İngilizce me, myself, I: Hepsi “ben” demek olan bu kelimelerin kullanım alanlarını detaylarıyla öğrenelim!

İngilizce me kelimesi, doğrudan çevirecek olursak “ben”, yani birinci tekil kişi anlamına geliyor. Ancak biraz önce de dediğimiz gibi İngilizce me kullanımında işimiz, açıp kelimenin sözlük anlamını ya da çevirisini okumakla bitmiyor. 

Burada İngilizcede “object pronoun” dediğimiz bir dilbilgisi yapısını tanımamız gerek. Biliyoruz ki pronouns, İngilizcede zamirlere verdiğimiz isim. Ancak bir de zamirlerin, cümlede nasıl kullanıldıklarına göre değişebilen türleri var. Object pronoun da bunlardan biri.

İngilizcede bir zamir, cümlenin öznesi konumunda değil de, doğrudan ya da dolaylı nesnesi konumundaysa “object pronoun” olarak kullanılmış oluyor. Bu hem zamirin geçişli bir fiilin nesnesi olması durumunda, hem de bir edatın (preposition) ardından gelmesi durumunda geçerli.

Diğer bir şekilde söylemek gerekirse, eğer birinci tekil kişi cümlenin öznesi değilse genellikle İngilizce me kullanımı görüyoruz. Tabii bu teknik olarak her durumda da geçerli değil, ancak bu detayı hemen şimdi değil, myself kullanımı anlatırken açıklayacağız.

Bunun biraz teknik kaçabilecek ve dilbilgisi ağırlıklı bir açıklama olduğunun farkındayız. Fakat endişelenmeyin, aşağıdaki örnek cümlelerimizi inceleyince ne demek istediğimizi gayet rahat anlayacaksınız!

Örnek: She invited me to her birthday party. (Beni doğum günü partisine davet etti.)

Örnek: The teacher asked me a difficult question. (Öğretmen bana zor bir soru sordu.)

Örnek: My sister called me this morning to check on my plans. (Kız kardeşim bu sabah planlarımı kontrol etmek için beni aradı.)

Örnek: The loud noise woke me up early this morning. (Yüksek ses beni bu sabah erken uyandırdı.)

Örnek: My friend invited me to her house for dinner. (Arkadaşım beni akşam yemeği için evine davet etti.)

Yukarıdaki cümlelerin hepsinde birinci tekil kişi zamiri, bir geçişli fiilin doğrudan nesnesi konumunda yer alıyor. Bu da bu cümlelerde İngilizce me kullanımını görmemize yol açıyor.

İngilizce me kullanımına örnek cümlelerimizi incelemeye devam edelim:

Örnek: My friend took a photo of me at the beach. (Arkadaşım plajda benim bir fotoğrafımı çekti.)

Örnek: John sat next to me during the meeting. (John toplantı sırasında benim yanımda oturdu.)

Örnek: My best friend waved at me from across the street. (En iyi arkadaşım caddenin karşısından bana el salladı.)

Örnek: A stranger offered a seat to me on the crowded bus. (Bir yabancı, kalabalık otobüste bana yer teklif etti.)

Örnek: My mom made a scarf for me to wear this winter. (Annem bu kış giymem için bana atkı yaptı.)

Bu cümlelerin her birinde birinci tekil kişi zamiri bir edattan sonra geldiği için İngilizce me kullanımını görüyoruz. Edatlarımız da sırasıyla “of”, “next to”, “at”, “to” ve “for”.

Bunun yanı sıra, eğer cümlenin nesnesi konumundaki ya da bir edattan sonra gelen birinci tekil kişi zamiri çoklu bir grubun parçasıysa, yine İngilizce me kelimesi kullanılıyor. Örneklerle açıklamak gerekirse:

Örnek: Mom made cookies for my sister and me. (Annem kız kardeşim ve benim için kurabiye yaptı.)

Örnek: My parents took my sister and me to the zoo last weekend. (Ailem geçen hafta sonu kız kardeşimle beni hayvanat bahçesine götürdü.)

Örnek: The waiter brought my friend and me a delicious dessert. (Garson arkadaşıma ve bana lezzetli bir tatlı getirdi.)

Örnek: The coach gave my teammate and me extra practice tips. (Antrenör takım arkadaşıma ve bana ekstra pratik önerileri verdi.)

Burada iki ufak not daha düşelim. Birincisi, İngilizceyi ana dili olarak konuşan kişilerin yukarıdaki gibi cümlelerde İngilizce me ifadesini genellikle diğer kişiden sonra getirmesi. Örneğin çoğu konuşmacı, “… brought me and my friend” demek yerine “… brought my friend and me” demeyi tercih ediyor. Bunun kulağa daha doğal geldiğini söyleyebiliriz.

İkincisi ise, bazı konuşmacıların “me” kelimesini öne getirip de “me and my friend” gibi yapıları cümlenin öznesi olarak kullanıyor olması. Resmi kaynaklar çoğunlukla bunun yapılmaması gerektiğini söylese kimi konuşmacılar “Me and my friend went to the park.” gibi özne konumunda İngilizce me içeren bir cümleyi kabul edilebilir bulabilir.

“Myself” kelimesi aslında İngilizcede tam olarak “ben” anlamına gelmiyor. Daha ziyade, eğer bu kelimeyi çevirmek istersek “kendim” dememiz biraz daha doğru olabilir. Ancak tabii ki de burada da durum basitçe sözlük anlamlarını ezberlemekten ibaret değil.

İngilizce myself kelimesinin dilbilgisinde kendine has bir konumu var. Myself kelime, reflexive pronouns yani dönüşlülük zamirleri adını verdiğimiz kategoride yer alıyor. Bu kelime grubunun kullanımı şimdi kısaca açıklayacağız, ancak daha detaylı bilgi için reflexive pronouns konu anlatımımıza göz atmanızı tavsiye ederiz!

Myself’in de dahil olduğu reflexive pronounların başlıca kullanım alanı, özne ve nesnenin aynı olduğu cümleler. Örneğin aynada kendimizi gördüğümüzde hem görme eylemini yapan kişi, hem de görülen kişi biziz. Dolayısıyla bu durumda bir reflexive pronoun kullanabiliriz. Bu, hem doğrudan hem de dolaylı nesneler için geçerli.

Bunun yanı sıra özneyi işaret eden bir prepositiondan hemen sonra da reflexive pronoun kullanırız. Örneğin “Kendisiyle konuşuyor.” anlamına gelen “He is talking to himself.” cümlesinde to edatından sonra gelen kişi özne ile aynı olduğu için, İngilizce myself kullanımı gerekir.

Son olarak, reflexive pronounları bazı kalıplaşmış ifadelerde de görürüz. “To enjoy oneself” (keyifli vakit geçirmek), “to help oneself to something” (bir şeyden izinsiz faydalanmak ya da istenen miktarda yiyecek, içecek vb. almak) gibi ifadeler buna birer örnek.

Hemen bu dediklerimize İngilizce myself kullanımını içeren cümlelerle örnekler verelim:

Örnek: I taught myself how to play the guitar. (Gitar çalmayı kendi kendime öğrendim.)

Örnek: I made myself a sandwich for lunch. (Öğle yemeği için kendime bir sandviç hazırladım.)

Örnek: I always leave reminders to myself since I’m so forgetful. (Çok unutkan olduğum için hep kendime anımsatıcılar bırakırım.)

Örnek: I sometimes talk to myself in my sleep. (Bazen uyurken kendi kendime konuşurum.)

Örnek: Don’t mind if I help myself to some cookies! (Müsaadenle ben kendime biraz kurabiye alayım!)

Tüm bunlara ek olarak İngilizce myself kelimesi, bir de “intensive pronoun” adını verdiğimiz bir şekilde kullanılıyor. Bu da şekli reflexive pronounlar ile aynı olup, görevi cümleye vurgu katmak olan bir çeşit kelime grubu.

Türkçe üzerinden örnek vermek gerekirse, “Ben bu keki kendim yaptım.” dediğimizde “kendim” kelimesiyle cümleye vurgu ekleyebiliyoruz. Intensive pronoun olarak kullanılan İngilizce myself kelimesi de bunun tam olarak aynısını yapıyor. Örnek cümlelerimizde bunu görebiliriz:

Örnek: I finished the entire project myself. (Projenin tamamını kendim bitirdim.)

Örnek: I built this table myself without any help. (Bu masayı hiç yardım almadan kendim yaptım.)

Örnek: I myself will take responsibility for the mistake. (Hatanın sorumluluğunu ben kendim alacağım.)

İngilizcede “ben” demenin bir diğer yolu da zaten bildiğimiz üzere I kelimesini kullanmak. Peki ya hangi durumlarda İngilizce I ifadesini kullanıyoruz? Şimdi de hemen bu soruyu cevaplayalım ve örneklerle destekleyelim.

Aslında az önce İngilizce me kullanımı hakkında verdiğimiz detaylardan hareketle siz de İngilizce I kullanımının nasıl işlediğini zaten tahmin etmiş olabilirsiniz. Ancak biz yine de detayları vermeden geçmeyelim.

İngilizce I kelimesi, birinci tekil kişinin cümlenin öznesi olduğu durumlarda kullanılıyor. “Me” kelimesine “object pronoun” adını vermemizdeki mantığın aynısını uygulayarak, buradaki I kelimesine de “subject pronoun” diyebiliyoruz.

Birkaç örnek cümleyle İngilizce I kullanımını daha iyi anlayalım:

Örnek: I am going to the grocery store today. (Ben bugün markete gidiyorum.)

Örnek: I love to read books in my free time. (Boş zamanlarımda kitap okumayı seviyorum.)

Örnek: I will finish my homework before dinner. (Akşam yemeğinden önce ödevimi bitireceğim.)

Örnek: I think that movie was excellent. (O filmin mükemmel olduğunu düşünüyorum.)

Örnek: I decided to visit the museum with my cousins on Saturday. (Cumartesi günü kuzenlerimle müzeyi ziyaret etmeye karar verdim.)

Tıpkı İngilizce me kullanımında olduğu gibi, cümlenin öznesi birinci tekil kişiyi de içeren birden fazla kişiden oluşuyorsa yine I kelimesini kullanıyoruz. 

Örnek: My sister and I are going to the concert together. (Kız kardeşim ve ben konsere birlikte gidiyoruz.)

Örnek: John, Sarah, and I worked on the project all night. (John, Sarah ve ben proje üzerinde bütün gece çalıştık.)

İlk cümlede “I are” şeklinde bir çekim olması sizi şaşırtmasın. Bu tür çoklu öznelerde İngilizce I kelimesi, daima diğer öznelerden sonra geliyor. Bu da tıpkı İngilizce me kullanımında olduğu gibi, ana dili İngilizce olan kişilerin dili bu şekilde kullanmasından kaynaklanan bir durum.

İngilizce me, myself ve I kelimelerinin farklı kullanım alanlarını böylece görmüş olduk. Şimdi de bu konuda sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.

Myself nasıl kullanılır?

Myself, İngilizcede “kendim” anlamına gelen bir dönüşlü zamirdir. Özne ve nesne aynı olduğu durumlarda (örn. “I saw myself.”), özneye işaret eden bir edattan sonra (örn. “I talk to myself.”), bazı kalıplarda (örn. “I enjoy myself.”) veya bir intensive pronoun olarak vurgu için kullanılabilir.

Me ne zaman kullanılır?

Me kelimesi, birinci tekil kişi cümlenin doğrudan ya da dolaylı nesnesi olduğu durumlarda veya bir edattan sonra geldiği durumlarda kullanılabilir. Örneğin “He saw me.” cümlesine “me” bir nesne, “She looked at me.” cümlesinde ise “at” edatının tamlayanıdır.

Myself nerelerde kullanılır?

İngilizce myself kelimesi birinci tekil kişinin hem özne hem nesne olduğu cümlelerde (“I saw myself.”), özneye işaret eden bir edattan sonra (“I looked at myself.”), bazı kalıplarda (“I enjoyed myself.”) ve vurgu amacıyla (“I did it myself.”) kullanılabilir.

İngilizce me nerede kullanılır?

İngilizce me kelimesi, birinci tekil kişinin cümlenin doğrudan veya dolaysız nesnesi olduğu durumlarda (örn. “He knows me.”) ya da bir edattan sonra geldiği durumlarda (örn. “She came with me.”) kullanılabilir.

Son olarak, İngilizce me, myself ve I kullanımı hakkında öğrendiklerimizi pekiştirmek için kısa bir bilgi testi çözelim!

İngilizcede anlamı benzeyip de işlevi farklı olan kelime gruplarını rahatça öğrenebilmek istiyorsak onları sık sık görmeli ve kullanmalıyız. Bunun yolu da dili bolca konuşarak öğrenmekten geçiyor. Novakid’de çocuklar için online İngilizce derslerimizde bu mümkün! Siz de şimdi aramıza katılın ve konuşma pratiği derslerimizden 1 ay boyunca ücretsiz faydalanın!

Bununla birlikte, teke tek derslerimizde uyguladığımız eşsiz yöntem hakkında bilgi almak için aşağıdaki videoyu izlemeden de geçmeyin: