İngilizce öğrenirken hayatın farklı alanlarından birçok kelime karşımıza çıkıyor. Bizim de bu kelimeleri iyi bilmemiz ve onları kullanarak alakalı oldukları şeyler hakkında konuşabilmemiz gerekiyor. Bu durum günlük hayatta olduğu kadar, okul ortamında da geçerli elbette.
Özellikle de okulla alakalı İngilizce kelimeler dendiğinde aklımıza ilk gelen kategorilerden biri kırtasiye eşyaları olacaktır. Bu kelimeler, okul çağındaki İngilizce öğrencilerinin fazlasıyla işine yarar. Ders esnasında kırtasiye eşyalarının İngilizcesini bilmek, öğrencilere oldukça yardımcı olacaktır.
Peki ya kırtasiye eşyaları İngilizce nasıl söylenir? Bu içeriğimizi tam da bunu göstermek için hazırladık. Üstelik İngilizcesini verdiğimiz kırtasiye eşyalarını yalnızca okul araç gereçleriyle sınırlı tutmadık. Aynı zamanda sanat malzemelerinin ve ofis malzemelerinin de İngilizcelerini gösterdik. Elbette tüm bunları bolca örnek cümleyle pekiştirmeyi de es geçmedik! O halde haydi öğrenelim!
İngilizce okul eşyaları
İngilizce kırtasiye eşyaları listemize, okul eşyalarıyla başlayalım. Az önce de dediğimiz üzere bu kelimeler, özellikle de sınıf ortamında İngilizce öğrencilerinin fazlasıyla işine yarayacaktır. Mutlaka sınıfta birinden kalem, silgi veya başka türden kırtasiye eşyaları istememiz gerektiren bir senaryo yaşanacaktır. Haliyle, bu kelimelerin İngilizcesini bilmemiz gerekir.
İşte İngilizcede okulda kullanılan kırtasiye eşyaları isimleri:
- Pencil (Kalem)
İngilizce kırtasiye eşyaları arasında en çok kullanacağımız kelimelerden biri mutlaka bu olacaktır. “Pencil” kelimesi İngilizcede kurşun kalemden bahsederken kullanılır. Renkli kurşun kalemden bahsetmek içinse “colored pencil” kelimesini kullanabilirsiniz.
Örnek cümle: She always carries a sharp pencil in her pencil case. (Kalem kutusunda daima sivri bir kalem taşır.)
- Pencil sharpener (Kalemtıraş)
Kalemden bahsedip de kalemtıraştan bahsetmemek olmaz tabii. İngilizcede “kalemtıraş” demek için “pencil sharpener” kelimesini kullanabiliriz. Çoğu zaman kısaca “sharpener” demek de yeterli olacaktır.
Örnek: Mechanical pencils do not require pencil sharpeners. (Uçlu kalemler, kalemtıraş gerektirmez.)
- Pen (Tükenmez kalem)
Bu kelimeyi yukarıdaki “pencil” ile karıştırmadığımızdan emin olalım. Bu kırtasiye eşyaları İngilizcede birbirine epey benzese de “pen” yalnızca mürekkepli kalemlerden bahsederken kullanılır.
Örnek cümle: He prefers using a blue pen for writing essays. (Deneme yazmak için mavi tükenmez kalem kullanmayı tercih ediyor.)
- Crayon (Boyama kalemi)
İngilizce kırtasiye eşyaları arasında anlam farklılığına dikkat etmemiz gereken bir diğer kelime de “crayon”. Bu kelime “boyama kalemi” anlamına gelmektedir, ancak İngilizce ana dili olan kişiler her boyama kalemine “crayon” demeyebilir. Bu kelime daha çok mum boyalardan bahsederken kullanılır.
Örnek cümle: I used my crayons to draw a rainbow. (Bir gökkuşağı çizmek için boyama kalemlerimi kullandım.)
- Eraser (Silgi)
İngilizce silginin anlamı olan bu kelime, Amerikan İngilizcesinde “eraser” olarak karşımıza çıkar. Birleşik Krallık İngilizcesinde ise “rubber” kelimesi daha yaygın kullanılır. Fakat kafanız karışmasın, iki kelime de aynı kırtasiye eşyasına denk gelir.
- Pencil case (Kalem kutusu)
Kalemliğin İngilizcesi, “pencil case” şeklindedir. Aslına bakarsanız mantıken tıpkı Türkçede olduğu gibi, İngilizcede de “pencil” (kalem) ve “case” (kasa veya kutu) kelimelerini birleştirerek “kalem kutusu” diyebiliyoruz. Bu kelime alternatif olarak “pencil box” şeklinde de görülebilir.
Örnek cümle: I have so many pencils that they don’t fit in my pencil case! (O kadar fazla kalemim var ki kalem kutuma sığmıyorlar!)
- Ruler (Cetvel)
İngilizcede “cetvel” demek için “ruler” kelimesi kullanılır. Bir şeyi cetvelle ölçmekten bahsederken de ölçmek anlamına “to measure” fiilini kullanarak “to measure with a ruler” dememiz gerekir.
Örnek cümle: She measured the length of her desk with a ruler. (Cetvel kullanarak sırasının uzunluğunu ölçtü.)
- Notebook (Defter)
Türkçede “notebook” kelimesini dizüstü bilgisayarlardan bahsederken kullansak da, bu kelime aslında İngilizcede kırtasiye eşyalarından “defter” anlamına geliyor.
Örnek cümle: She keeps all her notes organized in a spiral notebook. (Spiralli bir defterde tüm notlarını düzenli tutuyor.)
- Backpack (Sırt çantası)
İngilizce sırt çantası veya okul çantası demek için “backpack” kelimesini kullanabiliriz. Fakat çoğu konuşmacı günlük konuşmada bu kelimeyi kısaltarak yalnızca “bag” demeyi tercih edecektir.
Örnek cümle: His backpack is filled with textbooks and stationery. (Sırt çantası ders kitapları ve kırtasiye eşyalarıyla dolu.)
- Highlighter (Fosforlu kalem)
“To highlight” yani “öne çıkarmak” fiilinden türeyen bu kelime, kırtasiye eşyası olarak fosforlu kalemden bahsetmek için kullanılır.
Örnek cümle: Use a highlighter to mark important points in the text. (Yazıdaki önemli noktaları işaretlemek için fosforlu kalem kullanın.)
- Calculator (Hesap makinesi)
Türkiye’de pek yaygın olmasa da İngilizce konuşan bazı ülkelerde sınıflarda hesap makinesi kullanılmasına izin verilmektedir. Dolayısıyla İngilizce okulda kullanılan kırtasiye eşyalarından bahsederken, “hesap makinesi” anlamına gelen “calculator” kelimesini de kullanabiliriz.
Örnek cümle: The calculator is essential for math exams. (Hesap makinesi, matematik sınavları için çok önemlidir.)
- Scissors (Makas)
İngilizcede “makas”, “scissors” şeklinde söylenir. Önemli bir dilbilgisi noktası olarak, bu kelimenin İngilizcede çoğul olduğuna dikkat çekelim. Yani örneğin “My scissors is …” değil, “My scissors are …” dememiz gerekir.
Örnek cümle: You do not need scissors to do origami. (Origami yapmak için makasa ihtiyaç yoktur.)
- Glue (Yapıştırıcı)
İngilizcede “yapıştırıcı” veya “tutkal” demek için kullanılan genel kelime “glue”dur. Yapıştırıcının türüne göre bu kelimeye bazı eklentiler yapılabilir. Örneğin yaygın kırtasiye eşyalarından biri olan çubuk şeklindeki yapıştırıcılar için “glue stick” diyebiliriz.
Örnek cümle: Apply glue evenly to avoid wrinkling the paper. (Kağıdın kırışmasını önlemek için yapıştırıcıyı eşit biçimde uygulayın.)
- Paper (Kağıt)
Okulda her zaman kullanacağımız kırtasiye eşyalarından bir diğeri de kağıttır. İngilizcede “kağıt” demek için “paper” kelimesi kullanılır. Kağıdı saymak için ise “sheet” kelimesini kullanırız; örneğin “a sheet of paper” (bir kağıt), “two sheets of paper” (iki kağıt)…
- Board (Tahta)
Sınıf ortamında mutlaka “tahta” kelimesinin İngilizcesini de bilmemiz gerekecektir. “Tahta” demek için “board” kelimesi kullanılır ve bu kelime, tahtanın türüne göre değişebilir. Aslında bunun mantığı da epey basittir: “beyaz tahta” için “whiteboard”, şimdilerde giderek nadirleşen “kara tahta” içinse “blackboard” denir.
Örnek: The teacher wrote the sentences on the board. (Öğretmen, cümleleri tahtaya yazdı.)
İngilizce sanat malzemeleri
Şimdi ise İngilizcede kırtasiyede bulunan sanat malzemelerinin isimlerini öğrenelim. Özellikle de resim alanında yetenekli çocuklar bu kelimelere çok ihtiyaç duyacaktır!
Sanat aktivitelerinde kullanılan kırtasiye eşyaları İngilizce şu şekildedir:
- Paintbrush (Fırça)
Sanat etkinliklerinde en sık kullanılan kırtasiye eşyalarından biri olan fırça, İngilizcede “paintbrush” şeklinde söylenebilir. Çoğu konuşmacı kelimeyi kısaltarak yalnızca “brush” demeyi tercih edecektir.
Örnek cümle: The artist used a fine paintbrush for delicate details. (Sanatçı, hassas detaylar için ince bir fırça kullandı.)
- Canvas (Tuval)
İngilizce kırtasiye eşyaları arasında ilginç görünebilen bir kelime, “tuval” anlamına gelen “canvas” kelimesidir.
Örnek cümle: She stretched the canvas tightly before starting to paint. (Resim çizmeye başlamadan önce tuvali sıkıca gerdi.)
- Palette (Palet)
“Palet” anlamına gelen “palette” kelimesi, hem okunuşu hem de yazılışının Türkçeye benzemesi sebebiyle nispeten kolay kırtasiye kelimelerindendir.
Örnek cümle: Mix blue and yellow on the palette to get green. (Yeşili elde etmek için palette mavi ve sarıyı karıştırın.)
- Sketchbook (Eskiz defteri)
Yukarıda, İngilizce “defter” kelimesi için “notebook” demiştik. Ancak sanatçıların not almaktan ziyade çizim yapmak için kullandıkları kırtasiye eşyasının “sketchbook” şeklinde özel bir adı vardır.
Örnek: His sketchbook is full of unfinished drawings. (Eskiz defteri bitmemiş çizimlerle dolu.)
- Easel (Şövale / Çizim sehpası)
Bu kelime diğerlerine kıyasla daha nadiren karşımıza çıkacaktır, ancak yine de bilmekte fayda var.
Örnek: The easel holds the canvas at the perfect angle for painting. (Şövale, tuvali resim yapmak için mükemmel açıda tutuyor.)
- Watercolor (Sulu boya)
Sulu boya, özellikle çocukların kullanmayı çok sevdiği kırtasiye eşyalarından biridir. İngilizcede “watercolor” kelimesini hem sulu boya yaparken kullanılan boyalar için, hem de sulu boya tekniğinin kendisi için kullanabiliriz.
Örnek: Keep your desk clean when working with watercolor. (Sulu boyayla çalışırken sıranı temiz tut.)
- Pastels (Pastel boyalar)
Pastel boyalar hem sanat aktivitelerinde hem de okul ortamında kullanılabilen kırtasiye eşyalarıdır. İngilizcede bu boyaları, tek kelimeyle basitçe “pastels” şeklinde ifade ederiz.
Örnek: Wash your hands after using pastels. (Pastel boya kullandıktan sonra ellerinizi yıkayın.)
- Marker (Keçeli kalem)
İngilizcede kalem türleri için farklı kelimeler bulunduğunu fark etmişsinizdir. Bu durum, keçeli kalemler için de geçerli. İngilizcede “keçeli kalem” demek için “marker” yani tam anlamıyla “işaretleyici” kelimesini kullanırız.
Örnek: Be careful, markers cannot be erased! (Dikkat et, keçeli kalem silinmez!)
İngilizce ofis eşyaları
Son olarak ofis ortamında kullanılan kırtasiye eşyaları İngilizcede nasıl söylenir, bunu görelim:
- Stapler (Zımba)
Örnek: Bind these papers together using a stapler. (Zımba kullanarak bu kağıtları birbirine bağla.)
- Paperclip (Ataş)
İngilizcede “ataş”, “paperclip” demektir. Baştaki “paper” yani “kağıt” kısmını fark ederek bu kelimeyi daha kolay aklınızda tutabilirsiniz.
Örnek: Use paperclips to keep papers together. (Bu kağıtları bir arada tutmak için ataş kullan.)
- Binder (Dosya)
Belgeleri içinde sakladığımız kırtasiye eşyaları olan dosyalara İngilizcede “binder” deriz. Çoğu zaman bunun için “folder” kelimesinin kullanıldığını da görebilirsiniz.
Örnek: Store important documents in a binder. (Önemli belgeleri bir dosyada saklayın.)
- Printer (Yazıcı)
Her ofiste bulunan yazıcıları da bir çeşit kırtasiye eşyası olarak görebiliriz. Bu kelimenin İngilizcesi “printer”dır. Bu kelimenin Türkçede de dahi bazen hiç çevrilmeden “printer” şeklinde kullanıldığını görebiliriz.
Örnek: Is the printer out of ink again? (Yazıcının mürekkebi yine mi bitmiş?)
İngilizce kırtasiye eşyaları: Sıkça sorulan sorular
Eraser İngilizce ne demek?
“Eraser”, İngilizce silginin anlamıdır. Bu kelime Amerikan İngilizcesinde kullanılır.
İngilizcede rubber ne demek?
“Rubber” İngilizcede silginin anlamıdır. Bu kelime Birleşik Krallık İngilizcesinde yaygındır.
İngilizcede tahta ne demek?
İngilizcede tahta “board” demektir. Beyaz tahta için “whiteboard”, kara tahta için de “blackboard” kelimelerini kullanabiliriz.
İngilizcede glue ne demek?
“Glue” kelimesi İngilizcede “yapıştırıcı”, “tutkal” anlamlarına gelir.
Kalem açacağının İngilizcesi nedir?
Kalem açacağı, İngilizcede “pencil sharpener” şeklinde ifade edilebilir.
Kalemlik İngilizce ne demek?
Kalemliğin İngilizcesi “pencil case” şeklindedir.
Novakid’le tanışın!
İngilizce öğrenirken kelime çalışmak epey önemli. Ancak elbette bir dili öğrenirken yalnızca kelime ezberleyemeyiz. Bundan ziyade, dili yaşamamız ve aktif şekilde kullanmamız gerekir. Novakid’de online İngilizce derslerimizde çocuklara tam da bu fırsatı sunuyoruz. Siz de çocuğunuzun severek İngilizce öğrenmesini isterseniz ücretsiz deneme dersinizi şimdi alın!