Scrolltop arrow icon
Prop 1 Prop 2
İki dilli bir çocuk mu yetiştirmek istiyorsunuz?✌Ücretsiz deneme dersi için kaydolun!
Left arrow icon Tüm kategoriler
Close icon
Haberler
İngilizce öğrenme
Ebeveynler için Novakid
TR
TR flag icon
Mobile close icon
CTA background
Dünyanın dört bir yanından çocuklara ana dil olarak İngilizce öğretiyoruz! Bize katılmak ister misiniz?
Dünyanın dört bir yanından çocuklara ana dil olarak İngilizce öğretiyoruz!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Paylaş
LinkedIn share icon
17.09.2024
Time icon 8 dk.

İngilizcede uzayla ilgili terimler neler? Uzayla ilgili 20 İngilizce kelime ve bilgi testi!

İçindekiler

İnsanlık tarihi boyunca uzay, keşfedilmeyi bekleyen en büyük bilinmezlerden biri oldu. Antik toplumlar gökyüzünü gözlemleyerek takvimler oluşturdu, gezegenlerin hareketlerini inceledi ve astronomi ile evreni anlamlandırmaya çalıştı…

Bu süreçte yıldızların ve gezegenlerin ötesine duyulan merak, yepyeni ufukları açtı. Uzay araçlarının uzayın derinliklerine doğru yolculukları, Mars’ta yaşam arayışları, yıldızlar… Bu büyüleyici alanda karşımıza çıkan konulardan sadece birkaçı.

Her zaman insanlığın merakını cezbeden uzay, bu merakı karşılamak için dış dünyadaki harikaları anlatan, kendine özel bir kelime dağarcığına sahip. Gelin, uzayın büyüleyici terimlerine birlikte göz atalım!

Uzayla ilgili terimler

İşte uzayla ilgili bilmemiz gereken terimler ve örnek cümleler!

  1. Uzay: Dünya’nın dışındaki uçsuz bucaksız boşluğa uzay denir. Burası hava olmayan, çok soğuk ama bir o kadar da gizemli bir yer. Yıldızlar, gezegenler, kuyruklu yıldızlar… Hepsi burada takılıyor. Uzayın İngilizcesi “space”.
  • Örnek: In space, there’s no air to breathe, but lots of stars to see! (Uzayda nefes almak için hava yok ama görecek çok yıldız var!)
  1. Gezegen: Gezegenleri, gökyüzünde dolaşan büyük, yuvarlak toplar olarak tanımlayabiliriz. Dünya da bunlardan biri. Bu gezegenler, Güneş’in etrafında dönerler ve kendi ışıkları yoktur. Yani aslında parlak görünseler de ışıklarını Güneş’ten ödünç alırlar! Gezegenin İngilizcesi ise “planet”.
  • Örnek: Earth is our planet, and it’s full of amazing animals and plants! (Dünya bizim gezegenimiz ve harika hayvanlar ile bitkilerle dolu!)
  1. Yıldız: Hani geceleri gökyüzünde parlayarak bizi büyüleyen, minicik ışık noktaları var ya… İşte onlar, birer yıldız! Aslında göründüğü kadar minicik değil, çok büyükler ancak çok uzakta oldukları için küçük görünüyorlar. Bu terimin İngilizcesi “star”.
  • Örnek: When you look up at night, those tiny twinkles are stars shining from far, far away! (Gece yukarı baktığında o küçük parıltılar, çok uzaklardan parlayan yıldızlardır!)
  1. Ay: Gece olunca gökyüzünde gördüğün; bazen yuvarlak, bazen yarım, bazen hilal şeklinde olan o şey Ay! Ay’ın İngilizcesine “Moon” diyoruz.
  • Örnek: The moon sometimes looks like a big ball and other times like a banana in the sky! (Ay bazen gökyüzünde büyük bir top gibi görünür, bazen de bir muz gibi!)
  1. Dünya: Hepimizin evi! Mavi ve yeşil renklerle dolu bu güzel gezegen, Güneş Sistemi’ndeki yaşanabilir tek yer. Dünya; okyanusları, dağları, ormanları ve şehirleriyle çok özel bir gezegen… Dünya’mızın İngilizcedeki karşılığı “Earth”.
  • Örnek: Earth has oceans, mountains, and forests. (Dünya; okyanuslar, dağlar ve ormanlarla dolu.)
  1. Güneş: Kendi etrafında dönen, devasa bir gaz topu. Bize sıcaklık sağlıyor ve gezegenler de onun etrafında dönüyor. Bu terimimizin İngilizcesi ise “Sun”.
  • Örnek: The Sun is like a giant lamp that keeps us warm and helps plants grow. (Güneş, bizi ısıtan ve bitkilerin büyümesine yardımcı olan dev bir lamba gibi.)
  1. Güneş Sistemi: Güneş’in etrafında dönen gezegenler ailesi diyebiliriz! Güneş Sistemi’nde 8 gezegen var ve Dünya, bu aileden biri. Birazdan bu sistemdeki gezegenlerin de her birine değineceğiz. Şimdi, Güneş Sistemi’nin İngilizcesine bakalım: “Solar System”.
  • Örnek: Our Solar System is like a big family, with the Sun as the boss and planets as its kids! (Güneş Sistemi, Güneş’in patron olduğu ve gezegenlerin çocukları olduğu büyük bir aile gibi!)
  1. Galaksi: Milyonlarca, hatta milyarlarca yıldızın bir arada olduğu devasa yıldız şehirlerine galaksi denir. Biz “Samanyolu” galaksisinde yaşıyoruz. Galaksinin İngilizcesi ise Türkçesine benzer olarak “galaxy”.
  • Örnek: Our galaxy, the Milky Way, has so many stars that it looks like spilled milk in the sky! (Bizim galaksimiz, Samanyolu, gökyüzünde dökülmüş süt gibi görünen çok sayıda yıldıza sahip!)
  1. Kuyruklu yıldız: Çizgi filmlerde görmüşsünüzdür, isimlerinden de anlaşılacağı üzere bu yıldızlar; uzun, parlak kuyruğa sahip! Buzdan ve tozdan oluşan kuyruklu yıldızların kuyruğu, Güneş’e yaklaştıklarında çıkıyor. Kuyruklu yıldızın İngilizcesi “comet”.
  • Örnek: Comets have long, bright tails that make them look like shooting stars! (Kuyruklu yıldızların uzun, parlak kuyrukları var ve onları kayan yıldızlar gibi gösteriyor!)
  1. Teleskop: Uzaklardaki yıldızlara, gezegenlere ve Ay’a daha yakından bakmak için kullandığımız sihirli bir gözlük desek abartmış olmayız! Teleskoplar sayesinde uzayda neler olup bittiğini daha net görerek evrenin gizemlerini keşfedebiliyoruz. Teleskopun İngilizce karşılığı ise yine Türkçesine benzer olarak “telescope”.
  • Örnek: A telescope lets you see the stars and planets up close, like having super eyes! (Teleskop, yıldızları ve gezegenleri yakından görmeni sağlar, sanki süper gözlerin varmış gibi!)
  1. Meteor: Uzaydan Dünya’ya misafir gelen küçük kaya parçalarına meteor deniyor. Atmosfere girdiklerinde hızla yanıyorlar ve bize parlak bir ışık gösterisi sunuyorlar. Yani gökyüzünde yıldız kayması gördüğünde aslında bir meteor kayıyor. Meteorun İngilizcesi, Türkçesiyle aynı: “meteor”.
  • Örnek: When you see a shooting star, you’re actually seeing a meteor zoom across the sky! (Bir yıldız kaydığını gördüğünde aslında gökyüzünde hızla geçen bir meteor görüyorsun!)
  1. Mars: Lakabı “Kızıl Gezegen”! Üzerinde yaşam olup olmadığı hâlâ araştırılıyor. Mars’ın İngilizcedeki karşılığı yine “Mars”.
  • Örnek: Mars is the red planet, and scientists think it might have been home to aliens! (Mars, kırmızı gezegen ve bilim insanları burada uzaylıların yaşamış olabileceğini düşünüyor!)
  1. Jüpiter: Güneş Sistemi’ndeki en büyük gezegen kendisi. Üzerinde dev bir fırtına var ve yüzlerce yıldır sürüyor! Jüpiter’in İngilizcesi, “Jupiter”.
  • Örnek: Jupiter is the biggest planet, and it has a storm that’s been raging for hundreds of years! (Jüpiter en büyük gezegen ve üzerinde yüzlerce yıldır devam eden bir fırtına var!)
  1. Satürn: Çevresinde dev halkaları olmasıyla ünlü gezegen. Halkaları buz ve kayalardan oluşuyor. İngilizcedeki karşılığı “Saturn”.
  • Örnek: Saturn has beautiful rings made of ice and rock. It’s like a space hula hoop! (Satürn’ün buz ve kayalardan yapılmış güzel halkaları var. Uzayda bir hulahop gibi!)
  1. Venüs: Güneş’e en yakın ikinci gezegen. Çok sıcak ve asitli bulutlarla kaplı! İngilizcesi “Venus”.
  • Örnek: Venus is super hot and shiny. You can even see it from Earth without a telescope! (Venüs, çok sıcak ve parlak. Onu Dünya’dan teleskop olmadan bile görebilirsin!)
  1. Merkür: Güneş’e en yakın gezegen. Küçük olduğu kadar hızlı! Merkür kelimesinin İngilizcesi “Mercury”.
  • Örnek: Mercury is the fastest planet, zooming around the Sun like a race car! (Merkür en hızlı gezegen, Güneş’in etrafında yarış arabası gibi dönüyor!)
  1. Neptün: Güneş Sistemi’nin en uzak gezegenlerinden biri. Kendisi çok soğuk ve rüzgârlı! İngilizcesi ise “Neptune”.
  • Örnek: Neptune is so far away and it’s really cold, windy! (Neptün çok uzak ve gerçekten çok soğuk, rüzgârlı!)
  1. Uranüs: Uranüs, eğimli bir gezegen. Neredeyse yan yatmış ve bu şekilde dönüyor! Uranüs’ün İngilizcesi “Uranus.”
  • Örnek: Uranus is known for its tilted rotation and blue-green color. (Uranüs, eğik dönüşü ve mavi-yeşil rengiyle bilinir.)
  1. Plüton: Bir zamanlar gezegen olarak biliniyordu ama şimdi bir “cüce gezegen” olarak kabul ediliyor. Bu şirin gezegenimizin İngilizcesi ise “Pluto”.
  • Örnek: Pluto is a tiny, icy world! (Plüton, küçücük, buzlu bir dünya!)
  1. Astronot: Uzaya giden cesur insanlar! Uzay gemileriyle başka gezegenleri keşfetmeye çalışıyorlar. Astronotun İngilizcesi, Türkçedekiyle neredeyse aynı: “astronaut”.
  • Örnek: Astronauts are like space superheroes who wear shiny suits! (Astronotlar, parlayan kostümler giyen uzay süper kahramanları gibi!)
Ebeveyn misiniz? ve deneyiminizi paylaşmak istiyor musunuz?
Hikayenizi anlatmak için bize ulaşın.

Uzayla ilgili terimler: Hikâye

İşte uzayla ilgili terimler bunlardı! Şimdi ise öğrendiklerimizi pekiştirmek için uzayla ilgili terimleri içeren hikâyemizi okuyalım.

Once upon a time, there was a little astronaut named Leo who loved looking at the stars through his telescope every night. He always dreamed about going on an adventure in space. One day, he decided to visit all the planets in the Solar System!

Leo climbed into his shiny spaceship and zoomed past Earth, waving goodbye. “See you soon, Earth!” he said. His first stop was Mercury, the fastest planet. “You’re like a race car, Mercury!” Leo laughed.

Next, he flew to Venus, which was super hot and shiny like a glowing ball. “You’re so bright, Venus!” Leo said, covering his eyes a little. Then, he arrived at Mars, the red planet. He looked around, hoping to find aliens, but only saw red rocks. “Maybe another time, Mars!” Leo thought.

After that, Leo reached Jupiter, the biggest planet in the Solar System. It had a huge storm swirling for hundreds of years! “That’s one giant storm, Jupiter!” Leo exclaimed.

Then, he flew to Saturn, with its beautiful icy rings. “Your rings are so cool, Saturn!” Leo said with amazement. As he continued his journey, he passed by cold and windy Neptune and the tilted Uranus spinning sideways. “It’s freezing out here!” Leo shivered in his spacesuit.

Suddenly, Leo saw a bright comet zooming across the sky with a long, shiny tail. “Look at that comet, it’s like a shooting star!” Leo said excitedly.

On his way back home, Leo waved at the Moon and smiled. “I’ll be back to explore more of space!” he promised. And so, Leo returned to Earth, full of stories about his amazing space adventure.

Sıkça sorulan sorular

İşte uzayla ilgili terimler hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları!

Uzayla ilgili kelimeler nelerdir?

Planet (gezegen), star (yıldız), space (uzay), Sun (Güneş), Earth (Dünya), Solar System (Güneş Sistemi), comet (kuyruklu yıldız), astronaut (astronot), Moon (Ay), Uranus (Uranüs), Pluto (Plüton), Mars (Mars), Saturn (Satürn), Neptune (Neptün), Mercury (Merkür), Venus (Venüs), Jupiter (Jüpiter)…

İngilizce uzay demek ne demek?

İngilizce uzay, “space” olarak adlandırılıyor.

Uzayla ilgili terimler: Test!

İngilizce uzay terimlerini örneklerle öğrendik. Haydi şimdi kendimizi sınama zamanı! Bakalım uzayla ilgili terimler testimizde kaç soruyu doğru yapacaksın?

The area outside Earth where we find stars and planets is called ____.
We live on a planet called ____.
The bright objects we see twinkling in the night sky are called ____.
The giant ball of light that keeps us warm is called the ____.
The red planet in our solar system is called ____.
The planet with beautiful rings made of ice and rock is ____.
The tool used to look at stars and planets closely is called a ____.
A large group of stars, planets, and gas in space is called a ____.
The fastest planet in our solar system is ____.
A giant ball of gas with a long, glowing tail is called a ____.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

İngilizce becerilerimizi kullanabilmek için İngilizce uzay terimleri gibi anahtar kelimeleri bilmek önemli ancak dili öğrenmenin en iyi yolu, yaşamak. Novakid’de online İngilizce derslerimizde çocuklara tam da bu deneyimi sunuyoruz. İşte yöntemimiz:

Sizde çocuğunuzun severek İngilizce öğrenmesini isterseniz ücretsiz deneme dersinizi şimdi alabilirsiniz!

Yorum bırak

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

İlginizi çekebilir
Bir dil seçin
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.