Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
2700 Novakid öğretmeni çocuğunuza deneme dersi vermek için hazır. İstediğiniz vakti seçin!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Share
X share icon
16.09.2024
Time icon 8 min

İngilizce tell, say, speak, talk fiilleri nasıl kullanılır? Speak, talk, say ve tell farkı nasıl anlaşılır? Konu anlatımı ve test!

Table of contents

İngilizce öğrenirken karşımıza farklı durumlarda kullanabileceğimiz fakat anlam olarak birbirine epey benzer bazı kelimelerin çıkması, gayet yaygın bir durum. Kelime öğrenmenin kendisi dahi önemli seviyede efor gerektirirken araya böyle kafa karıştırıcı benzerliklerin dahil olması, öğrencileri zorlayabiliyor.

Bu durumun iyi bilinen bir örneği de hepsi birden İngilizcenin en yaygın fiilleri arasında bulunan tell, say, speak, talk kelimeleri. Bu fiillerin hepsi konuşmakla alakalı olmalarına rağmen anlamlarındaki ve dildeki kullanımlarındaki birtakım farklarla birbirlerinden ayrılıyorlar. Önemli olan da bu farklılıkların tam olarak ne olduğunu iyice anlayabilmek.

Biz de bu yazımı sizlere tam olarak bu kelimeleri birbirinden ayırt etmekte yardımcı olmak için hazırladık. İngilizcede tell, say, speak, talk fikirlerinin anlamlarını teker teker anlatmaya ek olarak speak, talk, say ve tell farkını bolca örnek cümleyle açıkladık. Tüm bunların ardından da kendinizi sınayabilmeniz için bir bilgi testine yer verdik. 

O halde haydi, hep birlikte öğrenmeye başlayalım!

İngilizce tell, say, speak, talk farkları: Tablo

Sizler için İngilizcede tell, say, speak, talk fiillerinin kullanımlarını bir tabloyla özetledik. Kilit farkları tablomuzda gördükten sonra dilerseniz daha detaylı bir konu anlatımı için yazımızın devamını da inceleyebilirsiniz.

Fiil Türkçesi Kullanımları Örnek cümleler
Speak Konuşmak
  • Karşılıklı olmayabilen konuşma eylemleri
  • Bir dili konuşmak
  • The politician spoke to the crowd. (Politikacı, kalabalığa konuştu.)
  • I speak French. (Fransızca konuşuyorum.)
Talk Konuşmak
  • Karşılıklı konuşmalar
  • Bir konuya odaklanan konuşmalar
  • Noun olarak kullanım
  • I talked to a doctor. (Bir doktorla konuştum.)
  • They talked about their plans. (Planları hakkında konuştular.)
  • We could have a talk about that. (Onun hakkında konuşabiliriz.)
Tell Söylemek
  • Yönerge, emir, bilgi aktarımı
  • Dolaylı anlatım
  • Dinleyicinin belirtildiği cümleler
  • She told him to go away. (Ona uzaklaşmasını söyledi.)
  • He told me he was sick. (Bana hasta olduğunu söyledi.)
  • I told John the news. (John’a haberleri söyledim.)
Say Demek
  • Doğrudan anlatım
  • Belirsiz söylemlerin aktarımı
  • He said, “I’m here!” (“Buradayım!” dedi.)
  • Did you say something? (Bir şey mi dedin?)

İngilizcede speak ne demek?

Tell, say, speak, talk fiillerinin farklarını anlayabilmek için bu fiillerden her birinin ne anlama geldiğini ve nasıl kullanıldığını bilmemiz gerekiyor. “Speak ne demek?” sorusunu cevaplayarak başlayalım!

“Speak” fiili, “konuşmak” anlamına geliyor. Fakat “İngilizcede speak ne demek?” sorusunu zor kılan kısım, “konuşmak” demek istediğimiz yerlerin sadece bazılarında bu fiili kullanabiliyor olmamız.

İngilizcede “speak” fiili genellikle ya biraz daha resmi olarak görülebilecek, ya da bir konuşmacının diğerlerinden cevap almasını içermek zorunda olmayan konuşma durumlarında kullanılıyor. Bu, “speak” fiilinin yalnızca kelimelerin üretilmesi olayına odaklandığını söylemekle az çok eşdeğer. Bunlara ek olarak “speak” fiili bir dili konuşmak anlamında da kullanılabiliyor.

Şimdi de “Speak ne demek?” sorusunu iyice cevaplayabilmek için kullanım alanlarını alt alta listeleyelim ve hepsine birer örnek cümle verelim:

  • Resmi durumlar: The president will speak at the conference tomorrow. (Başkan yarın konferansta konuşacak.)
  • Tek taraflı iletişim (Cevap alınıp alınmadığı bilinmiyor): Can I speak to the manager, please? (Yönetici ile konuşabilir miyim, lütfen?)
  • Bir dili konuşabilmek: She speaks three languages fluently. (O, üç dili akıcı bir şekilde konuşuyor.)

İngilizcede talk ne demek?

Talk nedir?” diye soracak olursak cevabımız yine “konuşmak” olur. Tam da bu sebeple “speak” ve “talk” fiilleri birbirine çok karıştırılıyor. Peki ya “talk” kelimesini nerelerde kullanacağız?

İngilizcede “talk” fiilini iki konuşmacı arasında karşılıklı cevaplar verildiğini ima etmek istersek kullanabiliriz. Bir başka deyişle “speak” fiili konuşma eyleminin kendisine odaklanırken, “talk” fiili insanlar arasındaki etkileşimi vurguluyor gibi anlayabiliriz. 

Buna ek olarak, “talk” fiilinin kullanıldığı yerlerde genellikle konuşmanın belli bir konusu olur. Bu noktada bizim için önemli bir ipucu, “hakkında” anlamına gelen bir preposition olan “about” kelimesi. Spesifik bir konuya odaklanan bir konuşma yaşandığında “talk about” kalıbıyla sık sık karşılaşacağız!

Ayrıca “talk” kelimesini bir noun olarak da görebiliriz. Bu durumda genellikle “to have” fiiliyle birlikte karşımıza çıkıyor. Örneğin “to have a talk about something” kalıbı, “bir konuda konuşmak” demenin farklı bir yolu.

Haydi, “İngilizcede talk ne demek?” sorusunun cevabını özetlemek için bu fiilin kullanıldığı bağlamları örnek cümlelerle tekrardan sıralayalım:

  • Karşılıklı konuşma: We talked for hours last night. (Dün gece saatlerce konuştuk.)
  • Bir konuya odaklanan konuşmalar: They are talking about their vacation plans. (Tatil planları hakkında konuşuyorlar.)
  • Noun olarak kullanım: Let’s have a talk about what happened yesterday. (Dün olanlar hakkında konuşalım.)

İngilizcede tell ne demek?

İngilizcede sık kullanılan fiillerden biri olan “tell”, Türkçeye “söylemek” şeklinde çevriliyor. Bu fiili anlarken işimiz daha kolay, çünkü zaten Türkçede de “söylemek” ve “konuşmak” fiilleri arasında anlam ve kullanım farklılıkları bulunuyor. Bu farklar, İngilizcede tell, say, speak, talk fiilleri için de geçerli.

Daha detaylı olmak gerekirse bu fiili birine yönerge veya emir verme bağlamında ya da “bir sırrı söylemek” derkenki gibi bazı bilgi çeşitlerini verirken kullanabiliyoruz.

“Tell” fiili aynı zamanda gramer açısından da biraz farklı. Bunun sebebi de İngilizcede “tell” fiiliyle birlikte dolaylı nesne yani indirect object gelmesi. Yani “tell” fiilini kullandığımızda yalnızca söylediğimiz şeyi değil, onu kime söylediğimizi de belirtiyoruz. Ancak bunun zorunlu olmadığı, “tell a lie” (yalan söylemek), “tell the time” (zamanı okuyabilmek) gibi kullanımlar da var.

İşte İngilizce “tell” ne demek, anlamamıza yardımcı olacak örnek cümleler:

  • Yönerge, emir, bilgi verme: She told me the secret. (Bana sırrı söyledi.)
  • Dinleyiciyi belirtme: I told my friend to be there early, but I’m not sure if he remembers. (Arkadaşıma erkenden orada olmasını söyledim, ama hatırlıyor mu emin değilim.)
Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!

İngilizcede say ne demek?

“Say” kelimesinin Türkçedeki karşılığı, “demek” fiili. Bunu göz önünde bulundurduğumuzda say ve tell farkını da rahatça anlayabiliriz, çünkü “demek” ve “söylemek” arasındaki fark iki dilde de aynı. Ancak biz yine de biraz daha detay sunalım.

İngilizcede “say” fiilini kullandığımızda genelde bir kişinin tam olarak ağzından çıkan kelimelere yer veririz. Yani “say” kelimesiyle anlatılan bir konuşmada, söylenen cümleyi aynen olduğu gibi aktarırız. 

Say ve tell farkı, direct speech ve reported speech farkı gibi de görülebilir. “Say” fiili sayesinde doğrudan anlatım yani direct speech yapıları kurabiliyorken “tell” fiilininden dolaylı anlatım yani reported speech için faydalanabiliyoruz.

Bu noktada önemli bir not ise “say” fiiliyle de kimi zaman dolaylı anlatım yapabilmemiz. Ancak bu durumlarda dahi aktarılan sözler asıl haliyle birkaç dil bilgisi yapısı hariç neredeyse aynı oluyor. Örneğin “He said he would be late.” (Gecikeceğini söyledi.) gibi bir cümlede bunu gözlemleyebiliriz. Ayrıca bu kullanımda aktarılan cümleden önce “that” kelimesi de görülebilir.

Kimi zaman ise “say” fiili doğrudan bir cümleyi aktarmayabiliyor. Örneğin “say something” (bir şey demek), “say a lot” (çok şey demek) gibi kalıplarda “say” fiilinin basit bir nesne aldığını görüyoruz. Bu durumlarda da yine bir çeşit “deme” durumu söz konusu elbette, ancak neyin dendiği tam olarak belli olmayabilir.

Son olarak, say ve tell farkında önemli bir nokta preposition kullanımı. “Say” fiilinden sonra bahsedilen sözü kime söylediğimizi belirtmek istiyorsak, yani indirect object kurmak istiyorsak mutlaka dinleyiciden önce “to” prepositionunu getirmeliyiz. “Tell” fiilindeki indirect object’ten önce ise preposition kullanmıyoruz.

Say ne demek?” sorusunun cevabını özetlemek için yukarıda dediklerimizi kısaca listeleyip örnek cümleler verelim:

  • Doğrudan aktarım: He said, “I’ll be late for dinner.” (“Akşam yemeğine geç kalacağım.” dedi.)
  • Belirsiz söylemler: He attended the meeting, but he didn’t say much. (Toplantıya katıldı ama pek bir şey demedi.)

İngilizce tell, say, speak, talk farkları: Sıkça sorulan sorular

İşte İngilizcede tell, say, speak, talk fiilleri arasındaki temel farklar bunlardı. Şimdi de bu dört fiil hakkında sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.

Speak ve talk arasındaki fark nedir?

İngilizcede hem “speak” hem de “talk”, “konuşmak” anlamına gelir. “Speak” fiilini biraz daha resmi olabilecek, bir karşı taraftan cevap alınmasının zorunlu olmadığı durumlarda veya dil konuşmaktan bahsederken kullanabiliriz. “Talk” ise genellikle karşılıklı iletişim olduğunu ve bir konuya odaklanıldığını ima eder. Aynı zamanda noun olarak da kullanılabilir.

Tell hangi zaman kullanılır?

İngilizcede “tell” fiilinin anlamı, Türkçede “söylemek” şeklindedir. Birine sözlü olarak bilgi, emir,  yönerge verilmesi gibi durumlarda dolaylı anlatım yapmak için “tell” fiili kullanılabilir. “Tell a lie”, “tell the time” gibi bazı kalıplarda da bu fiilin kullanıldığını görürüz. “Tell” kullanımında aynı zamanda dinleyiciyi de belirtmemiz gerekir.

Talk nedir, nasıl kullanılır?

“Talk”, İngilizcede “konuşmak” anlamına gelen bir fiildir. Bu fiili kullandığımızda genellikle iki veya daha fazla kişinin konuştuğunu, yani karşılıklı iletişim olduğunu ima ederiz. “Talk about” şeklinde kullandığımızda konuşmanın konusunu da ayrıca belirtebiliriz. Buna ek olarak “have a talk” gibi yapılarda “talk” kelimesi bir noun olarak da karşımıza çıkabilir.

İngilizce tell, say, speak, talk farkları: Test!

İngilizcede speak, talk, say ve tell farkını açıklayan konu anlatımımızı bitirdik. Şimdi de kendimizi bir bilgi testiyle sınama vakti. Haydi çözelim!

It was Mustafa Kemal Atatürk who ___ “Peace at home, peace in the world.”
Can you ___ me where the bathroom is?
Do you ___ English?
I tried to reach out to him, but he won’t ___ anything.
I believed what she said, but she might have ___ a lie.
She ___ with a soft voice, making it hard to hear her.
He ___ me that he was going to be late.
We need to have a ___ about what you did.
You should ___ her the truth before it’s too late.
He ___ that he would finish the report by tomorrow.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

İngilizcede tell, say, speak, talk gibi anlamca birbirine yakın fiilleri ayırt etmek için ezber bir yere kadar işe yarasa da aslında onları sık sık kullanarak alışmak en iyi yöntem. Biz de aşağıda inceleyebileceğiniz Novakid metodolojimizde bu prensibi İngilizce öğretiminin her alanında uyguluyoruz.

Eğer siz de çocuğunuzun bu etkili yöntemle online İngilizce derslerimizden faydalanmasını isterseniz ücretsiz deneme dersinizi alın ve aramıza katılın!

Yorum bırak

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

Redactor's choice
Öğretmenin Görüşü
You might also like
Choose a language
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.