Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İstediğiniz vakti seçin!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Share
X share icon
26.11.2024
Time icon 7 min

“Bring” ve “take” ne demek: Aralarındaki farkı bu rehberle keşfedelim!

Table of contents

İngilizce öğrenirken öyle kelimelerle karşılaşırız ki hangisinin ne anlama geldiğini çözmek bazen tam bir bilmeceye dönüşür. Bu karmaşanın en büyük nedenlerinden biri, anlamları birbirine yakın ama kullanımları oldukça farklı olan kelimelerdir. İşte “bring” ve “take” de tam olarak böyle bir ikili! 

Endişelenmeyin, bu yazının sonunda “bring” ve “take” arasındaki farkı kolayca kavrayacak ve İngilizce konuşmalarınızda bu iki kelimeyi özgüvenle kullanabileceksiniz. Sizin için örneklerle açıklayıcı ve eğlenceli bir rehber hazırladık. Hazırsanız, bu iki kelimenin arasındaki farkı adım adım öğrenmeye başlayalım!

“Bring” ne demek?

“Bring”, bir nesneyi bir yere “getirmek” anlamına gelen bir fiildir. Soyut olarak da kullanılması mümkündür.

“Bring” fiilinin kullanım alanları

İngilizcede “bring” kelimesinin fiziksel bir nesneyi taşımaktan soyut durumları ifade etmeye kadar geniş bir kullanım alanına sahip olduğunu görebiliriz. Günlük konuşmalarda veya yazışmalarda taşıdığı anlam bağlama göre şekillenir ve çeşitli ifadelerle kendine yer bulur.

Örnek: Could you bring me a towel, please? (Bana bir havlu getirebilir misin, lütfen?)

Örnek: Don’t forget to bring your ID to the interview. (Mülakata kimliğini getirmeyi unutma.)

Örnek: This song always brings back memories. (Bu şarkı her zaman anıları anımsatır.)

Örnek: Bringing new ideas to the team is essential for growth. (Takıma yeni fikirler getirmek büyüme için çok önemlidir.)

Örnek: She brought flowers to cheer up her friend. (Arkadaşını neşelendirmek için çiçekler getirdi.)

Örnek: Don’t worry, I’ll bring some water. (Merak etme, biraz su getireceğim.)

“Bring” fiilinin zamanlara göre kullanımı

İngilizcede düzensiz bir fiil olan “bring” kelimesinin ikinci ve üçüncü haliyle “brought” olarak karşımıza çıkıyor. “Brought ne demek?” diye soracak olursanız, “brought,” “bring” fiilinin geçmiş zaman ve geçmiş zamanın devamı için kullanılan halidir. 

İşte sizler için “bring” fiilini zamanlara göre incelediğimiz bir tablo!

Geniş zaman (Present simple): I bring my lunch to work every day.
(Her gün işe öğle yemeğimi getiririm.)
Geçmiş zaman (Past simple): She brought a cake to the party last night.
(Dün gece partiye bir pasta getirdi.)
Gelecek zaman (Future simple): They will bring their new puppy to the park tomorrow.
(Yarın yeni yavru köpeklerini parka getirecekler.)
Şimdiki zaman (Present continuous): He is bringing the books right now.
(Şu anda kitapları getiriyor.)

 

“Fetch” ne demek?

İngilizcede “fetch” ve “bring” benzer anlamlara sahip olsa da aralarında önemli sayılabilecek bir fark vardır. “Fetch” bir nesneyi gidip almak ve sonra geri getirmek anlamına gelir. Yani, “fetch” fiilinde bir nesnenin bir yerden alınması, konuşmacıya ya da belirtilen bir yere geri getirilmesi süreci söz konusudur.

Bu farkı daha iyi anlamak için birkaç örnek inceleyelim:

Örnek: Can you fetch my coat from the car? (Arabadaki montumu alıp getirebilir misin?)

Örnek: She went to fetch some water from the well. (Kuyudan su almaya gitti.)

Örnek: I’ll fetch the documents from the office. (Ofisten belgeleri alıp getireceğim.)

“Fetch” ve “bring” arasındaki fark

  • Fetch: Bir şeyi gidip almak ve sonra getirip teslim etmek anlamına gelir. Başka bir yerde olan nesne, belirli bir yere götürülür.
  • Bring: Sadece bir nesnenin belirli bir yere doğru taşınması veya getirilmesi anlamını taşır. Nesnenin başka bir yerden alınması şart değildir.

“Take” nedir?

İngilizcede “take” ne demek diye merak ediyorsanız, bu soruya tek bir cevap vermenin mümkün olmadığını söyleyebiliriz. “Take” kelimesinin İngilizcede birçok farklı anlamı vardır ve bu anlamlar, kelimenin kullanıldığı bağlama göre değişir. Bazı yaygın anlamları şunlardır:

  • Almak
  • (Fotoğraf) çekmek
  • Götürmek
  • Seçmek
  • Anlamak

Ancak “take,” çok yönlü bir kelime olduğu için tüm anlamlarını tek bir yazıda detaylıca açıklamak oldukça zordur. Bu nedenle, take kelimesinin farkını daha iyi anlamak için, kelimenin sıkça kullanıldığı “phrasal verbs” (öbek fiiller) üzerinde durmak faydalı olacaktır.

Fiilin hangi anlamda kullanıldığını ancak “take” fiilinin cümle içindeki kullanışından anlayabiliriz.

Örnek: Take this book with you. (Bu kitabı yanına al.)
Örnek: Can you take a photo of us? (Bizim fotoğrafımızı çekebilir misin?)
Örnek: Please take these papers to the manager. (Lütfen bu belgeleri müdüre götür.)
Örnek: I’ll take the blue shirt. (Mavi gömleği seçeceğim.)
Örnek: Don’t take it personally. (Kişisel algılama.)
Örnek: Don’t forget to take sunscreen with you on holiday. (Tatile giderken güneş kremi almayı unutma.)

“Get” ve “take” farkı

İngilizcede “take” ve “get” fiilleri, sıklıkla karıştırılan ve benzer anlamlara sahip gibi görünen iki fiildir. Ancak bu kelimeler farklı durumlarda kullanılır ve anlam olarak ince bir fark taşır.

Genel olarak, “get” ile “take” arasındaki fark şöyle özetlenebilir: “Get” bir şeyi elde etmek, sahip olmak veya almak anlamında kullanılırken “take” bir şeyi almak, alıp bir yere götürmek anlamına gelir. Yani, “get” bir şeyi elde etmeyi vurgularken, “take” daha çok o şeyi kullanma veya bir yere taşıma eylemini ifade eder.

Örnek: Can you get me some water? (Bana biraz su alabilir misin?)
Örnek: I got a new phone last week. (Geçen hafta yeni bir telefon aldım.)
Örnek: Please take this book to Sarah. (Lütfen bu kitabı Sarah’ya götür.)
Örnek: Take an umbrella with you, it might rain. (Yanına bir şemsiye al, yağmur yağabilir.)
Örnek: How do I get to the station? (İstasyona nasıl giderim?)
Örnek: Take a break and relax. (Bir ara ver ve dinlen.)

Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!

“Bring” ve “take” farkı

İngilizce’de “bring” ve “take” kelimeleri bazen birbirinin yerine kullanılabiliyor ve bu durum çoğu zaman büyük bir karışıklık yaratmasa da, bazı durumlarda cümlenin anlamını tamamen değiştirebiliyor. Peki, “bring ve take arasındaki fark” tam olarak ne?

“Bring” ve “take,” hareket ifade eden iki fiildir. Çoğunlukla, “bring” bir kişi veya nesneyi bir yere getirmek, “take” ise bir şeyi bulunduğu yerden uzağa götürmek anlamına gelir.

Örnek: I will bring that back with me. (Onu geri getireceğim.)

Örnek: I will take the garbage out. (Çöpleri dışarı götüreceğim.)

Hangi durumlarda “bring” veya “take” kullanılır?

“Bring” ve “take”, bir nesnenin ya da kişinin bir yerden başka bir yere taşınmasını ifade eden fiillerdir. “Bring” ve “take” arasındaki fark hareketin yönüdür. Türkçedeki “getir” ve “götür” arasındaki fark gibi düşünülebilir.

  • “Bring”: Bir şeyin belirli bir yere getirilmesini ifade eder.
    Örnek: I asked Aysu to bring pizzas to the party. (Aysu’dan partiye pizza getirmesini istedim.)
  • “Take”: Bir şeyin belirli bir yerden götürülmesini ifade eder.
    Örnek: Aysu took the pizza with her for lunch. (Aysu pizzayı öğle yemeği için yanında götürdü.)

“Bring” ve “take” farkını tam olarak anlamak için bir senaryodan faydalanalım. Bir partiye gittiğinizi düşünelim. Bu durumda, arkadaşınıza “Partiye bir şey getiriyor musun?” diye sorabilirsiniz. Çünkü nesne, partiden konuşmacıya doğru bir hareket sergilemektedir.

Ancak henüz partiye gitmediyseniz, arkadaşınıza “Partiye bir şey götürüyor musun?” diye sormanız gerekir. Burada nesne konuşmacıdan uzağa, yani partiye doğru hareket eder.

Örnekler:

  • Can you bring me the keys from the kitchen? (Mutfaktan anahtarları bana getirebilir misin?)
  • Can you take these keys to the car? (Bu anahtarları arabaya götürebilir misin?)
  • Can you take that away before guests arrive? (Misafirler gelmeden önce onu götürebilir misin?)
  • Can you bring those documents to my office later? (O belgeleri daha sonra ofisime getirebilir misin?)

Kısaca:

  • “Bring” = Konuşmacıya veya alıcıya doğru hareket (getirmek).
  • “Take” = Konuşmacıdan veya alıcıdan uzağa hareket (götürmek).

Sıkça sorulan sorular

İşte sıkça karıştırılan kelimelerle ilgili en çok merak edilenler!

Take hangi durumlarda kullanılır?

İngilizcede “Take ne demek?” sorusuna verilecek tek bir cevap yok. “Take,” bir şeyi alıp götürmek, ara vermek (take a break) veya fotoğraf çekmek anlamına gelir. İlaç almak (take medicine) ya da sorumluluk üstlenmek (take responsibility) gibi durumlarda da kullanılır. 

Take ve get arasındaki fark nedir?

“Get” ile “take” arasındaki fark, bu fiillerin ifade ettiği eylemlerden kaynaklanır. “Get,” bir şeyi elde etmek, sahip olmak veya almak anlamına gelirken (get a coffee), “take” bir nesneyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek anlamında kullanılır (take the book).

“Bring” ve “take” farkı: Quiz!

Choose the correct answer for each sentence.

Please ___ me a glass of water.
Can you ___ this book to the library?
Don’t forget to ___ your passport to the airport.
___ your coat when you leave; it’s cold outside.
I will ___ a dessert to the party.
Can you ___ the kids to school?
Don’t forget to ___ your umbrella with you when you go out.
Could you ___ my laptop from the living room?
___ this coffee to Sarah’s desk, please.
I’ll ___ my friend with me to the concert.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

Yeni bir dil öğrenmek, dünyayı keşfetmenin en keyifli yollarından biridir! Novakid, çocuklara özel oyunlaştırma temelli İngilizce dersleriyle dil öğrenimini eğlenceli hale getiriyor. Uzman eğitmenlerimizle, çocuklar konuşma odaklı ve etkileşim dolu bir eğitim alıyor. Siz de çocuğunuzun İngilizceyi doğal bir şekilde öğrenmesini istiyorsanız bize katılın!

Yorum bırak

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Redactor's choice
Öğretmenin Görüşü
You might also like
Choose a language
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.