- Simple present tense (Geniş zaman)
- Present continuous tense (Şimdiki zaman)
- Present perfect tense (Yakın geçmiş zaman)
- Simple past tense (Geçmiş zaman)
- Past continuous tense (Sürekli geçmiş zaman)
- Simple future tense (Gelecek zaman)
- How much / how many
- For / since
- Some / any
- If clauses (Koşul cümleleri)
- Relative clauses
- “‘s” takısı kuralı
- Comparative & superlative adjectives
- İngilizce temel dilbilgisi konuları testi
- Sıkça sorulan sorular
- Novakid’le tanışın!
İngilizce dilbilgisi, dili doğru ve etkili bir şekilde kullanmak için temel taşlardan biri. Özellikle İngilizce öğrenme sürecinde temel dilbilgisi konularını anlamak ve uygulamak büyük önem taşıyor.
Haydi şimdi tense’lerden başlayarak İngilizce dilbilgisinin en önemli 13 kuralını detaylarıyla birlikte inceleyelim!
Simple present tense (Geniş zaman)
Simple present tense, günlük rutinleri, alışkanlıkları, genel doğruları anlatırken kullanılır. Olumlu cümlede fiil, yalın hâlde kullanılır ancak üçüncü tekil şahısta (he, she, it) “-s” veya “-es” eki alır.
- Örnek: He works every day. (O, her gün çalışır.)
- Örnek: I don’t work on Sundays. (Ben Pazar günleri çalışmam.)
- Örnek: She doesn’t work on Sundays. (O, Pazar günleri çalışmaz.)
- Örnek: Do they work on Sundays? (Onlar Pazar günleri çalışır mı?)
- Örnek: Does she work on Sundays? (O, Pazar günleri çalışır mı?)
Present continuous tense (Şimdiki zaman)
Present continuous tense, şu anda gerçekleşen olayları anlatmak için kullanılır. Fiile “to be” yardımcı fiili (am/is/are) ve “-ing” eki eklenir.
- Örnek: I am working now. (Ben şu anda çalışıyorum.)
- Örnek: We are working now. (Biz şu anda çalışıyoruz.)
- Örnek: Am I working now? (Ben şu anda çalışıyor muyum?)
Present perfect tense (Yakın geçmiş zaman)
Present perfect’in kilit noktası, bahsedilen olayın etkisinin devam etmesi. Cümle yapısını oluşturmak için öncelikle ana fiilin önüne, özneye göre çekimlenmiş “to have” fiilini getiriyoruz. Yani özne “he/she/it” ise “has”, başka herhangi bir şahıs ise “have” kullanıyoruz. Sonra ise fiilin 3. hâli kullanılır.
- Örnek: I have worked here for five years. (Ben burada beş yıldır çalışıyorum.)
- Örnek: He has worked here for five years. (O, burada beş yıldır çalışıyor.)
- Örnek: You haven’t worked here before. (Sen daha önce burada çalışmadın.)
- Örnek: She hasn’t worked here before. (O, daha önce burada çalışmadı.)
- Örnek: Have you worked here before? (Sen daha önce burada çalıştın mı?)
Simple past tense (Geçmiş zaman)
Bir diğer İngilizce temel dilbilgisi konumuz olan simple past tense, belirli bir zamanda geçmişte tamamlanmış olayları anlatır. Düzenli fiiller “-ed” eki alır, düzensiz fiillerin 2. hâli kullanılır.
- Örnek: They worked yesterday. (Onlar dün çalıştı.)
- Örnek: I didn’t work yesterday. (Ben dün çalışmadım.)
- Örnek: Did we work yesterday? (Biz dün çalıştık mı?)
Past continuous tense (Sürekli geçmiş zaman)
Past continuous tense, geçmişte belli bir zamanda devam eden bir eylemi ifade etmek için kullanılır. Bu zaman, bir zamanda başlayan ve o zamanda hâlâ devam eden bir eylemi belirtir. “-ing” eki eklenen yardımcı fiil “be” ve fiilin “ing” halinin birleştirilmesi ile oluşturulur.
- Örnek: She was working at 5 PM yesterday. (O, dün saat 5’te çalışıyordu.)
- Örnek: They were working at 5 PM yesterday. (Onlar dün saat 5’te çalışıyordu.)
- Örnek: I wasn’t working at that time. (Ben, o sırada çalışmıyordum.)
- Örnek: We weren’t working at that time. (Biz, o sırada çalışmıyorduk.)
- Örnek: Was she working at that time? (O, o sırada çalışıyor muydu?)
Simple future tense (Gelecek zaman)
Simple future tense, gelecekte gerçekleşecek olayları anlatır. Karşımıza genellikle iki yapı çıkar: “will” ve “be going to”.
“Will” ve “going to” kullanımı
“Will”, ani kararlar, teklif veya söz verme durumlarında kullanılırken “going to”, önceden planlanmış eylemler ve kanıta dayalı tahminler için kullanılır.
“Will” yapısı; will” + (cümle olumsuzsa “not”) + fiil kökü sıralamasıyla oluşturulur.
- I will (not) do
- You/we/they will (not) do
- He/she/It will (not) do
- Örnek: It’s cold. I will close the window. (Hava soğuk. Pencereyi kapatacağım.)
- Örnek: I won’t come with you. (Seninle gelmeyeceğim.)
“Going to” yapısını kullanırken “be” fiilini cümlenin öznesine göre çekimlemek gerekir. Dolayısıyla “be going to” yapısı aşağıdaki şekilde oluşur:
- “Am/is/are” + (cümle olumsuzsa “not”) + “going to” + fiil kökü
- I am (not) going to do
- You / We / They are (not) going to do
- He / She / It is (not) going to do
- Örnek: I am going to go to Ahmet’s party tomorrow. (Yarın Ahmet’in partisine gideceğim.)
- Örnek: I am not going to be an architect when I grow up. (Büyüyünce mimar olmayacağım.)
How much / how many
“How much”, sayılamayan isimlerle kullanılır ve “ne kadar” anlamına gelir. “How many” ise sayılabilen isimlerle kullanılır ve “kaç tane” anlamına gelir.
- Örnek: How much sugar do you need? (Ne kadar şekere ihtiyacın var?)
- Örnek: How many apples are there in the basket? (Sepette kaç tane elma var?)
For / since
“For” ve “since”, present perfect tense gibi zamanlarda bir eylemin ne kadar süredir devam ettiğini belirtmek için kullanılır.
“For”, belli bir zaman dilimini ifade eder, yani süre belirtir. “… boyunca” anlamına gelir. “Since” kuralı ise belli bir başlangıç noktasını ifade eder ve “…den beri” anlamına gelir.
- Örnek: I have lived here for five years. (Beş yıldır burada yaşıyorum.)
- Örnek: She has worked in this company since 2010. (2010’dan beri bu şirkette çalışıyor.)
Some / any
“Some” ve “any”, belirsiz miktardaki şeyleri ifade etmek için ve genellikle sayılabilen çoğul ve sayılamayan isimlerle kullanılır.
“Some”, olumlu cümlelerde, “biraz” veya “bazı” anlamında kullanılırken “any”, olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde kullanılır; “hiç” anlamına gelir.
- Örnek: There are some apples on the table. (Masada birkaç elma var.)
- Örnek: Do you have any questions? (Hiç sorunuz var mı?)
- Örnek: I don’t have any money. (Hiç param yok.)
If clauses (Koşul cümleleri)
Diğer bir İngilizce gramer konumuz “if clauses”, bir olayın gerçekleşmesine bağlı olarak başka bir olayın olacağını anlatan cümle yapılarıdır ve dört temel türü vardır:
- Zero conditional (Genel doğrular ve bilimsel gerçekler)
If + present simple, present simple tense yapısıyla cümle kurulur.
- Örnek: If you heat water to 100°C, it boils. (Suyu 100°C’ye ısıtırsan kaynar.)
2. First conditional (Gerçekleşmesi mümkün olan koşullar)
If + present simple, will + verb (future simple) yapısıyla oluşturulur.
- Örnek: If it rains, we will stay at home. (Eğer yağmur yağarsa, evde kalacağız.)
3. Second conditional (Gerçekleşmesi düşük veya hayali durumlar)
If + past simple, would + verb yapısıyla cümle oluşturulur.
- Örnek: If I were rich, I would travel the world. (Zengin olsaydım, dünyayı gezerdim.)
4. Third conditional (Geçmişte gerçekleşmemiş olaylara dair varsayımlar)
If + past perfect, would have + V3 (past participle) yapısıyla cümle kurulur.
- Örnek: If she had studied, she would have passed the exam. (Eğer ders çalışsaydı, sınavı geçerdi.)
Relative clauses
“Who”, “which”, “whose” ve “that”, “relative clauses” (ilgi zamirleri) olarak kullanılır ve bir ismi veya nesneyi tanımlamak için cümlede bağlaç görevi görür.
- Who: İnsanlar için kullanılır.
- Örnek: The man who helped me was very kind. (Bana yardım eden adam çok nazikti.)
2. Which: Nesneler ve hayvanlar için kullanılır.
- Örnek: The movie which we watched last night was amazing. (Dün gece izlediğimiz film harikaydı.)
3. Whose: Sahiplik ifade eder, insan veya nesne için kullanılabilir.
- Örnek: The girl whose bag was stolen is very upset. (Çantası çalınan kız çok üzgün.)
4. That: İnsanlar, nesneler ve hayvanlar için kullanılır. “Who” ve “which” yerine kullanılabilir.
- Örnek: The book that I bought is very interesting. (Aldığım kitap çok ilginç.)
- Örnek: The person that called you is my brother. (Seni arayan kişi, benim kardeşim.)
Not: “That”, “who” ve “which” yerine kullanılabilir ancak “whose” yerine kullanılamaz.
“‘s” takısı kuralı
“’s” takısı, İngilizcede sahiplik (possession) belirtmek için kullanılır.
Tekil isimlere ’s eklenir.
- Örnek: This is John’s car. (Bu, John’un arabasıdır.)
Eğer çoğul isim -s ile bitiyorsa, sadece ’ (kesme işareti) eklenir.
- Örnek: My parents’ house is big. (Ailemizin evi büyük.)
Eğer çoğul isim -s ile bitmiyorsa, normal tekil isim gibi ’s eklenir.
- Örnek: The children’s toys are everywhere. (Çocukların oyuncakları her yerde.)
‘s takısı kuralında özel isimler de aynı kurala tabiidir.
- Örnek: James’s book is on the desk. (James’in kitabı masanın üstünde.)
Comparative & superlative adjectives
İngilizce dilbilgisinde sıfatlar, iki veya daha fazla şeyi karşılaştırmak için comparative (karşılaştırma) ve superlative (üstünlük) formuna dönüştürülür.
- Comparative (Karşılaştırma sıfatları): İki kişi veya nesne arasında karşılaştırma yapmak için kullanılır. Cümleye genellikle “than” eklenir.
Tek heceli sıfatlara “-er” eklenir.
- Örnek: This house is bigger than the old one. (Bu ev eskisinden daha büyük.)
İki veya daha fazla heceli sıfatlarda “more” kullanılır.
- Örnek: This hotel is more expensive than that one. (Bu otel diğerinden daha pahalı.)
Özel durumlar:
“-y” ile biten sıfatlarda “y” düşer ve “-ier” eklenir:
happy → happier
easy → easier
Düzensiz sıfatlar:
Temel hâli | Comparative (Karşılaştırma) | Superlative (Üstünlük) |
good | better | best |
bad | worse | worst |
far | farther/further | farthest/furthest |
little | less | least |
many | more | most |
much | more | most |
old | older/elder | oldest/eldest |
- Örnek: Today’s weather is worse than yesterday. (Bugünün havası dünkünden daha kötü.)
- Superlative (Üstünlük sıfatları): Bir grubun içinde en üstün olanı belirtmek için kullanılır. Cümlede genellikle “the” bulunur.
Tek heceli sıfatlara “-est” eklenir.
- Örnek: Mount Everest is the highest mountain in the world. (Everest, dünyadaki en yüksek dağdır.)
İki veya daha fazla heceli sıfatlarda “the most” kullanılır.
- Örnek: This is the most expensive restaurant in the city. (Bu, şehirdeki en pahalı restorandır.)
Özel durumlar:
“-y” ile biten sıfatlarda “y” düşer ve “-iest” eklenir:
happy → the happiest
easy → the easiest
Düzensiz sıfatları, “comparative” anlatımındaki tabloda örneklendirmiştik. Superlative örneği verecek olursak:
- Örnek: This is the best coffee I have ever had. (Bu, şimdiye kadar içtiğim en iyi kahve.)
İşte tüm bunlar, İngilizce öğrenirken ve kullanırken sıkça karşımıza çıkacak temel dilbilgisi konuları. İngilizceyi doğru bir şekilde kullanabilmek için hepsini öğrenmemiz gerekiyor. Hazırsanız şimdi test sorularıyla kendimizi sınayalım!
İngilizce temel dilbilgisi konuları testi
Sizin için hazırladığımız bu 10 soruluk testi çözerek İngilizce gramer konuları hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunuzu öğrenebilirsiniz. Haydi başlayalım!
Sıkça sorulan sorular
İşte İngilizce gramer konuları hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları!
İngilizcenin gramer yapısı nedir?
İngilizcenin gramer yapısı Özne + Fiil + Nesne (Subject + Verb + Object – SVO) şeklinde.
Dilbilgisine ilk hangi konudan başlanır?
İngilizce öğrenmeye yeni başlayan biri için en iyi başlangıç noktasının, cümle yapıları ve zamanları içeren gramer konuları olduğunu söyleyebiliriz.
Novakid’le tanışın!
Etkili bir dil öğrenimi için dilbilgisi kurallarını bilmek önemli ancak en önemlisi, dili yaşamak. Çocuğunuzun İngilizceyi öğrenirken dilbilgisi kurallarını ezberlemesini değil, interaktif yöntemleri keşfetmesini istiyorsanız Novakid, aradığınız yer olabilir! Akranlarıyla iletişim kurarak hem eğlenceli hem eğitici bir eğitim alması için İngilizce derslerine göz atarak siz de aramıza katılabilirsiniz.
Ayrıca birebir derslerimizde uyguladığımız etkili yöntemimize aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz:
Çocuğunuzun dili yaşayarak keşfetmesi için ilk deneme dersi tamamen ücretsiz bir şekilde alabilirsiniz!