun güvenle büyümesine yardımcı olur. Bunların yanı sıra, bakıcının kötü alışkanlıklardan uzak olması hem sizin için hem de çocuğunuz için huzurlu bir ortam sağlar. 

Bakıcının çocuğunuzla ne kadar vakit geçireceğini ve bu süreyi ne kadar verimli kullanacağını bilmesi de önemlidir. Bütün bu kişisel özellikler göz önünde bulundurulduğunda iyi bir bakıcı, sadece çocuğunuzun temel ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda ona sevgi dolu ve destekleyici bir ortam sunar.

Sık sık bakıcı değiştirmek

Bakıcının çocuğunuza ne kadar süreyle bakabileceğini önceden netleştirmeniz uzun vadede hem sizin hem de çocuğunuz için oldukça önemlidir. Sürekli bakıcı değiştirmek, çocuğunuzun güven duygusunu zedeleyebilir ve psikolojik açıdan olumsuz etkiler yaratabilir. 

Çocukların kendileriyle ilgilenen yetişkinlerle güçlü bir duygusal bağ kurma eğiliminde olduğunu unutmamalısınız. Bu bağ, onların hem duygusal gelişimi hem de kendilerini güvende hissetmeleri açısından kritik bir rol oynar. Bu nedenle, bakıcı seçimi yaparken sadece niteliklerine değil, aynı zamanda uzun süreli bir bakım sağlayıp sağlayamayacağına da dikkat etmelisiniz.

Çocuğun bakıcıyla fazla bağ kurmasına izin vermek

Çocuğun bakıcısıyla normalden fazla vakit geçirmesi, zamanla ailesinden uzaklaşmasına ve duygusal bağlarının zayıflamasına yol açabilir. Bu durumun önüne geçmek için mümkünse yatılı bakıcı tercih etmemelisiniz. 

Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirmeniz ve onunla duygusal bağınızı güçlendirmek için fırsatlar yaratmanız da bu açıdan sağlıklı bir aile dinamiği açısından büyük önem taşır. Evdeki bakıcı, çocuğunuzun ihtiyaçlarını karşılarken aile bağlarının yerine geçmemeli, aksine bu bağları destekleyen bir rol üstlenmelidir.

Bakıcıyı gözlemlememek

Bakıcınızı seçmeden önce çocuğunuzla kurduğu iletişimi mutlaka gözlemleyin, çünkü ilk izlenimler hem sizin hem de çocuğunuz için oldukça belirleyicidir. Bir bakıcıyı çok sevmiş ve ona güvenmiş olabilirsiniz, ancak bu da sürecin sona erdiği anlamına gelmez. 

Anlaşma sağlandıktan sonra, özellikle ilk günlerde bakıcıyı yakından takip etmelisiniz. Bu, hem telefonla arayarak hem de bir akrabanızdan eve gidip durumu kontrol etmesini isteyerek yapılabilir. Ayrıca, bakıcı seçimi ve devamlılığı konusunda çocuğunuzun görüşlerine de önem vermelisiniz. 

Eğer çocuğunuz sürekli bakıcıdan şikâyet ediyorsa veya onunla mutlu görünmüyorsa, bu durumu ciddiye almalı ve nedenlerini araştırmalısınız. Çocuğunuzun mutluluğu ve güvenliği her zaman önceliğiniz olmalıdır.

Bakıcı ve çocuk arasındaki duygusal bağa özen göstermemek

Çocuğunuzun bakıcıyla normalden fazla bağ kurmasının yanlış olduğundan bahsettik. Ancak yine de çocukların onlarla ilgilenen kişiyle bir duygusal bağ kurması gerekiyor. Çünkü çocuk ile bakıcısı arasında kurulan bağ, çocuğun benlik algısı ve sosyal çevreye yönelik anlayışı üzerinde önemli bir etkiye sahip.

Çocukluk döneminde kurulan bağlar, çocuğun yetişkinlik dönemindeki yakın ilişkilerinin temelini oluşturur. Çocuğun çevresindekilerle sağlıklı bir bağ kurması için de kendini değerli ve güvende hissetmesi büyük önem taşıyor. 

Bu duygunun sağlanabilmesi ise ancak çocuğun ihtiyaçlarının zamanında ve yeterli bir şekilde karşılanmasıyla mümkün olur. Dolayısıyla, bakıcının sevgi dolu, ilgili ve özenli bir yaklaşım sergilemesi büyük bir öneme sahip.

Çocuğun fikrini önemsememek

Kimi zaman ebeveynler çocuk bakıcısı seçerken çocukların önerilerini ve fikirlerini göz ardı ederler. Ancak çocuğunuzun bakıcı hakkındaki görüşleri de doğru bir seçim yapıp yapmadığınızı anlamanıza büyük bir katkı sunabilir. Çünkü çocuklar genellikle kendilerine iyi davranan, sevgi dolu ve güven veren kişilere kendilerini daha yakın hissederler. 

Eğer çocuğunuz bakıcı hakkında olumsuz yorumlarda bulunuyorsa, sürekli şikayet ediyorsa, huzursuz görünüyora veya ilk adımda bakıcısıyla iyi anlaşamıyorsa bu durumu göz ardı etmemeli ve nedenlerini araştırmalısınız. Çocuğunuz bakıcısıyla uzun zaman geçireceği için bu durum, hem çocuğunuzun mutluluğu hem de güvenliği için önemlidir.

İşe alım sürecini aceleye getirmek

İşe alım sürecini aceleye getirmek, genellikle ihtiyaç anında hızlı bir çözüm bulma telaşından kaynaklanır ve bu doğaldır. Ancak bu durum olumsuz sonuçlara yol açabilir. Çünkü çocuk bakıcısı seçiminde aceleci davranmak, adayın yeterliliğini, deneyimini ve güvenilirliğini detaylı bir şekilde değerlendirme fırsatının önüne geçebilir. 

Örneğin, aceleyle yapılan seçimlerde referans kontrollerini atlayabilir, adayın çocuklarla uyumu göz ardı edilebilir veya gerekli belgeleri incelemeye vakit bulamayabilirsiniz. Bu durum, hem çocuğun güvenliği hem de ailenin huzuru açısından risk oluşturabilir. 

Ayrıca, aceleyle alınan bir karar, kısa vadede bir çözüm gibi görünse de uzun vadede yeni bir bakıcı arayışıyla sonuçlanabilir ve sizin için zaman kaybına neden olabilir. Bu nedenle işe alım sürecini aceleye getirmek yerine adayları dikkatlice değerlendirmek, karşılıklı beklentileri netleştirmek ve doğru kişiyi seçmek için gereken zamanı ayırmak her zaman önemlidir.

Çocuğa baskı uygulamak

Bir bakıcıya alışmak, çocuk için zaman gerektiren bir süreçtir. Çocuğun hayatına yeni bir kişinin dahil olması, onun için alışılmadık ve hatta başlangıçta zorlayıcı bir deneyim olabilir. Bu süreçte çocuk bakıcıya alışırken ebeveynlerin anlayışlı olması ve hatta kimi zaman bakıcıyla birlikte çocukla ilgilenmesi gerekebilir. Aksi takdirde çocuğun bu duruma alışması, daha zorlayıcı bir hal alabilir.

Bu noktada çocuk bakıcısına da önemli bir rol düşüyor. Bakıcı, çocuğun ihtiyaçlarını anlamalı, onunla sabırla ilgilenmeli ve güven verici bir ilişki kurmalıdır. Sevgi dolu ve tutarlı bir yaklaşım, çocuğun bu yeni duruma uyum sağlamasını kolaylaştırır.

Her çocuğun alışma süreci farklıdır ve bu süre, çocuğun yaşı, kişiliği ve daha önceki deneyimlerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ayrıca, çocuğun karakteri de bu durumda etkili bir faktördür. Sosyal ve açık bir yapıya sahip çocuklar daha kolay uyum sağlayabilirken çekingen ve hassas çocuklar için daha fazla sabır gerekebilir.

Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda doğru zaman ve yaklaşımla, çocuğun bakıcısına alışacağını ve bu yeni düzeni benimseyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Çocuk bakıcısına yanlış soruları sormak

Çocuk bakıcısı seçerken doğru soruları sormamak da sıkça yapılan önemli bir hatadır. Birçok ebeveyn, genellikle yüzeysel ve genel sorularla bakıcı adaylarını değerlendirmeye çalışır ancak bu yaklaşım, karşı tarafın deneyimini ve işini ne kadar sevdiğini anlamanız konusunda yetersiz kalabilir. 

Örneğin, “Çocuğumuzu seviyor musunuz?” gibi genel bir soru, bakıcının profesyonel becerileri ve çocuklarla nasıl iletişim kurduğuna dair somut bir bilgi sağlamaz. Bunun yerine; çocuğun yaşına uygun bakım teknikleri, olası zorluklarla nasıl başa çıktığı ve çocukların gelişimine nasıl katkı sağladığı gibi daha açık ve spesifik sorular sorulmalıdır.

Doğru sorular, bakıcının yaklaşımını, deneyimlerini ve çocuklarla olan ilişkisini daha derinlemesine anlamanızı sağlayarak çocuğunuz için en uygun bakıcıyı seçmenize yardımcı olur. Bu sorulara birkaç örnek daha vermemiz gerekirse aşağıdaki örnekleri verebiliriz:

• İlk yardım bilgisine sahip olup olmadığı
• Neden çocuk bakıcılığı yapmayı tercih ettiği
• Sinirlenince ne tarz tepkiler verdiği
• Düzenli bir aile hayatının olup olmadığı
• Çocuk sahibi olup olmadığı
• Referansları ve geçmiş iş deneyimleri
• Çocuğun fiziksel ve mental sağlığıyla ilgili dikkat edilmesi gerekenler