İngilizce causative nedir? “Have something done” ne demektir? Ettirgen İngilizce nasıl kullanılır? İşte konu anlatımı ve test!
İngilizce konuşurken doğal ve akıcı duyulduğumuzdan emin olmak isteriz. Bunun için de İngilizcede en sık kullanılan dilbilgisi kuralları hakkında yeterli seviyede bilgimiz olması gerekir. Çeşitli yapıları bilmek, kendimizi farklı şekillerde ifade etmemize olanak tanır.
İngilizcedeki yaygın dilbilgisi yapılarından biri de causative, yani ettirgen yapıdır. Bu konuyu bilmek oldukça önemlidir, çünkü İngilizcedeki fiilleri yepyeni bir şekilde kullanabilmemizi sağlar. Ettirgen yapıyı kullanarak çeşitli fiilleri daha önce hiç kullanmadığımız şekillerde kullanabiliriz!
Bu yazımızda ettirgen İngilizcede nasıl işler, detaylı bir biçimde anlatacağız. Öğrendiklerimizi bolca örnekle destekleyip, causative konusunun aklımızda iyice yer ettiğinden emin olacağız. Tüm bunlardan sonra bir de bilgi testiyle öğrendiklerimizi sınayacağız. O halde haydi başlayalım!
İngilizce causative nedir?
Her şeyden önce İngilizce causative ne demektir, bunu açıklayalım.
Causative form, az önce de söylediğimiz gibi ettirgen yapının İngilizcedeki ismidir. Ettirgen yapı, fiile geldiğinde eylemin bir başkasına yaptırıldığı anlamını veren dilbilgisi unsurudur.
Türkçede ettirgen yapının yanında oldurgan yapıdan da bahsederiz. Ettirgen yapı, geçişli bir fiile (diğer bir deyişle, başına “onu” getirebildiğimiz fiillere) gelerek fiilin geçişlilik seviyesini arttırır, yani söz konusu fiilin bir başkası tarafından yapıldığını ifade eder. Oldurgan yapı ise geçişsiz bir fiile (yani başına “onu” getirilemeyen fiillere” gelerek geçişli olmalarını, özneye ek olarak nesne de alabilmelerini sağlar.
İngilizcede ise ettirgen ve oldurgan şeklinde bir sınıflandırma yapmayız. İngilizcede bunların ikisini de causative adı altında inceleriz.
Tabii, bu açıklamanın teknik açıdan en başta biraz karmaşık görünebileceğinin farkındayız. Bu yüzden, İngilizce ettirgen yapıyı biraz daha basit bir dille şöyle de açıklayabiliriz:
Causative form, bir eylemi öznenin kendisinin yapmayıp, başkası tarafından yapılmasını sağladığını gösterir. Mesela özne bir hizmet alıyor olabilir veya bir başkasının yeteneklerinden yararlanıyor olabilir.
İngilizce causative nasıl oluşturulur?
İngilizce causative formun ne olduğunu açıkladık. Peki ettirgen İngilizcede nasıl oluşturulur? Şimdi de bu soruyu cevaplamaya geçelim.
İngilizce causative oluştururken sürekli kullandığımız bir kalıp olacak: “have something done”. Aslına bakarsanız bu kalıbın “done” kısmı, herhangi bir fiilin 3. haliyle değiştirilebilir. “Something” kısmı ise, causative formdaki eylemin nesnesi olacaktır.
Birkaç örnekle bu kalıbın kullanımını görelim:
- I had my hair cut. (Saçımı kestirdim.)
- We will have the documents signed soon. (Yakında belgeleri imzalattıracağız.)
İngilizcede causative form oluşturmanın bir başka yolu ise “have” yerine “get” fiilini kullanmak, yani: “get something done”. Bu kalıp için de “done” fiilinin herhangi bir fiilin 3. haliyle değiştirilebilmesi ve “something” kelimesinin eylemin nesnesiyle değişebilmesi durumları geçerlidir. “Get something done” causative formunu genelde daha az resmi konuşmalarda görürüz. Anlamı ise “have something done” ile tamamen aynıdır. İşte örnekler:
- She got her house painted over the weekend. (Haftasonu evini boyattı.)
- We have to get our faucet repaired. (Musluğumuzu tamir ettirmemiz lazım.)
Causative form kullanırken, ettirgen yapıdaki eylemi gerçekleştiren kişiyi de belirtmek isteyebiliriz. Bunu yapabilmemizi sağlayan bir causative yapısı da mümkündür: “have someone do something”. Bu kalıpta “someone”, causative formdaki eylemi yapan kişi veya şeydir. Örnek cümlelerimizi görelim:
- She had her assistant book the flight tickets. (Asistanına uçuş biletlerini aldırdı.)
- They had a professional photographer take their family portrait. (Profesyonel bir fotoğrafçıya aile portrelerini çektirdiler.)
Tıpkı az önce olduğu gibi, bu kalıbı oluşturmanın da “get” kullanılan farklı bir yolu vardır: “get someone to do something”. İki causative formun da anlamı yine aynıdır. Ancak “have someone” ve “get someone” kalıplarında kullanılan infinitive formunun farklı olmasına dikkat edelim. “Have” ile bare infinitive (başına “to” gelmeyen infinitive”, “get” ile ise full infinitive (başına “to” gelen infinitive) kullanılır. Örnek cümlelerimize bakalım:
- I got my friend to pay for the pizza. (Arkadaşıma pizzanın parasını ödettim.)
- I can get my dog to do tricks if I give him a treat. (Ona bir ödül verirsem köpeğime numaralar yaptırabiliyorum.)
Causative formda, ettirgen yapıdaki eylemi gerçekleştiren kişiyi gösterebilen bir diğer kalıp ise “make someone do something” şeklindedir. Bu yapıyı “make something done” şeklinde görmeyiz. Anlamı ise az önce gördüğümüz iki form ile aynıdır. İşte örnekler:
- My mom made me do the dishes. (Annem bana bulaşıkları yıkattı.)
- Her boss doesn’t make her work too much. (Patronu, onu fazla çalıştırmıyor.)
İngilizcede ettirgen oluşturma yöntemlerine dahil edilen, ancak anlamları şimdiye kadar gördüğümüz causative yapılarından biraz daha farklı olan iki kalıp daha vardır: “help someone do something” ve “let someone do something”.
Bu iki ifade, sırasıyla “birinin bir şeyi yapmasına yardım etmek” ve “birinin bir şeyi yapmasına izin vermek” anlamlarına gelir. Bu kalıplar en başta ettirgen gibi algılanmayabilir, fakat fiili bir başkası gerçekleştirdiği için teknik olarak causative form adı altına dahil edilebilirler. Bu iki yapıya da örnek verelim:
- My brother helped me finish my homework. (Kardeşim, ödevimi bitirmeme yardım etti.)
- I will let you borrow my bike. (Bisikletimi ödünç almana izin vereceğim.)
İngilizce causative nerelerde kullanılır?
Ettirgen yapı İngilizcede nedir ve nasıl oluşturulur gördük. Fakat asıl önemli olan, İngilizce causative formun nerelerde kullanılabildiği. O halde şimdi de bundan bahsedelim.
Aslında causative, tanımıyla birlikte kullanım alanlarını da az çok açıklayan bir yapı diyebiliriz. Hafızamızı tazelemek gerekirse causative formun, bir eylemin bir başkasına yaptırıldığı zamanlarda kullanıldığını söylemiştik. Dolayısıyla “Ettirgen İngilizce nerelerde kullanılır?” diye sorduğumuzda da aklımıza bu tarz durumlar gelmeli. Peki bu durumlara örnekler neler olabilir?
Mesela, birisine bir şeyi yapma yönergesi veya emri verdiğimiz zaman causative form kullanmamız uygun olacaktır. Örneğin:
- Please have the package delivered to my mail address. (Lütfen paketi iş adresime teslim edin.)
- Get these documents reviewed and report back to me. (Bu dosyaları incelet ve bana tekrardan rapor ver.)
Bunun dışında, yazımızın en başlarında dediğimiz gibi, bir servisten veya bir başkasının yeteneklerinden faydalandığımız zaman causative form kullanabiliriz. Örnek vermek gerekirse:
- He had the doctor prescribe him some medicine. (Doktorun ona ilaç yazmasını sağladı.)
- I got the hole in my jacket patched up. (Ceketimdeki deliği yamalattırdım.)
Daha teknik bir yorum olarak ise, bir eylemi kimin yaptığını merak etmediğimiz, yalnızca yapılıp yapılmadığını belirtmek istediğimiz vakitlerde de causative form işimize yarayacaktır. Bu duruma da birkaç örnek verelim:
- Have you had your car washed yet? (Arabanı yıkattın mı?)
Bu cümlede arabayı kimin yıkadığını umursamıyoruz. Tek bilmek istediğimiz, arabanın yıkanıp yıkanmadığı.
- I should get my house cleaned. (Evimi temizletmeliyim.)
Bu cümlede de evi kimin temizleyeceğini önemsemiyoruz. Önemli olan tek şey, evin bir şekilde temizlenmesi.
İngilizce farklı tenselerle causative kullanımı
İngilizce causative, çeşitli tenseler ile birlikte kullanılabilir. Böyle olduğunda genelde causative formu oluşturmamızı sağlayan get, have, make gibi fiillerde bazı değişiklikler görürüz.
Ettirgen İngilizcede farklı tenseler ile kullanıldığında nasıl olur? Bunu bir örnek cümleler tablosuyla açıkladık. İşte İngilizcede çeşitli tenseler ve bu tenselerde İngilizce ettirgen cümleler:
Tense | Have something done | Get something done | Have someone do something | Get someone to do something | Make someone do something |
Present Simple | I have my hair cut every 3 months. | She gets her car washed every weekend. | I have my brother water the plants every day. | I get my sister to walk the dog every evening. | She makes her children do their homework. |
Present Continuous | I am having my office renovated right now. | We are getting our house painted. | I am having my friend proofread my essay. | I am getting my brother to help me with my homework. | My mom is making me clean my room right now. |
Present Perfect | She has had her hair dyed blonde for the summer. | We have finally gotten the leak repaired. | She has had her daughter walk their dog. | I have finally gotten my friend to try sushi. | They have made their employees attend the meeting. |
Present Perfect Continuous | They have been having their house renovated. | We have been getting our groceries delivered. | She has been having her friend help her with the project. | He has been getting his assistant to book appointments. | The teacher has been making the students practice vocabulary. |
Past Simple | Yesterday, I had my hair cut. | He got his broken phone fixed last week. | They had their children clean up their toys last night. | I got my friend to help me carry furniture when I moved. | They made the dog stop barking by giving it a treat. |
Past Continuous | They were having their house painted throughout last month. | We were getting the place decorated when it started to rain. | They were having the gardener mow the lawn while they were on vacation. | She was getting her sister to pick up groceries on the way home. | The coach was making the team run extra laps for being late to practice. |
Past Perfect | I had had my car repaired by then. | He had gotten his homework done long before it was due. | They had had a chef prepare a special meal for their anniversary. | She had gotten her friend to lend her some money. | He had made his children clean their rooms before grandma arrived. |
Past Perfect Continuous | They had been having their computer fixed over and over. | He had been getting his hair cut there, but decided to try a new stylist. | They had been having their dog trained by a specialist. | We had been getting our neighbor to care for our plants. | She had been making her students practice pronunciation. |
Future Simple | I will have my teeth cleaned next week. | He will get his computer upgraded to play the latest games. | I will have her help me with moving into my new apartment. | They will get a tutor to help their children with their studies. | The teacher will make the students study harder for the exam. |
Future Continuous | I will be having my house cleaned. | Later this month, we will be getting our garden landscaped. | They will be having a tour guide show them around the city. | The company will be getting someone to inspect their work environment. | They will just be making you bring them coffee for a few weeks. |
Future Perfect | By next month, I will have had everything sorted out. | We will have gotten the roof repaired before next week. | They will have had someone paint their walls. | They will have gotten someone to decorate the venue before the festival. | Before the exam, she will have made her students learn everything. |
İngilizce causative: Test!
İngilizce causative konusunu öğrendik. Şimdi kendimizi sınama zamanı! Haydi testimizi çözelim:
Novakid’le tanışın!
İngilizce konuşurken çeşitli yapıları bilmek gerçekten de önemli. Ancak yalnızca kuralları bilmek, dil öğrenmek için yeterli değildir. Aynı zamanda dili yaşamak, eğlenerek öğrenmek gerekir.
Çocuklarınız İngilizce öğrenirken birer hikaye kahramanı olsun! Novakid, dil öğrenimini eğlenceli bir hikaye anlatımına dönüştürüyor. Aşağıdaki videomuzu izleyin ve bu büyülü dünyaya katılın:
Novakid’de eğlence dolu online İngilizce derslerimizde çocuklara İngilizceyi sevdiriyoruz. Siz de çocuğunuzun İngilizce öğrenmesini isterseniz ücretsiz deneme dersinizi şimdi alın!