Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
Karmaşık konuları daha rahat kavramak için ücretsiz bir deneme dersi planlayın
ÜCRETSİZ DENEYİN
Share
X share icon
21.11.2024
Time icon 6 min

Çocuklar için Peygamber efendimizin hayatı: Hz. Muhammed’in hayatının özetini çocuklarımıza anlatalım

Table of contents

Çocuk yetiştirirken ebeveynlerin en önemli görevlerinden biri, hayatımızda önemli bir yer kaplayan bilgileri çocuklara erken yaşta öğretmek. Bu tür bilgiler arasında öne çıkan bir örnek de Peygamber efendimizin, yani Hz. Muhammed’in hayatı.

Çocuklar için Peygamber efendimizin hayatı hem toplumumuzda yer etmiş dini değerleri öğrenebilmeleri için hem de Hz. Muhammed’in yaşamından kendi hayatlarında uygulayabilecekleri dersler çıkarabilmeleri için oldukça önemli. O halde çocuklara Peygamber efendimizin hayatını nasıl anlatabiliriz?

Bu yazımızı sizlere bu konuda yardımcı olmak için hazırladık. Çocukların anlayabileceği ve ders çıkarabileceği bir şekilde Hz. Muhammed’in hayatının özetini oluşturduk. Hep birlikte, adım adım, çocuklara Peygamber efendimizin hayatını anlatmaya başlayalım.

Peygamber efendimizin doğumu ve çocukluğu

Çocuklara Peygamber efendimizin hayatını anlatmaya doğumundan ve çocukluğundan başlıyoruz. Hz. Muhammed’in hayatının bu dönemlerini bilmek, ileride “Peygamber efendimiz nasıl biriydi?” sorusunu cevaplamak için oldukça önemli olacak.

Peygamber efendimiz, 571 yılında Mekke’de dünyaya geldi. Babası Abdullah doğumundan önce vefat ettiği için Peygamber efendimiz daha doğmadan yetim kaldı. Peygamber efendimizin annesi Amine, Mekke’nın sıcak ikliminde tek başına sağlıklı bir çocuk yetiştirmek zor olacağı için Peygamber efendimizi köyde ona süt annelik yapması için Halime adlı bir kadına teslim etti.

Peygamber efendimiz, hayatının ilk beş yılını arkadaşları ve süt kardeşleriyle oynayarak, kimi zaman da koyun güdüp çobanlık yaparak geçirdi. Bu sayede çok genç yaşlarda sorumluluk, yardımseverlik ve kardeşlik bilinci edindi. Beş yaşına geldiğinde ise annesi Âmine’nin yanına geri döndü.

Ancak Peygamberimiz altı yaşına geldiğinde annesi de bir hastalık sonucu vefat etti. Bu sebeple çocukluğunun geri kalanını en başta dedesi Abdulmuttalib’in, ardından da amcası Ebu Tâlib’in yanında geçirdi. Peygamber efendimiz bu olaylar sonucunda akrabalarına ve bakıcılarına karşı büyük bir minnet duygusu geliştirdi.

Peygamber efendimizin gençliği

Çocuklar için Peygamber efendimizin hayatını anlatırken gençlik yıllarına da oldukça dikkat etmeliyiz. Peygamberimiz’in gençliğinde yaptığı ahlaklı davranışları öğrenmek hem çocuklar için iyi bir örnek teşkil edecektir. Üstelik Peygamberimiz’in gençliğini öğrenen çocuklar, Allah’ın neden onu peygamber olarak seçtiğini de daha kolay anlayacaktır.

Hz. Muhammed gençlik yıllarına ulaştığında kuvvetli bir ahlak anlayışı geliştirmişti. Ahlaklı davranışları etrafındakiler tarafından sık sık fark edilip çokça övgü topluyordu. Dolayısıyla bu dönemde kendisine “güvenilir kişi” anlamına gelen “El-Emîn” lakabı verildi.

Fakat elbette Peygamber efendimiz ahlaklı davranışlarını yalnız başına yapmıyordu. Kendisi gibi güzel ahlaka sahip arkadaşlarıyla birlikte toplumdaki zayıf insanları korumak ve kötü davranışlara karşı çıkmak için Hilfu’l Fudûl Cemiyeti (Erdemliler Birliği) adlı bir topluluk kurmuştu. 

Peygamberimiz, 25 yaşındayken Hz. Hatice ile ilk evliliğini yaptı. Ticaretle uğraşan Hz. Hatice, yardımcısının kendisine Hz. Muhammed hakkında söylediklerinden etkilenmiş ve Peygamber efendimize evlilik teklifinde bulunmuştu. Bu evlilikten Peygamber efendimizin çocukları Zeynep, Rukiyye, Ümmü Gülsüm, Fatıma, Kasım ve Abdullah dünyaya geldi.

Peygamber efendimizin gençliğinde yaşadığı önemli bir olay, 605 yılında amcası Abbas ile birlikte Kâbe’nin onarımında çalışırken gerçekleşti. Kabileler, kutsal görülen Hacer-ü’l Esved taşını kimin yerleştireceği konusunda bir anlaşmaya varamadı. Bunun üzerine Peygamber efendimiz taşı bir örtünün üzerine yerleştirdi ve herkesin bir ucundan tutarak taşımasına izin verdi. Kardeşçe bir çözüm üreten Peygamber efendimiz, herkesten büyük takdir topladı.

Peygamber efendimizin peygamber oluşu

Peygamber efendimizin hayatında en önemli nokta mutlaka Allah tarafından peygamber seçildiği vakittir. Hepimiz biliyoruz ki bu olay yalnızca Peygamberimiz’in hayatını değil, aynı zamanda bütün dünyanın geleceğini değiştirdi. Dolayısıyla çocuklara peygamber efendimizin hayatını anlatmak istiyorsak bu kısma çok dikkat etmeliyiz.

Peygamber efendimiz halihazırda Mekkelilerin aksine putların kutsal olduğuna inanmazdı, hatta putlara tapılmasından oldukça rahatsızdı. Kendisini bu putlara tapan toplumdan uzaklaştırmak için sık sık Nur Dağı’ndaki Hira Mağarası’na gider ve burada tek başına derin düşüncelere dalardı. 

Peygamberimiz 40 yaşındayken yine Hira Mağarası’nda olduğu bir gün, başına mucizevi bir olay geldi. Bir anda vahiy meleği Cebrâil, Peygamber efendimiz’e göründü ve ona Allah’tan gelen bir emir olarak “Oku!” dedi. Peygamberimiz, şaşırmış bir şekilde “Ben okuma bilmem!” dedi. Cebrâil, “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” cevabıyla Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetini Peygamberimize iletmiş oldu.

Efendimiz, başına ne geldiğini anlayamamıştı. Henüz peygamber olduğunun dahi farkında olmayan Hz. Muhammed, korku içinde eve dönüp eşi Hz. Hatice’den onu örtmesini istedi. Ardından başına gelenleri ona anlattı. Hz. Hatice, Peygamber efendimize hemen inandı ve onu rahatlattı.

Bunun ardından Hz. Hatice, Hz. Muhammed’i bir alim olan Varaka bin Nevfel’e götürdü. Dinler hakkında oldukça bilgili olan ve kendisi de puta tapmayan Varaka bin Nevfel, Hz. Muhammed’e artık bir peygamber olduğunu açıkladı.

Peygamber efendimizin peygamberlik dönemi

Çocukların Peygamber efendimizin hayatı hakkında muhtemelen en merak edeceği şey, peygamber olduktan sonra nelerin yaşandığı. Bu dönemi çocuklara anlatarak onlara zorluklara karşı yılmamak, dayanışma içinde olmak ve daima doğru olduğuna inandığımız şeyleri yapmak hakkında önemli dersler verebiliriz. O halde anlatmaya devam edelim.

Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!

1. Mekke dönemi

Peygamber efendimiz, Allah tarafından seçildiğini kabullendikten sonra İslam dinini yaymaya koyuldu. Peygamberimiz en başta kendisine yakın kişilere İslam’ı anlatmaya başladı. Böylece ilk müslümanlar ortaya çıkmış oldu.

Fakat elbette birçok insan Peygamber efendimize güvense dahi İslam dini, Mekkelilerin putperest görüşleriyle çeliştiği için hoş görülmüyordu. Bu sebeple Peygamber efendimiz, ilk müslümanlarla birlikte bir süre boyunca tepki çekmemek için için genç yaşta İslam’ı kabul eden Erkam bin Ebü’l Erkam’ın evinde gizlice toplanmak zorunda kaldı.

Bu dönemde hem Peygamber efendimizin hayatında hem de genel olarak İslam tarihinde büyük bir önem taşıyan olay, Hz. Ömer’in müslüman oluşuydu. Hz. Muhammed’in uzaktan bir akrabası olan, cesareti, adaletliliği ve kuvvetiyle bilinen Hz. Ömer en başta İslam’ın yayılmasına oldukça karşıydı. Hatta o kadar tepkiliydi ki Peygamber efendimizi öldürmeye karar vermişti.

Ancak Hz. Ömer’in kendi aile üyeleri dahi çoktan Müslüman olmuştu. En başta onlara kızsa da kararlılıkları ve okudukları Kur’an-ı Kerim ayetleri Hz. Ömer’i derinden etkiledi. Hz. Ömer, sakinleştikten sonra Erkam bin Ebü’l Erkam’ın evine doğru yola çıktı. 

Hz. Ömer’in Peygamber efendimiz’i öldürmek istediğini duyan müslümanlar, en başta ona geçit vermek istemedi. Ancak Peygamberimiz onu yanına kabul etti. Tam da bu anda Hz. Ömer, dizlerinin üstüne çöktü ve İslam’ı kabul etti. Böylesine kuvvetli ve cesur birinin müslüman olması, diğer müslümanlara da dinlerini çekinmeden yaşamak konusunda büyük cesaret verdi.

Bu gelişmeden sonra Peygamber efendimiz, Mekkelileri açıkça İslam’a davet etmeye başladı. Hz. Muhammed’in ne kadar güvenilir bir kişi olduğunu ve asla yalan söylemeyeceğini bilen Mekkeliler, birer birer müslüman oluyordu. 

Ancak puta tapan kabileler, İslam’ın yayılışından rahatsızdı. Bu sebeple müslümanlara ellerinden geldiğince zulmetmeye karar verdiler. Öncelikle Hz. Muhammed’in amcası Ebu Tâlib’i defalarca kez onu uyarmaya gönderdiler, ardından da Peygamber efendimize inanan müslümanlarla ticaret yapmayı, evlenmeyi ve hatta konuşmayı dahi yasakladılar.

2. Medine dönemi

Peygamber efendimiz, kendisine inanan insanların böylesine zulme uğramasını istemiyordu. Bu sebeple tüm müslümanların göç edip rahatça yaşayabilecekleri bir yer aramaya başladı. Bunu ilk kabul eden, yüz on beş müslümanı ülkesine alan Habeşistan kralı Necaşi oldu. İslam’dan oldukça etkilenen kral, ülkesindeki müslümanları koruyacağına dair söz verdi.

Ancak Peygamber efendimize asıl iyi haber, Medine’den geldi. Peygamber efendimizin anlattıklarını duyup İslam’ı kabul eden Medineliler, Mekkeli müslümanları kendi şehirlerine davet ettiler. Böylece Müslümanlar tarafından Medine’ye bugün “Hicret” olarak adlandırdığımız büyük göç meydana geldi. 

Peygamber efendimiz ve takipçileri, Medine halkıyla birlikte barış içinde yaşamak için yola koyuldular. Ancak puta tapan Mekkeliler, bu durumdan rahatsızdı. Müslümanlar zulümden kaçmaya çalışırken İslam’ın yayılmasından endişelenen kişiler Peygamber efendimizin peşine düşmüştü. 

Peygamberimiz, kendisini kovalayan Mekkelilerden korunmak için akrabalarından ve müslümanlardan devamlı olarak yardım aldı. Nihayet Medine’ye vardıklarında ise Medineliler tarafından büyük sevgiyle karşılandı. Medineli müslümanlar, Peygamber efendimizin yanında getirdiği Mekkeli müslümanları kardeş olarak görüyordu.

Efendimizin düşmanı olan Mekkeliler ise halen peşini bırakmamıştı. Peygamberimiz ve Müslümanlar Medine’de barış içinde yaşarken Mekkeliler savaş hazırlığı yapıyordu. Takip eden yıllarda Müslümanlarla Mekkeli putperestler arasında Bedir, Uhud ve Hendek savaşları yaşandı. Peygamber efendimiz ve takipçileri, kayıplar verseler de büyük bir azimle kendilerini korumayı başardılar.

3. Mekke’ye dönüş

Peygamber efendimiz ve takipçileri, Mekkeli putperestlere karşı kendilerini koruyabilmiş olsalar da senelerdir Kâbe’ye gidememekten rahatsızlardı. Dolayısıyla Peygamber efendimiz umre için takipçileriyle Mekke’ye gitmeye karar verdi, fakat putperestler onlara izin vermedi. Ancak Peygamber efendimiz, Mekkelileri müslümanların Kâbe’yi ziyaret etmesine izin veren Hudebiye Antlaşması’nı imzalamaya ikna etti. 

Bu antlaşma müslümanlar için büyük bir kazanç olsa da Mekkeliler şartlara uymadılar. Bunun üzerine Peygamber efendimiz, Mekke’yi fethetmek için bir sefer yapmaya karar verdi. O kadar büyük bir ordu topladı ki Mekke’ye vardıklarında savaş bile olmadan şehri fethedebildiler. Peygamber efendimizin ve takipçilerin sabrı böylece ödüllendirilmişti.

Mekkeliler, şehrin fethinin ardından Peygamber efendimizin onları cezalandırmasından korkuyorlardı. Ancak efendimizin çok merhametli bir insan olduğunu bildikleri için ondan iyilik dilediler. Efendimiz, bu büyük merhameti göstererek genel af ilan etti ve Mekke’de barışı sağladı.

Böylece Peygamber efendimiz, hayatının son yıllarını barış içinde geçirdi. Ölmeden hemen önce ise tüm müslümanlara “Veda Hutbesi” olarak bilinen bir konuşmada seslendi. Bu hutbede Efendimiz, müslümanlara herkese eşit davranmalarını, insanlara zarar vermemelerini, daima dürüst olmalarını ve yalnızca Allah’a iman etmelerini söyledi. 

Çocuklar için Peygamber efendimizin hayatı: Sıkça sorulan sorular

Çocuklar için Hz. Muhammed’in hayatının özetini böylece tamamladık. O halde şimdi de bu konuda sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.

Çocuklara Peygamber efendimiz nasıl anlatılır?

Çocuklara Peygamber efendimizin hayatını anlatırken onu çocukluk, gençlik ve peygamberlik gibi dönemlere bölebiliriz. Özellikle Peygamber efendimizin ahlaklı kişiliğine, azmine ve müslümanlarla dayanışmasına vurgu yapabiliriz.

Peygamberimiz çocuklara nasıl davranırdı örnek?

Peygamber efendimizin çocuklara davranışları hep sevgi ve ilgi dolu olmuştur. Çocuklarla sık sık muhabbet etmiş ve şakalaşmıştır. Aynı zamanda onlara karşı hep hoşgörülü davranmıştır. Örneğin Hz. Muhammed’in yanında yetişen Hz. Enes, “Bana bir kere bile öf demedi.” demiştir.

Peygamberimiz çocukları çok sevdiğini ve onlara değer verdiğini nasıl gösterir?

Peygamber efendimiz, çocuklara olan sevgisini ve onlara verdiği önemi sevgi dolu davranışlarıyla gösterirdi. Çocuklara karşı her zaman şefkatli olur, onlarla muhabbet edip şakalaşır, kimi zaman da onları okşayıp öperdi.

Novakid’le tanışın!

Novakid’de çocukların ve ebeveynlerin bilmesi gereken her türlü konuyu anlaşılır bir şekilde sizlere sunuyoruz. Asıl uzmanlık alanımız ise çocuklar için online İngilizce dersleri. Eğer siz de çocuğunuzun ana dili İngilizce olan eğitmenlerimizle birlikte İngilizceyi yaşayarak öğrenmesini isterseniz ücretsiz deneme dersinizi şimdi alın!

Yorum bırak

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Redactor's choice
Thomas Alva Edison , Ampul, Alexander Graham Bell, Telefon, Johannes Gutenberg, Matbaa, Ünlü mucitler ve icatları
Çocuklara ne, nasıl anlatılır
You might also like
Choose a language
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.