Türkçe ve İngilizce arasındaki en belirgin farklılıklar ve karşılaştırmaları!
- İngilizce ve Türkçe dillerinin birbirinden farkı
- Sıkça sorulan sorular
- Novakid’le tanışın!
Türkçe ve İngilizce, yapısal olarak birbirinden oldukça farklı iki dil. Kökenlerinden cümle yapılarına, zaman kullanımından telaffuza kadar pek çok alanda belirgin ayrımlar bulunuyor.
Bu farklılıklar, İngilizce öğrenen Türkler veya Türkçe öğrenen yabancılar için bazen zorluk yaratabiliyor fakat bu kuralları anlamak, dil öğrenme sürecini çok daha kolay hâle getirecek. Şimdi gelin, Türkçe ve İngilizce arasındaki en yaygın farklara birlikte göz atalım!
İngilizce ve Türkçe dillerinin birbirinden farkı
İngilizce ve Türkçenin birbirinden farkını 8 temel kategoriye ayırarak anlatabiliriz:
Köken
Türkçe ve İngilizce, dil aileleri açısından birbirinden tamamen farklı köklere uzanıyor. Ural-Altay dil ailesi teorisi artık geçerliliğini yitirdiğinden günümüzde Türkçe, Türk dilleri (Turkic languages) ailesinin bir kolu olarak sınıflandırılıyor.
İngilizce ise Hint-Avrupa dil ailesinin Cermen grubundan geliyor. Anglo-Sakson kabilelerin Britanya’ya yerleşmesiyle temelleri atılan bu dil, zamanla Fransızca ve Latinden büyük ölçüde etkileniyor.
Ayrıca ekstra bir bilgi daha verelim: Türkçe; Moğolca, Korece ve Japonca ile bazı yapısal benzerlikler taşırken İngilizce; Almanca ve Hollandaca ile yakın akrabalık ilişkisi kuruyor.
Cümlenin ögeleri ve özne kullanımı
- Sıralama farkı:
Türkçede “Özne + Nesne + Yüklem” sıralaması hâkim.
- Örnek: Ahmet (özne) elmayı (nesne) yedi (yüklem).
- Örnek: Ayşe (özne) ödevini (nesne) bitirdi (yüklem).
- Örnek: Biz (özne) filmi (nesne) izledik (yüklem).
İngilizcede ise “Özne (Subject) + Yüklem (Verb) + Nesne (Object)” sıralaması karşımıza çıkıyor.
- Örnek: The dog (S) chased (V) the ball (O). (Köpek topu kovaladı.)
- Örnek: She (S) loves (V) music (O). (O, müziği seviyor.)
- Örnek: They (S) ate (V) the cake (O). (Onlar pastayı yediler.)
- Özne zorunluluğu:
İngilizcede her cümlede özne kullanmak zorunlu.
- Örnek: It (S) is raining (V). (Yağıyor.) (Burada “it” yapay özne olarak kullanılıyor.)
- Örnek: She (S) is singing (V). (Şarkı söylüyor.)
- Örnek: They (S) are happy. (Mutlular.)
Türkçede ise özne genellikle gizli kalıyor.
- Örnek: (Ben) Kitap okuyorum.
- Örnek: (Sen) Geliyor musun?
- Örnek: (O) Çok yorgun.
- Ekler vs. sözcükler:
Türkçede anlamı değiştirmek için ekler kullanılıyor.
- Örnek: “Kitabı okudu.” (belirli bir kitap) / “Kitap okudu” (herhangi bir kitap)
- Örnek: Ev-de / Ev-den
İngilizcede bu ayrım kelimelerle yapılıyor.
- Örnek: The book (belirli) / A book (herhangi biri)
- Örnek: In the house / From the house (Evde / Evden)
Zamanlar
İngilizcede zamanlar daha detaylı işlerken Türkçe daha yalın bir sisteme sahip.
İngilizcede 12 farklı zaman kipi var:
- Present simple tense (Geniş zaman): I eat (Yerim)
- Past simple tense (Geçmiş zaman): I ate (Yedim)
- Future simple tense (Gelecek zaman): I will eat (Yiyeceğim)
- Present continuous tense (Şimdiki zaman): I am eating (Yiyorum)
- Past continuous tense (Geçmişte devam eden): I was eating (Yiyordum)
- Future continuous tense (Gelecekte devam edecek): I will be eating (Yiyeceğim/Yiyor olacağım)
- Present perfect tense (Yakın geçmiş): I have eaten (Yedim/Yemişim) → Yeni bitti veya şimdiyle bağlantılı
- Past perfect tense (Geçmişte tamamlanan): I had eaten (Yemiştim)
- Future perfect tense (Gelecekte tamamlanacak): I will have eaten (Yemiş olacağım)
- Present perfect continuous tense (Geçmişte başlayıp etkisi devam eden): I have been eating (Yemekteyim)
- Past perfect continuous tense (Geçmiş zamanda devam etmiş): I had been eating (Yiyordum/Yemekteydim) → Geçmişte başka bir eylemden önce devam etmiş uzun süreli eylemleri vurguluyor.
- Future perfect continuous tense (Gelecekte belli bir zamanda tamamlanması beklenen): I will have been eating (Yiyor olacağım)
Türkçede 5 temel zaman kipi var:
- Görülen geçmiş: Yaz-dı-m
- Duyulan geçmiş: Yaz-mış-ım
- Şimdiki zaman: Yaz-ıyor-um
- Gelecek zaman: Yaz-acak-ım
- Geniş zaman: Yaz-ar-ım
İngilizcede “I have been writing” (present perfect continuous) gibi bir yapı, Türkçede tense “Yazmaktayım” şeklinde ifade ediliyor ancak bu kullanım günlük konuşmada pek yaygın değil.
Türkçede “-miş” eki hem duyulan geçmiş zaman hem de olasılık anlamı taşırken İngilizcede bu iki anlam için farklı yapılar kullanılıyor.
Deyimler
Türkçe ve İngilizce deyimler bazen şaşırtıcı benzerlikler gösteriyor, bazen de tamamen farklı anlamlara gelebiliyor. Örneklerle açıklayacak olursak:
- Birebir çeviri yapılamayan deyimler
Türkçe: Kulağına küpe olmak
İngilizce karşılığı: Let that be a lesson to you (Bu sana ders olsun.)
- Örnek: Let this mistake be a lesson to you! (Bu hatan kulağına küpe olsun!)
İngilizce: Spill the beans
Türkçe karşılığı: Ağzından kaçırmak
- Örnek: She spilled the beans about the party. (Partiyi ağzından kaçırdı.)
- Benzer anlamlı deyimler
İngilizce: Can barely keep one’s eyes open
Türkçe: Gözünden uyku akmak / Uykudan gözleri kapanmak
- Örnek: I can barely keep my eyes open from sleepiness. (Gözümden uyku akıyor.)
İngilizce: Cost an arm and a leg
Türkçe: Çok pahalıya mal olmak
- Örnek: This phone costs an arm and a leg. (Bu telefon çok pahalıya mal olur.)
İlginç bir bilgi daha bırakalım: Türkçedeki “İpe un sermek” deyimiyle İngilizcedeki “Beat around the bush” (Çalının etrafında dönmek) aynı anlama geliyor: “Lafı dolandırmak”
Sözcük türetme
Türkçe ve İngilizce, kelime oluşturma yöntemleri açısından birbirinden tamamen farklı sistemlere sahip. Dünya dilleri, yapı bakımından üç ana gruba ayrılıyor:
- Tek heceli diller (Çince gibi)
- Çekimli diller (İngilizce, Arapça gibi)
- Eklemeli diller (Türkçe, Japonca gibi)
Türkçe (Eklemeli dil): Eklemeli dillerin en önemli özelliği, kelime köklerine ekler eklenerek yeni anlamlar oluşturulması.
- Örnek: “gel-” fiili
gel-ir (geniş zaman)
gel-di (geçmiş zaman)
gel-miş (duyulan geçmiş zaman)
gel-ecek (gelecek zaman)
gel-me (isim)
gel-me-mek (olumsuz)
gel-iş (isim)
gel-in (emir)
Gördüğünüz üzere tek bir “gel-” köküyle 8 farklı anlam oluşturulabiliyor.
İngilizce (Çekimli dil): Kelime kökleri değişime uğruyor veya ayrı sözcükler ekleniyor.
- Örnek: “write” fiili
wrote (geçmiş zaman)
written (3. hâl)
writing (“yazı”, -ing eki)
rewrite (“yeniden yaz”, re- öneki)
Türkçede “Evdeki” derken tek kelime kullanıyoruz, İngilizcede “the one in the house” (3 sözcük birden) diyoruz. İngilizcede “run” fiilinden “runner” türetirken, Türkçede “koş-” kökünden “koşucu”, “koşu”, “koşturmak” gibi birçok kelime yapabiliyoruz.
Tekillik ve çoğulluk
İngilizce ve Türkçe arasındaki en belirgin farklardan biri de çoğul kullanımı. İngilizcede hair (saç), money (para), sugar (şeker) gibi kelimeler sayılamayan isimler (uncountable nouns) olarak adlandırlıyor ve bu kelimeler çoğul hâle getirilemiyor.
- Örnek: My hair is long. (Saçım uzun.) → Doğru kullanım
- Örnek: My hairs are long. (Saçlarım uzun.) → Yanlış kullanım.
Türkçede ise böyle bir ayrım yok. Tüm isimler -ler / -lar ekiyle çoğul yapılabiliyor.
Kısacası İngilizcede sayılamayan isimler çoğul eki almazken Türkçede her isme çoğul eki gelebilir.
Harfler
Hem İngilizcede hem Türkçede Latin alfabesi kullanılıyor ancak Türkçede 8 ünlü, 21 sessizden oluşan 29 harf bulunurken İngilizcede 5 ünlü 21 sessiz harf olmak üzere 26 harf var.
Ayrıca İngilizcede Türkçeden farklı olarak Q, W, X harfleri yer alırken Türkçe alfabede İngilizceden farklı olarak Ç, Ğ, İ, Ö, Ş, Ü harfleri bulunuyor.
Telaffuz
Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dil. İngilizcede ise harfler, sözcük içindeki konumlarına göre farklı sesler çıkarabiliyor. Örneğin “school” kelimesindeki “ch” sesi “k” olarak okunurken “knife”daki “k” harfi tamamen sessiz kalıyor.
İngilizcenin bu yapısı, aynı harflerin farklı kelimelerde değişik okunmasıyla biraz daha karmaşık hâle geliyor: “cat”te “k” sesi veren “c” harfi, “city”de “s” sesine dönüşüyor.
Vurgu
Türkçede vurgu, genellikle son heceye düşüyor ve nadiren anlam değiştiriyor. Örneğin “Türkçe” derken ikinci hece vurgulanıyor. İngilizcede ise vurgu, sözcükten sözcüğe değişiyor ve anlamı etkileyebiliyor. Mesela “REcord” (kayıt) ile “reCORD” (kaydetmek) arasındaki tek fark, vurgu.
Toparlayacak olursak Türkçe ve İngilizce; kökenlerinden cümle yapısına, zaman kullanımından telaffuza kadar pek çok alanda birbirinden farklı özellikler taşıyor. Türkçenin eklemeli yapısı ve düzenli kuralları, İngilizcenin çekimli sistemi ve istisnalarla dolu yapısıyla zıtlıklara sahipler. İşte bu farklılıkları anlamak, her iki dilde de daha iyi iletişim kurmanın anahtarı.
Sıkça sorulan sorular
Türkçe ile İngilizcenin farkları hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları!
Türkçede mi daha çok kelime var İngilizcede mi?
İngilizce (1 milyon+) Türkçeden (150-200 bin) daha zengin bir kelime hazinesine sahip fakat Türkçe’nin eklemeli yapısıyla sonsuz kelime üretme potansiyeli var.
Türkçe mi daha eski İngilizce mi?
Türkçe (MÖ 3000) İngilizceden (MS 5. yy) çok daha eski bir dil. İngilizce Cermen kökenliyken, Türkçe Altay dil ailesine ait.
İngilizce önden eklemeli mi?
İngilizcede hem ön ek (un-, pre-) hem son ek (-ness, -ment) kullanılıyor.
İngilizce yapısına göre nasıl bir dildir?
İngilizcede cümleler “Özne (Subject) + Yüklem (Verb) + Nesne (Object)” sıralamasıyla kuruluyor.
Novakid’le tanışın!
Etkili bir İngilizce öğrenimi için Türkçeyle temel farklarını bilmek önemli ancak en önemlisi, dili yaşamak. Çocuğunuzun İngilizceyi öğrenirken dilbilgisi kurallarını ezberlemesini değil, interaktif yöntemleri keşfetmesini istiyorsanız Novakid, aradığınız yer olabilir! Akranlarıyla iletişim kurarak hem eğlenceli hem eğitici bir eğitim alması için İngilizce derslerine göz atarak siz de aramıza katılabilirsiniz.
Ayrıca bire bir derslerimizde uyguladığımız etkili yöntemimize aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz:
Çocuğunuzun dili yaşayarak keşfetmesi için ilk deneme dersi tamamen ücretsiz bir şekilde alabilirsiniz!