Scrolltop arrow icon
Bu fırsat kaçmaz!
BLOGTR25 promosyon kodu ile %25 indirim + 1 aylık ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
CTA background
Dünyanın dört bir yanından çocuklara ana dil olarak İngilizce öğretiyoruz! Bize katılmak ister misiniz?
Dünyanın dört bir yanından çocuklara ana dil olarak İngilizce öğretiyoruz!
ÜCRETSİZ DENEYİN
Share
X share icon
22.05.2024
Time icon 9 min

İngilizcede yerler için kullanılan kelimeler nelerdir? İngilizce konumları nasıl söyleyebiliriz?

Table of contents

İngilizce becerilerinizi uygulamaya koyup, yabancı bir ülkede yepyeni bir şehri keşfetmeyi mutlaka düşünmüşsünüzdür. Gittiğiniz yeri daha önce hiç görmemiş olsanız dahi biliyorsunuz ki dil becerileriniz sayesinde kolayca etrafınızda neler olduğunu öğrenebilir, keyifle gezebilirsiniz! Fakat elbette, bunun için bazı anahtar kelimeleri bilmeniz gerekiyor.

Bahsettiğimiz anahtar kelimeler, doğal olarak, İngilizce yerlerin isimleri. Aslına bakarsanız, muhtemelen sizin de bildiğiniz üzere İngilizce konumlar, yabancı dil derslerinin en meşhur konularından biri. Ancak tabii ki bu kadar yaygın olarak öğretilmelerinin bir amacı var. Hiçbirimiz, İngilizce bilmemize rağmen bir haritaya öylece bakakalıp kaybolmak istemeyiz!

Bu yazımızı sizlere tam da bu konuyu anlatmak için hazırladık. Mutlaka bilmeniz gereken bir konu olan İngilizce yerleri bolca örnekle tanıtıp, öğrendiklerinizi pekiştirmeniz için eğlenceli bir hikayeye yer verdik. Üstelik en sona kendinizi sınamanız için bir bilgi testi de ekledik. O halde haydi, İngilizce yerleri hep birlikte öğrenelim!

İngilizce yerler nelerdir?

İşte mutlaka bilmemiz gereken İngilizce konumların isimleri ve örnek cümleler!

  • Şehir

Diğer her şeyden önce konumuza büyük ölçekten bakalım ve “şehir”in İngilizcesini öğrenmekle başlayalım! “Şehir”, İngilizcede “city” şeklinde söylenebilir.

Ancak, Türkiye’de yaşayan İngilizce öğrencilerinin özellikle bilmesi gereken bir detay var. Çoğu zaman, Türkiye’de içinde bulunduğumuz şehirlerden bahsederken “the city of İstanbul / Ankara / İzmir…” gibi bir kalıp kullanıyoruz. Aslına bakarsanız bu tam olarak yanlış değil, ancak Türkçede “şehir” olarak bildiğimiz yerler resmi olarak “il” olduğu için, bu yerlerden bahsederken “province” kelimesinin kullanıldığını da görebilirsiniz.

Örnek: The population of this city is around 10 million. (Bu şehrin nüfusu, 10 milyon civarında.)

  • İlçe 

Şehirin İngilizcesini öğrendikten sonra doğal olarak ilçenin İngilizcesini de bilmek isteyeceksinizdir. “İlçe” kelimesini İngilizceye doğrudan çevirmesek de, “district” şeklinde ifade edebiliriz.

Örnek: I live in the Beşiktaş district of İstanbul. (İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde yaşıyorum.)

  • Mahalle

İngilizce konumlarda teknik sınıflandırmalar kısmını bitirmek için “mahalle” kelimesini öğrenerek devam edelim. İngilizcede “mahalle” demek için “neighborhood” veya bazı yerlerde “quarter” kelimesini kullanabilirsiniz.

Örnek: Our neighborhood is rather small, but it’s very calm. (Mahallemiz nispeten küçük, ama çok sakin.)

Bu noktadan itibaren, İngilizce yerlerden bahsetmeye şehrin içinde bulabileceğimiz, yani günlük hayatta bizi daha yakından ilgilendiren kelimelerle devam edelim!

  • Otel

Tabii ki de yabancı bir şehre gittiğimizde bizim için en önemli yerlerden biri, otel olacak. Bu kelimenin İngilizcesinin ne kadar basit olduğuna şaşırabilirsiniz: otelin İngilizcesi, “hotel” şeklindedir!

Örnek: We booked a 5-star hotel for our vacation. (Tatilimiz için 5 yıldızlı bir otelden yer ayırttık.)

  • Restoran

Yeni yerler keşfederken mutlaka bir noktada karnımız acıkacaktır. Bu yüzden, İngilizce restoranın ne olduğunu aklımızda tutmalıyız. Şanslıyız ki bu kelime de epey basit! İngilizce “restoran” demek için, “restaurant” kelimesini kullanabiliriz. 

Örnek: The restaurants in this city are famous for their delicious dishes. (Bu şehirdeki restoranlar, enfes yemekleriyle ünlü.)

  • Kafe

Bir şeyler yemek için restorana, bir şeyler içmek içinse kafeye gideceğiz! Bunun için de kafenin İngilizcesi olan “café” kelimesini bilmek oldukça işimize yarayacak!

Örnek: I sat down at a café to have a cup of coffee. (Bir bardak kahve içmek için bir kafeye oturdum.)

  • Kütüphane

Kitap sevgisine sahip tüm çocukların bilmesi gereken yerlerden biri kütüphane. İngilizce kütüphane, “library” şeklinde ifade edilir. Bu kelimeyi bilirseniz, gittiğiniz her yerde büyük keyifle yeni kitaplar bulabilirsiniz! 

Örnek: This library has some very old and rare books. (Bu kütüphanede çok eski ve nadir bazı kitaplar var.)

  • Okul

İngilizce yerler arasında öğrenciler için olmazsa olmaz bir kelime de okul. Muhtemelen bildiğiniz üzere, İngilizce okul demek için “school” ifadesini kullanırız. 

Örnek: There are hundreds of students in the school’s garden. (Okulun bahçesinde yüzlerce öğrenci var.)

  • Tiyatro

İçinde bulunduğunuz şehrin kültürel faaliyetlerini takip etmek için tiyatroya gitmek de isteyebilirsiniz. Bu durumda İngilizce tiyatro demek için “theater” kelimesini kullanabilirsiniz. İngiliz İngilizcesinde ise bu kelime “theatre” şeklinde görürsünüz.

Örnek: There is a play by Shakespeare in the theater tonight. (Bu gece tiyatroda Shakespeare’in bir oyunu var.)

  • Sinema

Tiyatronun bir benzeri de elbette sinemadır. Canınız film izlemek isterse ve İngilizce “cinema” kelimesini biliyorsanız kolayca sinemayı bulabilirsiniz!

Ancak bu kelime için Amerikan İngilizcesi ve İngiliz İngilizcesinin farkı mutlaka bilinmeli. Amerika’da, sinema demek için “movie theater” ifadesi de sık sık kullanılır. Gerçekten de tiyatro ve sinemanın benzerliği ortada!

Örnek: We watched an amazing action movie at the cinema yesterday. (Dün sinemada muhteşem bir aksiyon filmi izledik.)

  • Müze

Tarihe veya sanata ilgiliyseniz gittiğiniz şehirde kaçırmamanız gereken yerlerden biri de tabii ki müze olacak. İyi bir haberimiz var, çünkü bu da İngilizce konumlar arasında nispeten basit bir kelime! İngilizcede “müze” demek için “museum” ifadesini kullanabiliriz.

Örnek: The museum displays some of the latest archaeological findings. (Müze, en yakın zamandaki arkeolojik buluntulardan bazılarını sergiliyor.)

  • Alışveriş merkezi

Şehirlerin en sık ziyaret edilen yerlerinden biri de alışveriş merkezi. Eğer gittiğiniz yerde bir şey satın almanız gerekiyorsa, “alışveriş merkezi” anlamına gelen “shopping center” veya “mall” kelimelerini arayabilirsiniz!

Örnek: There are many different restaurants and stores in this shopping center. (Bu alışveriş merkezinde birçok farklı restoran ve mağaza var.)

  • Market

Bir şeyler satın almak demişken, marketten bahsetmemek de olmaz. Ancak dikkat edin, çünkü İngilizce konumlar arasında “market”, oldukça çeldirici bir kelime! Hemen bu durumu açıklayalım.

Türkçede “market” deyince çoğunlukla gıda olmak üzere temel ihtiyaçlarımızı almaya gittiğimiz yeri anlıyoruz. “Market” kelimesinin İngilizcede de olduğunu duyduysanız, Türkçedekiyke tamamen eş anlamlı olduğunu düşebilirsiniz. Ancak durum tam olarak böyle değil!

İngilizcede “market” derseniz muhtemelen, “çarşı” veya “pazar” anlaşılacaktır. Türkçedeki marketi İngilizceye çevirmek isterseniz “grocery store” kelimesi daha doğru olur.

Fakat buna karşılık olarak, İngilizce konumlardan bahsederken “süpermarket” gibi farklı market çeşitlerini düz bir mantıkla çevirebiliriz . Örneğin, “supermarket” diyerek tam da aradığınız yeri bulabilirsiniz!

Örnek: I went to the grocery store to buy eggs and milk. (Yumurta ve süt almaya markete gittim.)

Şimdi kaydolun ve 1 ay boyunca ücretsiz konuşma pratiği dersleri kazanın!
Çocuğunuza İngilizce ile güven verin!
  • Fırın

Canınız hamur işi çektiyse ve tazeyken yemek istiyorsanız da elbette bir fırın arayacaksınız. Eğer nefis kokular sizi çoktan yönlendirmediyse, “bakery” kelimesini kullanarak İngilizce fırın diyebilirsiniz!

Örnek: I always grab some freshly baked bread from the bakery for breakfast. (Kahvaltı için daima fırından taze pişmiş ekmek alırım.)

  • Park

Gittiğiniz şehrin doğal güzelliklerinin tadını çıkarmak için bir parka uğramayı da düşünebilirsiniz. İşiniz oldukça kolay, çünkü İngilizce park kelimesi, Türkçedekiyle tamamen aynı!

Örnek: People are walking their dogs at the park. (İnsanlar, parkta köpeklerini yürütüyorlar.)

  • Postane

Tatilinizi sevdiklerinizle paylaşmak için kartpostal ve pul alabileceğiniz bir yer arıyor da olabilirsiniz. Elbette gideceğiniz yer postane! İngilizce postane demek için ise “post office” ifadesini kullanabilirsiniz.

Örnek: I went to the post office to send a letter to my aunt. (Halama mektup göndermek için postaneye gittim.)

  • Banka 

Yabancı şehirleri gezerken para çekmeye veya bozdurmaya da ihtiyacımız olabilir. Bu durumda İngilizce yerler arasında çok basit bir kelime olan “bank” ifadesini kullanarak bankayı bulabiliriz!

Örnek: There should be a few ATMs in front of the bank. (Bankanın önünde birkaç ATM olmalı.)

  • Kilise

Türkiye’de çok yaygın olmasa da İngilizce konuşulan ülkelerde sık sık karşılaşacağınız bir konum da kilisedir. İngilizce kilise demek için “church” kelimesini kullanabilirsiniz.

Örnek: Notre-Dame is a famous church in Paris. (Notre-Dame, Paris’teki ünlü bir kilisedir.)

  • Cami

Kiliseden bahsetmişken, Türkiye’de çok daha sık görebildiğimiz fakat yurt dışında o kadar da yaygın olmayan caminin de İngilizcesini öğrenelim. İngilizce cami, “mosque” demektir.

Örnek: Muslims gather at the mosque for Friday prayer. (Müslümanlar, Cuma namazı için camide toplanır.)

  • Hastane

Umuyoruz ki geziniz boyunca uğramanıza gerek kalmayacaktır, ancak yine de hastanenin İngilizcesini bilmeliyiz. İngilizce hastane, “hospital” kelimesiyle ifade edilir.

Örnek: My father works at a hospital since he is a doctor. (Babam doktor olduğu için hastanede çalışıyor.)

  • Eczane

Gitmeniz gerekmeyeceğini umduğumuz bir diğer yer de eczane. İngilizce eczane demek içinse “pharmacy” kelimesi kullanılabilir. Bu kelime tüm eczanelerde mutlaka yazacağı için, olur da gitmeniz gerekirse bulmanız oldukça kolay olacaktır.

Örnek: I need to go to the pharmacy to buy some cough medicine. (Öksürük ilacı almak için eczaneye gitmem lazım.)

  • İstasyon

Yabancı bir şehirdeyseniz İngilizce ulaşımla ilgili kelimeler de mutlaka aklınızda olmalıdır. Bu kelimelere önemli bir örnek de istasyondur. İstasyonun İngilizcesi, “station” şeklinde oldukça basit bir kelimedir. 

Örnek: The train will leave the station at 6.30 PM. (Tren, akşam 6 buçukta istasyondan ayrılacak.)

  • Otobüs durağı

Ulaşım için bilmemiz gereken İngilizce yerlere bir diğer örnek olan otobüs durağı ise, “bus stop” şeklinde söylenir.

Örnek: Wait for bus number 15 at the bus stop. (Otobüs durağında 15 numaralı otobüsü bekle.)

  • Havalimanı

Son olarak, muhtemelen yabancı bir şehre geldiğimizde ve giderken bulunacağımız yer olan havalimanını öğrenelim. Havalimanının İngilizcesi, “airport” şeklindedir. Aslında bakarsanız bu kelime de tıpkı Türkçedeki gibi “hava” (air) ve “liman” (port) kelimelerinin birleşiminden oluşuyor!

Örnek: I need to be at the airport by 18.00 to catch my flight. (Uçağıma yetişmek için 18.00’e kadar havalimanında olmalıyım.)

İngilizce yerler: Hikaye

İşte İngilizce konumlar için bilmemiz gereken bazı önemli kelimeler bunlardı! Şimdi ise öğrendiklerimizi pekiştirmek için turistik yerler ile ilgili İngilizce yazımızı okuyalım:

Anna woke up early in her hotel. She was excited to explore the city. First, she went to a café near the hotel for breakfast. She ordered a cup of coffee and a croissant.

After breakfast, Anna decided to visit the library. She loved reading and wanted to find a new book. The library was quiet and peaceful, with many books to choose from.

Next, Anna walked to the shopping center. She needed to buy a few things. She found a nice dress at a clothing store and some fresh fruit at the grocery store.

Feeling hungry, Anna went to a restaurant for lunch. She enjoyed a delicious pasta dish. After lunch, she stopped by a bakery and bought a loaf of bread.

Anna wanted to see more of the city, so she took a bus to the museum. The museum had many interesting exhibits, and Anna learned a lot about the city’s history.

In the evening, Anna went to the cinema to watch a movie. The theater was big, and the movie was very exciting. 

After the movie, Anna walked back to her hotel, tired but happy after a fun day in the city.

İngilizce yerler: Sıkça sorulan sorular

İşte İngilizce yerler hakkında sıkça sorulan sorular ve cevapları:

Postane İngilizce nasıl yazılır?

İngilizce postane, “post office” şeklinde yazılır.

Shopping center Türkçesi ne?

“Shopping center” Türkçede alışveriş merkezi demektir.

Book shop ne demek?

Book shop, İngilizcede kitapçı demektir.

İngilizce’de “tren istasyonu” nasıl adlandırılır?

İngilizcede tren istasyonu demek için “train station” ifadesi kullanılır.

İngilizce’de bir havaalanına ne ad verilir?

İngilizcede havaalanı, “airport” şeklinde söylenir.

Bir kütüphanenin İngilizce adı nedir?

Kütüphane, İngilizcede “library” şeklinde söylenir.

Otogar kelimesi İngilizce’de nasıl yazılır?

İngilizcede otogar demek için “bus terminal” veya “coach station” kelimelerini kullanabilirsiniz.

İngilizce yerler: Test!

İngilizce konumları bolca örnekle öğrendik. Şimdi de kendimizi sınama zamanı! Bakalım İngilizce yerler testimizde kaç soruyu doğru yapacaksınız?

This Italian ___ is famous for its pizza.
I’m so tired! Let’s sit down at a ___ and have a drink before we move on.
Would you like to go to the ___ tomorrow? I heard that there’s a great movie!
French ___ are well known for their baguettes and croissants.
She went to the ___ to borrow some books.
The art exhibit at the ___ was amazing.
After school, they went to the ___ to watch a play.
They went to the ___ to catch a train.
We stayed at a lovely ___ during our vacation.
She took some money out of the ___.
Yanıtlara Bak

Novakid’le tanışın!

İngilizce becerilerimizi kullanabilmek için İngilizce yerler gibi anahtar kelimeleri bilmek oldukça önemli. Ancak elbette dil öğrenimi, kelime ezberlemekten ibaret değil. Aynı zamanda dili yaşamamız da gerek! Novakid’de online İngilizce derslerimizde çocuklara tam da bu deneyimi sunuyoruz. Sizde çocuğunuzun severek İngilizce öğrenmesini isterseniz ücretsiz deneme dersinizi şimdi alın!

Yorum bırak

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.

You might also like
Choose a language
Down arrow icon
Argentina Brazil Chile Czech Republic Denmark Finland France Germany Global English Global العربية Greece Hungary India Indonesia Israel Italy Japan Malaysia Netherlands Norway Poland Portugal Romania Russia Slovakia South Korea Spain Sweden Turkey
Cookie icon
Web sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Siteye giriş yaparak çerezleri tarayıcınıza kaydetmeyi kabul ediyorsunuz.