İngilizcede son ekler (suffix) ile yeni sözcükler oluşturulur. Bu yeni kelime oluşturma işlemi kök ya da ana sözcüğün sonuna eklenerek yapılır. Oluşan yeni sözcüklerin anlamı ve türü genellikle değişir.
İngilizcede ekleri, türetme/yapım ekleri (derivational suffixes) ve çekim ekleri (inflectional suffixes) olarak ikiye ayırabiliriz. Türetme ekleri, yeni sözcükler oluştururken çekim ekleri, sözcüklerin gramer özelliklerini değiştirir. Gelin hep beraber bu iki ana başlığı ve son ekleri daha detaylı bir şekilde öğrenelim!
Türetme (derivational) ekleri
Türetme ekleri, bir sözcüğün anlamını ya da türünü değiştirir ve ortaya yeni sözcükler çıkarır. Bir kök sözcüğün sonuna eklenen türetme ekleriyle oluşan yeni sözcükler; isim (noun), zarf (adverb), sıfat (adjective), fiil (verb) gibi farklı sözcük sınıflarına dönüşebilir. Haydi örnekler üzerinde görelim!
İsim yapan ekler
1. -ness (sıfattan isim yapar)
- happy (mutlu) → happiness (mutluluk)
Örnek: Happiness is the key to good life. (Mutluluk, iyi bir yaşamın anahtarıdır.)
- dark (kara) → darkness (karanlık)
Örnek: The darkness was overwhelming in the forest. (Ormandaki karanlık çok yoğundu.)
2. -ity (sıfattan isim yapar)
- active (aktif) → activity (aktivite)
Örnek: Physical activity is important for health. (Fiziksel aktivite sağlık için önemlidir.)
- possible (olasılık) → possibility (olasılık)
Örnek: There is a possibility of rain tomorrow. (Yarın yağmur yağma olasılığı var.)
3. -ment (fiilden isim yapar)
- achieve (başarı) → achievement (başarmak)
Örnek: Her achievement in the competition was remarkable. (Yarışmadaki başarısı dikkat çekiciydi.)
- develop (gelişme) → development (gelişim)
Örnek: The development of technology has accelerated. (Teknolojinin gelişimi hızlandı.)
4. -ion, -tion, -ation, -sion (fiilden isim yapar)
- inform (bilgilendirmek) → information (bilgi)
Örnek: We need more information to make a decision. (Karar vermek için daha fazla bilgiye ihtiyacımız var.)
- decide (karar vermek) → decision (karar)
Örnek: The decision was made after much deliberation (Karar, uzun tartışmalardan sonra verildi.)
- act (yapmak) → action (eylem)
Örnek: The action that was taken was necessary and appropriate (Alınan eylem gerekli ve uygundu.)
Sıfat yapan ekler
- -able, -ible (fiilden sıfat yapar)
- read (okumak) → readable (okunabilir)
Örnek: The book is very readable and engaging. (Kitap çok akıcı ve sürükleyici.)
2. -al (isimden sıfat yapar)
- accident (kaza) → accidental (kazara)
Örnek: The fire was caused by an accidental spark. (Yangın, kazara bir kıvılcımdan kaynaklandı.)
- nature (doğa) → natural (doğal)
Örnek: She prefers natural products over synthetic ones. (Sentetik ürünler yerine doğal ürünler tercih ediyor.)
3. -ful (isimden sıfat yapar)
- joy (neşe) → joyful (neşeli)
Örnek: The children were joyful during the party. (Çocuklar parti sırasında çok neşeliydi.)
- care (dikkat/önem) → careful (dikkatli)
Örnek: She is a careful driver (O dikkatli bir sürücü.)
4. -less (isimden sıfat yapar, olumsuz anlam katar)
- hope (umut) → hopeless (umutsuz)
Örnek: He felt hopeless after losing his job. (İşini kaybettikten sonra umutsuz hissetti.)
- end (son) → endless (sonsuz)
Örnek: The possibilities are endless with this new technology. (Bu yeni teknolojiyle olanaklar sonsuzdur.)
5. -ous, -eous, -ious (isimden sıfat yapar)
- danger (tehlike) → dangerous (tehlikeli)
Örnek: The journey through he mountains was dangerous. (Dağlar arasındaki yolculuk tehlikeliydi.)
- vary (çeşit) → various (çeşitli)
Örnek: She has various interests, including painting and hiking. (Resim yapma ve doğa yürüyüşü gibi çeşitli ilgi alanları var.)
6. -ese (isimden sıfat)
- Chinese (Çince – Çinli)
Örnek: She is studying Chinese to understand the culture better. (Kültürü daha iyi öğrenmek için Çince öğreniyor.)
- Japanese (Japonca – Japon)
Örnek: He is learning Japanese to travel to Tokyo next year. (Gelecek yıl Tokyo’ya seyahat etmek için Japonca öğreniyor.)
7. -i (isimden sıfat)
- Iraqi
Örnek: The Iraqi delegation arrived in the city yesterday. (Irak heyeti dün şehre geldi.)
- Yemeni
Örnek: Yemeni coffee is famous for its unique flavor. (Yemen kahvesi eşsiz tadı ile ünlüdür.)
8. -ish (isimden sıfat)
- child (çocuk) → childish (çocukça)
Örnek: His behavior was very childish during the meeting. (Toplantı sırasında davranışı çok çocukçaydı.)
9. -ian (isimden sıfat)
- Canada (Kanada) → Canadian (Kanadalı)
Örnek: My Canadian friend invited me to visit Toronto next summer. (Kanadalı arkadaşım beni gelecek yaz Toronto’yu ziyaret etmeye davet etti.)
- Malaysia (Malezya) → Malaysian (Malezyalı)
Örnek: The Malaysian cuisine we tried was delicious. (Denediğimiz Malezya mutfağı lezzetliydi.)
10. -y (isimden sıfat)
- wind (rüzgâr) → windy (rüzgârlı)
Örnek: It was a windy day, so we decided not to go sailing. (Rüzgârlı bir gün olduğundan yelken açmamaya karar verdik.)
- cloud (bulut) → cloudy (bulutlu)
Örnek: The sky was cloudy and it looked like it might rain soon. (Gökyüzü bulutluydu ve yakında yağmur yağacak gibi görünüyordu.)
Zarf yapan ekler
- -ly (sıfattan zarf yapar)
- quick (hızlı) → quickly (hızlıca)
Örnek: She quickly packed her bags and left for the airport. (Çabucak çantalarını topladı ve havaalanına doğru yola çıktı.)
- sad (üzgün) → sadly (üzülerek)
Örnek: He looked at the old photograph sadly, remembering the good times. (Eski fotoğrafa üzgün bir şekilde baktı ve güzel zamanları hatırladı.)
2. -ward, -wards (yön bildiren zarflar)
- up (yukarı) → upward (yukarı doğru)
Örnek: The balloon floated upward into the sky. (Balon gökyüzüne doğru yukarıya süzüldü.)
- back (geri) → backward (geriye doğru)
Örnek: He took a step backward to avoid the puddle. (Su birikintisinden kaçmak için bir adım geri gitti.)
Fiil yapan ekler
- -ify (isim veya sıfattan fiil yapar)
- beautiful (güzel) → beautify (güzelleştirmek)
Örnek: They plan to beautify the park with the flowers (Parkı yeni çiçekler ile güzelleştirmeyi planlıyorlar.)
- intense (yoğun) → intensify (yoğunlaştırmak)
Örnek: The training will intensify as the competition approaches. (Yarışma yaklaştıkça antrenman yoğunlaşacak.)
2. -ate (isim veya sıfattan fiil yapar)
- differ (fark) → differentiate (farklılaştırmak)
Örnek: It’s important to differentiate between fact and opinion. (Gerçek ve görüş arasındaki farkı ayırt etmek önemlidir.)
- active (etkin) → activate (etkinleştirmek)
Örnek: You need to activate your account to use the service (Hizmeti kullanmak için hesabınızı etkinleştirmeniz gerekiyor.)
3. -en (sıfattan fiil yapar)
- strength (güç) → strengthen (güçlendirmek)
Örnek: We need to strengthen our team for the next match (Bir sonraki maç için takımımızı güçlendirmemiz gerekiyor.)
- wide (geniş) → widen (genişletmek)
Örnek: The city plans to widen the main road to reduce traffic. (Trafiği azaltmak için ana yolu genişletmeyi planlıyorlar.)
Çekim ekleri (inflectional suffixes)
İngilizcede çekim ekleri kelimenin temel anlamını değiştirmezler, sadece dilbilgisel işlevini belirlerler. Bu ekler çoğu zaman fiillerin zamanlarını, isimlerin çoğullarını, sıfatların karşılaştırma derecelerini ve sahiplik ilişkilerini gösterir. Örnekler üzerinden inceleyelim!
İsimlerde çekim ekleri
1. -s (çoğul isimler)
- cats (kediler)
Örnek: The cats are playing in the garden. (Kediler bahçede oynuyor.)
- books (kitaplar)
Örnek: She has many books on her shelf. (Rafında birçok kitap var.)
2. -’s (iyelik)
- John’s (John’un)
Örnek: This is John’s car. (Bu John’un arabası.)
- the dog’s
Örnek: The dog’s bone is buried in the yard. (Köpeğin kemiği bahçede gömülü.)
Fiillerde çekim ekleri
1. -ed (geçmiş zaman fiilleri)
- walked (yürüdü)
Örnek: She walked to the store yesterday. (Dün dükkâna yürüdü.)
- played (oynadı)
Örnek: They played football in the afternoon. (Öğleden sonra futbol oynadılar.)
2. -ing (şimdiki zaman ya da süreklilik belirten fiiller)
- running (koşuyor)
Örnek: He is running in the park right now. (Şu an parkta koşuyor.)
- eating (yiyor)
Örnek: They are eating dinner at the moment. (Şu an akşam yemeği yiyorlar.)
3. -s (üçüncü tekil şahıs geniş zaman fiilleri)
- runs (koşar)
Örnek: She runs every morning. (Her sabah koşar.)
- drinks (içer)
Örnek: He drinks coffee every day. (Her gün kahve içer.)
4. -en (düzensiz fiil çekimleri)
- break (kırmak) → broken (kırılmış)
Örnek: The window is broken. (Pencere kırılmış.)
- eat (yemek) → eaten (yenmiş)
Örnek: All the cake has been eaten. (Bütün pasta yenmiş.)
Sıfatlarda çekim ekleri
1. -er (karşılaştırma sıfatları)
- fast (hızlı) → faster (daha hızlı)
Örnek: She is faster than her brother (Kardeşinden daha hızlı.)
- tall (uzun) → taller (daha uzun)
Örnek: This building is taller than that one. (Bu bina, o binadan daha uzun.)
2. -est (üstünlük sıfatı)
- small (küçük) → smallest (en küçük)
Örnek: This is the smallest piece of the puzzle. (Bu, yapbozun en küçük parçası.)
- strong (güçlü) → strongest (en güçlü)
Örnek: He is the strongest student in his class. (O, sınıfındaki en güçlü öğrenci.)
İngilizce suffixes: Test!
İngilizcede son ek yani suffix’in ne olduğunu, nerede ve nasıl kullanıldığını örnekler üzerinden detaylıca inceledik. Şimdi test ile kendini sınama zamanı!
Sıkça sorulan sorular
İşte İngilizce suffixes konusu hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları!
Suffix ve prefix nedir?
Suffix (son ek) ve prefix (ön ek), sözcüklerin anlamını değiştiren ya da yeni kelimeler türeten eklerdir. Prefix, kelimenin başına eklenir ve genellikle kelimenin anlamını değiştirirken suffix kelimenin sonuna eklenir ve kelimenin türünü değiştirir.
İngilizcede çekim eki var mı?
Evet, İngilizcede çekim eki var. Mesela, “to be” fiili için “am,” “is,” ve “are” gibi. Ayrıca fiillerin geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman formları da bulunur. Örneğin “walk” fiilinin geçmiş zaman hali “walked” olarak çekimlenir.
Novakid’le tanışın!
İngilizce dilbilgisini kavramak için suffixes gibi yapıları öğrenmek önemli ancak bir dili öğrenmek için onu öğrenmenin en iyi yolu yaşamak! Novakid’de online İngilizce derslerimizde çocuklara tam da bu deneyimi sunuyoruz. Ezberden uzak ve eğlenceli dersler için ücretsiz deneme dersinizi alabilirsiniz!