Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
Dünyanın dört bir yanından çocuklara ana dil olarak İngilizce öğretiyoruz! Bize katılmak ister misiniz?
Dünyanın dört bir yanından çocuklara ana dil olarak İngilizce öğretiyoruz!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
X share icon
12.12.2024
Time icon 8 dk.

Doğa ile ilgili 17 İngilizce deyim ve anlamları!

İçindekiler

Doğa, insanlara sadece huzur ve ilham vermekle kalmaz aynı zamanda dilimizde de derin izler bırakır. Günlük konuşmalarımızda bile farkında olmadan doğadan ilham alan birçok deyim kullanırız. Doğa, hem bir öğretmen hem de bir ilham kaynağıdır. 

İngilizce gibi zengin bir dilde, doğanın gücü ve güzelliği sadece yazılarda ya da şairlerin dizelerinde değil aynı zamanda gündelik deyimlerde de kendini gösterir. Gereksiz bir olayın çok abartıldığını düşündüğünüzde “a storm in a cup” diyebilir ya da ayağınıza kadar gelmiş fırsatları değerlendirilmesi gerektiğini anlatmak için “make hay while the sun shines” diyebilirsiniz! Bu ve başka onlarca deyim, basit görünür fakat oldukça derin anlamlar taşır. 

Şimdi gelin, İngilizce doğa deyimlerini hem anlamlarıyla hem de kullanımlarıyla birlikte keşfedelim.

17 İngilizce doğa deyimi

Doğa, sadece etrafımızdaki yeşillikler ve gökyüzünden ibaret değil. Doğa, dilimizde de kendini gösteriyor! Birazdan öğreneceğimiz deyimlerden her biri, doğanın gücünden, güzelliklerinden ve bazen de karmaşasından ilham alarak günlük dilde kendine vazgeçilemez bir yer edinmiş.

Hazırsanız İngilizce doğa deyimlerini inceleyelim ve dil bilgimizi pekiştirelim!

  • Wonder of nature

“Doğa harikası” veya “doğanın mucizesi” anlamına gelen bu ifade, doğadaki inanılmaz güzellikleri ve mucizeleri tanımlamak için kullanılır.

Örnek:

A: Have you ever seen the Northern Lights? (Hiç Kuzey Işıkları’nı gördün mü?)

B: Yes, they’re truly one of the wonders of nature. (Evet, gerçekten doğanın mucizelerinden biri.)

  • Chasing rainbows 

Bu deyim, yakalanması imkansız hedefin peşinden gitmek anlamına gelir. Sanki gökyüzündeki rengarenk bir gökkuşağını kovalamak gibi; ne kadar koşarsanız koşun, asla ulaşamayacağınızı bilirsiniz!

Örnek:

A: Do you think I can become a world-famous artist without any training? (Hiç eğitim almadan dünya çapında ünlü bir sanatçı olabilir miyim sence?)

B: Honestly, I think you’re chasing rainbows without proper preparation.(Dürüst olmak gerekirse, doğru bir hazırlık olmadan hayal peşinde koştuğunu düşünüyorum.)

  • Rain or shine 

Hava durumu ne olursa olsun; ister sıcak ister soğuk, planlar değişmeden devam etmeli!  Yani zorlayıcı koşullara rağmen hedefe ulaşmak için sabırlı ve kararlı olunması gerektiğini anlatıyor bu deyim.

Örnek:

A: Are we still going hiking tomorrow if it rains? (Yarın yağmur yağsa bile yürüyüşe çıkıyor muyuz?)

B: Of course! We’re going rain or shine! (Tabii ki! Ne olursa olsun gidiyoruz!)

Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!
  • Commune with nature

Bu ifade ise doğayla bağ kurmak, huzur bulmak veya doğanın tadını çıkarmak anlamına geliyor.

Örnek:

A: What are your plans for the weekend? (Hafta sonu planların neler?)

B: I’ll go hiking to commune with nature and relax. (Doğayla bağ kurmak ve rahatlamak için yürüyüşe çıkacağım.)

  • Natural law

Bu deyim, evrensel ve değişmez doğa yasalarını ifade eder. Genellikle ahlaki veya bilimsel bağlamlarda kullanılırken görebilirsiniz.

Örnek:

A: Why do you think honesty is so important? (Sence dürüstlük neden bu kadar önemli?)

B: It’s just part of natural law, truth always comes to light eventually. (Bu doğanın bir kanunu, gerçek eninde sonunda ortaya çıkar.)

  • A storm in a teacup

Bu deyim, bir olayın gereksiz yere büyütüldüğünü ifade eder. Eğer küçük bir durumun abartılıp olduğunda daha büyük bir problemmiş gibi gözüktüğünü düşünüyorsanız, işte bu deyim tam da o anlar için.

Örnek:

A: I think we’ll lose the client because the email was sent late! (Bence müşteriyi kaybedeceğiz çünkü e-posta geç gönderildi!)

B: Relax, it’s just a storm in a teacup. They probably didn’t even notice. (Sakin ol, bu bir bardak suda fırtına. Muhtemelen fark etmediler bile.)

  • The apple doesn’t fall far from the tree

Bu atasözü, çocukların ebeveynlerine benzediğini belirtmek için kullanılır. Özellikle birinin davranışları ya da yetenekleri ailesinden birine çok benziyorsa, bu ifade cuk oturur. Kısacası “armut dibine düşer” demenin İngilizcesi!

Örnek:

A: Did you see Sarah singing on stage? She’s so talented! (Sarah’ı sahnede şarkı söylerken gördün mü? Çok yetenekli!)

B: Well, the apple doesn’t fall far from the tree. Her mom is a great singer too. (Eh, armut dibine düşer. Annesi de harika bir şarkıcıdır.)

  • As right as rain

Bu deyim ise bir şeyin tamamen doğru, yerinde veya mükemmel olduğunu ifade eder. 

Örnek:

A: How are you feeling after your trip? (Seyahatten sonra nasıl hissediyorsun?)

B: I’m as right as rain, thanks for asking! (Kendimi turp gibi hissediyorum, sorduğun için teşekkürler!)

  • Every cloud has a silver lining

Bu atasözü, her kötü durumda umut veren bir yön olduğunu hatırlatır. Zorluklar ne kadar büyük olsun yolun sonunda iyi şeylerin de olacağını anlatır. 

Örnek:

A: I failed my exam today.(Bugün sınavdan kaldım.)

B: I’m sorry to hear that, but every cloud has a silver lining. Maybe now you’ll have more time to prepare for the next one. (Bunu duyduğuma üzüldüm ama her şerde bir hayır vardır. Belki şimdi bir sonraki için daha iyi hazırlanacak zamanın olur.)

  • The grass is always greener on the other side

Bu atasözü, başkalarının sahip olduklarının daha iyi göründüğünü ama gerçekte öyle olmayabileceğini ifade eder. Yani “komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür” veya “davulun sesi uzaktan hoş gelir” ifadelerinin İngilizcesi!

Örnek:

A: I wish I had a house like theirs. (Keşke onlarınki gibi bir evim olsaydı.)

B: Don’t forget, the grass is always greener on the other side. You never know their struggles. (Unutma komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür. Onların zorluklarını asla bilemezsin.)

  • Under the weather

Bu deyim, bir kişinin kendini iyi hissetmediğini, hasta olduğunu veya morali bozuk olduğunu ifade ederken kullanılır.

Örnek:

A: Why didn’t you come to work today? (Bugün işe neden gelmedin?)

B: I’ve been feeling under the weather since last night. (Dün geceden beri kendimi pek iyi hissetmiyorum.)

  • A storm is brewing 

Yaklaşan tehlike ve gerginliği anlatan bu deyim, tartışma veya bir sorunun çıkacağı hissedilen durumlarda kullanılır.

Örnek:

A: Why is everyone so tense in the office today? (Bugün ofiste neden herkes bu kadar gergin?)

B: A storm is brewing. I think the boss is unhappy with the recent results. (Fırtına yaklaşıyor. Sanırım patron son sonuçlardan memnun değil.)

  • Weather a storm

Bu ifade ise zor bir dönemi atlatmak, zorlukların üstesinden gelmek anlamında kullanılır.

Örnek:

A: Our sales dropped significantly last month. What should we do? (Geçen ay satışlarımız ciddi şekilde düştü. Ne yapmalıyız?)

B: We’ll weather the storm by focusing on our loyal customers. (Sadık müşterilerimize odaklanarak bu zor dönemi atlatacağız.)

  • Calm before storm

Bu ifade, bir olay veya sorun başlamadan önceki huzurlu veya sakin dönemi tanımlar.

Örnek:

A: It’s so quiet at home today. Is something wrong? (Ev bugün çok sessiz. Bir sorun mu var?)

B: It’s just the calm before the storm. The kids will be back from school soon! (Bu sadece fırtına öncesi sessizlik. Çocuklar okuldan birazdan dönecek!)

  • Once in a blue moon

Bu deyim, çok nadir meydana gelen bir şeyi ifade eder. Türkçedeki “kırk yılda bir” ifadesine de oldukça benzemiyor mu?

Örnek:

A: Do you ever go to the theater? (Hiç tiyatroya gider misin?)

B: Once in a blue moon. I usually watch movies at home. (Kırk yılda bir. Genelde filmleri evde izlerim.)

  • Make waves

Hem olumlu hem de olumsuz anlamlarda kullanılan bu deyim, dikkat çekmek veya değişime neden olmak anlamına gelir.

Örnek:

A: Have you heard about Sarah’s new project? (Sarah’ın yeni projesini duydun mu?)

B: Yes, she’s really making waves in the industry! (Evet, sektörde gerçekten ilgi çekiyor!)

  • Lost at sea

Bu deyim, oradan oraya savrulan ve aynı yolunu kaybetmiş bir gemi gibi kafası karışmış ve ne yapacağını bilmeyen insanlar için kullanılır.

Örnek:

A: I don’t understand this new project at all! (Bu yeni projeyi hiç anlamıyorum!)

B: Don’t worry, we all feel lost at sea when we start. We’ll figure it out together! (Endişelenme, biz de başlarken kaybolmuş gibiydik. Birlikte çözeceğiz!)

Sıkça sorulan sorular

Sizler için İngilizce doğayla alakalı deyimler hakkında akla en çok takılan soruları ve cevaplarını derledik!

Doğa kelimesinin İngilizcesi ne?

Doğa kelimesinin İngilizcesi “nature”dır. Bu kelime, doğadaki her şeyi, bitkilerden hayvanlara, dağlardan denizlere kadar tüm doğal varlıkları ifade eder.

İngilizce “deyim” ne demek?

İngilizce “deyim” kelimesinin karşılığı “idiom”dur. “Idiom” kendi başlarına anlamlı kelimelerin bir araya geldiklerinde farklı bir anlam taşıdığı ifadelerdir. Örneğin “break the ice” (buzları kırmak) deyimi, bir ortamda ilk başta oluşan gerginliği giderme anlamında kullanılması gibi.

“I’m over the moon” ne demek? 

“I’m over the moon” ifadesi, çok mutlu olduğunuzu ya da büyük bir sevinç yaşadığınızı ifade etmek için kullanılır. Türkçeye “Havalara uçtum” şeklinde çevrilebilir. Bir başarıya ulaşmak veya beklenmedik bir güzel haber almak gibi durumlarda “I’m over the moon” ifadesini kullanabilirsiniz.

Novakid’le tanışın!

Sıkılmadan da İngilizce öğrenmek mümkün mü? Eğer çocuğunuz Çocuklar için İngilizce kursu Novakid’de İngilizce öğreniyorsa mümkün! İngilizce öğrenmenin en etkili ve eğlenceli yolu, öğrendiklerinizi gerçek bir konuşma ortamında kullanmaktan geçer. Novakid’deki uzman eğitmenlerimizle düzenlediğimiz grup dersleri, çocuğunuzun İngilizceyi aktif bir şekilde konuşarak öğrenmesini sağlamak için birebir! Bize katılabilir ve çocuğunuzun hem eğlenerek hem de konuşarak İngilizce öğrenmesini sağlayabilirsiniz.

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.