İngilizcede fiillerin 2. ve 3. hâlleri nelerdir, nerelerde kullanılırlar? Konu anlatımı ve test!
İngilizcede fiiller, farklı kiplere (tense) göre farklı şekillerde karşımıza çıkıyorlar. Bir fiili simple past tense ile kullanılırken başka bir şekilde, present perfect tense kullanırken farklı şekilde görebiliyoruz.
Peki fiillerin ikinci ve üçüncü hâlleri olarak adlandırdığımız bu formların arasındaki fark nedir, hangisi nerelerde kullanılır? Bu içeriğimizde İngilizce fiillerin ikinci ve üçüncü hâllerini detaylıca inceleyip konu anlatımımızın sonunda testimizle bilginizi ölçeceğiz. O hâlde öğrenmeye başlayalım!
İngilizcede fiillerin hâlleri
İngilizcede fiilin hâllerinin kullanıldığı farklı yerler bulunuyor, dolayısıyla kendilerini sadece kiple sınırlamamak gerekiyor. Gelin 2. ve 3. hâlleri daha detaylı inceleyerek bunu görelim.
İngilizce fiilin 2. hâli
İngilizcede fiilin 2. hâli, simple past tense yapısında kullanılıyor. Yani geçmişte belli bir anda olup tamamlanmış eylemlerden bahsederken fiilin 2. hâlinden yararlanıyoruz. Fiilin 2. hâli sadece simple past tense ile kullanıldığından dolayı bazen past tense formu olarak da adlandırılabiliyor.
Örnek: I did my homework yesterday. (Dün ödevimi yaptım.)
Örneğin yukarıdaki cümledeki fiilimiz “yapmak” anlamına gelen “do” fiili. Fakat cümle geçmiş zamanla kurulduğu için fiilin 2. hâli olan “did”i kullanıyoruz.
Örnek: He made a cake on his birthday. (Doğum gününde bir pasta yaptı.)
Bu örnekte ise “make” fiilinin ikinci hâlinde kullanılıp geçmiş zamanda “made” olarak karşımıza çıktığını görüyoruz.
Örnek: I flew to İstanbul last year to visit my family. (Geçen yıl ailemi ziyaret etmek için İstanbul’a uçtum.)
Yukarıdaki cümledeyse “uçmak” anlamına gelen “fly” fiilinin 2. hâli “flew” kullanılmış.
İngilizcede fiilin 3. hâli (Past participle)
İngilizcede past participle olarak bilinen fiillerin 3. hâlleri ise birçok farklı perfect yapıyla birlikte kullanılabiliyor. Past perfect tense, present perfect tense, hatta future perfect tense ile cümle kurarken fiillerin üçüncü hâllerini kullanıyoruz. Fiilin 3. hâli, bununla birlikte passive (edilgen) yapılarda ve bu mantıkla kurulan sıfat fiillerde de işimize yarıyor.
Gelin bunların her birini örneklerle inceleyelim.
Örnek: I had left the party by the time they arrived. (Onlar geldiğinde partiden ayrılmıştım.)
Yukarıdaki örnekte “ayrılmak” anlamına gelen “leave” fiili, past perfect tense yapısında üçüncü hâliyle, “left” olarak çıkıyor karşımıza.
Örnek: I have cleaned my car. (Arabamı temizledim.)
Present perfect tense ile kurulan bu cümlede ise “clean” fiilinin üçüncü hâli olan “cleaned” kullanılıyor. Fark ettiyseniz “clean” fiili “-ed” takısı alarak üçüncü hâle geçiyor, çünkü “clean” düzenli bir fiil. Bu sebeple bu fiilin ikinci hâli de aynı şekilde karşımıza çıkıyor. Düzenli ve düzensiz fiillerden az sonra daha detaylı bahsedeceğiz.
Örnek: I will have bought a new computer by the end of the next year. (Gelecek yılın sonuna kadar yeni bir bilgisayar satın almış olacağım.)
Bu örnekte ise future perfect tense yapısı kullanılıyor ve “buy” fiili üçüncü hâli olan “bought” şeklinde karşımıza çıkıyor.
Fiillerin üçüncü hâlleri sadece zamanı belirtmekle kalmıyorlar. Üçüncü hâlleri passive cümlelerde de görebiliyoruz, hatta kendileriyle sıfat olarak da karşılaşabiliyoruz.
Örnek: That picture was drawn by my friend. (O resim benim arkadaşım tarafından çizildi.)
Bu cümlenin fiili olan “draw,” cümle edilgen çatıyla kurulduğu için üçüncü hâliyle kullanılıp “drawn” olarak kullanılıyor.
Örnek: He is a forgotten man. (O, unutulmuş bir adam.)
Yukarıdaki cümlede “unutmak” anlamına “forget” fiili üçüncü hâliyle kullanılarak edilgen bir sıfat fiil hâline geliyor.
Örnek: That man is forgotten. (O adam unutulmuş.)
Bu cümlede ise iki örneğin mantıken aynı şekilde kullanıldığını görüyoruz. “Forget” fiilinin üçüncü hâli olarak kullanılan “forgotten” kelimesini hem yüklemde kullanılan bir sıfat hem de edilgen yapıyla kurulmuş bir fiil olarak düşünmemiz mümkün.
Düzensiz ve düzenli fiiillerin 2. ve 3. hâlleri
İngilizcede fiillerin 2. ve 3. hâllerini kullanırken karşımıza çıkan önemli bir ayrım var: Düzenli ve düzensiz fiiller (irregular verbs).
Düzenli fiillerin 2. ve 3. hâlini bulmak için yapmamız gereken tek şey fiile “-ed” takısını getirmek. Örnek vermek gerekirse düzenli olan “walk” fiilini ele alalım. Bu fiilin ikinci hâli de üçüncü hâli de “walked”.
Örnek: I walked all the way from Ortaköy to Beşiktaş. (Ortaköy’den Beşiktaş’a kadar bütün yolu yürüdüm.)
Düzensiz fiillerde ise 2. ve 3. hâli tahmin etmek o kadar kolay olmuyor. Bazı fiillerin düzensizlikleri belli yöntemlerle kurulsa da genellikle fiillerin farklı hâllerini ezberlememiz gerekmekte. İyi haber şu ki bazı fiillerin 2. ve 3. hâlleri aynı.
Örnek: I went to the restaurant to have dinner yesterday. (Dün akşam yemeği yemek için restorana gittim.)
Yukarıdaki cümlede “gitmek” anlamına gelen düzensiz “go” fiilinin ikinci hâli olan “went” kullanılmış.
Örnek: I have gone to school for my final project. (Final projem için okula gittim.)
Present perfect ile kurulan bu cümlede ise aynı fiilin üçüncü hâli olan “gone” kullanılıyor.
Kısacası düzenli fiillere “-ed” getirmemiz gerekirken düzensiz fiillerin farklı hâllerini ezberlememiz lazım. Bu noktada işi kolaylaştıran bir durum var: Düzensiz fiiller, İngilizcede en sık kullanılan fiiller. Yani karşınıza çıkan fiillerin büyük çoğunluğu düzensiz olacağı için farklı hâlleri sürekli görerek onları ezberlemeniz daha kolay bir hâle geliyor.
Irregular verbs (düzensiz fiiller) ile ilgili daha fazla bilgi edinmek ve farklı düzensizlik yapılarını keşfetmek için ilgili içeriğimizi okuyabilirsiniz.
İngilizce fiillerin 2. ve 3. hâlleri: En sık kullanılanlar
Teste geçmeden önce en sık kullanılan İngilizce fiillerin 2. ve 3. hâllerine aşağıdaki tablodan göz atabilirsiniz.
V1 | V2 | V3 | Türkçe çevirisi |
be | was/were | been | olmak |
become | became | become | olmak / hâline gelmek |
begin | began | begun | başlamak |
break | broke | broken | kırmak |
bring | brought | brought | getirmek |
build | built | built | inşa etmek |
buy | bought | bought | satın almak |
catch | caught | caught | yakalamak |
choose | chose | chosen | seçmek |
come | came | come | gelmek |
cost | cost | cost | maliyeti olmak |
cut | cut | cut | kesmek |
do | did | done | yapmak |
draw | drew | drawn | çizmek |
drink | drank | drunk | içmek |
drive | drove | driven | sürmek |
eat | ate | eaten | yemek |
fall | fell | fallen | düşmek |
feel | felt | felt | hissetmek |
fight | fought | fought | dövüşmek |
find | found | found | bulmak |
fly | flew | flown | uçmak |
forget | forgot | forgotten | unutmak |
get | got | gotten/got | almak |
give | gave | given | vermek |
go | went | gone | gitmek |
grow | grew | grown | büyümek |
have | had | had | sahip olmak |
hear | heard | heard | duymak |
hide | hid | hidden | saklanmak / saklamak |
hit | hit | hit | vurmak |
hold | held | held | tutmak |
keep | kept | kept | tutmak |
know | knew | known | bilmek |
learn | learned/learnt | learned/learnt | öğrenmek |
leave | left | left | ayrılmak |
let | let | let | izin vermek |
lose | lost | lost | kaybetmek |
make | made | made | yapmak |
mean | meant | meant | anlamına gelmek |
meet | met | met | buluşmak |
pay | paid | paid | ödemek |
put | put | put | koymak |
read | read | read | okumak |
ride | rode | ridden | binmek / sürmek |
run | ran | run | koşmak |
say | said | said | demek / söylemek |
see | saw | seen | görmek |
sell | sold | sold | satmak |
send | sent | sent | göndermek |
set | set | set | ayarlamak |
shake | shook | shaken | sallamak |
shine | shone | shone | parlamak |
show | showed | shown/showed | göstermek |
shut | shut | shut | kapatmak |
sing | sang | sung | şarkı söylemek |
sit | sat | sat | oturmak |
sleep | slept | slept | uyumak |
speak | spoke | spoken | konuşmak |
spend | spent | spent | harcamak |
stand | stood | stood | ayakta durmak |
steal | stole | stolen | çalmak |
swim | swam | swum | yüzmek |
take | took | taken | almak |
teach | taught | taught | öğretmek |
tell | told | told | söylemek |
think | thought | thought | düşünmek |
throw | threw | thrown | atmak |
understand | understood | understood | anlamak |
wake | woke | woken | uyanmak |
wear | wore | worn | giymek |
win | won | won | kazanmak |
write | wrote | written | yazmak |
Görebileceğiniz üzere bazıları fiilin asıl hâline benzerken bazıları daha farklı şekilde karşımıza çıkıyor, bunun sebebi ise dilin zaman içinde gelişimi ve diğer dillerle olan etkileşimi. Dikkatinizi çekebilecek bir diğer nokta ise az önce bahsettiğimiz gibi bu düzensiz fiillerin İngilizcede zaten en çok kullanılan filler olması.
Bir ilginç bilgi daha verelim: İngilizcedeki düzensiz fiiller, kullanım sıklığına göre zamanla düzenli hâle geliyorlar. En az kullanılan düzensiz fiiller, zamanla düzenlileşiyor. Hatta şu an “evlenmek” anlamına gelen “wed” fiili, yeni nesil tarafından düzenli biçimde kullanıldığı için bir değişim geçiriyor. Eski evli çiftler “wed” (3. hâl) iken yeni çiftler “wedded” oluyor!
Sıkça sorulan sorular
İşte İngilizcede fiillerin 2. ve 3. hâlleriyle ilgili sıkça sorulan sorular ve cevapları.
V2 ne zaman kullanılır?
İngilizcede V2 yani fiilin 2. hâli geçmiş zamanla (past tense) kurulan cümlelerde kullanılır. Simple past tense yapısında ana fiil 2. hâlde kullanılırken past perfect yapılarda yardımcı fiil olan “have” ikinci hâliyle (“had”) karşımıza çıkar.
V3 ne için kullanılır?
İngilizcede V3 yani fiilin 3. hâli, perfect tense yapılarında ve edilgen cümlelerde kullanılır. V3, aynı zamanda edilgen sıfat fiil türetmek için de etkili bir yöntemdir, örneğin “forgotten man” (unutulan adam).
İngilizce fiillerin 2. ve 3. hâlleri: Bilgi testi
Novakid’le tanışın!
Fiillerin 2. ve 3. hâlleri gibi dilbilgisi konularını öğrenmek ve dili akıcı bir şekilde konuşabilmek için en iyi yöntem sürekli İngilizce konuşmaktır.
İngilizce öğrenmek Novakid ile adeta bir süper güç kazanmak gibi! Çocuklarınızın bu yeni süper güçle nasıl maceralara atıldığını görmek için aşağıdaki videomuzu izleyin:
Novakid’deki online İngilizce derslerimizle çocuklara bu imkânı sağlıyoruz, ezberden uzak eğitim anlayışımızla onlara İngilizceyi sevdirerek öğretiyoruz. Ücretsiz deneme dersinizi hemen alın!