Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İlk ders tamamen ücretsiz!
İlk ders tamamen ücretsiz!
daha çok bilgi alın
Paylaş
X share icon
03.02.2025
Time icon 7 dk.

İngilizcede “by”, “bye” ve “buy”: Okunuşu aynı olan bu üç kelimeyi birbirinden ayırt etmeyi öğrenelim!

İçindekiler
  1. “By” İngilizce ne demek, nerelerde kullanılır?
  2. “Bye” İngilizce ne demek, nerelerde kullanılır?
  3. “Buy” İngilizce ne demek, nerelerde kullanılır?
  4. İngilizce “by”, “bye” ve “buy” farkı: Test
  5. Novakid’le tanışın!

Bildiğimiz üzere İngilizcede bazı kelimeler farklı yazılsalar da aynı şekilde telaffuz edilebiliyorlar. Dolayısıyla bazen anlamca birbiriyle tamamen alakasız kelimeler, aynı şekilde okundukları için özellikle de onları yazarken kafamızı karıştırabilirler.

Hepsi de epey sık kullanılan kelimeler olan “by”, “bye” ve “buy” üçlüsü için de böyle bir durum söz konusu. Bu kelimeleri okurken çıkan ünsüz harfler ve ünlü harfler tamamen aynı, ama kullanım olarak birbirleriyle en ufak bir bağlantıları dahi yok!

O halde hep birlikte “by”, “bye” ve “buy” kelimelerinin kullanım alanlarını öğrenelim ve telaffuzdan dolayı ortaya çıkabilecek kafa karışıklıklarının önüne geçelim. Ardından da bu üç kelimeyi iyice ayırt edebildiğimizden emin olmak için bir bilgi testi çözelim.

“By” İngilizce ne demek, nerelerde kullanılır?

By” kelimesi İngilizcede “civarında”, “-e kadar”, “tarafından”, “yoluyla” gibi çeşitli anlamlara gelebilen bir sözcük. Bu Türkçe karşılıkların birbiriyle ne kadar alakasız göründüğünün biz de farkındayız. Dolayısıyla elbette bu kelimeyi çevirmekle yetinmeyeceğiz.

Haydi, “by” kelimesinin yukarıda bahsettiğimiz çevirilerine karşılık gelen kullanımlarını bolca örnek cümlenin de desteğiyle teker teker açıklayalım!

Öncelikle “by” kelimesini yer belirtirken kullanabileceğimizi bilelim. Eğer bir yerin öncesinde “by” ifadesini kullanıyorsak anlıyoruz ki yapılan eylem, bahsettiğimiz yerin çok yakınında, çoğu zaman hemen yanı başında gerçekleşmiş oluyor. Bir eylem söz konusu olmak zorunda da değil; bir şeyin basitçe bir noktaya yakın olduğunu söylemek için de “by” kullanılabilir. 

Bu durumda “by” kelimesi bir preposition (edat) oluyor.

Örnek: I left my phone by the window. (Telefonumu pencerenin yanına bıraktım.)

Örnek: There’s a small café by the park where we can meet. (Parkın yanında buluşabileceğimiz küçük bir kafe var.)

Örnek: He stood by the door, waiting for her to arrive. (Kapının yanında durdu, onun gelmesini bekliyordu.)

Örnek: The lake by our house is beautiful in the morning. (Evin yanındaki göl sabahları çok güzel.)

Örnek: We met by the fountain in the park. (Parktaki çeşmenin yanında buluştuk.)

Yakınlık bildiren “by” kelimesi aynı zamanda bir adverb (zarf) olarak da kullanılabilir. Hatta daha da detaya inmek gerekirse bu şekilde kullanılan “by” kelimesini bir yer yön zarfı olarak niteleyebiliriz. Anlam bakımından baktığımızda da genelde bir şeyin, bir yerin çok yakınından geçtiği durumları ifade eder.

Örnek: A car drove by without stopping. (Bir araba durmadan yanımızdan geçti.)

Örnek: He waved as his friend jogged by. (Arkadaşı koşarak geçerken el salladı.)

Örnek: A butterfly fluttered by while we were having a picnic. (Bir kelebek piknik yaparken yanımızdan uçup geçti.)

Örnek: He stood quietly as the parade marched by. (Geçit töreni geçerken sessizce durdu.)

Örnek: A cold wind rushed by and made everyone shiver. (Soğuk bir rüzgar esip geçti ve herkesi titretti.)

By” kelimesi, bir eylemin gerçekleştirilmesinde kullanılan aracı veya yöntemi belirtmek için de preposition olarak kullanılabiliyor. Örneğin bir yere neyle ulaşım sağladığımızdan, bir kargoyu hangi yolla gönderdiğimizden, hangi araçla iletişim kurduğumuzdan ve benzer durumlardan bahsederken “by” sözcüğü işimize yarıyor. 

Örnek: She traveled to Italy by plane. (O, uçakla İtalya’ya seyahat etti.)

Örnek: Please send me the documents by email. (Lütfen belgeleri bana e-posta yoluyla gönderin.)

Örnek: She learned to play the guitar by watching online videos. (Gitar çalmayı internetten videolar izleyerek öğrendi.)

Örnek: You can unlock the door by using this code. (Kapıyı bu kodu kullanarak açabilirsiniz.)

Örnek: I prefer to communicate by text rather than phone calls. (Telefon görüşmeleri yerine mesajla iletişim kurmayı tercih ederim.)

İngilizcede by”, zaman belirten ifadelerde de karşımıza çıkabiliyor. Zaman belirten “by” ifadesini Türkçede “…’ya kadar” ya da “en geç … vaktine dek” şeklinde algılayabiliriz. 

Bu kullanımda aklımızda bulunması gereken diğer bazı detaylar da var. Bunların başında da “by” ifadesinin kullanıldığı yerde bir zaman kısıtlamasının bulunuyor oluşu. “By” kelimesinin bu kullanımının bazı detaylarını diğer benzer kelimelerle karşılaştırarak incelediğimiz by”, “until”, “till” farkı hakkındaki yazımıza da göz atarak daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Örnek: You need to finish the assignment by Friday. (Görevi cuma gününe kadar bitirmen gerekiyor.)

Örnek: Can you be home by 8 p.m.? (Saat 8’e kadar evde olabilir misin?)

Örnek: She promised to finish the project by next week. (Projeyi gelecek haftaya kadar bitireceğine söz verdi.)

Örnek: Can you get this done by tomorrow? (Bunu yarına kadar bitirebilir misin?)

Örnek: We have to leave by 10 a.m. to catch the train. (Treni yakalamak için sabah 10’a kadar evden çıkmalıyız.)

Son olarak, “by” ifadesini bir eylemi yapan kişiyi belirtmek için kullanabiliyoruz. Bu kullanımda “by” kelimesi, passive voice (edilgen yapı) içeren cümlelerde karşımıza çıkıyor. Burada da Türkçedeki “… tarafından” yapısıyla aynı görevi görüyor.

Örnek: The book was written by a famous author. (Kitap, ünlü bir yazar tarafından yazıldı.)

Örnek: This painting was made by my grandmother. (Bu tablo, büyükannem tarafından yapıldı.)

Örnek: These photos were taken by a professional photographer. (Bu fotoğraflar profesyonel bir fotoğrafçı tarafından çekildi.)

Örnek: The bridge was built by a team of engineers. (Köprü, bir mühendis ekibi tarafından inşa edildi.)

Örnek: This song was written by a Grammy-winning artist. (Bu şarkı, Grammy ödüllü bir sanatçı tarafından yazıldı.)

Aslında “by” kelimesini bu şekilde kullandığımızda edilgen yapı kurmamız şart da değil. Bir eserin kime ait olduğunu da basitçe kişinin adından önce “by” geçirerek belirtebiliyoruz.

Örnek: One of my favorite books is Pride and Prejudice by Jane Austen. (En sevdiğim kitaplardan biri Jane Austen’ın Gurur ve Önyargı adlı eseridir.)

Örnek: There is an article by Noam Chomsky that discusses this topic. (Noam Chomsky’nin bu konuyu tartışan bir makalesi var.) 

Örnek: One of the most impactful works of philosophy of all time is The Republic by Plato. (Tüm zamanların en etkili felsefi işlerinden biri Platon’un Devlet’idir.)

“Bye” İngilizce ne demek, nerelerde kullanılır?

Bye” ifadesi, İngilizcede “Görüşürüz!”, “Güle güle!”, “Hoşça kal!” gibi anlamlara gelen “Goodbye!” cümlesinin kısaltılmış bir hali. Bu da demek oluyor ki “bye” genelde cümle içinde sıradan bir kelime olarak değil de, başlı başına bir cümle olarak kullanılıyor. Üstelik doğal olarak İngilizcenin en yaygın kullanılan ve ilk öğrenilen cümlelerinden de biri.

Örnek: Bye! See you tomorrow! (Hoşça kal! Yarın görüşürüz!)

Örnek: He waved and said, “Bye, have a great day!” (El salladı ve “Hoşça kal, iyi günler!” dedi.)

Bye” ifadesiyle tamamen aynı anlama gelen birkaç cümlenin daha bulunduğunu elbette biliyoruzdur. “Byebye” ve az önce dediğimiz üzere “bye”ın uzun hali olan “goodbye”, akla gelen ilk örnekler.

Buna ek olarak “bye” ya da “goodbye” kelimeleri bazen sıradan bir kelimeymiş gibi de kullanılabiliyor. Örneğin “say bye” ya da “say goodbye” kalıbında “bye” kelimesini cümlenin nesnesiymiş gibi kullanabiliriz. Ancak bu epey kısıtlı ve özel bir kullanım.

Örnek: It’s hard to say bye when you care about someone. (Birini önemsediğinizde hoşça kal demek zordur.)

Örnek: She refused to say bye and walked away angrily. (Hoşça kal demeyi reddetti ve sinirle uzaklaştı.)

Örnek: Say bye to Grandma before we leave. (Gitmeden önce büyükannene hoşça kal de.)

“Buy” İngilizce ne demek, nerelerde kullanılır?

Buy” kelimesi İngilizcede “satın almak” anlamına gelen oldukça yaygın bir fiil. Anlamı da genellikle cümleden cümleye pek değişmiyor.

Buy” fiilini present simple’da “I/you/we/they buy”, “he/she/it buys” şeklinde çekimliyoruz. Fiilin ikinci ve üçüncü hali, yani sırasıyla past ve perfect içeren yapılarda kullandığımız haliyse “bought” şeklinde.

Örnek: I want to buy a new laptop next month. (Gelecek ay yeni bir dizüstü bilgisayar almak istiyorum.)

Örnek: She bought a beautiful dress for the party. (O, parti için güzel bir elbise aldı.)

Örnek: I need to buy some milk and bread. (Biraz süt ve ekmek almam gerekiyor.)

Örnek: Did you buy that jacket yesterday? (Dün o ceketi aldın mı?)

Örnek: Let’s buy some snacks for the movie night. (Film gecesi için biraz atıştırmalık alalım.)

Aşırı yaygın olmasa da İngilizcede “buy” ifadesini içeren “buy into” şeklinde bir phrasal verb de bulunuyor. Bu phrasal verb’ün anlamı ise “bir fikrin doğruluğunu kabul etmek” şeklinde.

Örnek: I never bought into the idea that working late makes you more productive. (Geç çalışmanın birini daha üretken yaptığı fikrine hiç inanmadım.)

Örnek: They didn’t buy into the hype about the new diet trend. (Yeni diyet trendi hakkındaki abartıya inanmadılar.)

Örnek: I’ve always been skeptical and couldn’t buy into conspiracy theories. (Her zaman şüpheci oldum ve komplo teorilerine inanamadım.)

Aslına bakarsanız bu phrasal verb’ü günlük konuşmada daha da kısaltıp “into” kısmını tamamen atabiliyoruz. Yani “buy” fiili kendi başına da “inanmak” anlamına gelebiliyor! Fakat bunu yaptığımızda bir yandan bahsedilen şeyin pek de inandırıcı olmadığını da ima etmiş oluyoruz.

Örnek: She told me a crazy story about meeting a celebrity, but I’m not buying it. (Bana bir ünlüyle tanışması hakkında çılgın bir hikaye anlattı, ama buna inanmıyorum.)

Örnek: I can’t buy that excuse; it sounds like a lie. (O mazereti kabul edemem; yalan gibi geliyor.)

Örnek: He tried to convince me he was innocent, but I’m not buying his story. (Beni masum olduğuna ikna etmeye çalıştı ama hikayesine inanmıyorum.)

Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!

İngilizce “by”, “bye” ve “buy” farkı: Test

İngilizcede “by”, “bye” ve “buy” kelimelerini ayırt ederken kullanacağımız kullanım alanları bu şekildeydi. Haydi, bu üç kelimenin farkını iyice öğrendiğimizden emin olmak için bir bilgi testi çözelim!

It’s so hard to save enough money to ___ a car these days.
I’ll call you when I get home, ___!
He left the table without even saying ___.
I was sitting at the park when a pigeon flew ___.
The Mona Lisa was painted ___ Leonardo da Vinci.
You just made that story up. I won’t ___ that.
The homework needs to be submitted ___ Wednesday.
People will ___ into any story if the media keeps repeating it.
I usually go to school ___ bus.
I walked ___ her house on the way to the store.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

İngilizcede “by”, “bye”, “buy” gibi kulağa benzer gelen kelimeleri ayırt edebilmenin en iyi yolu, onları bolca kullanmak ve konuşmamızda bu tarz kelimelere sürekli yer vermek. Novakid’de online İngilizce derslerimiz, çocukların bunu yapabilmesi için mükemmel bir ortam sağlıyor. Siz de aramıza katılın ve 1 ay boyunca konuşma pratiği derslerimizden ücretsiz faydalanın!

Bunun yanı sıra teke tek derslerimizde uyguladığımız metodoloji hakkında da aşağıdaki videodan bilgi edinebilirsiniz:

 

Eğer siz de çocuğunuzun bu benzersiz yöntemle İngilizceyi yaşayarak öğrenmesini isterseniz ücretsiz deneme dersinizi şimdi alın!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Çocuğunuzun ücretsiz deneme dersine katılacak öğretmeni seçelim!
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
  • Video Preview
Editörün seçimi
Öğretmenin Görüşü
İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.