Okulla ilgili İngilizce cümleler, diyaloglar ve kelimeler: Günlük İngilizce diyaloglarla okulda kullanılan ifadeleri öğrenelim!
İngilizceyi en yoğun şekilde kullandığımız yerlerden biri, okul ortamı. İngilizce dersleri de doğal olarak okul içinde İngilizceyi en çok kullandığımız vakit. Fakat dili doğal bir şekilde kullanmak için ders ortamı her zaman ideal olmayabiliyor.
Okul içinde kullanılan İngilizceye hakim olmak istiyorsak kendimizi yalnızca derslerde öğrendiklerimizle kısıtlamamalı, okulda herhangi bir an gelişebilecek günlük İngilizce diyalogları da göz önünde bulundurmalıyız. Böylece okul hakkındaki ifadeleri doğal bir şekilde öğrenebiliriz.
Bu içeriğimizde hep birlikte tam olarak bunu yapacağız. Öncelikle okulla ilgili İngilizce cümleler içeren bazı öğrenci diyalogları okuyacağız. Sonra da okulda işimize yarayacak kelimelere birkaç örnek vereceğiz. Haydi başlayalım!
İngilizce öğrenci diyalogları: Dersler hakkında konuşma
Okulda geçen günlük İngilizce diyaloglara ilk örneğimiz, dersleri hakkında konuşan iki öğrenciyi içeriyor. Hemen göz atalım:
A: Hi, what’s your next class? (Merhaba, sıradaki dersin ne?)
B: I have chemistry. We’re learning about chemical reactions this week. What about you? (Kimya dersim var. Bu hafta kimyasal tepkimeleri öğreniyoruz. Ya senin?)
A: I have history. It’s a bit dense, but I really enjoy it because our teacher makes the lessons so interesting. (Tarih dersim var. Biraz yoğun ama gerçekten seviyorum çünkü öğretmenimiz dersleri çok ilginç hale getiriyor.)
B: That’s cool. Do you have any electives this semester? (Havalıymış. Bu dönem hiç seçmeli dersin var mı?)
A: Yes, I’m taking drama. It’s a lot of fun! (Evet, drama dersi alıyorum. Çok eğlenceli!)
Bu karşılıklı diyalog örneğinde okuldaki hangi dersleri aldığımızdan ve bu dersler hakkında nasıl bazı detaylar verebileceğimizi görüyoruz. Örneğin Öğrenci A, ikinci cümlesine tarih dersi yoğun olsa da sevdiğini sebebiyle birlikte açıklıyor.
Aynı zamanda derslerden bahsederken kullanabileceğimiz bazı kelimeler öne çıkıyor. Örneğin bir dersin yoğun olduğunu söylemek için “dense” kelimesini kullanabileceğimizi, seçmeli dersleri belirtmek için de “elective” diyebileceğimizi öğreniyoruz.
İngilizce öğrenci diyalogları: Ödevler
Öğrenci diyaloglarına sıradaki örneğimizde ise okul hayatında oldukça önemli bir yeri olan ve sürekli konuşuyor olacağımız ödevleri konu edinen bir senaryoyu inceliyoruz. İşte diyaloğumuz:
A: Did anyone finish the science homework? It’s so hard! (Fen ödevini bitiren var mı? Çok zor!)
B: I finished it last night, but it took me three hours. (Dün gece bitirdim ama üç saatimi aldı.)
C: Three hours? I haven’t even started! What do we have to do? (Üç saat mi? Ben daha başlamadım bile! Ne yapmamız gerekiyor?)
A: We need to write a report on renewable energy sources. Don’t forget that it’s due Friday! (Yenilenebilir enerji kaynakları hakkında bir rapor yazmamız gerekiyor. Unutma, cuma son gün!)
C: Oh, I’ll need to start tonight. Can I see your notes in a bit? (Ah, bu gece başlamam gerekecek. Biraz sonra notlarını görebilir miyim?)
Bu karşılıklı diyalog örneğinde ödevlerden ve projelerden bahsederken sık sık kullanacağımız bazı kalıplar ve kelimeler var. Örneğin “take X hours” kalıbıyla bir şeyin kaç saat sürdüğünü açıklayabiliyoruz. Buna ek olarak “due X” ifadesiyle de bir ödevin son gününü belirtebiliyoruz.
Kısa bir not düşelim: “due Friday” ifadesi aslında “due by Friday” ifadesinin kısaltılmış bir versiyonu. Okulda geçen günlük İngilizce diyaloglarda bu ifade sık sık geçecektir, dolayısıyla kısaltarak söylememiz gayet doğal olur.
İngilizce öğrenci diyalogları: Okul rutini
Okulla ilgili İngilizce öğrenci diyalogları dendiğinde akla ilk gelen konulardan bir diğeri de okul rutini, yani okulun olduğu günler saat kaçta neyi yaptığımız. Aşağıdaki konuşmada karakterlerimiz bunu nasıl ifade etmiş, inceleyelim:
A: So, what’s your typical school day like? (Peki, sıradan bir okul günün nasıl geçiyor?)
B: I wake up at 6:30 AM and catch the bus at 7:15. Classes start at 8:00. (Sabah 6.30’da uyanıyorum ve 7.15’te otobüse biniyorum. Dersler 8.00’de başlıyor.)
A: That’s so early! How many classes do you have each day? (Çok erken! Her gün kaç dersin var?)
B: Usually six, but Wednesdays are shorter because we have only four. After school, I usually stay for basketball practice. (Genellikle altı, ama çarşambaları daha kısa çünkü sadece dört dersimiz var. Okuldan sonra genelde basketbol antrenmanına kalıyorum.)
Bu öğrenci diyaloğunda okul rutinimizi anlatırken işimize en çok yarayacak bazı yapıları görebiliriz. Örneğin “catch the bus” ifadesi, “otobüse binmek” demenin günlük dilde kullanılan, kulağa oldukça doğal gelen bir yolu. Buna ek olarak okuldan sonra bir şeye kalıyorsak “stay for” kalıbını kullanabileceğimizi öğreniyoruz.
İngilizce öğrenci diyalogları: Sınavlar
Öğrenci diyalogları deyip de konusu sınavlar olan bir örnekten bahsetmemek tabii ki de olmaz. Okul hayatındaki en önemli unsurlardan biri olan sınavları İngilizcede nasıl konuştuğumuzu bir örnekle görelim:
A: How did you do on the history test? (Tarih sınavını nasıl yaptın?)
B: Not too bad. I got 85 out of 100. What about you? (Fena değil. 100 üzerinden 85 aldım. Ya sen?)
A: I did well, but I was surprised by some of the questions. (İyi yaptım ama bazı sorulara şaşırdım.)
B: Me too! The essay question was harder than I expected. (Ben de! Kompozisyon sorusu beklediğimden daha zordu.)
Bu karşılıklı diyalog örneğinde belki de ilk dikkatimizi çekecek detay, “sınav” kelimesini İngilizcede ifade ediş şeklimiz. Doğal ve sade bir dil kullanmak için diyaloğumuzda “test” kelimesini seçtik, ancak bir alternatif olarak “exam” kelimesi de gayet doğru olurdu.
Bunun yanında “essay” kelimesini de unutmayalım. Sizin de mutlaka bildiğiniz üzere yalnızca sınavlarda değil, İngilizce öğrenimimizin her aşamasında bol bol essay yazarak pratik yaparız. Yeri gelmişken okul konulu essay içeriğimize göz atmayı da unutmayın!
İngilizce öğrenci diyalogları: Gelecek planları
Okulla ilgili günlük İngilizce diyaloglara son bir örnek olarak gelecek planlarından bahsedilen bir örneği inceleyelim. Özellikle de okul bitmeye yakınlaştıkça bu tarz diyaloglar sık sık yaşanacaktır.
A: What do you want to do after graduation? (Mezun olduktan sonra ne yapmak istiyorsun?)
B: I’m planning to study engineering. How about you? (Mühendislik okumayı planlıyorum. Ya sen?)
A: I want to become a teacher. I think it’s really rewarding to help people learn things. (Öğretmen olmak istiyorum. İnsanların bir şeyler öğrenmesine yardım etmenin gerçekten tatmin edici olduğunu düşünüyorum.)
B: That’s awesome! Do you know which university you want to apply to? (Harika! Hangi üniversiteye başvurmak istediğini biliyor musun?)
A: Not yet, but I’m researching schools in the UK. (Henüz değil, ama Birleşik Krallık’taki okulları araştırıyorum.)
Bu öğrenci diyaloğunda “mezun olmak” anlamına gelen “to graduate” fiili ve “üniversiteye başvurmak” anlamına gelen “to apply to college” ifadesi ilgimizi çekecektir. Burada Amerikan İngilizcesi ve İngiliz İngilizcesindeki bir farkı hatırlayalım: Amerikan İngilizcesinde “üniversite” için genellikle “college” kelimesini kullanırız!
Okulla ilgili İngilizce cümleler ve kelimeler
Yukarıda günlük İngilizce diyaloglarla birlikte okulla ilgili İngilizce cümlelere ve ifadelere bazı işe yarar örnekler gördük. Fakat elbette her şey bu diyaloglarda geçen cümlelerden ibaret değil. İngilizcede okuldan bahsederken işimize yarayacak çok daha fazla cümle ve kelime bulunuyor. Bunları da sizin için listeledik!
- Yardım istemek için ifadeler
- Can you explain this problem? (Bu problemi açıklayabilir misiniz?)
- I’m having trouble understanding… (… konusunda zorlanıyorum.)
- Could you help me with my homework? (Ödevimde bana yardımcı olabilir misin?)
- Ders esnasında söylenebilecek cümleler
- I didn’t hear what you said. (Dediğinizi duymadım.)
- Could you speak more slowly? (Daha yavaş konuşabilir misiniz?)
- Which page are we on? (Hangi sayfadayız?)
- I don’t have my book with me. (Kitabım yanımda değil.)
- May I write on the board? (Tahtaya yazabilir miyim?)
- Beraber ders çalışırken kurulabilecek cümleler
- Let’s work together. (Birlikte çalışalım.)
- What did you get for question five? (Beşinci sorunun cevabı sende ne çıktı?)
- Can we compare answers? (Cevapları karşılaştırabilir miyiz?)
- I think we should ask the teacher. (Bence öğretmene sormalıyız.)
- Should we meet to study? (Çalışmak için buluşalım mı?)
- Derse geç kalındığında veya gelinemediğinde kullanılan ifadeler
- Sorry I’m late. (Geç kaldığım için üzgünüm.)
- I missed yesterday’s class. (Dünkü dersi kaçırdım.)
- Could I get yesterday’s notes? (Dünkü notları alabilir miyim?)
- I was sick last week. (Geçen hafta hastaydım.)
- What did I miss? (Neler kaçırdım?)
- Sınavlar hakkında sorulabilecek sorular
- When is our next test? (Bir sonraki sınavımız ne zaman?)
- What topics will be on the exam? (Sınavda hangi konular olacak?)
- How long is the test? (Sınav ne kadar sürecek?)
- Is this going to be on the test? (Bu sınavda çıkacak mı?)
- Can we use calculators during the exam? (Sınav sırasında hesap makinesi kullanabilir miyiz?)
- Okuldaki yerler
- Classroom (Sınıf)
- Library (Kütüphane)
- Cafeteria (Kantin)
- Gym (Spor salonu)
- Bathroom (Tuvalet)
- Laboratory (Laboratuvar)
- Dersler
- Math (Matematik)
- Science (Fen bilgisi)
- History (Tarih)
- English (İngilizce)
- Art (Resim)
- Music (Müzik)
- PE (Beden eğitimi)
- Okul eşyaları
- Backpack (Sırt çantası)
- Textbook (Ders kitabı)
- Notebook (Defter)
- Pencil (Kalem)
- Pen (Tükenmez kalem)
- Eraser (Silgi)
- Calculator (Hesap makinesi)
- Okuldaki insanlar
- Student (Öğrenci)
- Teacher (Öğretmen)
- Principal (Müdür)
- Classmate (Sınıf arkadaşı)
- Zamanlar
- Break (Teneffüs)
- Lunch break (Öğle arası)
- Class period (Ders saati)
- Schedule (Ders programı)
- Holiday (Tatil)
Novakid’le tanışın!
Öğrenci diyaloglarıyla okulda konuşulan İngilizceyi ne kadar etkili bir şekilde öğrenebileceğimizi mutlaka fark etmişsinizdir. Böyle doğal diyaloglarla öğrenmek, İngilizcede her konu için en iyi yöntemlerden biri. Novakid’de uzman eğitmenlerimizin öncülüğündeki etkileşim dolu derslerimizde de tam olarak bunu sağlayan bir ortam oluşturuyoruz. Eğer siz de çocuğunuzun İngilizceyi en doğal haliyle konuşarak öğrenmesini isterseniz aramıza katılın!