İngilizce öğrenirken karşımıza çıkabilecek konulardan bir tanesi de kıyafet adları. Sevdiğimiz şeylerden bahsederken, günümüzü anlatırken veya birisine iltifat ederken bu kelimelere ihtiyacımız olabilir. Biz de bu nedenle kıyafetlerin İngilizcesi ve Türkçesine dair öğretici bir yazı hazırlamak istedik.
Bu yazı sonrasında; çocukların İngilizce kıyafet isimlerini söyleyebilmesine yardımcı olabilir ve akılda kalıcı bazı diyaloglarla bunları pekiştirmesini sağlayabilirsiniz. Çocuklarınızın bu gibi konuları nasıl daha iyi öğrenebileceğine ve nasıl pratik yapabileceğine dair sorularınız varsa, etkili çalışma yöntemleri ile ilgili yazımıza da göz atabilirsiniz.
Şimdi hazırsanız giyim konusunda İngilizcede ne gibi kelimelere ihtiyacımız olabileceğine göz atalım!
Clothing ne demek?
Kıyafetlerin İngilizceleri ve Türkçelerini öğrenmeden önce, giyimle ilgili genel terimlere de göz atabiliriz. Türkçeye “giyim” veya “giysi” olarak çevirebileceğimiz “clothing” sözcüğü, İngilizcede kıyafetlerden bahsederken kullanabileceğimiz en yaygın kelimelerden biri.
Ancak elbette aynı anlama gelen birçok farklı kelime olduğunu hatırlatmakta fayda var. Gelin şimdi, bunlara ek olarak İngilizcede kıyafetlerle ilgili ihtiyacınız olabilecek farklı kelimeleri inceleyelim:
- Dress: Giysi, kıyafet
- Dressing: Giyim
- Clothes: Kıyafet
- Wardrobe: Giysi dolabı, gardrop
- Clothing shop: Giyim mağazası
- Fashion: Moda
- Dressing room: Giyinme odası
- Accessories: Aksesuar
- Brand: Marka
- Dressing style: Giyim tarzı
- Variety: Çeşitlilik
Kıyafetlerden bahsederken kullanabileceğiniz genel ifadelerden birkaçı bu şekildeydi. Bunları öğrendiğimize göre kıyafet isimlerine geçebiliriz!
İngilizce kıyafet isimleri ve Türkçeleri
Bu listede günlük hayatta en sık kullandığımız kıyafet isimlerinin İngilizcelerine örnekler vereceğiz. Bu kısımdaki başlangıç seviyesindeki kelimelere göz atmak İngilizce kıyafet isimlerini öğrenirken ilk adımda yeterli olacaktır.
Kıyafetleri tarif ederken başvurabileceğiniz ifadeleri, kullanabileceğiniz bazı soru kalıplarını ve türlerine göre giysi çeşitlerini görmek isterseniz, yazının devamını da inceleyebilirsiniz.
- Pants: Pantolon
- Shoes: Ayakkabı
- Blouse: Bluz
- Shirt: Gömlek
- Underwear: İç çamaşırı
- Socks: Çorap
- Skirt: Etek
- Jacket: Ceket
- Sweatpants: Eşofman
- Belt: Kemer
- Jeans: Kot pantolon
- Undershirt: Atlet
- Beret: Bere
- Pajamas: Pijama
İngilizce giysiler, genel anlamda bu şekilde. Şimdi merak ettiğiniz diğer kelimelere giyim tarzlarına ve farklı kategorilere göre göz atalım.
İngilizce yazlık giysi isimleri
Bu listede; İngilizce yazlık giysi isimlerinin yanı sıra, yazın kullandığımız bazı aksesuarların da İngilizcesine erişebilirsiniz.
- Summer clothes: Yazlık giysi
- T-shirt: Tişört
- Swimsuit: Mayo
- Sunglasses: Güneş gözlüğü
- Cap: Yazlık şapka
- Slippers: Terlik
- Shorts: Şort
- Bikini: Bikini
- Tank-top: Sıfır kollu üst
- Swimming trunks: Yüzme şortu
İngilizce kışlık giysi isimleri
- Winter clothes: Kışlık giysi
- Coat: Kaban
- Raincoat: Yağmurluk
- Gloves: Eldiven
- Sweater: Kazak
- Scarf: Atkı, şal
- Cardigan: Hırka
- Boots: Çizme
İngilizce günlük giyim kıyafetleri
İşte İngilizcede günlük giyimle ilgili kullanılan kelimeler!
- Casual clothing: Günlük giyim
- Tracksuit: Eşofman
- Glasses: Gözlük
- Bagpack: Sırt çantası
- Earrings: Küpe
- Bracelet: Bilezik
- Handkerchief: Mendil, bandana
- Necklace: Kolye
- Watch: Kol saati
- Sneakers: Spor ayakkabısı
- Sportswear: Spor kıyafeti
İngilizce resmî giyim kıyafetleri
İngilizcedeki resmî giyim tarzıyla ilgili kelimelere ve anlamlarına aşağıdan göz atabilirsiniz.
- Formal clothing: Resmi giyim
- Suit: Takım elbise
- Tie: Kravat
- Bow-tie: Papyon
- High-heel shoes: Yüksek topuklu ayakkabı
- Blazer: Ceket
- Button-down shirt: Gömlek
- Cufflinks: Kol düğmeleri
- Evening gown: Elbise (davetlerde giyinilen şık elbise türü)
- Tuxedo: Smokin
İngilizce kıyafetlerle ilgili kelimeler
İngilizcede kıyafetler hakkında konuşurken size yardımcı olabilecek kelimeler başlıca bu şekildeydi. Bu kelimelerin çoğuna hakim olduktan sonra kıyafetleri anlatırken kullanacağınız sözcükleri de aşağıda listeledik.
- To wear: Giymek
- To try on: Giysi denemek
- To fit: Uymak, üstüne oturmak
- To put on: Giymek
- To dress: Üstünü giyinmek
- Fabric: Kumaş
- Silk: İpek
- Cotton: Pamuk
- Linen: Keten
- Wool: Yün
- Denim: Kot
- Leather: Deri
- Colored: Renkli
- Black: Siyah
- White: Beyaz
- Red: Kırmızı
- Blue: Mavi
- Green: Yeşil
- Brown: Kahverengi
- Orange: Turuncu
İngilizce kıyafetlerle ilgili önemli kalıp ifadeler
Örnek diyaloglara geçmeden önce, sık sık kullanacağınız örnek kalıp cümlelerden birkaç tanesini öğrenelim.
- What would you like to…?
Kabaca “Ne yapmak istersin?” olarak çevirebileceğimiz bu ifadede cümleyi try on (denemek), put on (giyinmek), take (almak), buy (satın almak) gibi fiillerle tamamlayabilirsiniz.
- I would like to…
Bir önceki ifadeye cevap olarak “Yapmak isterdim.” anlamına gelen bu cümleyi kullanabilirsiniz.
- What do you think?
Birisine kıyafetinizle ilgili soru sormak istediğinizde kullanabileceğiniz bu ifade “Ne düşünüyorsun?” anlamına gelmektedir.
- It suits you.
“Sana yakıştı.” anlamına gelen bu cümle, İngilizcede birine kıyafetiyle ilgili iltifat etme seçeneklerinden bir tanesi.
- It’s not my type.
Size hitap etmeyen bir kıyafet hakkındaki fikrinizi kibarca “Benim tarzım değil.” anlamına gelen bu cümleyle belirtebilirsiniz.
- What (else) do you need?
Bir mağazaya gittiğinizde karşılaşacağınız önemli sorulardan birisi olan bu ifade, “Neye ihtiyacınız var?” anlamına gelmektedir. Aynı soru, “bir diğer” veya “başka” anlamlarına gelen “else” kelimesiyle de söylenebilir.
İşimize yarayacak faydalı ifadeleri gördüğümüze göre örnek diyaloglara geçebiliriz!
İngilizce kıyafetlerle ilgili örnek diyaloglar
İngilizcedeki giyecek adlarını öğrendikten sonra bu kelimelerle cümleler oluşturabilmek önemli. Bunun için size faydası dokunacak örnek diyaloglar hazırladık.
- What kind of clothes would you like to buy? (Ne çeşit bir kıyafet satın almak istersiniz?)
- I would like to buy a nice shirt. (Güzel bir gömlek satın almak isterim.)
- What do you think I should wear for Celine’s party? (Sence Celine’in partisi için ne giymeliyim?)
- You should look classy. A stylish dress, high-heel shoes and nice accessories would be fine. (Şık görünmelisin. Modaya uygun bir elbise, yüksek topuklu ayakkabılar ve güzel aksesuarlar iyi olur.)
- What is the most suitable dress for a job interview? (Bir iş görüşmesi için en uygun kıyafet nedir?)
- A suit that makes you look more formal and presentable is the best option for a job interview. (Seni daha şık ve uygun gösteren bir takım elbise, iş görüşmesi için en iyi seçenektir.)
- I like wearing linen shorts during summer while I prefer warmer clothes in winter. (Yazın keten şortlar giymeyi seviyorum, kışın ise daha sıcak tutan giysileri tercih ederim.)
- I agree. Linen fabric is the best option for summer clothes. It makes me feel much more comfortable during hot weather. (Katılıyorum. Keten kumaş yazın giyilen kıyafetler için en iyi seçenek. Sıcak havalarda beni çok daha rahat hissettiriyor.)
- These jeans and the t-shirt fit on you very well. You should buy them without thinking. (Bu kot pantolon ve tişört sana çok yakıştı. Onları düşünmeden almalısın.)
- I’m not sure. Maybe I should go to the fitting room and try the others on, or I can ask my mom too. (Emin değilim. Belki de soyunma odasına gitmeli ve diğerlerini denemeliyim. Ya da anneme de sorabilirim.)
- Your lessons start too early. I think it’s almost impossible to wake up so early and decide what to put on. Don’t you think so? (Senin derslerin çok erken başlıyor. Bence sabah bu kadar erken uyanıp ne giyeceğine karar vermek imkansız. Sen de öyle düşünmüyor musun?)
- We have those special uniforms for schools. So I don’t have to think about what to wear every day. (Bizim özel formalarımız var. Yani her gün ne giyeceğimi düşünmem gerekmiyor.)
- Oh, that’s awesome! (Ah, bu harika!)
- Hey Alyssa! I spent the whole night thinking about which clothes to put in my luggage. Can you help me a little bit? (Selam Alyssa! Bütün geceyi valizime ne koyacağımı düşünerek geçirdim. Bana yardım edebilir misin?)
- Sure! Keep in mind that sunglasses, a hat and sun protection cream are the most essential things to bring because of the hot weather. Other than that, you should check your favorite summer clothes which don’t make you sweat. (Elbette! Sıcak havadan ötürü güneş gözlüğü, şapka ve güneş kreminin en önemli şeyler olduğunu unutma. Onun dışında, seni terletmeyen favori yaz giysilerini gözden geçirmelisin.)
- Thank you a lot. (Çok teşekkür ederim.)
- What do you think about classic clothes such as shirts and trousers? Would you wear them everywhere you go? (Gömlek ve pantolon gibi klasik kıyafetler hakkında ne düşünüyorsun? Onları gittiğin her yerde giyer miydin?)
- I don’t think so. Because every occasion has its own style. People will have a good impression of you if you dress up properly depending on the situation. (Zannetmiyorum. Çünkü her ortamın kendine has bir tarzı var. Duruma bağlı olarak düzgün giyinirsen insanların senin adına iyi bir izlenimi olur.)
- Winter has almost come. What do you need to buy for this year? (Kış neredeyse geldi. Bu yıl için ne almaya ihtiyacın var?)
- The coat we bought two years ago is worn out. I need to buy another one. Additionally, some more sweatshirts would be great! (İki yıl önce aldığımız mont eskidi. Yenisini almaya ihtiyacım var. Ek olarak, biraz daha kazak harika olurdu!)
- Got it. We should go check out the boutique shop around the corner. (Anlaşıldı. Gidip köşedeki butik mağazaya bir bakmamız gerekiyor.)
Novakid’le tanışın!
Novakid’de çocuğunuzun eğlenerek öğrenme ihtiyacına hitap edebilecek faydalı online İngilizce dersleri bulunuyor.
Çocuğunuzun İngilizce öğrenmesi bir lunaparkta geçen eğlenceli bir yolculuk kadar renkli olsun! Novakid, dil öğrenimini dönme dolapta geçen bir maceraya çeviriyor. Aşağıdaki videomuzda bu renkli yolculuğu izleyin:
Siz de hemen şimdi kaydolarak ücretsiz deneme dersinden faydalanabilirsiniz!