İngilizcede reporting verbs nedir? İngilizce aktarma fiilleri nasıl kullanılır? Konu anlatımı ve test!
İngilizce öğrenirken amaçlarımızdan biri, çeşitli durumları anlatırken yeterince karmaşık yapıda cümleler kurabilmek. Başlangıç seviyelerinde çoğunlukla kendimizden ve çevremizde olanlardan bahsettiğimiz için cümlelerimiz de nispeten basit oluyor. Ancak bizim değil, başkalarının dedikleri veya hissettikleri şeyleri anlatırken cümlelerimizin karmaşıklaşması gerekiyor.
Bu tarz durumlarda kullandığımız bir yapı da reporting verbs, yani Türkçesiyle aktarma fiilleri. Reporting verbs konusuna hakim olduğumuzda İngilizcede çok daha uzun ve ileri seviye cümleler kurabilmenin yanı sıra, insanların duygu ve düşüncelerinden de rahatça bahsedebiliyoruz.
Bu yazımızda hep birlikte İngilizcedeki bu tarz fiilleri daha yakından tanıyacağız. Reporting verbs kategorisine giren fiillerin ne olduklarını, nerede ve nasıl kullanıldıklarını bolca örnek cümleyle göreceğiz. En sonda da kendimizi sınamak için bir bilgi testi çözeceğiz. O halde haydi, öğrenmeye başlayalım!
Reporting verbs nedir, ne için kullanılırlar?
Konu anlatımımıza başlangıç olarak, İngilizcede reporting verbs adını verdiğimiz fiillerin ne olduğundan ve ne için kullanıldıklarından bahsedelim. Böylece ilerleyen vakitlerde bu tarzdaki fiillerin mantığını kavramamız daha kolay olacaktır.
İngilizce reporting verbs, kısaca tanımlamak gerekirse, insanların söylediği şeyleri ve düşünceleri aktarırken kullandığımız fiillere denir. Bu sebeple Türkçeye “aktarma fiilleri” şeklinde çevrilebilirler. Bu fiillerin ardından genellikle “that” bağlacının kullanıldığını görürüz.
Reporting verbs kategorisine giren fiiller, İngilizcede doğrudan anlatım ve dolaylı anlatım ayrımında önemli bir rol oynarlar. Hatırlayabileceğimiz üzere, başka birinin söylediği bir şeyi tıpatıp aynı cümleyi kurarak aktardığımızda doğrudan anlatım yapmış oluruz. Dolaylı anlatımda ise cümlenin biçimi değişir.
Buna ek olarak, doğrudan anlatımda yalnızca söylenen şeyleri aktarabiliriz. Reporting verbs kullanarak dolaylı anlatım yaptığımızda ise sadece söylenenleri değil, aynı zamanda düşünceler, inançlar, görüşler gibi unsurları da anlatabiliriz.
Tüm bunların yanı sıra, İngilizcede reporting verbs kullanarak aktardığımız fikir veya söz hakkında kendi görüşlerimizi belirtmemiz de mümkün. Bunu, belirli fiilleri kullanarak kendi düşüncemizi ima edebileceğimiz şeklinde düşünebilirsiniz. Biraz karmaşık duyuluyor olabilir, ancak örneklerimizi gördükçe reporting verblerin cümleye kattığı anlamları gayet iyi anlayacaksınız!
İngilizce reporting verbs neler?
Reporting verbs ne demek, bu fiiller ne için kullanılır, kısaca öğrendik. O halde şimdi reporting verbs türündeki fiillere başlıca örnekleri görerek konuyu daha kapsamlı bir şekilde anlayalım. Bunu yaparken elbette örnek cümelelerden de yaralanacağız! İşte İngilizcede en önemli reporting verbler ve örnek cümleler:
- Say
İngilizcenin en yaygın fiillerinden biri olan ve “demek” anlamına gelen “to say”, bir reporting verb olarak kullanılabiliyor. Taşıdığı geniş anlam sebebiyle İngilizce reporting verbs kategorisinde muhtemelen en çok kullandığımız fiil, “to say” olacaktır.
Örnek cümle: She said that she would come to the meeting. (Toplantıya geleceğini söyledi.)
- Tell
Bir diğer yaygın reporting verb olan “to tell” ise “söylemek” anlamına geliyor. Bu fiilin, bir önceki örneğimiz olan “to say” ile oldukça yakın bir anlama sahip olduğunu siz de biliyorsunuzdur. Fakat bu iki fiili birbirinden ayırmamızı sağlayan bir detay var.
“To say” fiilinin aksine, “to tell” fiili, bir dolaylı tümleç gerektiriyor. Diğer bir şekilde anlatacak olursak, “to say” fiilini kullandığımızda yalnızca aktarılan şeyi belirtmek yeterliyken, “to tell” fiilini kullandığımızda hem aktarılan şeyi, hem de bunun kime aktarıldığını belirtmemiz gerekiyor.
Örnek cümle: He told me that the project was delayed. (Bana projenin ertelendiğini söyledi.)
- Ask
“To ask” fiili de oldukça çok göreceğimiz bir diğer reporting verb. Anlamı ise, muhtemelen zaten bildiğiniz üzere, “sormak” demek. Diğer birçok reporting verbden farklı olarak, “to ask” fiilinden sonra “that” yerine “if” kullanıyoruz.
Örnek: My teacher asked me if I had done my homework. (Öğretmenim, ödevimi yapıp yapmadığımı sordu.)
- Claim
Özellikle İngilizce haberlerde ve makalelerde sık sık karşımıza çıkabilecek bir reporting verb, “to claim”. Bu fiilin anlamı ise “iddia etmek”. Türkçe çevirisinden de anlayabileceğimiz üzere “to claim” fiilini reporting verb olarak kullandığımızda, genellikle sözün doğruluğu hakkında kişisel yorum yapmadığımızı, söylenen şeyin yanlış olma ihtimali de bulunduğunu ima etmiş oluruz.
Örnek cümle: The scientist claimed that his theory was groundbreaking. (Bilim insanı, teorisinin çığır açıcı olduğunu iddia etti.)
- Suggest
İngilizcede farklı anlamlara ve imalara sahip olabilen bir reporting verb örneği, “to suggest”. Bu fiilin ana anlamını Türkçeye “önermek” olarak çevirebiliriz. “To suggest” fiilini bu anlamda kullandığımızda doğal olarak aktardığımız cümle hakkında pek bir kişisel yorumda bulunmamış oluruz.
Aynı zamanda dikkat etmek gerekiyor ki “to suggest” fiili bu anlamda kullanıldığında net bir emir verildiğini değil, yalnızca bir teklif yapıldığını belirtir.
Örnek cümle: She suggested that we take a different route. (Farklı bir yol izlememizi önerdi.)
Fakat “to suggest” reporting verbinin İngilizcede bir başka anlamı daha var. Özellikle bilimsel makalelerde görebileceğimiz bu alternatif kullanımda bu fiil, “bir şeyi göstermek, bir şeye işaret etmek” gibi bir anlama sahip olabiliyor. Kesin bir görüş belirtmemekle beraber yine de objektif bir yorum yapmak isteyen yazarlar, bu reporting verbi sık sık kullanır.
Örnek: Our findings suggest that there is no direct relationship between these variables. (Bulgularımız, bu iki değişken arasında doğrudan bir ilişki olmadığına işaret ediyor.)
- Argue
“To argue” fiili, en başta öğrenciler tarafından anlamı biraz karıştırılabilen reporting verbler arasında yer alıyor. Bu kelimeyi daha önce gördüyseniz, anlamını büyük ihtimalle “tartışmak” olarak öğrenmişsinizdir. Bu sebeple bu fiille karşılaştığınızda aklınıza olumsuz bir durum geliyor olabilir. Ancak “to argue”, reporting verbs kategorisinde kullanıldığında anlamı biraz değişiyor.
Reporting verbs sınıfına dahil olan “to argue” kelimesi, normalde olduğu gibi olumsuz anlaşılabilecek bir anlam taşımak zorunda değil. Bu şekilde kullanıldığında “to argue”, tartışmaktan ziyade “bir şeyin doğruluğunu savunmak” şeklinde bir anlam ifade ediyor.
Aynı zamanda belirtmekte fayda var ki, “to argue” reporting verbini kullandığımızda sözü aktarılan kişinin, savunduğu sonuca varmak için akıl yürütmüş olduğunu varsayabiliriz. Yine bilimsel makaleler gibi eleştirel düşünce içerikli yazılarda ve konuşmalarda bu reporting verbi sık sık görebiliriz.
Örnek cümle: He argued that the new law would benefit the economy. (Yeni yasanın ekonomiye fayda sağlayacağını savundu.)
- Report
İngilizcede “to report” kelimesinin bazı anlamlarını da daha önce görmüş olabilirsiniz. Örneğin belki de bu fiilin yaygın olarak “ihbar etmek” derken kullanıldığını biliyorsunuzdur. “To report” fiili reporting verb olarak kullanıldığında ise epey farklı bir şey ifade ediyor.
Aslına bakarsanız, “to report” kelimesinin bu bağlamdaki anlamı, konu başlığımız olan “reporting verbs” isminin kendisinde saklı! Çünkü bir reporting verb olan “to report”, tam olarak “aktarmak” veya “bildirmek” demek. Bu kelimeyle özellikle de gazetecilik alanında, örneğin İngilizce haberleri okurken veya dinlerken karşılaşabiliriz.
Örnek cümle: The journalist reported that the incident occurred at midnight. (Gazeteci olayın gece yarısı gerçekleştiğini bildirdi.)
- State
“To state” fiili, günlük dilden çok İngilizce resmi yazılarda karşılaşabileceğimiz bir reporting verb. Bu fiili, “to say” veya “to tell” reporting verblerinin daha resmi bir hali gibi düşünebilirsiniz. Ancak elbette ufak farklılıklar da yok değil. Daha kesin olmak gerekirse, “to state” reporting verbini Türkçeye “net bir şekilde söylemek (veya belirtmek)” gibi çevirebiliriz.
Örnek cümle: The report stated that the company was in financial trouble. (Rapor, şirketin mali sıkıntıda olduğunu belirtti.)
- Announce
“To announce” fiili, nispeten basit reporting verblerden biri. Bu kelimeyi Türkçeye “duyurmak” ya da “anons etmek” şeklinde çevirmemiz yeterli olacaktır.
Örnek cümle: The principal announced that the school would have a new sports facility next year. (Müdür, okulun gelecek yıl yeni bir spor tesisi olacağını duyurdu.)
Fakat yine de dikkat etmeliyiz, çünkü bu fiil bazen “açıklamak” anlamında da kullanılabilir.
Örnek cümle: The president announced a new policy. (Başkan yeni bir politika açıkladı.)
- Admit
“To admit” fiilini reporting verb olarak kullanıldığımızda “kabullenmek” anlamını taşıyor. Bir diğer deyişle, genellikle bu fiili kullandığımızda eylemi gerçekleştiren kişinin, istemeyerek de olsa bir şeyin doğruluğunu kabul ettiğini belirtiyoruz.
Örnek cümle: He admitted that he made a mistake. (Hata yaptığını kabul etti.)
- Deny
“To deny” fiili ise az önce gördüğümüz “to admit” fiilinin zıttı olan bir reporting verb şeklinde düşünülebilir. Bu da demek oluyor ki “to deny” fiilini Türkçeye “inkar etmek” şeklinde çevirebiliriz.
Bu fiilin genel anlamı ise “reddetmek”. Örneğin birinin başvurusu reddedildiğinde de “to deny” fiilini kullanabiliriz. Ancak reporting verb olarak kullanıldığında “inkar etmek” anlamına odaklanmamız daha doğru olacaktır.
Örnek cümle: She denied having any involvement in the incident. (Olayla herhangi bir ilgisi olduğunu inkar etti.)
İngilizce reporting verbs: Sıkça sorulan sorular
İşte İngilizcede yaygın olan bazı reporting verbler bunlardı. O halde şimdi de İngilizce reporting verbs konusu hakkında sıkça sorulan sorulardan bazılarını cevaplayalım.
Reporting verbs ne demek?
Reporting verbs, Türkçede “aktarma fiilleri” demek. Birinin düşüncelerini, duygularını veya sözlerini aktarırken kullandığımız fiillere İngilizcede reporting verbs adı verilir.
Reported speech ne zaman kullanılır?
İngilizcede reported speech, birinin sözünü doğrudan aynı cümleyi kurmak yerine dolaylı bir şekilde aktardığımız zamanlarda kullanılabilir. Türkçeye ise “dolaylı anlatım” şeklinde çevrilmesi mümkündür.
Reported speech hangi seviye?
Reported speech’te kullanılan reporting verbe göre cümlenin basitlik seviyesi değişebilir. Ancak reported speech konusu bir bütün olarak bakıldığında genellikle B1 seviyesine dahil edilir.
İngilizce reporting verbs: Test!
İngilizcede reporting verbs nedir, nerede ve nasıl kullanılırlar, bolca örnek cümleyle öğrendik. Peki şimdi de kısa bir bilgi testiyle kendinizi sınamaya ne dersiniz? Haydi, 10 sorudan kaçını doğru yapacağımızı görelim!
Novakid’le tanışın!
İngilizcede ileri seviye cümleler kurabilmek için reporting verbs gibi fiillere hakim olmak oldukça önemli. Ancak elbette dil öğrenirken yalnızca ezber kabiliyetimize güvenmeyip, aynı zamanda dili yaşamamız gerekir. Novakid’de online İngilizce derslerimizde çocuklara tam da bu deneyimi sunuyoruz. Eğer çocuğunuzun oyunlarla birlikte, ezberden uzak ve bolca eğlenceyle yabancı dil öğrenmesini isterseniz ücretsiz deneme dersinizi siz de şimdi alın!